dövme yaptırmak

cesaret isteyen eylem.

uzun süren bir karar sürecinden sonra, sol koluma (bkz: joan miro) çizimi yaptıracaktım.
fiyatta anlaştık, tarih için sözleştik ilk vaka çıktı.

dövmeye ayırdığım parayı da alkolle bastım. pişman değilim.

yaptırmayı çok istediğim fakat kafamdaki “acaba”lara yenik düştüğümden dolayı yaptıramadığım hede.

sokaktan güzel bir bakış almak için vücuda resim çizdirme sanatı icra etmektir. bu kiminde akrep deseni, kiminde ok saplanmış kalp figürü, kiminde pitbull suratı, kiminde de korsan bayrak resmi olarak kendini gösteriyor. daha marjinali, vücudu perde deseni gibi boyayana da rastlanıyor, ama vücut yaşlandığında kırışıp pörsüyeceği zaman çok çirkin bir görüntüye bürüneceği aşikar.

kişinin vücudunda bir anlamı olan ya da anlamsız estetik izler bırakma isteğinden kaynaklanır. işini bilen birine yaptırırsanız ortaya çok güzel sonuçlar çıkıyor. ama tüm vücudu dövmeyle kaplamak bana pek estetik gelmiyor, tabii herkesin zevki farklıdır. bende de olmasını istemekle vücudumda kalıcı bir iz bırakmak istememek arasında kalıyorum. fakat benim canım tatlıdır, bu yüzden kalsın.

bir tane yaptırınca bağımlı gibi sürekli yenisini yaptırırsam diye çekindiğimden bir türlü niyetlenemediğim eylem.

5 sene önce bir tane yaptırdım sağ kolumun içine, benim için anlamı olan bir söz. ama devamı gelmedi, bağımlılık yapmadı yani bunu diyenleri de anlamıyorum. dövme nasıl bir bağımlılık yapabilir.
şimdi bir tane daha yaptırmayı düşünüyorum ama; bağımlı olduğum için değil, kızımın adını yazdırmak istiyorum.

insanın düşüncelerini, hayallerini, kendine ve hayatına yüklediği geçerli ve geçersiz anlamları derisine kazıtması işlemi. gerçek sanatçılarla çalışıldığı takdirde insanın çeşitli sanat eserlerini kendi bedeninde taşıması olarak da tanımlanabilir. düşüncesi dahi bir büyüleyici bir eylem.

arkadaşlar full kol kaplatmayı düşünüyorum. sizce acır mı yaptıranlar nasıl bir acı yaşadıklarını paylaşırsa çok sevinirim.

eziyet
ızdırap
dünyada cehennemin çeyreğin gramını yaşamak

tek seferde yaptırmak lazım. yaptırılacak dövmeyi mümkünse siz tasarlayın.

her zaman pişmanlıktır, çünkü bu dövmeler sürekli olarak eskiyor kafada, misal sürekli reklam panosu gibi değişen dövme olsa ne güzel olurdu, ayrıca yeni yaptıracaklara tavsiyem kötü tarzlı dövmeler yaptırın, öyle hiper realist gerçekçi dövmeler değil, çünkü dövme kültürü biraz böyle amatör bir iş gibidir, çünkü biraz cezaevi işidir, hatta ergen metalci işidir. ama kökeni yerlilerin kollarına yaptığın bir süslemedir, öyle çok derin , dinsel bir manası da yoktur.

iki adet yaptırdığım üçüncüsünü de tasarladığım vücudumuza minik iğnelerle işlenen şekil yazı ya da resimler.

şimdiye kadar cesaret edemediğim fakat dövme sanatçısı bir arkadaşı "bir gece ansızın gelebilirim" diyerek hazırda tuttuğum, yeterli cesareti alkolle sağlayabileceğimi düşündüğüm aktivite.

sanılanın aksine insanın canını acıtmayan eylemdir, en güzel kararlardan bir tanesidir. tabi yurdum yobazları dövme yaptırmayı dinsizlik olarak görüyor fakat kâle alınmamaları gerekir. vücut sizin vücudunuz, istediğinizi yapmak da özgürsünüz.

