1.
ünsal ünlü'nün de dediği gibi: asla tek taraflı değildir.
birikimini kendini geliştirmeye, iş öğrenmeye, iş kurmaya harcayan, ticari riskler alan herkes enayi, oturduğu yerden oh paralar gelsin diye bir eli oltasında öbür eli kasıklarında bekleyen bir sen akıllısın di mi canım kardeşim?
şark kurnazları çok daha büyük meblağları böyle mecralarda sulayıp sonra ağlanırken proje yazıp çok daha küçük bütçelerle girişimler kuran ve yıllarca uykusuz çalışıp mis gibi ekmeğini çıkaran, yurtdışındaki kurumsal müşterilere iş yapan, teknoparklarda şirketleşmiş pırlanta gibi gençler tanıyorum. onlar gerizekalı mıydı da ha battık ha çıktık stresiyle yıllarca uğraştılar, canla başla çalıştılar, yeri geldi eşten dosttan borç alıp ofis kirası ödediler?
yahninin ederi etin kalitesi kadardır. çok iyi oluyor bizim insanımıza. ohhh diyorum, ohhh.
bahiscçilik, ölücülük, vurgunculuk, yağma bu toplumun özellikle de eli biraz para görmüş sözüm ona tüccarların karakteridir, değişmez. kadını gider şifalı kristal satar, erkeği gider saadet zincirine girer.
yok enflasyon yok bilmemne... geçiniz. al doları bekle madem derdin paranı değerinde saklamaksa. ya da o kadar bol geldiyse git malını infak et, yarını olmayan çocuk, aç yatan fakir mi yok?
başkasından kıskanıp da kaz geleceği zaman sorgusuzca feda ettiğiniz o tavuğa böyle sansarlar çöker işte. yetimin ahı çıkıyor, ahı.
kişiye emeğinden gayrısı haramdır.
birikimini kendini geliştirmeye, iş öğrenmeye, iş kurmaya harcayan, ticari riskler alan herkes enayi, oturduğu yerden oh paralar gelsin diye bir eli oltasında öbür eli kasıklarında bekleyen bir sen akıllısın di mi canım kardeşim?
şark kurnazları çok daha büyük meblağları böyle mecralarda sulayıp sonra ağlanırken proje yazıp çok daha küçük bütçelerle girişimler kuran ve yıllarca uykusuz çalışıp mis gibi ekmeğini çıkaran, yurtdışındaki kurumsal müşterilere iş yapan, teknoparklarda şirketleşmiş pırlanta gibi gençler tanıyorum. onlar gerizekalı mıydı da ha battık ha çıktık stresiyle yıllarca uğraştılar, canla başla çalıştılar, yeri geldi eşten dosttan borç alıp ofis kirası ödediler?
yahninin ederi etin kalitesi kadardır. çok iyi oluyor bizim insanımıza. ohhh diyorum, ohhh.
bahiscçilik, ölücülük, vurgunculuk, yağma bu toplumun özellikle de eli biraz para görmüş sözüm ona tüccarların karakteridir, değişmez. kadını gider şifalı kristal satar, erkeği gider saadet zincirine girer.
yok enflasyon yok bilmemne... geçiniz. al doları bekle madem derdin paranı değerinde saklamaksa. ya da o kadar bol geldiyse git malını infak et, yarını olmayan çocuk, aç yatan fakir mi yok?
başkasından kıskanıp da kaz geleceği zaman sorgusuzca feda ettiğiniz o tavuğa böyle sansarlar çöker işte. yetimin ahı çıkıyor, ahı.
kişiye emeğinden gayrısı haramdır.
devamını gör...
