bu sene yılın oyunu belli oldu. her yerinden öpüyorum miyazaki reis.
devamını gör...
şu an oyun dünyasının ana meselesi. berbat, berbat demeyeyim sabırsız bir souls oyuncusu olarak utanarak söylemeliyim ki daha bloodbourbe u bitiremedim, bu yüzden elden ring e yanaşmaya yüzüm yok.
yalnız miyazaki annenden ne istiyordun da böyle oyunlar yaptın be. dünyada sana sövdüğüm kadar hiç kimseye sovmedim.
devamını gör...
ilk boss u kesebilmrk için gelişmeye adadım kendimi gelistirdim skill pointleri harcadım gene tek yedim.
devamını gör...
sadece pc kolunda, -konsol hariç- 10 milyon satışı geçmiştir. bu from software gibi rockstar çapında olmayan mütevazı bir firmadan çıkan bir oyunun daha ilk dönem satışlarıni bu rakamlara ulaşması tarihte görülmemiş bir durumdur.
çünkü souls türünde oyun oynayan insan sayısı her zaman belli bir gruptu. ne ara souls serisi bu denli oyuncuya ulaştı mümkün değil anlam veremiyorum.
he oyunun aldığı puanlar akla zarar derecede metascore da 97 puan olması lazım ama bu demek değil ki bu denli satışlara ulaşsın. enteresan..
devamını gör...
yeni çıkmış olan fakat fiyatı god of warr ile yarışacak bir oyun. grafiklerine bakacak olursam o kadar eder mi bilemiyorum.
devamını gör...
herkes bu kadar elden ring överken canlı yayında oyunu iade eden jahrein'e kocaman alkış.
zira hazal kaya oyunculuğunu beğendirmeye zorluyor ülke bizi resmen. (sırf ahmet hakan'ın yanında olmadığımız için buna maruz kalıyoruz yok artık)

oyunu çok sevdim onda bir problem yok kesinlikle sevdiğiniz yayıncılardan izlenilesi bir oyun ama asla oynamam.
dark souls çilesini yaşatıyor resmen. bu kadar sevenin olması hayret verici gerçekten.
güzel ama hayret verici. popüler olan her şeyi nasılda benimsiyoruz ister istemez..
sekiro çok daha sıkıcı bu arada benim için. ama daha kabul edilebilir oynarken. sorry not sorry.

god of war ile kıyaslanmaz bana göre. çünkü muhteşem güzel bir oyun. çok çok sevdim. diğerlerine göre daha duygusal, naif tarafı da var belki ondandır ama farketmez, muh te şem.

oyuna her giren ayar üstüne ayar çekiyor ve çok sık takılma gibi bir sorunu var sanıyorum. ya da aniden yaratıklar beliriyor falan millet kafayı yiyordu. bir takım hatalara rağmen güzel bosslar var hakikaten. heyecanla izliyorum..
devamını gör...
kötü bir kodlar bütününden başka bir şey değil.
devamını gör...
kendimi hem mage hem melee olabildigi için (hafifte tank) prisoner a saldım. gittim gezdim farmladim skill bastım sonra döndüm. batıdaki bir dungeon a girdim.

gebertmesi için osurmasi yetti.

ha ben mi? silah yada kılıç ne bileyim işte ashes of war önerilerine açığım ben böyle dayak yemedim arkadaş.
devamını gör...
bir önerim var, oyunu silmek.
devamını gör...
oyuna 80 küsür saatimi gömdüm. defalarca ölüp sonunda kesebildiğim ve defalarca ölüp hala kesemediğim( black kindred diye bir boss var, adam tam bir şerefsiz) bosslarıyla, bulduğum tonla silah, zırh vs. ile keşif olayının dibine vurduğum oyun oldu elden ring. sindire sindire, tam çözüm kopyası almadan oynuyorum. daha başkente yeni ulaştığımı düşünürsek, en az 3-4 ay oynarım ben bu oyunu. bir kaç kare de alta bırakayım.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
arkadaşlar oyun 500 lira farkındasınız değil mi?
devamını gör...
bir önceki yazı da yazmıştım, bugün tamamen alakasız bir kişiden oyun ile ilgili bir post gelince yeniden şaşkınlığımi dile getirmek istedim.
bu oyun ne ara bu kadar popüler oldu, nasıl casual kitle dahi bir soul oyunu üzerine muhabbet çevirmeye başladı lan. vallahi anlam veremiyorum herkes elden ring muhabbeti çeviriyor, hayatında gta dan call of duty den başka bağımsız firmalarda neler var acaba düşüncesini gütmeyen regular joe lar elden ring üzerine eleştiri falan yapıyor.
yanlış anlaşılmasın kimin oynadığı eleştirdiği mesele değil burada, sadece bilen bilir from software oyunları belli bir kitlenin oyunlardır, bir nevi diablo gibi mesela. çünkü piyasadaki diğer oyun türlerinden tamamen farklı mekaniklere sahiptir.
ha şimdi aklıma geldi, yapımcı firma oyundaki save sistemini artık eskisi gibi nuh nebi de save ederim geri o kadar yolu koşarsın kafasından çıkmış yalnız pek çok mekaniği daha da damitmis bu ve açık dünya olması sanırım casual tayfayi da çekmiş olmalı.
benim merakım şu yönde old school souls gulyabanileri bu tazelenen mekaniklerden memnun mu yoksa her önüne gelenin oynayıp yorum kasmasi rahatsız ediyor mu?
devamını gör...
gerçekten efsane.