20 yaşını mutlaka bekleyin. alerjiniz olmadığına emin olun. düşününün. risklerini hesaplayın. bazı meslek gruplarında sıkıntı oluyor. cilt kanseri riski var. ve hamile bayanlarda çocuğun sağlığını etkilediğini okudum.

toplamda 6 adet dövme sahibiyim. hiç bir zaman keşke yaptırmasaydım demedim. hepsini seviyorum. acı konusuna gelince dövmenin ebatına ve nereye yapıldığına göre değişir. gerçekten acı çektiğim dövmem göğüs bölgesinde bir kısmı kürek kemiğine denk gelen bir figür. 3 seans olacak işi tek seans istedim. 6 buçuk saat sürdü. tahriş sebebi ile bir kaç saat sonra baya acı verdi, özellikle kürek kemiği üstünde. kemik üzerine gelen bölümler acı verir fakat öyle yandım anam acısı değildir. hafif hoşa giden bir acı. korkacak bir şey değil. eğer istiyorsanız ve acı çekerim diye korkuyorsanız hiç durmayın derim. bir diğer konu bağımlılık, evet var böyle bir şey. hani bir bira içersin de nasıl olsa ağzımıza sürdük der devam edersin, onun gibi bir şey.

sekiz sövme sahibiyim, bir üstümdeki sevgili yazarın söylediği gibi, hiçbir zaman pişmanlık duymadım. aynı zamanda, boynuma yapılan dövmeler gram acıtmaz iken, kolumda kemik üzerime denk gelen yerler birazcık can yakıcıydı.

kafanızda bir şeyler var ise, size bu konuda sıkıntı olacak çevresel veyahut alerjik bir faktör yok ise korkmanıza hiç gerek yok. bakımını iyi yaptığınız sürece dövme sonrası da herhangi bir sıkıntı yaşamazsınız. nasıl olsa sizinle mezara gelecek tek şeyler bunlar.

iyi bir sanatçı bulursam elimin üzerine yaptıracağım bir dövme hayalim var

yaptırmayı istesemde, hiç vücuduma kıyamadım.


açıkcası bunun öncelikle tek sebebi var;

insanlar olarak sürekli hayat akışı içerisinde anılar biriktirip, duygusal yükselişler yaşıyoruz.her gün değer verdiğimiz ve kendimizle birleştirdiğimiz ya da kendimize motto olarak seçtiğimiz şey değişebiliyor.

şöyle düşünün; 1 yıl önce her gün dinlediğiniz parçayı şu an o kadar sıklıkla dinliyor musunuz? dinliyor olsanız bile size 1 yıl önce hissettiğiniz duygunun aynısını sağlıyor mu? - benim cevabım hayır.

dolayısıyla bana şu an inanılmaz güzel gelen bir motto, hayatımın sonuna kadar inanılmaz gelecek mi? - muhtemelen hayır.

anlamı bende sabit değerde olmayacak bir şeyi , vücuduma kazıtmayı anlamlı bulmuyorum.bir şey anlamını yitirdiğinde, vücudumda onu görmek beni sıkabilir.her hayatımda anlamlı bir figür, motto , cümle oluştuğunda onu bedenime yazarsam, vücudum public art haline gelebilir.


kısaca ömür boyu bana aynı duyguyu sağlayacagına inanmadığım için, şu an bana önemli gelen hiç bir objeyi ya da cümleyi vücuduma yazdırma taraftarı olmadım.şu ana kadar düşünüyorum kaç kere değer yüklediğim şeyler değişmiş.resimler, mottolar hatta şarkı sözleri.iyi ki yaptırmamışım diyorum.


bedeninizde hayat boyu kalacak bir şey o.
hayatınızın sonuna kadar sizinle kalacak bir şey için gerçekten düşünülmeli bence.

soru şu olmalı bana sorarsanız ;

‘’ hayatımın sonuna kadar bana aynı duyguyu ya da değeri verecek ne var ki bedenime kazıtayım? ‘’

sonuçta bunu yaptırırken bir acı çekiyorsunuz.bu acının getirisi ömür boyu kendisini sabit tutabilecek anlam olmalı.

varsa tabi.
yoksa bence o işleme değmez.

pişman olanlar için artık dönüşü mümkün olan eylem.

lise ve üniversite yıllarımda çok hevesliydim. dövmemi tasarlamıştım. buna pek uygun bir yaşam tarzım vardı. maddi ve dini olmayan bir nedenden ötürü yaptıramamıştım. sonra hevesimi kaybettim.

yaptırmak isteyenler hiç düşünmeden, referansla gittikleri düzgün bir yerde yaptırsın. bu hayata bir defa geliyorsunuz, tereddütle zaman kaybetmeyin. bir şeyi yapmış olduğunuz için pişman olmak, yapmadığınız için pişman olmaktan iyidir. ayrıca yıllar fikirlerinizi değiştirdiyse dönüşü mevcut. mümkün olduğunca anlamlı olmasına ve korumaya özen gösterin. yakışana yakışıyor.