2.
küçük çaplı çok güzel dolandırılırım. en son size özel fırsatlarda dolandırıldım. beni dilenci dolandırır, işportacı dolandırır. bende öğrenilmiş dolandırılış var.
kanser hastasıyım yardım derler dolandırırlar, engelli çocuklar için derler dolandırırlar, yelpazem çok geniş ya.
en son fiber bez mi ne her şeyi siler leke bırakmaz iz bırakmaz diye 3'lü bez paket kitlediler bana. siliyorsun temizlemeyi bırak kendi yününü bırakıyor üstüne. bezi görünce anamın kırığını görmüş gibi oluyorum. dedim kaldırın şunu gözüm görmesin.
mesela o satıcı tekrar gelsin yine tokatlar gider beni. abi der sana yanlış bezi vermişim. inanırım ben de hemen, yazık bak nasıl mahcup oldu...
kanser hastasıyım yardım derler dolandırırlar, engelli çocuklar için derler dolandırırlar, yelpazem çok geniş ya.
en son fiber bez mi ne her şeyi siler leke bırakmaz iz bırakmaz diye 3'lü bez paket kitlediler bana. siliyorsun temizlemeyi bırak kendi yününü bırakıyor üstüne. bezi görünce anamın kırığını görmüş gibi oluyorum. dedim kaldırın şunu gözüm görmesin.
mesela o satıcı tekrar gelsin yine tokatlar gider beni. abi der sana yanlış bezi vermişim. inanırım ben de hemen, yazık bak nasıl mahcup oldu...
devamını gör...
3.
uzun seneler önce başkasına ait bir tekel büfesinde çalışıyorum. iyi giyimli eli yüzü düzgün bir herif geldi. kontörlü telefonunuzu kullanabilir miyim diye sordu. buyrun dedim. başladı konuşmaya. hilton oteli'nde toplanacak coca cola firmasının ceosundan, şirkete yeni alınacak eleman sayısından, kendilerinin de işe sokmak istediklerinin yazılı olduğu listelerden bahsetti. kulak misafiri oluyorsun ister istemez. askerden yeni gelmişim, kalıcı bir işe girmem lazım. şerefsiz bana döndü''kardeş sende coca cola'ya girmek ister misin? diye sordu. isterim abi, vallahi olursa duacın olurum dedim. bu şerefsiz elindeki çantayı dükkana bıraktı. çanta burada dursun ben bir yemek yiyip geleyim dedi. olur dedim. aradan yarım saat geçti başka biri daha geldi. atıyorum ''hasan abi çanta burada dursun, arkadaştan 50 lira para al çantayı almaya gelince verecek'' dedi. hiç düşünmeden verdim parayı. bir süre sonra aynı adam 50 lira daha istedi. ne de olsa işe sokacak beni değil mi? verdim parayı. üçüncü kez geldiğinde ''abi kasada para kalmadı, sen hasan abiye söyle çantayı almaya geldiğinde birinden bulmuş olur veririm'' dedim. bulup vereceğim. işkillenmedim yani.
tabi ne hasan ne de o adam bir daha gelmedi. 100 liraya 5 liralık çanta sahibi oldum. hayatımdaki tek dolandırılma hikayem de budur. bu arada aşağı yukarı 1 sene sonra bu şerefsizi adana yeşiloba hipodromu'nda elinde kupon yarış takip ederken gördüm. ver ulan paramı da demedim. içimde bir uhde kaldı.
tabi ne hasan ne de o adam bir daha gelmedi. 100 liraya 5 liralık çanta sahibi oldum. hayatımdaki tek dolandırılma hikayem de budur. bu arada aşağı yukarı 1 sene sonra bu şerefsizi adana yeşiloba hipodromu'nda elinde kupon yarış takip ederken gördüm. ver ulan paramı da demedim. içimde bir uhde kaldı.
devamını gör...
4.
--- based on true story --- (orijinal bir anlatıdır okuyun derim)
uzun yıllar önce izmir'de iken normalde pek takılmadığım ama bornova'da müdavim olduğumuz bir birahaneden tanıdığım bir abi. kendisi gümrükçü, saddam'a allem gullem edip uydu parçası satmış birisi. neyse, kalk lan tenekeli mahalleye gidelim dedi. bilen bilir, izmirin romen mahallesidir ot vs buradan döner.
gittik oturduk bir evde. daha selam kelam demeden ot getirdi birisi, kadınlı erkekli döndürdü herkes. bornova delikanlılığı biliyorum ama oranın raconundan uzak yakın haberim olmadığım için ben sadece oturdum dinliyorum konuşulanları.
(part one)
bir tane abi... allah vergisi öyle bir surat var ki adamda 100 metre öteden bu saf salak dersin. bu adamın yıllardır her gün diyorum bak, her gün yaptığı şu:
izmir otogarı o zamanlar şehir içinde iken, otogara belli bir mesafeden yürümeye başlıyor, otogara gittiği belli olan eli yüzü maddi durumu kendini belli eden birisini seçiyor. ateş sigara ne tarafa gidiyorsun, otogara, derken başlıyor yan yana yürümeye.
ben batmanlıyım da, inşaatda çalışıyorum da, karslı şerefsiz bir ustabaşım var da yemiyeden kesiyor da... vs vs...
(part two )
bir ara, kaşla göz arasında "aaa yerde ne buldum!" diyerek el çabukluğu ile kendisinin yere atıp aldığı bir şey. bir bez içinde bohça yapılmış bir bilezik. uyanıklığı yanındaki adam yapıyor "beraber bulduk ha!" diye... bu da mırın kırın derken tamam beraber bulduk diyor. yanındaki hiç şasmaz bir şekilde "hadi gidip kuyumcuya bozduralım!" deyince bu başlıyor, ben burda garibim de, çalıntı malıntıdır polislik bir şey olur başım belaya girer vs, kuyumcuya gitme fikrine red çekiyor. yanındaki yine uyanık bu saf ya... şimdi altın uçtu gitti de... o zamanın parası bir bilezik 400 lira falan iken... bu etse etse 200 lira eder. benim faraza manisada kuyumcu bir arkadaşım var bozdururum ben... diye 100 lira teklif ediyor %50 karşılığı. olur du olmazdı pazarlık orada başlıyor, artık ne koparabilirse.
hatta bizim yanımızda o gün ikinci defa gidecekti "işe" kafan güzel oldu yapma dediler öyle vazgeçti gitmekten. izmir sınırları içinde de asla anlatmadım bu olayı, o sırada söz verdiğimden dolayı. üzerinden şimdi nerden baksan 20-25 yıl geçti.
uzun yıllar önce izmir'de iken normalde pek takılmadığım ama bornova'da müdavim olduğumuz bir birahaneden tanıdığım bir abi. kendisi gümrükçü, saddam'a allem gullem edip uydu parçası satmış birisi. neyse, kalk lan tenekeli mahalleye gidelim dedi. bilen bilir, izmirin romen mahallesidir ot vs buradan döner.
gittik oturduk bir evde. daha selam kelam demeden ot getirdi birisi, kadınlı erkekli döndürdü herkes. bornova delikanlılığı biliyorum ama oranın raconundan uzak yakın haberim olmadığım için ben sadece oturdum dinliyorum konuşulanları.
(part one)
bir tane abi... allah vergisi öyle bir surat var ki adamda 100 metre öteden bu saf salak dersin. bu adamın yıllardır her gün diyorum bak, her gün yaptığı şu:
izmir otogarı o zamanlar şehir içinde iken, otogara belli bir mesafeden yürümeye başlıyor, otogara gittiği belli olan eli yüzü maddi durumu kendini belli eden birisini seçiyor. ateş sigara ne tarafa gidiyorsun, otogara, derken başlıyor yan yana yürümeye.
ben batmanlıyım da, inşaatda çalışıyorum da, karslı şerefsiz bir ustabaşım var da yemiyeden kesiyor da... vs vs...
(part two )
bir ara, kaşla göz arasında "aaa yerde ne buldum!" diyerek el çabukluğu ile kendisinin yere atıp aldığı bir şey. bir bez içinde bohça yapılmış bir bilezik. uyanıklığı yanındaki adam yapıyor "beraber bulduk ha!" diye... bu da mırın kırın derken tamam beraber bulduk diyor. yanındaki hiç şasmaz bir şekilde "hadi gidip kuyumcuya bozduralım!" deyince bu başlıyor, ben burda garibim de, çalıntı malıntıdır polislik bir şey olur başım belaya girer vs, kuyumcuya gitme fikrine red çekiyor. yanındaki yine uyanık bu saf ya... şimdi altın uçtu gitti de... o zamanın parası bir bilezik 400 lira falan iken... bu etse etse 200 lira eder. benim faraza manisada kuyumcu bir arkadaşım var bozdururum ben... diye 100 lira teklif ediyor %50 karşılığı. olur du olmazdı pazarlık orada başlıyor, artık ne koparabilirse.
hatta bizim yanımızda o gün ikinci defa gidecekti "işe" kafan güzel oldu yapma dediler öyle vazgeçti gitmekten. izmir sınırları içinde de asla anlatmadım bu olayı, o sırada söz verdiğimden dolayı. üzerinden şimdi nerden baksan 20-25 yıl geçti.
devamını gör...