yani oyun o kadar hoşuma gitti ki.. daha doğrusu böyle bir evrene o kadar açmışım ki..

her kusurunu göz ardı edebilirim. abi mükemmel bir deneyim cidden.

bu oyunla alakalı ne anlatılabilir bilmiyorum, deneyimlemek lazım sadece.
devamını gör...
son bossa geldiğim ama oyunun mükemmelliğinden dolayı bitirmek istemediğim baş yapıt. sırf oyun bitmesin diye bir haftadır pvp yapıyorum.

bu arada yalan olmasın son bossu bir kaç kez deneyip kesemedim. kesen varsa yeşillendirsin.
devamını gör...
level kasmaktan ciğerim soldu. ne biçim oyun bu hocam ya. iyi anlamda diyorum yanlış anlaşılmasın.

öyle bir açık dünya haritası var ki.. sonsuza kadar yeni bir bölge keşfedecekmişim de bitmeyecek gibi düşündürüyor.
devamını gör...
oyunu bitirmemin üzerinden 4 ay geçti, 153 saat oynadım.

blood loss ya da comet azur falan kullananı ben oyunu oynamış, bitirmiş saymıyorum. boss kapısından giriyorsun basıyorsun comet azur'u atadığın tuşa "teq". kolsuz pintipanda'dan seyrettim, ne kadar kötü bir oyuncu olduğu dillere destandır, öyle ki statları random falan veriyor; godfrey'e girdi blood loss silahla 2 kere vurdu bossun birinci fazı bitti, hoarah loux fazında da 2 kere vurdu bitti boss alüminyum.

delikanlı souls oyuncusu düz greatsword kullanır, longsword kullanır! eeeeeeeyyyyy!

ikinci kere başladım oyuna ama pek başladım da sayılmaz. oyunun temizlenmemiş, gezilip keşfedilmemiş deliği kalmayınca ikinci oyunu başlattım. hatta baya bir süre boss kapılarında yardımcı oldum diğer oyunculara ikinciye geçmeden. ng+'a başlayınca yaklaşık 250 leveldim; doğrudan margit'e koştum 1 tane vurdum teq, godrick'e koştum bir vurdum teq... dedim herhalde oyunu kırdım ben. ondan sonra saldım. tabiî bunda taa son bossa gitmeye üşenmemin de katkısı var, malum oyun çok büyük.

ben souls'un lineer yapısını seviyorum hocam ya. lineer olunca o dünya, o atmosfer insana daha çok geçiyor. şu an gidip diğer soulsları tekrar oynarım ama bunu oynamam.

"bu fromsoftware'in başyapıtı" diyen arkadaşların da argümanları hiç ikna edici değil açıkçası. silahların çoğu aynı, zırhların çoğu aynı, karakter ve silah animasyonları aynı... adamın en büyük argümanı "ne çok boss var moruq"; lan aynı bosstan 5 tane koyarsan çok olur tabiî. diğer küçük bossların da hareketler hemen hemen hep aynı. sadece ana bosslarda farklılıklar var.

