en akıllıca iş istanbul'dan taşınmaktır

aklın yolu bir. ayıp değil ya. imkanı olan herkesin istanbul'u terk etmesi şarttır.

adanada yaşayan istanbullularda taşınsın mı ? rize güvenlidir diyorlar ama onların arasında da ölmüşden beter oluruz.

celal hocanın acilen istanbul'u geçtim bu ülkeden taşınması gerekiyor, hem insanından hem de bu topraklardan kurtulmuş olur böylelikle. ne dese yaranamıyor artık, uğraşma bu insanlarla boşver hocam otur kitap gazete oku bulmaca çöz, bağ bahçeyle uğraş. gerek yok insanları bilgilendirme, onlara hiçbir şey deme salla boşver.

mantıklı, ama düzen bozup başka yere geçmekte zor.. ama alışabilmek zor değil.. onun için daha güvenilir ortama gidilebilir.
kısaca betonlaşmanın az olduğu yerler..
ne yazıkki istanbul fazlasıyla betonlaşmış, eski binalara sahip..

öncellikle ülkemizin her yerinde deprem gerçeği var. nereye giderseniz gidin deprem sizi bulabilir.
ek olarak, istanbul gibi ticaret merkezi olan bir kentte olacak deprem sonrası yaşadığı ücra şehirde hayatına aynı şekilde devam edeceğini sanmak hayaldir. birçok temel tüketim maddesi anadolu’ya istanbul’dan gidiyor.
burada yapılması gereken kentsel dönüşüme hız kazandırmak ve toplanma alanlarını arttırmaktır. tokyo’da deprem olunca japonlar nasıl kenti boşaltmıyorsa, biz de şehrimizi o hale getirmek için çalışmalıyız.
son olarak, bu depremde insanımızın ne kadar afet bilincinden uzak olduğunu da gördüm. deprem olmuş toplanma alanına arabayla gidiyor. bütün yollar tıkalı. afet anında birinin başına bir şey gelse yardım ulaşamayacak. neden hanımefendi/beyefendi 2 km yürüyemez. zaten çoğu da alana gelince park yeri bulamadı öyle yolda bekledi. en uyanık sizsiniz, bizler akıl edemedik arabayla gelmeyi, bravo.

bayılıyorum bu ülke insanına. oxfordda kürsü yapmış, college de france'da kürsü yapmış adama deniyor ki sen bize akıl verme. upuzun bir programdan bir cümle kırpılmış, bu tweet atılmış ama bizim genius yazarlar celal hocadan daha iyi biliyor. ben bir şey söyleyeyim mi, bence siz celal hocanın sizden başarılı olmasını kaldıramıyorsunuz. otistik bir adamın böyle bir seviyede olması size ağır geliyor. binlerce kitap okumuş bir adamın görece "basit" söylemi üzerinden kendinizde eleştiri hakkı görüyorsunuz, ciddi ciddi gülüyorum size.

tabi canım biz istanbuldan çekilelim ki sahiplerin daha kolay çöreklensin buraya.

öleceksek burada öleceğiz ama yine de senin ve senin gibilerin bizi korkuyla yönetmeye çalışmasına izin vermeyeceğiz.

sayesinde şunu fark ettiğim kişinin yeni beyanatlarından biri :

zenginler televizyonu birbirlerine mesaj çekmek için kullanıyorlar!

bu depremde de gördük ki en akıllıca iş ekrem imamoğlu ve çalışma arkadaşlarının bir an önce işlerinin başına dönmesini sağlamaktır.
akp hem deprem vergilerini çarçur etti, hem de tüm istanbulun güvenini kazanmış, şehri depreme hazırlayan liyakat sahibi başkanı içeri attı.
ekrem 6 yıldır bir şey yapmadı diyecek ingiliz aktroller çıkacaktır şimdi. peşinen cevap vereyim.
akpnin 6 yıldır önüne koyduğu tüm engellemelere rağmen imamoğlu ekibinin çok değerli çalışmaları var, istanbullu olsaydınız zaten bilirdiniz. imamoğlunu engelleyemeyince elini kolunu bağlamak için iftirayla hapse attılar, bu ingiliz dölü aktroller çıkmış hala 6 yıldır niye yapmamış diyor. niye lan acaba?

ek: #3533815
aktroll olduğunu biliyoruz aktroll.
ingilizin maşası olduğunu da, derdinin hukukun üstünlüğü falan olmadığını da biliyoruz aktroll.
genç siviller denen dezenformasyon ağının son mandalısın aktroll.
ağzın dolu aktroll. neyi savunduğun anlaşılmıyor, önce ağzındakini çıkar öyle konuş aktroll.
ayrıca bir de; klitoris kız? sen misin kız bu fıstıngcı?

zaten istanbul çok yük taşıyor. iş güç diye millet taaa nerelerden geliyor, olm işi gücü ülkeye yayman lazım millete tek yere toplaman değil. sonra zaten biliyoz yapıları, kalıcı boşaltsalar depremde zaten yıkılacaklar belli sen yıkacağına deprem yıkmış :d yani çok hayalci bi yaklaşım.

istanbul üniversitesinde okumuş istanbulda 8 yıl yaşamış biri olarak istanbul hakkında bir kaç kelam etme hakkını kendimde görüyorum.

gerçi ben 2002 sonrasında çok uzun kalmadığım için günümüz istanbul'u ile benim yaşadığım dönemdeki istanbul'un hemen hemen birbiriyle alakası yok ama olsun.

bu hayatta en önemli şey yaşamak. yani hayatta kalmak. siz ve yakınlarınız öldükten sonra kurulu düzenimiz vardı bırakamadık gibi bir bahane sizi tatmin / teselli edecek mi belki de bunu düşünmelisiniz.

99 depreminde yaşadığımız yer yok oldu. sulara gömüldü. önemli bir kısmı hakkın rahmetine kavuştu.

biz mecburen memlekete dönüp bir ev kiraladık. elbette kolay değildi ama sil baştan bir hayat kurmaya çalıştık.

ben istanbulda yaşamıyorum. yaşadığım yer istanbul olmasa da izmit de en az istanbul kadar deprem açısından sorunlu bir yer.

ben 99 depreminden sonra çıkarılan yönetmeliklere uygun olarak depremden sonra yapılan zemini sağlam ve deniz seviyesinden yaklaşık 300 metre yüksekte oturuyorum.

marmara bölgesinde ortalama yükselti 500 metre olduğu için kısmen dağında yaşıyorum diyebilirim. kaçacak saklanacak etrafı orman olan bir arazide yaşıyorum.

7.2 lik bir depremde ve onu takip eden ikinci bir 7.2 lik depremden sonra değil istanbul'un izmit'in bile ne derece yaşanabilir kalacağını bilmiyorum.

celal şengör aristokrat / burjuva olabilir ama deprem söz konusu olduğunda elimizdeki en donanımlı bir kaç insandan da biri.

adam diyor ki imkanı olana köprüden önceki son çıkış bu 6.2 şiddetindeki deprem diyor.

bazıları büyük bir deprem olacağına inanmak istemeyebilir. onlara da saygı duyarım ama hayatıyla kumar oynamak da ne bileyim akıllıca gelmiyor.

daha 6 şubat anıları hafızalarda tazeyken istanbul gibi bir kentte hayatta kalmayı düşünmek bana saflık gibi geliyor.

ee hani hepimiz ege bölgesine yerleşip salaş yerler açacaktık!
hani alamancılar "düzenim var" deyince daşşşağ gececektik noldu şimdi? düzenim varlar, nasıl gidemler havada uçuşuyor.

#3533416 ingiliz partilerinden yardım isteyen genel başkan sizde, ingiliz büyükelçisi ile karlar altında romantik balık yiyen kaşar sizde ama ingiliz ajanı olan biz miyiz?
vallahi ya salaksın ya beceriksiz bir troll.
söylediğin herhangi cümlenin altı tıpkı senin gibi bomboş.

yaptık, yaptık. taşındık. zor oldu ama oldu. peki nereye taşındım biliyor musunuz? tam fay hattının üstüne. ee, yapacak bir şey yok. imkanlar buna el verdi. istanbul'da fay hattı denizden geçiyor ama yine de daha korkutucu. kalabalık. evler yüksek. normal günde bir yerden bir yere gidemiyorsun, değil ki deprem olunca şehirden çıkabilesin. şimdi fay götümün altından geçse bile rahatım. en azından bina 2 katlı. herkesin evi böyle alçak. kurtarılmam daha kolay olur. ölümün bile hayırlısı.

nelere şükreder hale geldik bu ülkede. yazık be bize. ben de deprem olunca kamerayla sallanan gökdelenleri çeken bir japon olabilirdim. püü.

kendimce daha akıllıcası istanbul'a hiç uğramamak, adım atmamak.geçici olarak tekirdağ'dayım,istanbul'a max bu kadar yaklaşırım.istanbul'da olacak olan deprem belki de hayattaki en büyük fobimdir. o kadar insanın bir şehirde ne işi var. her şey yıkılacak orası kesin. inşallah yenilerini türkiye'ye dağıtarak yaparlar.

parası olan taşınır fakat parası olmayan ne yapacak peki celal hoca? kolay bir şey mi ev taşımak? aslında istanbul'un nüfusunun bir kısmının anadolu'ya gönderilmesi gerekiyor.