eskortluk yapan kızın tecavüze uğrayıp ağlamasının bir anlamı yok

yorum yapmaya gerek yok şaşırmadığım olaydır.

çok basitçe anlatmak istiyorum.mesela kendisi hastalandı işe gidemiyor. patronu adamlarını gönderip zorla programa getirtiyor ve programı yaptırıyor.işte bu noktada ağlamakla ağlamamak arasındaki farkı belki anlar.tecavüz insanlık dışıdır ve suçtur evirmeye çevirmeye gelmez.

yıllar önce ülkemizde hayat kadınına tecavüz eden kimse için üçte iki oranında indirim öngören bir yasa vardı. (bkz: tck 438) bu maddenin kaldırılması için epey eylemler yapılmıştı.

başrollerinde gülşen bubikoğlu ve berhan şimşek olan 1990 yapımı madde 438 isimli film bu konuyu işlemektedir.


not: müge anlı'yı dinlemedim. sözleri çarpıtılmış olabilir. kendisinden bağımsız olarak söylemeliyim ki hukuka ve insanlığa aykırı, hastalıklı bir düşünce yapısıdır.

kendisi o isle istigal olsaydi bu yorumu yapabilir miydi acaba??

(bkz: iğrençlik) midemin bulunmasına neden olmuş açıklama.

suçların fiiller yerine mağdur üzerinden ele alınması saçmalığının ürünüdür. bazı adli olaylarda kamuoyu baskısı yaratmak uğruna tecavüz suçunu mağdur üzerinden ele alanlar bu kapıyı aralıyor aslında. bakalım bir tanımına. buradan

"nitelikli cinsel saldırı suçu, diğer bir deyişle tecavüz suçu; vücuda “organ” veya “sair bir cisim” sokulması suretiyle fiilin gerçekleştirilmesi halinde meydana gelir."

dikkat edersen burada mağdur veya failin özellikleri yok. fiilin tanımı mevcut. çünkü yasalar önünde kişilerin eşit olabilmesinin tek yolu, mağdurun ya da failin başka başka bireysel farklılıklarından bağımsız olarak yapılan eylemi yargılamaktır. kamu vicdanında hassasiyet yaratmak adına tecavüz suçunun veya başka bir suçun failine ya da mağduruna; onların kişisel özelliklerine vurgu yapmanın müge'nin geldiği noktaya varmak gibi sakıncaları vardır. iki mağdurdan birine, bu diğerine göre daha acınası dersen; bir yarım akıllı da çıkar buna mı üzüleceğiz deyiverir günün sonunda maalesef.

müge anlı ana akım medyada bu tarz program yapan kadınların kimligidir. yemek programından, sabah programlarına kadar bu programları yürüten kadınların nerdeyse hepsi bu kafadadır. müge anlı biraz daha fazla bu kafadadır sadece. bu yüzden bu kadar rahat.

öncelikle müge anlı izlemiyorum, ülkenin durumu zaten içler acısıyken yüreğim bunları izlemeyi kaldırmıyor; bu yüzden kendisini linçlemeyeceğim. belki başka bir şey anlatmak isterken kendisini yanlış ifade etti, belki de bir taktik sebebiyle bu cümleyi kullandı; bunu bilemem. bildiğim tek bir şey var ki, ülkede bu kafada çok insan var. rıza alınmadan girilen her cinsel ilişki -bakın, kadın ya da erkek ayırmıyorum- tecavüzdür. eskort, seks işçisi, karısı ya da sarhoş olması fark etmeksizin rıza alınmayan veya bilinçli olmayan her ilişki tecavüz sayılmakta. insanları mesleği, cinsiyeti, giyim tarzı, yaşı diye ayırmak yerine bilinçli ve rızası var diye ayırmalıyız.

böyle bir tayfa var ve evli bireyler arasında da tecavüze inanmıyorlar. diyor ki adam senin kocan, tecavüz mü bu şimdi? evet beynini üreme organıyla değiştirdiğim bok kafalı, tecavüz.

müge anlı'nın onu kastederek söylediğini sanmıyorum belki bir stratejidir belki de bir an dalgınlığına yüz binlerce insan karşısında böyle bir hata yapmaz, yaptıysa da zaten hatasını kabul etti ama bizim insanımız birilerinin sözünden cımbızla laf çekip yermeyi sever.

tecavüz bir şiddettir. şiddetin her türlüsü korkunçtur ve hiç bir şekilde normalleştirilemez.

