eylül ayına yüklenen anlam

çok şey kaybettim kaptan . kalbime teselli bir eylül kaldı . aslında diğer aylardan hiçbir farkı yok ama nedense eylül ayına hep bir anlam yüklemişizdir . o da diğer aylar gibi geçip gidecek bir aydır .

benim en sevdiğim aylardan birisiydi eylül. sıcak memlekette büyüdüm tabii, havaların serinlemesi, geceleri rahat uyuyabilmemiz demekti eylül. okulların açılması, yeni bir dönem yeni bir sayfa demekti. yeşil mandalinaların mis gibi kokusuyla ortaya çıkması demekti. ama artık soğuk havaları da sevmiyorum, okulların açılmasını da. bir eylül günü babamı kaybettiğimden beridir eylül ayına dair hiçbir şeyi sevmiyorum.

aslında sonbahara yüklenen anlamdır. eylül bir sonucu temsil eder aynı zamanda, hasat zamanıdır zodyak'ta. ne ektiysek onu biçtiğimiz döngüye girmişizdir belki de. yaza kadar yediğimiz hurmalar... hala okuyacak mısınız? şu an öylesine sallıyorum, yazılı düşünüyorum.

havaların serinlemediği sürece bir anlamı yok.

oğlumla ayrılık vakti yıllardır. boşanma sonrası her yaz dönemimde işi gücü bir kenara bırakıp, onunla vakit geçiririm, sonra eylül gelir, okul vakti başlar, ben şehrime döner, ara tatilleri beklerim. havaalanı bir buruktur o ay bana.

biz fakirdik eskiden fakir derken gerçi o dönemler herkes fakirdi. yoksulduk yoksun pek olmadık. çok mutluyduk.
alım gücü diye bir şey vardı efendim.
bu eylül den itibaren patates soğan kavun üzüm alınırdı. turşu bulgur falan yapılırdı. kışlık hazırlıkları yani.
kömür alınırdı.
ve okullar açılırdı.
eskiden kitap defteri devlet vermiyordu. şimdi veriyor galiba.
işte bizim gibi fakir ailelerin en sevmediği ay eylül dür ekim dir kasım dır efendim.
çünkü kömür odun okul masrafları kışlık ihtiyaçlar derken. bir maaşla ne kadar yetinebilirsin.
işte okul açılırdı ve biz babama liste yapardık üç kardeş.
şimdi olsa yapmam. defter kabı, defterler sulu boya takımı kalemler pastel boyalar. neler neler. sanki ne gerek varsa. o da hiç itiraz etmezdi sormazdı efendim. veresiye falan alırdı.
ya bu kışları belkide bu yüzden bile sevmedim.
şimdi her şey var o günler eksik. o insanlar yok.

çok bir şey değil.

düğünüm var.

green day - wake me up when september ends deriz ve köşemize çekiliriz hocam. eylül ayı şimdiye kadar hiçççbir şey getirmedi bana. ama bu yıl biraz farklı.* gün saydığımız birtakım olaylar var çok şükrü. stres ve heyecan topuyuz.

hayır evlenmiyorum beyler sakin olun lütfen. banu alkan gibiyim hâlâ. benn yakışıklı görmeden yapamammmm!!! her şey çıtırlarla dolu bir dünya için...

okulların eylülde açılmasından ileri gelen yeni başlangıçlar, yeni bi hayat, değişen hayat, yeni bi çevre heyecanına öyle alıştık ki her eylül geldiğinde hayatımız bambaşka olacak sanıyoruz. üni 1 e kadar belki de böyle oldu ama sonrasında eylüllerin ağustostan ya da marttan bi farkı yok.

ben doğduğum ay diye seviyorum. her sene yeni bi yaş almak biraz değiştiriyor halet-i ruhiyemi çünkü. melankolim artıyo yaşlanıyorum diye.