1.
fedakarlık;insanların insanlara yardım etmesidir ama günümüzde süistimal edilmektedir onun için kimse sizden iyilik istemeden yapmayınız.
devamını gör...
2.
(bkz: sağlık çalışanları)
devamını gör...
3.
sadece ve sadece çok gerektiği zaman yapılmalıdır, aksi takdirde başınıza bela olur çıkar.
devamını gör...
4.
bir amaç uğruna ya da gerçekleştirilmesi istenen herhangi bir şey için karşılık beklemeden kişinin kendi yararlarından vazgeçmesi.
ancak yapılırken çok dikkat edilmesi gerekir zira fazla fedakarlık kişinin sorumluluklarını unutturur.
ancak yapılırken çok dikkat edilmesi gerekir zira fazla fedakarlık kişinin sorumluluklarını unutturur.
devamını gör...
5.
(bkz: diğerkâmlık)
devamını gör...
6.
"gereğinden fazla yapılacak fedakarlık kişinin kendi kul hakkına girmesidir."
insan bencil olmamalı, yeri geldiğinde fedakarlık yapmak erdemli bir insan davranışıdır. ama sonrasında bir durmalı ve bakmalı; değdi mi? bunu yaptığım insan bunun kıymetini biliyor mu? bu soruları cevaplamalı ve ona göre tavrını belirlemeli. ne demişler hep bana hep bana olmaz, bi sana bi bana olmalı. hayatta kendinizi ne bencil olarak konumlayın ne de enayi.
insan bencil olmamalı, yeri geldiğinde fedakarlık yapmak erdemli bir insan davranışıdır. ama sonrasında bir durmalı ve bakmalı; değdi mi? bunu yaptığım insan bunun kıymetini biliyor mu? bu soruları cevaplamalı ve ona göre tavrını belirlemeli. ne demişler hep bana hep bana olmaz, bi sana bi bana olmalı. hayatta kendinizi ne bencil olarak konumlayın ne de enayi.
devamını gör...
7.
fedakar, arapça kökenli feda kelimesinin farsça - kar ekiyle birleşmesinden oluşmuştur. özverilidir.
fedakarlık, fedakar olma durumudur. sıkıntıya katlanarak başka birinin menfaati göze alınarak yapılan harekettir. (denir ya, fedakarlık asil ruhlu kimselere has bir özelliktir.)
başkasının iyiliğini kendi çıkarından üstün tutandır asıl fedakar olan. bazen iyi özelliklerin olması fayda sağlamayabiliyor. asil bir karakterin gelişmesidir. düşüncesi ve davranışı ile uyum içinde olan, asil ve yüreği sevgi dolu insanlardır. güzel yürekli oldukları için rahat bir yaşam sürmezler ve kendilerini feda ederler. bir süre sonra verilen fazla değer ağır gelir ve yorulurlar. bu yüzden insan kendisi ve sağlığını da düşünerek yaptığı özveri, her zaman ölçüsünde olmalıdır.
fedakarlık, fedakar olma durumudur. sıkıntıya katlanarak başka birinin menfaati göze alınarak yapılan harekettir. (denir ya, fedakarlık asil ruhlu kimselere has bir özelliktir.)
başkasının iyiliğini kendi çıkarından üstün tutandır asıl fedakar olan. bazen iyi özelliklerin olması fayda sağlamayabiliyor. asil bir karakterin gelişmesidir. düşüncesi ve davranışı ile uyum içinde olan, asil ve yüreği sevgi dolu insanlardır. güzel yürekli oldukları için rahat bir yaşam sürmezler ve kendilerini feda ederler. bir süre sonra verilen fazla değer ağır gelir ve yorulurlar. bu yüzden insan kendisi ve sağlığını da düşünerek yaptığı özveri, her zaman ölçüsünde olmalıdır.
devamını gör...
8.
"feda" edip "kar" etme meselesidir
devamını gör...
9.
yaptıktan sonra çok pişman olunabilecek, kimler için yapılacağı konusunda durup bin kere düşünülmesi gereken eylem.
(bkz: pişmanlık)
(bkz: pişmanlık)
devamını gör...
