bilime göre her şey tesadüf, şans, kısmet, nasip, falan filan . bilinç ne arar la evrende ?

lakin ben bildiğimiz anlamda olmasa da , farklı bir düzlemde evrenin bir bilincinin var olduğunu düşünenlerdenim. hatta belki de evrensel bir bilinç var ve biz de ondan pay alıyoruz.

esasen bizdeki bilincin kaynağının zihin olmayabileceği , başka bir kaynaktan gelebilme ihtimali olup olmayacağı üzerine de araştırmalar var. biz olayı hep beyinle sınırladık ama , beyin hala dünyadaki en gelişmiş yapay zekadan bilmem kaç milyon kat daha karmaşık bir yapıya sahip. ve homo sapiens'in 150 bin yılda geldiği süreçte sinirbilimcilerin dediğine göre sadece beynin yüze 10'u çözülmüş.

bu başka bir yerden gelebilir mi acaba sorusunu da soran yine sinir bilimciler. hayal gücünün geldiği yeri tespit ediyorlar ve orada uyuyan milyarlarca hücre olduğunu görüyorlar , o kısma gelen bilgi var deniliyor. o kısma gelen şeyin hayalin bilgisi olduğu söyleniyor ama bu bilgi oraya dışardan geldiğine göre "lan yoksa acaba mı" diye düşünülüyor.

ya da bir diğer olasılık maddenin beşinci hali acaba bilgi mi diye bir teori de gündemde.
devamını gör...
olmaz mı? arada bana dertleşmeye gelir. ben de zaten avatar'daki ağacım.
devamını gör...
bununla ilgili felsefi ve bilimsel bir çok düşünce ve araştırma yapılmış.evrenin bilinci varmı yok mu bir şey diyemem ama insanların ve hayvanların zihninde ön kabüllerin olduğunu düşünüyorum. örneğin ilk defa doğum yapmış bir kedinin doğum sonrasında neler yapması gerektiğini bilmesi gibi.bu da belkide şu sinir bilimcilerin dediği şeyle aynı anlamada çıkıyor olabilir. derin ve incelenmesi gereken bir konu.
içine giripte çıkması zor bir durum.
devamını gör...
bir bilincsiz sorusu
devamını gör...
çıkartılan secret ve benzeri ultra modern saçmalıkların var olduğu kitaplar yüzünden, insanlar bilmem kaç yıllık evrene/ gezegenlere farklı fonksiyonlar yüklemeye başladı. venüs'ün kenarından geçen uranüs'ün suçu nedir? mars kendi ekseninde 2 kere döndü diye zengin falan oluyorum, arada evlendiriliyorum falan.. saçma sapan bin ton astrolog ve ruhani koç türedi bu piyasanın oluşturduğu manipülatif alan yüzünden. her gün bir sürü gelecekle ilgili tahmin yürütüp, bir sürü insanı peşlerinden oradan oraya sürüklüyorlar.

tarih boyunca insanoğlunun en büyük zaafı; geleceği bilmek üzerine olan durdurulamayan hevesi oldu. her geleceği bildiğini iddia eden insanın peşinden sürüklenip, medyumları / fal uygulamalarını zengin ettiler, hala ediyorlar. astrologların cogu geleceği bildiğini iddia ederek ve gelecekle ilgili keskin tahminlerde bulunarak aslında tanrıcılık oynuyor ve bu binevi dinsel açıdan şirk koşmaktır.

kutsal kitabımızda açıkca bildirilir ki " gaybı sadece rabbim bilir ve insanların kaderlerinin bir bölümünü onların çabalarına bağlı kılmıştır." yani kaderde minimal oranda çabayla / dua ile değişebilir ama bunların hepsi bir sırdır ve rabbimde gizlidir.

siz diyeceksiniz ki peki bazı "hassas" insanlar var. evet var, bazı mucizelere tanık olan hatta modern toplumda " psişik- gönül gözü açık, 6. hissi kuvvetli" şeklinde tanımlanan insanlar var ama gördükleri her şeyi onlara rabbim nasip ettiği için, bunların hepsine tanık olma şansına sahipler. bunların uranüs- venüs- jüpiter- mars - dünya ve bunların yörüngeleri ile ya da düşünce gücü ile alakası yok.

bir kere insan kendi kendisine düşünerek ve isteyerek hatta istediği şey sanki gerçekmiş gibi yaşayarak bir şey elde edemez. sahip olmadığınız bir şeye sahipmişsiniz gibi yaşamak psikolojik açıdan risktir. insanı şizofrene döndürür hatta gerçek- hayal arasındaki algınız kaybolur. ne gerçek ne hayal ayırt edemeyecek konuma gelebilirsiniz çünkü zihninizi bunun gerçek olduğuna inanmaya zorluyorsunuz.

her şeyin ötesinde, insanın istediği her şeyi elde edebileceğine inanması insanın kendisini yine tanrılaştırmaktır. insan nasıl her istediğini " kendi kendisine" elde edebilir? hangi kutsal kitapta insana böyle bir fonksiyon verildiği yazıyor? aksine, her koşulda dua etmek ve rabbimize sığınmakla ilgili yönlendiriliyoruz. dua, her kapıyı açar.

düşünce gücü diye bir şey yok, dua var.

evren diye bir şey yok, rabbim var.

insan kendi kendisine bir " yaratım" gücüne sahip değildir. düşündükleriniz, gerçeği şekillendirmez veya onu yaratamaz.
tüm galaksi rabbim tarafından yaratılmıştır. galaksinin boşluğunda ya da kendisinde " yaratım gücü" yoktur.

"yaratılmış hiç bir şey, yaratıcı olamaz."


düşünce gücü kısmına geri dönersek; sana nasip edilmemişse, istersen 738383 kez düşün, hayal et hiç bir şeye sahip olamazsın. şu an sahip olduğumuz her şeyin arka planında tanrı var. tanrı istediği ve bize onay verdiği için her şeye sahibiz. bu gerçekliği çarpıtmaya, insanları sapık sapık düşüncelere inandırmaya gerek yok.

ben düşünce gücü ve diğer bütün kitapların modern ateizm'in yayılmasını kolaylaştırdığını düşünüyorum. kişinin istediği her şeye sahip olabileceğini inanmasını sağlayarak, tanrı ile bağını kesiyorlar. kişi kendi isteğiyle her şeye sahip olabileceğine inandığı içinde, odağını kendisi tutuyor ve dini inancı zayıflıyor. bu olay zamanla deizm, ataizm hatta agnostik olmaya kadar uzanıyor.

neden başka insanların kuklası bu kadar kolay oluyorsunuz? zihniniz düşünün ve ona göre aksiyon alın diye verildi. irademiz, seçim mekanizmamız olsun diye var.
devamını gör...
bilinci yok ama belleği var, yaşanan her şeyin kodlandığı her şeyi kuşatan bir bellek.
devamını gör...
var. ahanda bu da ispatı:

devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"evrenin bilinci var mı sorusu" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim