fatih terim

artık emekli olması gereken kişidir bence.

(bkz: imparator)

severiz.
sevmeyeni de sevmeyiz.

tam bir adanalı, kendini hiç bozmadı, ayakkabısının ökçesine basardı demirspor zamanlarında.

sonra istanbul ve fulya hanım'la tanışınca, evrildi. kabadayılığı hep baki kaldı.

boşa kabadayı değildir fatih. çok kavgası, haksızlığa çok fazla efeliği olur.

babam anlatır, adana demirspor'da oynarken, bir olay çıkmış, emniyet müdürüne "buranın allah'ı benim." demişliği vardır.




bu sözü sevmem ama gücü kendinde görmesini severim.

zaten demirspor taraftarı eskiden takımı gelirken sahaya, "alemin allah'ı geliyor." diye tezahürat tutardı.

deplase.


adanalı&allah arasına girilmez...

vallahi yaptıklarını özellikle fenerli gözlüğünü çıkarırsanız anlarsınız, bugün bir türk futbolu tarihi yazılsa, 2 cilt bu adama gider.

kimse kusura bakmasın.

her kulüp kendi fatih terim'ini arar, örneği çok yeni. :).

çimparator. seveni sevmeyiz zira yüzde doksan fetöcüdür. değilse de cahildir. madih merimin kendisi gibi...

bu başlığın açılma sebebi hocama yazar.

sevmem, seveceğimi de düşünmüyorum. ancaaak kurduğu takım* real'i bile sahadan sildi zamanında. hakkını ver yine sevme, ayrı olay.

yaşadığı mide bağırsak sistemi sorunu nedeniyle hastaneye kaldırılırmış teknik direktör.

ne kadar çok sevdiğim ortada. ama futbolda dün yok bugün var hocam. avrupa ligi grubundan lider çıkmış da olsan ligte böyle oynamak kabul edilir bir şey değil.

ligin ilk yarısı bitti. hala kadroyu oturtamadın. forvete karar veremedin. ne oynadığımızı bir allahın kulu söyleyemez.

ben bile en azılı ftci olarak bu noktaya geldiysem zamanı gelmiştir hocam.

dipnot: bu maça kadar her puan kaybettiğimiz maçlarda iyi oyunlar oynadık bu arada. ama bu maç gerçekten kabul edilir değil. ümidim kalmadı bu maçtan sonra ne avrupaya ne lige ne kupaya. ligde tek ümidim küme düşmeyelim yani o derece.

futboldan kafa olarak emekli olmuş boomer.
benim nezdimde şununla bir farkı yok. ikisinin de tek yaptığı şey "gel,gel,gel - çık,çık,çık" yapmak.

mevcut başkan bana da "terim'in kuklası" pozları kesip ilk fırsatta kendisinden kurtulmayı planlamış sinsi biri izlenimi uyandırmıştı, nitekim öyle çıktı gibi görünüyor. öte yandan ortada korkunç bir başarısızlık var. gs, 25 milyon euro harcadığı sezonda 12. sırada. bundan daha kötüsü zaten küme düşmek. önceki iki sezon ligin en pahalı kadrosuna sahip olan takım şampiyon olamadı, birini 6. bitirdi. ondan önceki iki sezon ise tudor'un gegenpress felsefesiyle oluşturduğu kadronun ekmeğini yedi. ilk fırsatta o kadroyu milyonlarca avro harcayarak yeniletti ve 3 sezon sonunda sıfır başarı.

artık 70 yaşına geldi. trapattoni gibi maskara olacağına bir yerde bırakması lazımdı çünkü artık modern futbolu okuyamıyor. okusa da herhangi bir türk kulübünün her sene onlarca milyon euro harcayacak durumu kalmadı bu şartlarda. sürekli "ocak ayını bekleyin, bana 3 sene verin" gibi sözler anca taraftar usandırır. halefini yetiştirse hadi bir nebze diyeceğim ama yanındaki adamlara bakıyorsun selçuk inan, necati ateş, hasan şaş falan...

dünyada böyle 80'lerden kalma bir futbol anlayışı yok artık. işin teoriğini yalayıp yutmuş profesyoneller idare ediyor her kademeyi. 5 senedir takımın başındasın, onlarca transfer yapıp zirilyon euro harcamışsın hala giresunspor'u nasıl açacağını bilemiyorsan bu saatten sonra da bilemezsin hocam. dünya uçmuş. zehir gibi hocalar çıkıyor her sene almanya'da italya'da. keşke seneler önce bıraksaydı da güzel bir ayrılık olsaydı.

bugün itibariyle galatasaray ile yolları ayrılmıştır.
açıkcası beni hiç şaşırtmadı.bir takım son 10 maçta 1 galibiyet alıp teknik direktörün gitmesi gayet normaldır.
kaç kere gidip geldi gs ye demedi demeyin gün gelir fatih terim tekrar galatasaraya döner.
(bkz: 10 ocak 2022 fatih terim lie yolların ayrılması)

başkan olarak geri döneceğini dusunmekte olduğum galatasaray'a elinden geldiğince hizmet eden kişi. öyleymiş böyleymiş müzeye bak. orda terim imzası var. gerçek olan bu.

hagi'nin bir sözü vardı : '' onlar galatasaray'ın tarih yazarlarıdır, ancak kendi istekleriyle ayrılmaları gerekir. '' eğer kendi isteğiyle ayrıldıysa doğru, yönetimin isteğiyle ayrıldıysa yanlıştır. '' galatasaray bir his takımıdır '' sözünü de yalanlamış oluyor ne yazık ki, 2 senedir gitmesini isteyenler ve onu gönderenler.
başarılı ya da başarısız oldu, o ayrı, ancak kendisine kendi isteğiyle ayrılmak yakışırdı. gönderildiyse çok yakışıksız olmuş. vefalı bir galatasaraylı olarak '' yolun açık olsun '' diyorum. evet, '' galatasaray bir his takımı '' olarak kalsın, en azından ben ve benim gibiler için.

ligi önemsemeyen biri olarak gitmesine üzüldüm. bu adam avrupa'da başarı sağlamaya yönelmişti. bu ezik süper lig denen nanede 10-20-30 kupa alsan n'olacak? avrupa'da o kadar kötüyüz ki lig şampiyonumuz, şampiyonaya gidemez hale gelmiş.

yeni gelen hoca da lige asılır kesin. avrupa da gider. yazık oluyor vallahi.

türkiye’nin en büyük ve en başarılı teknik direktörüdür. galatasaray’ın yaşayan efsanesidir.
kuduz köpek gibi havlayanların acısı 20 küsür kupada gizli.

eskiden galatasaray'da dere geçerken at değiştirilmez anlayışı vardı. kurulduğu günden bu yana sezon ortasında antrenör değiştirdiğini hatırlamıyorum ama günümüz şartlarında türkiye'de her şey gibi bu anlayışta önemini kaybetti. yazık oldu bence...

hocanın yeni durağı hull city olup yarım kalan işini orada tamamlayacaktır (uel)

gittiği için üzüldüm :(

kebapçı selo"nun yaninda komiliğe baslayacagi iddia edilen egoist şahıs.