10.
genelde bir kişinin başkaları istediklerine sahip olsun diye kendi istediklerinden vazgeçmesidir. bazen de bir şeylerin daha iyi olması için başka şeylerden vazgeçmektir. ikinci durum bana normal geliyor, ileride daha iyi bir işe sahip olmak için şu an daha çok çalışmak gibi. * ancak ilk durum kesinlikle olmaması gereken, tamamen zararlı bir şey diye düşünüyorum. bir başkası için -bu kim olursa olsun- kendi istediklerimizden vazgeçmek önü alınamayan durumlara yol açabiliyor. biz ne kadar fedakarlık yaparsak karşımızdakiler o kadarını bekliyor, ve en kötüsü en sonunda yapmasaydın diyor. o yüzden en iyisi hiç kimse için hiçbir fedakarlık yapmamak, ve aynı şekilde kimseden bizim için fedakarlık yapmasını beklememek.
fedakarlığın karşılıklı ilişkilerde en çok beklendiği alan da romantik ilişkiler sanırım. özellikle ülkemizde, kadınların sürekli fedakarlık yapması bekleniyor. en basitinden 'yuvayı dişi kuş yapar' diyerek neredeyse tüm sorumluluk kadınlara atılıyor. sonra hem kadınlar hem erkekler mutsuz oluyor. çünkü başkası için yapılan fedakarlık neredeyse hiçbir zaman mutluluk getirmiyor.
bazen de kişiler direkt verici rolünü üstleniyor ve karşısındaki kişi için sürekli bir fedakarlık yapmaya kalkıyor. bu özellikte insanlar da karşılarında genelde 'alıcı' olmayı seven kişileri buluyorlar, ya da karşıdakine bir şekilde bu rolü üstlendiriyorlar. bu konuda okuduğum bir yazıyı paylaşmak istiyorum:
"aşkın fedakarlık olduğunu" düşünmek ilişkinizi mahvedebilir
pek çok insan, sevginin meyve vermesi için fedakarlık yapmanın şart olduğunu düşünür. bu insanlar genellikle ilişkilere o kadar bağlıdırlar ki, partnerlerini tatmin etmek için her türlü fedakarlığı yapmaya isteklidirler. mutlu ve kalıcı bir ilişki sürdürmenin doğru ve tek yolunun fedakarlık yapmak olduğunu düşünürler. aslına bakılırsa, sevgiyi fedakarlıkla özdeşleştirirler.
sorun, bu kişiler karşı taraftan fedakarlıklarının farkında olmasını ve aynı fedakarlıkları onlar istemeden yapmasını beklediğinde başlıyor. çabalarınızın takdir edilmediğini veya "uygun şekilde" ödüllendirilmediğini fark ettiğinizde, kendinizi kızgın hissetmeye ve bu hissi beslemeye başlarsınız. bu kızgınlık kişinin değişmesine neden olur ama ilişkideki diğer kişi ne olduğunu, bu değişimin neden kaynaklı olduğunu anlayamaz. ve bu sonun başlangıcıdır.
kendi mutluluğunuz pahasına partnerinizi mutlu etmek, ilişkinizi daha da kötüleştirir
bazı insanlar doğal olarak sadece "vericidirler", bu onların varoluş şeklidir ve bundan mutlu olurlar. aslında, içten gelerek yardım etmek ve daha iyisi için fedakarlık yapmak belli bir noktaya kadar sağlıklı olabilir ve her iki taraf için de daha uzun vadeli mutluluk ve memnuniyet getirebilir. ancak bu konuda karşılıklı bir duygu ortaklığı kurulamadığında ortaya büyük bir sorun çıkıyor.
durum bu olduğunda, ilişinin diğer ucunda genellikle "alıcıları" buluyoruz. bu kişiler bencil veya düşüncesiz insanlar oldukları için böyle değillerdir, sadece kendilerini bu şekilde daha rahat hissederler. birisi onlara bakmayı ve onları şımartmayı teklif ederse, bu teklifi memnuniyetle kabul edeceklerdir.
bu özelliklere sahip iki kişi bir araya geldiğinde, zararlı bir ilişki kurmaları muhtemeldir, çünkü "alıcı" rolünü uygulayanları fethetme ve tatmin etme girişiminde, "verici" olan kişi bir gün 'alıcı' da aynılarını kendisi için yapar diye umut ederek her geçen gün daha fazla fedakarlık yapar.
sonunda, "alıcı" her şeyin karşılığında pek de bir şey vermemiş olur, ve sonunda "verici" kişi partnerinin ihtiyaçlarını, çıkarlarını ve tercihlerini kendisininmiş gibi üstlenir. bazı durumlarda, özveri ve fedakarlık o kadar büyüktür ki, kişi ilişkide kendini tamamen unutup diğeri için yaşamaya başlar, kişiliğini tamamen kaybeder.
