261.
benden başka kimsede var mı bilmiyorum ama metal tabaklar..
şimdi fakir değiliz ama yalnız yaşayan ben, benimle yaşıt olan ama benden genç duran bu tabaklar ile yaşıyorum..
şimdi fakir değiliz ama yalnız yaşayan ben, benimle yaşıt olan ama benden genç duran bu tabaklar ile yaşıyorum..
devamını gör...
262.
ilkokuldayken yediğim simitten dökülen susamları anneme getirirdim. bence fakirlik dışında pek çok şeyin belirtisi.
devamını gör...
263.
siyah mont. fakirin montudur. başka renk alamaz çünkü her elbiseye giden tek renk budur.
devamını gör...
264.
starbucks'ı pahalı sanıp gitmemek.
devamını gör...
265.
- çorbacıda çorba içerken ekmeğe fazla dadanmak,
- biten şampuana su katmak,
- telefonu pirince batırmak (bazı durumlarda tamirciye götürmekten kurtarır)
- pazar/markette fiyatı düşük olanı bulmak vb vb.
- biten şampuana su katmak,
- telefonu pirince batırmak (bazı durumlarda tamirciye götürmekten kurtarır)
- pazar/markette fiyatı düşük olanı bulmak vb vb.
devamını gör...
266.
markete giderken çantama poşet bırakıyorum bir de dışarı çıkarken çantama su koyuyorum.
devamını gör...
267.
kahroldum.
devamını gör...
268.
starbucks'a gitmek.
devamını gör...
269.
arkadaşımın işe arabasıyla (passat) gelmesi.
dolmuş parası yokmuş. bak bak.
dolmuş parası yokmuş. bak bak.
devamını gör...
270.
devamını gör...
271.
bu kış da bunu giyeyim de seneye alırım (almadı).
devamını gör...
272.
eskiden biten sampuanin içine su konulur çalkalanır kullanılırdı.
şimdi şampuan lüks oldu. içme suyunu bile şimdi ev halkıyla bir yudum alarak şişeyi dönüyoruz.
tuvalet kağıdı fiyatını gördükten sonra tuvalet kağıdı kullanmayı bıraktık. gazlı bezle iş görüyoruz. yıkayıp kenara koyuyoruz. almanya'dan gelen hans kuzen bilmiyor gidiyor ağzını, elini yüzünü siliyor bazen o beze.
peki ya yağ. uzun süre yikanmayan saçlar nolur? yağlanır. aile kalabalıksa bir kızartma yapılacak şekilde yağ ihtiyacımızı ordan gideriyoruz. komili bak işine karşiiim.
şimdi şampuan lüks oldu. içme suyunu bile şimdi ev halkıyla bir yudum alarak şişeyi dönüyoruz.
tuvalet kağıdı fiyatını gördükten sonra tuvalet kağıdı kullanmayı bıraktık. gazlı bezle iş görüyoruz. yıkayıp kenara koyuyoruz. almanya'dan gelen hans kuzen bilmiyor gidiyor ağzını, elini yüzünü siliyor bazen o beze.
peki ya yağ. uzun süre yikanmayan saçlar nolur? yağlanır. aile kalabalıksa bir kızartma yapılacak şekilde yağ ihtiyacımızı ordan gideriyoruz. komili bak işine karşiiim.
devamını gör...
273.
sobalı evde sadece sobanın olduğu yerde sosyalleşmek. efendim eğer kendinize ait bir odanız varsa yaza kadar o oda kuzey kutbunun bir parçasıdır ve yaz gelene kadar sizin olmayacaktır.
devamını gör...
274.
devamını gör...
275.
devamını gör...
276.
akşam pazar kalkmasına yakın, insanların tezgah altlarında kalanları toplaması.
askıda ekmek uygulaması.
hepimiz aynı devletin vatandaşıyken, birilerinin çok daha zor şartlarda yaşaması çok acı verici.
allah kimseyi yoklukla terbiye etmesin.
askıda ekmek uygulaması.
hepimiz aynı devletin vatandaşıyken, birilerinin çok daha zor şartlarda yaşaması çok acı verici.
allah kimseyi yoklukla terbiye etmesin.
devamını gör...
277.
buzdolabı süsleri.
devamını gör...
278.
nefes almadan yemek yemek.
devamını gör...
279.
dışarıda su alacaksam 1.5 litrelik su alıyorum çantaya atıyorum.
evet
fakirim.
daha ucuza geliyo beni zorlamayın.
evet
fakirim.
daha ucuza geliyo beni zorlamayın.
devamını gör...
280.
fakirim ulan fakir. akıyor parçalarımdan fakirlik. yırtılır dizlerimin olduğu yerler ve var popo tarafında bir yama. yama da yırtıldı, yaptırdım yama üstüne yama. çöktüm dizlerimin üstüne ve tut elimden çek kurtar beni tanrım diye dua ederken, biri geçti önümden ve bozukluk attı. şaşırdım ve bunu daha kalabalık önünde yapmaya başladım. cebim doldu taştı para ile ve artık zengin ama fakir görünümlü bir dilenciyim.
ne yazdım gene lan ben.... *
ne yazdım gene lan ben.... *
devamını gör...