dumur olmak

"ıhııı" diye tepki vermek.

söylenen söz veya bir olay karşısında şaşırıp kalma durumu.

böyle ağızda yavan, ekşi tat bırakan ve akla geldikçe tüyleri diken diken eden, insanı titretip 'hay ben bu işin ya' gibi hayrete düşüren ve olay/olgulardır.

doğrusu "dumura uğramak" olan, şaşırıp kalmak anlamına gelen bir deyimdir. "dumur" nedir bilmiyorum.

oluyoruz ya günlük doz dumur olmadan uyuyamıyoruz. hayat bizi şamar oğlanına çevirdi arkadaşlar.

nadiren başıma gelen şeydir.

kız bir kuzenimin üst dudak üstünde piercing vardı. bunun babaannesi, "çıkar yavrum o piercing'i, yıldırım düşer." demiş. kız da bana anlatınca dalga geçmiştim. yani ne cehalet falan diye düşünmüştüm. metal cisimlere yıldırım düşüyor diye duymuş bunun cahil babaannesi, piercing de metal olunca ona düşer sanmış falan diye geçiriyorum içimden. bunu birine anlattım, o da ne dese beğenirsiniz? "haberlerde görmüşüm, birinin piercing'ine cidden yıldırım düşmüş." dedi.

neyse hem dumur oldum hem de kuzenimin babaannesiyle dalga geçmiştim ama ben rezil olmuşum esas. hahah.

işte o haber: www.hurriyet.com.tr/gundem/...

çokça başıma gelen durumdur. daha iki gün önce annemle sebze-meyve almak için pazara gittik. elimizde iki üç poşet vardı. pazarın çıkışına yakın birisi "düştü düştü düştü!" diye bağırmaya başladı ben de gayri ihtiyari koşarak geri döndüm, bir baktım satıcı bağırıyor düştü düştü diye. telaşla yere bakınırken "ne düştü abi?" dedim. "marulun fiyatı düştü" deyip gülmeye başladı. tabii bunu duyan diğer insanlar da güldü. hızla pazardan uzaklaştım ama o utanç hissi hala devam ediyor..

ayhan ışık'a mektuplar'ı ben nereden okuyordum? kaldım kitaplığın önünde biçare. attım attım tüm kitapları aşağı...

bulamadım.
dumur oldum.

dumura ugramak. saskinliktan tepkisiz kalmak, anlam verememek.