80/100

dark souls 1 > dark souls 3 ≥ bloodborne > elden ring > sekiro > dark souls 2
devamını gör...
şu oyunu alıp berserk moduna girip oynayamadım yanarım ona yanarım. çocukken alamadığım akülü araba bile bu kadar içime oturmamıştır.
devamını gör...
bir oyun düşünün 40 yaşında adamı başından kaldırmıyor aha bu olsa olsa elden ringdir.

oyun hala efsane haritada her yere gidip geliyorum. over level olmadan oynamak istediğim için bu sefer warrior tank/str build gideceğim haliyle bakalım nasıl olacak.

oyunun hikayesi muazzam george r.r. martin yazmış hani hikaye hakkında pek bilgi vermiyor ama olsun.

radagon fight ı şahsımca oynadığım en epic dövüşlerden biri, radagon un atına olan sevgisi, çok iyi bir savaşçı olması falan bunlar muazzam detaylar resmen bir şenlik/kutlama ile son yolculuğuna uğurluyorsunuz.

hey gidi oyun.
devamını gör...
not: oyunu içerdiği ekstrem kaos yüzünden oynayamadığımı yazdığım bir entry vardı. onu uçurdum. oyunu bitirmiş olarak buradayım artık.

aşağı yukarı yüz saatlik bir oynanış süreci sonunda ana hikayesini, yan öykülerinden bazılarını, açık dünyadaki boss'ların neredeyse hepsini (lokasyonlar için youtube'dan da yardım alarak) bitirdim. ne hissettirdiğini tanımlamak epey zor. büyük bir zafer hissi verdiği kesin, oyunu bitirmiş gibi değil de fethetmiş gibi hissediyorum. son yıllarda oynadığım en iyi, en tatmin edici oyundu. ragnarök oynarken kesinlikle yılın en iyisi diyordum ancak değil, elden ring eşine benzerine nadir rastlanacak türden, o "devasa" "epik" oyunlardan biri.
tırnak içindeki bu iki kelime anlatmaya başlamak için uygun gibi. epiklik duygusu oyunun her yanında var. antik destanlardaki bir kahramanlık öyküsü gibi ilerliyor. diyarı kurtaracak tek kahraman; onun karşısındaki az sayıda dost, pek çok düşman, ürkünç yaratıklar, kibirli tanrılar, dehşet verici iblisler filan, kahramanın yolculuğu içerisinde bırakıyor sizi. dolayısıyla finali, her ne kadar yapım hikaye namına neredeyse hiçbir şeyi düzgün şekilde anlatmıyor olsa da, tatmin edici olmayı başarıyor.
gözümde pek çok artısı, pek çok eksisi var. kimi anda hayran kaldım, kimi anda nefret ettim; kimi anda gelmiş geçmiş en iyi oyun dedim, kimi anda da oyunu silip öylece bırakmanın eşiğine geldim. inişli çıkışlı fakat bittiğinde iz bırakan bir deneyim oldu.

artıları:
- çok iyi, incelikle tasarlanmış dolu dolu bir evreni var. hikaye anlatımı konusunda aşırı kabız olduğundan çevre tasarımlarına kadar incelemek gerekiyor ve tasarlanan ortamlar diyarda yaşananlar konusunda ipuçları sağlıyor. her bölgenin kendine has dokusu genellikle iyi bağlanmış ama bazı sıkıntılar da yok değil. eksilerde değineceğim.
- silahlar ve zırhlar hem çok iyi görünüyorlar hem de sırf şekilde kalmayan ciddi çeşitliliklere sahipler. her birini kullanmak farklı skill'ler istediğinden tamamını en iyi biçimiyle deneyim etmek zor fakat son saatlerde öyle op duruma geldim ki kafama göre ya katana kullandım ya devasa, boyum kadar kılıçlar ya da ufak hançerler.
- düşman tasarımları tek tek efsane. durup durup bunu böyle yapmak nasıl bir hayal gücünün ürünü acaba diye düşündüğüm çok oldu. başarılı tasarımlara özgün saldırı mekanikleri eklenmiş. her biri eşsiz, akılda kalıcı. ufacık tefecik mağara adamlarından, insana kabuslar verecek bol parmaklı, devasa ellere kadar hepsi.
- boss'lar tekrar ediyor olsa da tekil olarak ele aldığımızda aşırı detaylı tasarlanmışlar. her birinin kendine has özellikleri, zayıflıkları var. birine işkence gelen bir boss, build'inize göre size çerez kalabilir, yahut tam tersi. mesela ben full moon ablada inanılmaz zorlandım. en kolay boss diyen de varmış. godfrey'i ise ilk denememde öldürdüm.
- ana boss'ların epiklik seviyesi hayranlık vericiydi. her birinin kendine has bir bölgesi, o bölgenin boss'a has yapılmış mimarisi, içindeki düşmanlarıyla ana boss'ların neredeyse her biri pek çok oyunun final boss'u olabilirdi.
- torrent, binek üzerinde savaş mekaniğinin en mükemmel hali olmuş. inanılmaz rahat bir kontrol şeması mevcut.
- meşhur mimic tear o kadar da oyun kıran bir şey değildi. berbat bir yapay zekası var. tek işlevi düşmanın dikkatini dağıtmak. bazı düşmanların zorluğu hesaba katılırsa bence oyunda olması bir zorunlulukmuş.

eksileri:
- bazı tip boss'lar orantısız biçimde tekrar ediyor. daha az boss olsaymış da o kadar tekrar etmeselermiş. şimdi adını hatırlamadığım ağaç adamı kaç kere kestim unuttum. her bölgede yer alan sabit boss tiplerinden biri. ya da mesela night cavalry. çoğu catacomb'un boss'u aynı mesela. direkt dümdüz aynı boss'tan sayısını arttırarak eklemişler. bari saldırıları değişseydi.
- boss'lardan bazıları cidden oyunu kıracak, oyuncuyu atmosferden koparak, oyundan, hatta komple oyun sektöründen soğutacak saçmalıkta tasarlanmışlar. bana göre oyunun en büyük eksisi bu. misal son boss'lardan malekith'i ele alalım, bir kez saldırıya geçince asla durmayan, saldırmaya kalksanız ya alanın çatısına fırlayan ya da bambaşka bir ucuna fırlayıveren ele avuca sığmaz bir tasarım. yakalanırsan dur yani baya,kontrolcüyü sakince yere bırak, git çayını sigaranı filan iç sakinleş. malenia, beast clergymen, godskin noble, astel cidden tasarım olarak değil oynanış olarak çok sefil, rezil tasarımlar; oyunun kalitesini epey kırıyorlar. godfrey, morgott, godrick, starscourge radahn mesela, baya iyi tasarımlar.
- bölge geçişlerinin çok saçma olduğu yerler var. mesela limgrave'den caelid'e geçiş gibi. bir anda değişiveriyor. katman katman bir geçiş saçma durmasını engelleyebilirdi.
- epey op duruma gelmediyseniz boss'lar size dokunduğu anda sendeliyorsunuz, ataklarınız çok uzakta bile olsalar rahatlıkla yarıda kesebiliyorlar. stamina ya da mana gibi kaynakları asla tükenmiyor. ne isterlerse hemen o anda yapabiliyorlar. sizin böyle bir şey yapma şansınız, basitçe ifade etmek gerekirse: "yok." baya, dümdüz yok. tek şansınız kaçmak. bir şekilde defalarca vurmayı başardıysanız ancak üç beş saniyelik bir sersemleme yaşıyorlar. meşhur vuruş hissi buysa üzgünüm ama katılmıyorum, bu sene çıkmış rakibi sayılan ragnarök bundan bin kat iyiydi.
- karlı dağların olduğu kısım level dizaynı olarak berbattı. uzunca bir süre en ufak hasar vuramıyorsunuz. buna karşılık düşmanlar üfleseler öldürüyorlar. sonra, son saatlerde bir anda büyülü bir el dokunmuş gibi, rahatça öldürmeye başlıyorsunuz. bu uçurum birkaç yerde daha vardı ve hoş değildi. zorluğu en tatlı olan bölge kesinlikle girişinde margit çıkışında godrick gibi şahane boslarla örülmüş olan kaleydi.

yine de bütün bu eksilerine rağmen unutulmaz, eşsiz bir deneyimsin elden ring. oyunlara ilgisi yeni yeni başlamış sevgilime bile heyecanlı anlar yaşattın. destansılığın, epikliğin beni kendine hayran bıraktı. eksileri yüzünden kırdığım bir puanlama yapmayacağım. oyunlara en ufak ilginiz ve oynayacak imkanınız varsa asla kaçırmamalısınız. unutamayacak, geri dönmek isteyeceksiniz.
devamını gör...
tinyurl.com/4ytzwk4e
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"elden ring" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim