1.
2009 çıkışlı rpg oyunu. aşırı sağlam hasar veren rogue buildleri var, warrior oynamaksa eziyet. ilk bitirdiğimde warrior oynadım ve potion için harcadığım para bir hayli fazlaydı. mecburen itemleri yaratıklardan ve hazinelerden çıkartıyordum, bütün parayı da potion almaya ve yapmaya gömüyordum. rogue ise hibrit oynamak isteyenler için en iyi çözüm. çift bıçak skillerini açıp duelist ve assassin uzmanlıklarını alabilirseniz mark of death, dirty fighting ve pinpoint strike gibi yeteneklerle girdiğiniz savaşlardan yara bile almadan çıkarsınız. bunun yanında lockpick ve stealinge de bir miktar yüklenirseniz tertemiz para kasarsınız. awakening genişletme paketinde de üçüncü uzmanlık açılıyor, orada da ekstradan shadowu seçmenizi öneririm.
warriorın sıkıntılarına gelirsek, bu sınıfı oynarken birincil önceliğiniz tabii ki “tank” oynamak. alabildiğiniz kadar hasar almanız lazım ki partinizde defansı düşük olan büyücü ve rogueları rahatlatın, gelgelelim bu da iyi bir zırh olmadan zor. hele oyunda bir süre ilerledikten sonra çevrenizde 4 warrior kafanıza vururken uzaktan da rakibin rogue ve büyücüleri oktur şimşektir alevdir fırlatıyor olacaklar. bu senaryoda da potionlarla dolu bir envanteriniz yoksa sinir krizi sizi bekliyor. warrior için ben çift el silah yetenekleri + champion + berserker öneririm. awakening’deki warrior uzmanlığını bilmiyorum, o yüzden önerim yok. çift el silah yeteneklerinde indomitable ve critical shotı alabildiğiniz kadar hızlı almaya bakın. mighty blow da oyun başı sağlam hasar vermenizi sağlar.
warriorın sıkıntılarına gelirsek, bu sınıfı oynarken birincil önceliğiniz tabii ki “tank” oynamak. alabildiğiniz kadar hasar almanız lazım ki partinizde defansı düşük olan büyücü ve rogueları rahatlatın, gelgelelim bu da iyi bir zırh olmadan zor. hele oyunda bir süre ilerledikten sonra çevrenizde 4 warrior kafanıza vururken uzaktan da rakibin rogue ve büyücüleri oktur şimşektir alevdir fırlatıyor olacaklar. bu senaryoda da potionlarla dolu bir envanteriniz yoksa sinir krizi sizi bekliyor. warrior için ben çift el silah yetenekleri + champion + berserker öneririm. awakening’deki warrior uzmanlığını bilmiyorum, o yüzden önerim yok. çift el silah yeteneklerinde indomitable ve critical shotı alabildiğiniz kadar hızlı almaya bakın. mighty blow da oyun başı sağlam hasar vermenizi sağlar.
devamını gör...
2.
bioware tarafından geliştirilmiş rpg türündeki video oyunu. alışılagelmiş rpg'lerden farklı olarak bu oyun, parti sistemine dayanıyor ve aksiyondan çok strateji ön planda kalıyor. hayatımda oynadığım en güzel oyunlardan biridir, öyle çok seviyorum ki save dosyam 3 kere üst üste aynı yerde yanmasına rağmen oynamayı bırakamıyorum. neden bu kadar çok sevdiğimi ve neden bu kadar mükemmel bir oyun olduğunu anlatacak olursam:
-en önemli özelliği (bana göre) inanılmaz bir diyalog zenginliğine sahip olması. takımınızdaki karakterlerle kurabildiğiniz diyalog sayısı gerçekten insana mükemmel bir doyum veriyor. aynı zamanda bu diyaloglar sırasında yaptığınız seçimler (çoğu oyunun aksine) gerçek anlamda bir şeyleri etkiliyor. main karakteriniz ve diğer karakterle olan ilişkiler, aksiyonlarınız ve onlarla kurduğunuz iletişime göre şekilleniyor. hatta bazı karakterlerin sizden nefret etmesini (ve saldırmasını) sağlayabileceğiniz aksiyonlar da mevcut.
