fanatizm

olduğu yerde akıl rafa kalkar. düşünen değil de hisseden beyniyle hareket eden kişi, muhakeme kabiliyeti bozulunca da sonradan pişman olacağı şeylere başvurur.

fanatizm, yüksek sempati ve sevginin bir marka, kurum ya da topluma mal olmuş birey üzerinde yoğunlaşmasına denir.

fanatizm tehlikelidir. insanlar beyinleri yıkanmışçasına fanatiği olduğu takımı, partiyi, kişiyi o an haklı olup olmamasına bakmaksızın çıldırmış gibi savunabiliyor. fanatizm insanı kör yapıyor. çünkü: savunduğun şey -dünyadaki tüm varlıklar gibi- mutlak iyi veya mutlak kötü olamaz. işin içine fanatizm girince sadece iyi yanları görülüp, kötü yanları normalleştirilerek savunulabiliyor. birçok insan bir şeyin fanatiği yapılarak yönlendirilebilir ve savaş çıksa, onca insan katledilse, dünya yerle bir olsa bile bu fanatiklerin gözleri savunduklarının diğerleri karşısındaki üstünlüğünü sağlamak ve korumaktan başka bir şey görmez. fanatizm gözlerinde at gözlüğüyle yaşamaktır. çıkarın gözlükleri, güneşin nasıl da tüm dünyayı parlattığına bir bakın.

freud’a göre anal dönemini başarısız atlatan çocukların kişilik özelliğidir. katı tuvalet eğitimi nedeniyle bağnazlık ve fanatizm duygusu gelişmektedir. dolayısıyla sağlıksız bir durumdur.

bir zamanlar şehrimin futbol takımını delicesine desteklediğim, peşinden bir ton deplasmana gittiğim hele bir de o deplasmanda kaybettik mi dönüş yolunun haram olduğu, şu an ki kafam ile düşündüğümde ben neler çekmişim, nasıl gitmişim oralara diye düşündüğüm durumdur, bu durumdan kurtulduğum için mutlu muyum, kesinlikle mutluyum.

bir gruba ait olma isteği, bir nevi sürüleşme mantığıdır. grupla hareket etme, grubun fikirlerini ölesiye savunma. çok beden içinde tek akıl. ancak bu düşünceyle birey olduğunu sanmak. bu öyle kötü bir durum ki, grup dışındaki görüşlerden,onların bu bağına zarar vereceklerini düşündüklerinden,ölesiye nefret ederler. çünkü bu bağ kopsa onlar ‘hiçlerdir’.
sadece grup açısından düşünmeyelim. futbol fanatizmi,din fanatizmi, fikir fanatizmi dışında aşk fanatizmi de vardır. birini ölesiye takıntı haline getirme de fanatikliktir.
kısacası bir fikri , bir kişiyi veya bir grubu,kendi benliğini verecek kadar bağlı olma/savunma durumudur.

kişisel görüşüm olarak anadolu toplumunun en büyük baş belası. zira bir kişi ne kadar zeki olursa olsun fanatikleşmiş ise o zeka seviyesinin hiç bir önemi kalmıyor.

ırkçılık, dincilik, tarikatçılık, futbol, siyasi partiler, siyasi ideolojiler...

şu hayatta tanıştığım tüm insanlar içinde futbol konusunda fanatik olanlardan hep bir bokluk çıktı. bu nedenle tecrübeye dayanarak diyorum ki fanatizm kötü bir şeydir. hiçbir şeyi gözünüz başka bir şeyi görmeyecek kadar, mantığı rafa kaldıracak kadar sevmeyin.

fanatizm, takıntılı bir coşku, kontrolsuz bir heyecan eşliğinde, bir davaya, politikaya, bir konuya ya da bir spora, genel sosyal normları hiçe sayacak derecede aşırı bağlanma halini ifade etmekle birlikte kişiye ve topluma da zararları olabilmektedir.

aptallıktır.

erken yaşlarımda bunun saçmalık, gereksiz olduğunu düşünürdüm ama artık anlıyorum ki insanın bir şeye kendini adaması kadar hayatını dolduran başka bir şey yok. bir anlam bulmak istiyorsanız hayatınızı bir şey uğrunda harcayın. dünyanın en anlamsız şeyi olsa da harcadığınız, anlamsızlığın anlama dönüştüğünü göreceksiniz.

cehaletin en yüksem volümlü şekilde açığa vurulduğu psikoz hali..

bir de (bkz: fantaizm) vardir

dünyadaki en tehlikeli hastalıktır.

futbolda fazla gorulen fanatiklik durumu.