5.
sahtekar insanlar tarafından iyi niyetli insanların, duygularini suistimal edip parasini gasp etmektir.
çok yeni dolandirildim, o yüzden bu başlığı açma hissiyati oluştu içimde , o kadar dolandirilan insana laf söyleyip, ayni olayları yaşamak, şunu dememiz gerekiyor,her insanin bir zaafı vardir,ayrıca büyük lokma ye büyük konuşma.
çok yeni dolandirildim, o yüzden bu başlığı açma hissiyati oluştu içimde , o kadar dolandirilan insana laf söyleyip, ayni olayları yaşamak, şunu dememiz gerekiyor,her insanin bir zaafı vardir,ayrıca büyük lokma ye büyük konuşma.
devamını gör...
6.
dolandırılmak aklı tam kullanmaya üşenmektir. ben tanrı olsam dolandırıcı insanları cennete, dolandırılanları da cehenneme yollardım. çünkü dolandıran benim verdiğim aklı tam anlamıyla kullanmıştır. dolandırılan ise benim verdiğim aklı kullanmayı reddedip bana karşı gelmiş kişidir :)))
devamını gör...
7.
burası google değil. bankaların çağrı merkezi gerekli desteği sağlar.
devamını gör...
8.
tam bir kerizlik olsa gerek.
devamını gör...
9.
devamını gör...
10.
enayiliktir net.
devamını gör...
11.
ufak tefek dolandırılmayı çok severim. işportacılar, efendim anketörler, ha bir de kadınlar, efendim çok severim hem dolandırılırım fakat ben bir çift meme uğruna değil, bir gönül uğruna dolandırılırım.
neyse.
hiç öyle büyük paralar kaptırmadım. çünkü, ben her önüme düşene tıklamam. ve zaten parayla işim yok benim. çok param olduğundan değil. ne yapacağım ekstra 500 bin lirayı? anında puf olur. gerek yok.
bizim bir çalışan var adı ramazan. ağabeyi instagram'dan 700 bin lira dolandırılmış. yaşı da benden büyük, anlattı, lafını yarıda kestim, dedim siz niye aile boyu dolandırılıyorsunuz sürekli? iyi olmuş dedim, inşallah birkaç milyon daha dolandırılır dedim.
beynine tükürdüklerim. ne kadar salak bir aile yav. sürekli dolandırılır mı bir aile? sinirlendim yav. anlatıyor bir de. gerizekalı mısınız oğlum siz? hiç mi ders almıyorsunuz?
kendimi vuracağım en sonunda.
dolandırılana gram acımıyorum bu memlekette.
ortaya çıkacağım. peygamberim diyeceğim, ağzım güzel allah kelamı yapar, şöyle bir 500 milyon lira vuralım. oh mis.
neyse.
hiç öyle büyük paralar kaptırmadım. çünkü, ben her önüme düşene tıklamam. ve zaten parayla işim yok benim. çok param olduğundan değil. ne yapacağım ekstra 500 bin lirayı? anında puf olur. gerek yok.
bizim bir çalışan var adı ramazan. ağabeyi instagram'dan 700 bin lira dolandırılmış. yaşı da benden büyük, anlattı, lafını yarıda kestim, dedim siz niye aile boyu dolandırılıyorsunuz sürekli? iyi olmuş dedim, inşallah birkaç milyon daha dolandırılır dedim.
beynine tükürdüklerim. ne kadar salak bir aile yav. sürekli dolandırılır mı bir aile? sinirlendim yav. anlatıyor bir de. gerizekalı mısınız oğlum siz? hiç mi ders almıyorsunuz?
kendimi vuracağım en sonunda.
dolandırılana gram acımıyorum bu memlekette.
ortaya çıkacağım. peygamberim diyeceğim, ağzım güzel allah kelamı yapar, şöyle bir 500 milyon lira vuralım. oh mis.
devamını gör...