ezan sesi

türkiye cumhuriyeti anayasında devletin dini olmamasına rağmen herkesin yüksek sesle dinlemek zorunda olması ve buna saygı göstermek zorunda bırakılan ses.

1. türkiye anayasasına göre devletin resmi dini yoktur.
2. her birey kendi dinini yaşamakta özgürdür ama başkasına dayatmak insan hakları ihlalidir.
3. çoğunluk bir dine ait olsa da azınlık buna maruz kalmak zorunda bırakılamaz.
4. gittiğin yerin kurallarına uymak saygı göstermek, o toplumun rahatsız edici dini çağrı sesine katlanmayı gerektirmez( hangi din olursa)
5. ezan sesine, veya çan sesine rahatsız olunduğu için karşı çıkmak din düşmanlığı değildir. ezan sesinin rahatsız ettiği kadar çan sesi de rahatsız ediyorsa, çan sesine de karşı çıkmak en doğal durumdur ve karşı çıkılmalıdır.
6. ezan sesini savunmak ( muhammed’in kitabını okuyan bilir) dini savunmakla alakalı bir durum değildir. dini bilmemektir.
7. din insanın kendi içinde yaşadığı bir inanç sistemidir. insanın dışında yaşayıp gösteri yaptığı bir araç değil.
8. saygı duymak zorunda değilsin ama başka inançlara ve inançsızlara saygısızlık edip aşağılamak, onları yok saymak, hakaret edip baskı göstermek suçtur.

ekleme: müslüman insanlardan gelen tepkilerde nedense hakaret içerikli "yorumlar" var. farklı fikirlere ve çözüm bulmaya çalışmamayı anlayabiliyorum. toplumumuz yeterli zihin yapısına henüz erişememiş olabilir.
ben diyeceğim ki: "ezan sesinden rahatsız olan insanlar var."
bunu oturup, konuşup ortak bir yol bulmak, birbirimizi anlamak yerine, hakaret içerikli saygısız cümlelerle yanıt veriyoruz. "benim inancım bu, beğenmiyorsan defol git" manasına gelen cümleler; ne inandığın dine yakışır ne de demokratik, insan haklarına saygılı bir devlete yakışır.

t: islam'da müslümanları ibadet zamanının geldiğini hatırlatan uygulama.

seküler italya'da çan sesleri duyulması veya çengelköydeki kilisede çan çalması kadar normal durumdur.

dipnot: buradan birkez daha söylüyorum. insanların herhangi bir inancına saygı duymayıp her fırsatta ona hakaret ederseniz aynısını birgün siz de görürsünüz.

ne yalan söyleyeyim bazen huzur veriyor. sanki her şey daha bitmedi der gibi. imamın sesinin de ağlaklığı etkili tabii.

provokasyon var dediler geldik.
alırım bir dal.
çan sesi de rahatsız etmiyor mu ?
onu yazsaydın dedirten başlık.

hukuki hiç bir dayanağı yoktur. almanya'da açılan bir davada alman mahkemeleri kişi ve hane dokunulmazlığına aykırı bulup susturmuştur. avrupa da hiç bir camiden hoparlörle ezan okunmaz, okunamaz. hatta minareli cami yapımı bile yasaktır.

favori nakaratımın 'hayal etsene' olduğu şarkıdır.

rabbim eksik etmesin

bizim mahalle müezzini gerçekten çok güzel okuyor , dünyanın en güzel sesidir.

batak attığımız kahvehane caminin karşısında olunca insan etkilenip , oyuna ara veriyor. sonra yine bam bam bam.

nasıl kafalar yaşıyorsak ?

şurada bahsetmiştim. kimse, inanmayanlar da dahil bu ülkede ezan okunmasına karşı değil. bu siyasal islamcı şerefsizlerin kuruntusu. biz bunu kültürel bir öge olarak muhafaza etmek istiyoruz. zira vandal olan biz değil, siyasal islamcılardır bunu iyi anlayın. ayasofya camiye çevrildiğinde freskleri bile kazıma fikrini ortaya atanlar bu vandallardı, unutmayın!

bizim isteğimiz ezanın çıplak sesle ve makamla okunmasıdır. bilmeyenlerin, bu işi yapmamasıdır. megafonu son ses açıp rezil bir sesle gürültü kirliliği yaratılmamasıdır. son olarak, çocukluğumdan beri cami içinde yapılan cuma ve bayram vaazlarının son ses cami dışına yapılmamasıdır.

gerçi kutlu doğum haftasının islam'la alakası olmadığını, fethullah'ın doğum gününü kutladıklarını söylediğimizde yemediğimiz küfür kalmıyordu. o bidatları afiyetle yapıp bize sövenler şimdi gıklarını çıkarmıyor. hani nerde kutlu doğum haftası? kendine güvenen kutlasın da göreyim. kendi inandığınız dine bidatlar sokup bunları söyleyince de delirmiş vandallar gibi davranacaksanız hiç bir yere varamayız.

ya da sokun, bize ne! din sizin malınız sonuçta. fakat ne şart altında olursa olsun kimse kimsenin hakkına tecavüz edemez. bunu kafanıza vura vura öğreneceksiniz.

adil olmak adına;
estetik yok
fonetik yok
tonlama yok
vurgu yok
bolca teganni var.. ki, o da anlamı değiştirdiği için haramdır.
ezan kelime anlamı; ilan etme, duyurma, çağrı.
olan ise münadilik; bağırıp çağırmadan, çığırtkanlıktan başka bir şey değil.
şu diyanet; abur cubur ipe sapa gelmez fetvalar vereceğine, hoparlörden ezan okumanın fetvasını verse.. itibar ettikleri alimlerin "haram" fetvası var.
aslına rücu etmedikçe; insanları çekmekten ziyade, itmeye devam edecektir.

tanrı allah'ın ona sorgusuz ibadet eden eden kullarına çağrısıdır.

huzur bulduğum da oluyor dehşete kapıldığım da. bu biraz da okuyanın müzikalitesiyle alakalı bir değişken.

mevcut teknoloji ve yaşamda ne ezan sesine ne de çan sesine hiçbir ihtiyaç yok. en nihayetinde ezan sesi olmayan yerlerde insanlar namaz kılmıyor değil. namaz vakitlerini saniyelerine kadar bilimsel şekilde hesaplayıp kişiyi uyaran uygulamalar bile var ki neler neler var bu uğurda. ama birçok konuda olduğu gibi insanların aidiyet duygusu, fikirdaşlarıyla ortak noktada ve ortak eylemde bulunma isteği, en yoğun duygu ve inanç olan dinde de birleşmek istiyor ve bunu da duyurmak istiyorlar. nitekim bu tarz şeyler kırmızı çizgi oluyor. hatta ezan sesine yükledikleri anlam sadece ibadet çağrısı da değil. bir özgürlük sembolü olarak görülüyor. görüyorum trafikte, özellikle hurda arabaların arkasında yazıyor “ezan susmaz, bayrak inmez” şeklinde.

gerçek özgürlükçü ve saygı toplumunda bu olay çok güzel çözülür. kişi, evinin içinde, vakit girince dilediğince ezanını dinler ve aynı inanışta olmayan yan komşusu da rahatsız olmaz. ya da zor uyutulmuş bir bebek, evinin yanındaki hoparlörden gelen ezan ya da çan sesiyle uyanmak zorunda kalmaz. ama “bura bizim atamızın toprağı, rahatsız olan çeksin gitsin” deyip, toprağın cidden toprak, rahatsız olanın da insan olduğunun farkında olmayanla bunlar tartışılmaz.

bireysel olarak geldiğim kültür ve inandığım dinden dolayı ezan sesinden rahatsız olmuyorum. ama ezana din dışı başka anlam da yüklemiyorum. ezan sesinden rahatsız olan başka birileri varsa da saygı duyuyorum. ve rahatsızlıkları için herhangi bir çözümün olmaması ve bunun için hiçbir adım atılmaması da rahatsız ediyor. eminim dinen de hukuken de orta yolu bulunacak ve kimsenin kırılmayacağı yollar bulunabilir.

bu konuda çözüm isteyenlere naçizane bir tavsiyem olacak. kelimelere ve tabirlere mümkün olduğunca dikkat etmelisiniz. malum, toplumların zekası olmaz. bu kadar hassas olunabilen bir konuda özgürce söylenebilecek herhangi bir fikir, provakatif söylem sınıfına girip, yıllardan beri bu tarz konulardan dolayı yaşanmış olaylara bir eklentiye daha sebep olabilir.

edit: cidden çizerler diyorum. bu ülkede kimseye zarar vermeyen ve kendi hallerinde bir otelde toplanan insanlar yakıldı. ülkenin cehalet gerçeğini görmeden hareket etmeyelim. özgürce ve güzelce fikrini belirtmiş, kendine ve çevresine saygılı bir bireyin başına böyle bir şeyin gelmesinden emin olun çok rahatsızlık ve üzüntü duyarım.

burdaki kilisede çan çalmayı bıraktılar. tepki mi geldi bilemem. benim için çan çalmalarında,ezan okunmalarında sorun yok. lakin ezan okunurken çan çalınmasına tepki göstermek çok büyük saygısızlık. hristiyanlar bu ülkenin evlatları değil mi? ezan okunmasına tepki gösterenlere kızanlar, çan çalınmasına da tepki göstermemeli.iyi forumlar.

dümdüz değil de makamlı falan olması hoşuma gitmiyor

islam coğrafyasında 1442 yıldır en çok seslendirilen ve dinlenenler listesinde bir numara. hoparlör teknolojisi ile artık uzaklara da yayılıyor.

çok huzur verici ama okuyan imamların ses eğitimi almasını gerektiğini düşünüyorum hatta ses sanatçıları okumalı direk
ha bi de türkçe okusunlar canım herkes arapça anlamıyor

günde 5 vakit yetmiyor. hafta içi iki namaz arası ipod'umla dinliyorum.
haftasonları geç kalkıyorum, uyanamıyorum, telafi ezanı açıp dinliyorum.
işlerim hep yolunda gitmiştir. allah ezan dinleyenleri sever.
ezan sesine asla hayır diyemiyorum. müslüm'ü altın kafese koymuşlar, ille de ezan sesi demiş.

ne kadar çok uykum yoksa bile ezan sesını duyunca uyuyorum nefis bir duygu.

bir müezzin öyle bir makamda okuyordu ki, muhtemelen acemaşiran, adamın sesi de nefis... valhalla ateisti imana getirir

seveni çok ama özür dileyerek söylüyorum ki beni çok rahatsız eden bir sestir. ateistim, duygusal manada bir yakınlık beslemiyorum tamam ama, tarafsız bakınca da kulak tırmalayan bir ses sanki. özellikle istanbul'da hoparlör sesleri çok açık. sanki allah'a duyurmaya çalışır gibi bir halleri var.