müge anlı'yı falan bir kenara bırakın, kız eskortluk yaptığı için tecavüze uğramasını normal, işinin cilvesi, vs. gören mahluklar aramızda yazar olarak dolaşıyor!
-capslock on-
şiddete göz yummayın! bu ve bunun gibi saçma sapan, insanlık onuruna sığmayacak düşüncelerini gelip buraya kusan mahlukları şikayet edin, edin ki aramızda dolanmasınlar.
-capslock off-

"restorantı olan kişiye gidip döverek istediğin yemeği yaptırmak da, müzisyen insana gidip döverek istediğin müziği çaldırmak da, müge anlıya gidip döverek istediğin kişiyi aramasını sağlamak da normal karşılanacaktır o zaman" mantığıyla yaklaşılınca ne kadar saçma olduğu daha da ortaya çıkan argüman.

iki insan karşılıklı istek olduğu sürece dans da edebilir, film de izleyebilir, sevişe de bilir. bu kendileri dışında kimseyi ilgilendirmez. bu ilişkinin karşılığı sevgi, anlık heyecan ya da zevk, güzel vakit geçirmek ya da para olabilir. bu tamamen o kişilerin keyiflerine bağlıdır. kimse de -suç işlenmediği sürece- buna müdahil olamaz.

tecavüz ise insanlık suçudur, zorbalıktır, şerefsizliktir. tecavüze uğrayan birine su testisi su yolunda kırılır vb. yaklaşımlarda bulunmak da ayrı şerefsizliktir. tedavi edilmesi gereken hastalıklı bir düşüncedir.

edit: bazı küfürlü ifadeler yumuşatıldı.

21. yüzyılın facialarından biri olan "empati yoksunluğu" müge anlıya da sıçramış..

boksör olan bir adamın sokakta öldüresiye dövülmesinde bir sorun yok.

bunun bir alt seviyesi o da mini etek giymeseydidir.

şimdi bu ablamız, eskortluk mevzusu üzerinden namusluluk taslıyor. en uzak durulası kadın tipi de bunlardır. çünkü namuslu olduklarını ifade ederek kendi hemcinslerini ezerler.
bu ablamız hukuk okuyor ya güya, kendisine hukuki analiz aktarmamız lazım.
eskiden yargıtay, fuhuş yapan bir kimseye karşı cinsel saldırı suçunda mağdurun konumunu dikkate alarak failin cezasında indirim yapılması gerektiğini belirten içtihatlar ortaya koyuyordu.
halbuki bu içtihatlar yanlıştı. zira cinsel saldırı suçunun konusu mağdurun cinsel dokunulmazlığı ve mahremiyeti idi. bu dokunulmazlığı ve mahremiyeti paylaşıp paylaşmamak tamamen mağdurun iradesinde kalan bir husustu. önemli olan mağdurun eskortluk yapıp yapması değil, onun iradesine aykırı bir davranışı gerçekleşip gerçekleşmemesidir. tck m. 102'deki cinsel saldırı suçu da bir şiddet formudur, kasten yaralama suçunun veya eziyet suçunun cinsel içerik taşımasıdır. bunu anlayamıyor ablamız. eskiden yargıtay da anlamıyordu. daha sonra bu içtihatlar 5237 sayılı tck'nın yürürlüğe girmesiyle değişmeye başladı. ablaya "sen geride kalmışsın" demek lazım.
yukarıda arkadaşın da dediği gibi boksörlük yapan bir kimseye gidip saldırmıyorsak -yaptığımız saldırı kasten yaralama suçunu oluşturuyorsa- aynı şekilde eskortluk yapan bir kimseye iradesi dışında cinsel içerikli fiil tatbik edemeyiz.

blu tv'de yayınlanan çıplak dizisinde buna benzer bir olay yaşanmıştı

arkadaş hukuk bilmesem, yıllardır içtihat okumasam, uzun uzun yazılanlara bakıp, ulan adam haklı mı acaba? diyeceğim ama demiyorum.
20 yıllık hukukçu olarak net bir şekilde yazayım.
kişi dokunulmazlığı en temel anayasal haklardandır. cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda mağdurun kişiliği cezasızlık veya cezada indirim sebebi değil aksine teşdit nedenidir.
neticeten, eğer rızası yoksa hiç kimseye dokunamazsınız. kendi değer yargılarınızla hiç kimsenin niyetini okuyup hiç kimseyi cezalandıramazsınız. sadece sizler değil, kanunun uygulayıcıları olan kolluk ve adliye personeli de bunu yapamaz.