-oyunda gerçek anlamda kötü biri olabiliyorsunuz. çoğu oyunda olmayan bir özellik bu. karşınıza sıkça kötücül ve şeytani seçenekler çıkıyor. hatta bazı seçeneklerin gerçekten ağır sonuçları olabiliyor.
-savaş mekaniğinin strateji üzerine dayalı olması. divinity original sin serisinde olduğu gibi sıra tabanlı değil; witcher, gta, legend of zelda'da olduğu gibi gerçek zamanlı aksiyon şeklinde de değil, bu ikisinin arasında ilginç bir sentez benimsenmiş. pillars of eternity'e çok benzeyen bir savaş sistemi var. karakterleriniz gerçek zamanda savaşmasına rağmen, savaş esnasında oyunu durdurup hangi aksiyonları yapacaklarını belirleyebiliyorsunuz. ayrıca siz komut vermediğiniz takdirde karakterlerin nasıl bir savaş mantığı izleyeceğini de ayarlamanızı sağlayan bir menü var. bu menü üzerinden karakterlerin hangi şartlar altında hangi aksiyonları yapacaklarını sağlam bir şekilde ayarlarsanız, herhangi bir savaşı mouse oynatmadan bile kazanabilirsiniz.
son olarak bu oyundan biraz bağımsız olan bir şeyden bahsetmek istiyorum. son dönemlerde insanların canlılığa verdiği önem çok arttı; oyun şirketleri de reklamın, iyi bir ürün çıkartmaktan daha fazla gelir sağladığının farkına vardı (bkz: cyberpunk 2077). dragon age origins gibi 2010 ve öncesinde çıkan oyunların hem grafikleri hem de ilginç bir şekilde oynanışları da insanı çok tatmin ediyor. buna rağmen insanların eski oyunların yüzüne bile bakmaması ve şirketlerin aynı kalitede oyunlar çıkarma politikasından uzaklaşması beni çok üzen bir durum.
eski oyunların sağladığı tatminlik duygusunu, yeni oyunların yaşatamamasının sebebini çok uzun süre düşündüm ve şöyle bir kanıya vardım: eski oyunlar, yeni oyunların aksine oyuncuya gerçek bir challange sunuyor. arayüz ve yönlendirmeler yeni oyunlara kıyasla daha az gelişmiş. size her adımda ne yapacağınızı söylemek yerine bunu bir diyalogla anlatıyor ve gideceğinizi yeri, yapacağınız eylemi kendiniz akıl ediyorsunuz. şimdiki oyunlarda ise hiçbir diyalog okumadan oyunu tamamlamak mümkün, çünkü oyuncunun düşünmesini pek gerektirmiyor ve sizi çok kolay biçimde tamamlamanız için sürekli olarak yönlendiriyor. bu da insanı zorlamadığı ve düşünmesini çok gerektirmeyen bir durum olduğu için insanı pek tatmin etmiyor. örnek istiyorsanız elder scrolls serisine göz atabilirsiniz.
tavsiyem, eğer rpg türünü seviyorsanız bu oyunu kesinlikle ama kesinlikle oynayın. ea games steam'e ultimate edition'ı getirmiş ama fiyatı inanılmaz tuzlu. daha önceden steam'de olan versiyonu sürekli çökme sorunları çıkarıyor (ultimate edition'da bu sorun hala var mı bilmiyorum). ancak çözülemeyecek bir problem değil gibi duruyor.
-en önemli özelliği (bana göre) inanılmaz bir diyalog zenginliğine sahip olması. takımınızdaki karakterlerle kurabildiğiniz diyalog sayısı gerçekten insana mükemmel bir doyum veriyor. aynı zamanda bu diyaloglar sırasında yaptığınız seçimler (çoğu oyunun aksine) gerçek anlamda bir şeyleri etkiliyor. main karakteriniz ve diğer karakterle olan ilişkiler, aksiyonlarınız ve onlarla kurduğunuz iletişime göre şekilleniyor. hatta bazı karakterlerin sizden nefret etmesini (ve saldırmasını) sağlayabileceğiniz aksiyonlar da mevcut.
-oyunda gerçek anlamda kötü biri olabiliyorsunuz. çoğu oyunda olmayan bir özellik bu. karşınıza sıkça kötücül ve şeytani seçenekler çıkıyor. hatta bazı seçeneklerin gerçekten ağır sonuçları olabiliyor.
-savaş mekaniğinin strateji üzerine dayalı olması. divinity original sin serisinde olduğu gibi sıra tabanlı değil; witcher, gta, legend of zelda'da olduğu gibi gerçek zamanlı aksiyon şeklinde de değil, bu ikisinin arasında ilginç bir sentez benimsenmiş. pillars of eternity'e çok benzeyen bir savaş sistemi var. karakterleriniz gerçek zamanda savaşmasına rağmen, savaş esnasında oyunu durdurup hangi aksiyonları yapacaklarını belirleyebiliyorsunuz. ayrıca siz komut vermediğiniz takdirde karakterlerin nasıl bir savaş mantığı izleyeceğini de ayarlamanızı sağlayan bir menü var. bu menü üzerinden karakterlerin hangi şartlar altında hangi aksiyonları yapacaklarını sağlam bir şekilde ayarlarsanız, herhangi bir savaşı mouse oynatmadan bile kazanabilirsiniz.
son olarak bu oyundan biraz bağımsız olan bir şeyden bahsetmek istiyorum. son dönemlerde insanların canlılığa verdiği önem çok arttı; oyun şirketleri de reklamın, iyi bir ürün çıkartmaktan daha fazla gelir sağladığının farkına vardı (bkz: cyberpunk 2077). dragon age origins gibi 2010 ve öncesinde çıkan oyunların hem grafikleri hem de ilginç bir şekilde oynanışları da insanı çok tatmin ediyor. buna rağmen insanların eski oyunların yüzüne bile bakmaması ve şirketlerin aynı kalitede oyunlar çıkarma politikasından uzaklaşması beni çok üzen bir durum.
eski oyunların sağladığı tatminlik duygusunu, yeni oyunların yaşatamamasının sebebini çok uzun süre düşündüm ve şöyle bir kanıya vardım: eski oyunlar, yeni oyunların aksine oyuncuya gerçek bir challange sunuyor. arayüz ve yönlendirmeler yeni oyunlara kıyasla daha az gelişmiş. size her adımda ne yapacağınızı söylemek yerine bunu bir diyalogla anlatıyor ve gideceğinizi yeri, yapacağınız eylemi kendiniz akıl ediyorsunuz. şimdiki oyunlarda ise hiçbir diyalog okumadan oyunu tamamlamak mümkün, çünkü oyuncunun düşünmesini pek gerektirmiyor ve sizi çok kolay biçimde tamamlamanız için sürekli olarak yönlendiriyor. bu da insanı zorlamadığı ve düşünmesini çok gerektirmeyen bir durum olduğu için insanı pek tatmin etmiyor. örnek istiyorsanız elder scrolls serisine göz atabilirsiniz.
tavsiyem, eğer rpg türünü seviyorsanız bu oyunu kesinlikle ama kesinlikle oynayın. ea games steam'e ultimate edition'ı getirmiş ama fiyatı inanılmaz tuzlu. daha önceden steam'de olan versiyonu sürekli çökme sorunları çıkarıyor (ultimate edition'da bu sorun hala var mı bilmiyorum). ancak çözülemeyecek bir problem değil gibi duruyor.
devamını gör...
3.
bioware tarafından 2009'da çıkartılan rpg oyundur. oyunda insan, elf ve cüce olarak 3 ırk seçilebilir. class olarak ta warrior, rogue ve mage seçilebilir. bu class'ların da kendi içinde farklı skilleri vardır mesela mage'de şekil değiştiren, kan büyücüsü gibi farklı seçimler de yapabilirsiniz. seçtiğiniz class'a göre oyun farklı yerlerden başlar. bir zaman sonra aynı mekan ve durumda sabitlenir*. warrior'da bir kraliyet ailesinin evladı oluyorsunuz daha sonra spoiler olmasın bir ihanetle sarsılacaksınız. rogue'da gene aynı mekandasınız gene kralın evladı ancak çift kılıcınız var. büyücüde başlaması pek zevklidir. bu kez bir büyücüler mekanındasınızdır bir aşk hikayesi için iyi arkadaş olma konumundasınızdır. oyunda çok özenli ve ayrıntılı diyaloglar vardır. ve seçimleriniz durumu etkiler öylesine konmuş seçenekler değildir. oyun parti tabanlıdır. yanınıza yoldaşlar alırsınız en fazla 4 kişi alabilirsiniz. yanınıza alacaklarınızı seçerken tavsiyem bir büyücü, bir savaşçı, bir rogue'un takımda olmasıdır. bazı durumlarda örneğin sandık açarken, kilit açma seviyesinin belli bir seviyenin üstünde olması gereklidir rogue varsa aranızda o açabilir. bu takım arkadaşlarınızla dost olabileceğiniz gibi flört te edebilirsiniz. yaptığınız diyalog seçimlerine ve partinizdeki elemanlarla diyaloğunuza göre artı veya eksi şeklinde aranızdaki bağ şekillenir. oyunda taktikler de çok önemlidir. combat sırasında hangi oyuncu default nasıl davranacak bu seçimleri yapabilirsiniz. mesela karakterin canı yüzde 50'nin altındaysa kaçsın yahut bir grup düşmanın arasında canı yüzde 20'nin altında olan düşman varsa ilk ona saldırsın gibi. oyunu nispeten zor buldum. pot dizimi, silahlar ve taktikler iyi ayarlanmazsa maalesef kazanması zordur. 2009 yılında çıkan bir oyuna göre hikayesi güzeldir grafikleri de gerçekten kalitelidir. diyalog çok olduğundan ingilizceniz iyi değilse türkçe yama ile türkçe oynamanızı tavsiye ederim.
devamını gör...
4.
en sevdiğim rpg oyun. 2009 çıkışlı grafikleri ile belki zamanına göre iyi ancak şu an içinse göz kanatan oyunumuz bence şu soruyu temeline alıp yazılmıştır: insanların hayatına nasıl daha fazla tükürebiliriz? abi bir oyunda her seçenek birbirinden daha kötü olabilir mi yauv? hangisini seçersen seç kendini pislik gibi hissediyorsun, hangisini seçersen seç en sonunda bari kötünün iyisini seçtim ya diye avutmaya çalışıyorsun! insan insana bunu yapar mı ey oyun yazıcıları?
neyse seçeneklerin itliği pisliği serseriliği haricinde geliştirici ekip muhteşem bir lore çıkarmışlar ortaya. thedas adında --açılımı the dragon age setting'dir - yaratıcılıkları burada tükendi sanırsam-- bir dünyada geçen hikayede başlangıçta seçtiğiniz ırka* ve sınıfa* göre 6 farklı* açılış yapabiliyorsunuz - ve hepsinin hikayesi birbirinden ilgi çekici. özellikle female city elf benim için oynaması en zor origin story. neyse ki genelde mage female elf oynamayı seviyorum. onun bünyemde yarattığı travma daha az!
yukarıda gameplay taktikler ve detaylar verilmiş (ki zaten ben de tank'ın ne olduğunu anca oyunu ikinci bitirişimden sonra öğrendim) ben hiç oraya girmeden size hikayeyi anlatayım. sonuçta rpg bu hikayesiz olmaz. thedas blight denilen bir tehditin altında inim inim inlemektedir. daha önce yaşanan dört blight diyarı kırıp geçirmiştir ve duncan isimli bir grey warden beşincinin yakın olduğunu düşünmektedir. duncan sizi seçtiğiniz origin story'ye göre belirli yerlerde grey warden topluluğuna dahil eder ve onunla beraber yükselen beşinci blight tehdidinden thedas'ı korumaya çalışırsınız. bu süreçte yanınıza kattığını dostlarınızla thedas'da yol alır, elfleri, insanları ve cüceleri savaşta yanınızda savaşmaya ikna etmeye uğraşırsınız.
başlangıcındaki açılış hikayelerinin farklılığı kadar oyunun sonu da tamamen sizin seçimlerinize bağlıdır. boss fight'ta yaşananlar, romantik partneriniz ve ferelden'ın yöneticisi seçiminde aldığınız kararlar sizi birçok farklı sondan birine götürür. romantik partner demişken 4 farklı partner seçeneği var*, 3ü her iki cinsiyete de tamam derken bir tanesi* sadece erkek karakterlerle beraber oluyor. ilişkiye flört ile başlayıp, ilişkiyi sağlamlaştırabilir, ya da bitirebilirsiniz. seçim tamamen size ait. her partnerin hikayeye ciddi bir katkısı ve sonucu değiştirme gücü olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim.
sonuç olarak tamamen tercihlerinin sorumluluğunu al ve vicdanın altında ezil köpek odaklı bir oyun bu. mutlu son kime göre neye göre mutlu diyerek belirlenmiş. oyun içinde topladığınız codex'leri okuyarak thedas hakkında muazzamn bir bilgiye sahip olabilirsiniz. rpg seven herkese eğer şimdiye dek karşılarına çıkmadıysa şiddetle öneriyorum. görselliğin patatesliğini sallamayın ve hikayenin içine dalın pişman olmazsınız.
maker save us all! ayrıca mabarisinin adını barkspawn koymayan bizden değildir.
neyse seçeneklerin itliği pisliği serseriliği haricinde geliştirici ekip muhteşem bir lore çıkarmışlar ortaya. thedas adında --açılımı the dragon age setting'dir - yaratıcılıkları burada tükendi sanırsam-- bir dünyada geçen hikayede başlangıçta seçtiğiniz ırka* ve sınıfa* göre 6 farklı* açılış yapabiliyorsunuz - ve hepsinin hikayesi birbirinden ilgi çekici. özellikle female city elf benim için oynaması en zor origin story. neyse ki genelde mage female elf oynamayı seviyorum. onun bünyemde yarattığı travma daha az!
yukarıda gameplay taktikler ve detaylar verilmiş (ki zaten ben de tank'ın ne olduğunu anca oyunu ikinci bitirişimden sonra öğrendim) ben hiç oraya girmeden size hikayeyi anlatayım. sonuçta rpg bu hikayesiz olmaz. thedas blight denilen bir tehditin altında inim inim inlemektedir. daha önce yaşanan dört blight diyarı kırıp geçirmiştir ve duncan isimli bir grey warden beşincinin yakın olduğunu düşünmektedir. duncan sizi seçtiğiniz origin story'ye göre belirli yerlerde grey warden topluluğuna dahil eder ve onunla beraber yükselen beşinci blight tehdidinden thedas'ı korumaya çalışırsınız. bu süreçte yanınıza kattığını dostlarınızla thedas'da yol alır, elfleri, insanları ve cüceleri savaşta yanınızda savaşmaya ikna etmeye uğraşırsınız.
başlangıcındaki açılış hikayelerinin farklılığı kadar oyunun sonu da tamamen sizin seçimlerinize bağlıdır. boss fight'ta yaşananlar, romantik partneriniz ve ferelden'ın yöneticisi seçiminde aldığınız kararlar sizi birçok farklı sondan birine götürür. romantik partner demişken 4 farklı partner seçeneği var*, 3ü her iki cinsiyete de tamam derken bir tanesi* sadece erkek karakterlerle beraber oluyor. ilişkiye flört ile başlayıp, ilişkiyi sağlamlaştırabilir, ya da bitirebilirsiniz. seçim tamamen size ait. her partnerin hikayeye ciddi bir katkısı ve sonucu değiştirme gücü olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim.
sonuç olarak tamamen tercihlerinin sorumluluğunu al ve vicdanın altında ezil köpek odaklı bir oyun bu. mutlu son kime göre neye göre mutlu diyerek belirlenmiş. oyun içinde topladığınız codex'leri okuyarak thedas hakkında muazzamn bir bilgiye sahip olabilirsiniz. rpg seven herkese eğer şimdiye dek karşılarına çıkmadıysa şiddetle öneriyorum. görselliğin patatesliğini sallamayın ve hikayenin içine dalın pişman olmazsınız.
maker save us all! ayrıca mabarisinin adını barkspawn koymayan bizden değildir.
devamını gör...