aslında, fedakarlık kelimesi latince "sacro" ve "facere" kelimelerinden gelir ve kelimenin tam anlamıyla "kutsal kılmak" demektir. bu, derinlerde, kayıtsız teslimiyet anlamına gelir, sanki kişi kendisi daha düşük bir rol üstlenmiş ve adeta partnerini bir kaide üzerine yerleştirilmiş gibidir.
ve en önemli soru: kişiyi feda etmeye iten nedir?
bu noktada en önemli şey, bir bakıma insanı fedakarlık yapmaya iten güdülerdir. aslında birçok nedenden dolayı fedakarlık yaparız ama bu fedakarlıkların hepsi bizi mutluluğa götürmez. peki, partnerinizi mutlu etmek için isteyerek mi fedakarlık yapıyorsunuz yoksa aslında sadece çatışmalardan ve fikir ayrılıklarından kaçınmaya mı çalışıyorsunuz?
- kaçmak için fedakarlık: çatışmadan kaçınma arzusunun motive ettiği fedakarlıklarla ilgilidir. kişi atacağı adımdan dolayı kendini kötü hissedeceğini, ancak en azından ilişkideki bir problemden kaçınacağını düşünür. ancak gerçekte, fedakarlığın temelinde kaçınma söz konusu olduğunda durum hiç de böyle değildir, bu karar mutluluğu zayıflatır ve her iki üyenin memnuniyetini en aza indirir.
- yakınlaşmak için fedakarlık: bu durumda fedakarlık partneri mutlu etmek için yapılır. mesela partnerini hayallerini gerçekleştirmesine yardımcı olmak için kişisel hedefleri ertelemek gibi. bu durumda fedakarlık, norm haline gelmediği sürece güven ve memnuniyeti artırabilir.
- işlemsel fedakarlık: bazı durumlarda, fedakarlık partneri tatmin etmek için değil, onu bir pazarlık kozu olarak kullanmak için yapılır. partnerle müzakere etmekte yanlış bir şey yoktur, ancak fedakarlık yapmak ve sonra onları yüzlerine vurmak ya da karşılığını almaya çalışmak, ilişkide korkunç bir hasara yol açacak, partnerde derin bir hayal kırıklığı ve kızgınlık yaratacaktır.
- tükenmişlik nedeniyle fedakarlık: maryland üniversitesi ve amsterdam üniversitesi'nden psikologlar, çiftlerinin her ikisinin de yabancılara rahatsız edici sorular sorması gerektiği bir deney geliştirdi, ancak çiftler görüşme yaptıkları kişileri kendi aralarında bölüşmekte serbestti. en duygusal ve entelektüel olarak tükenmiş hissedenlerin partnerleri için fedakarlık yapma olasılıklarının daha yüksek olduğunu buldular. bu, bitkin olduğumuzda, sevdiklerimize yardım etme eğilimimize göre kararlar verdiğimizi gösteriyor. ayrıca, çift ilişkileri söz konusu olduğunda, diğerinin ihtiyacını tatmin etmekten ibaret olan baskıya boyun eğme olasılığımız da artacaktır. ancak bu durumun tersine, iyi bir öz kontrolümüz olduğunda, ilk dürtüye o kadar kolay teslim olmaz, tüm faktörleri değerlendirir, ve sadece partnerimizin değil, aynı zamanda kendi ihtiyaçlarımızı da göz önünde bulundururuz.
ilişkiler iki kişiliktir
aşk, iki faktörlü bir denklemdir, yani iki kişinin bu konuda emek vermesi gerekmektedir. sadece biri emek verirse, ilişki dengesiz ve tek taraflı olacaktır. sonunda, emek veren kişi bitkin düşecek ve derin bir şekilde tükenmiş ve ihmal edilmiş hissedecektir.
kaynak
fedakarlığın karşılıklı ilişkilerde en çok beklendiği alan da romantik ilişkiler sanırım. özellikle ülkemizde, kadınların sürekli fedakarlık yapması bekleniyor. en basitinden 'yuvayı dişi kuş yapar' diyerek neredeyse tüm sorumluluk kadınlara atılıyor. sonra hem kadınlar hem erkekler mutsuz oluyor. çünkü başkası için yapılan fedakarlık neredeyse hiçbir zaman mutluluk getirmiyor.
bazen de kişiler direkt verici rolünü üstleniyor ve karşısındaki kişi için sürekli bir fedakarlık yapmaya kalkıyor. bu özellikte insanlar da karşılarında genelde 'alıcı' olmayı seven kişileri buluyorlar, ya da karşıdakine bir şekilde bu rolü üstlendiriyorlar. bu konuda okuduğum bir yazıyı paylaşmak istiyorum:
"aşkın fedakarlık olduğunu" düşünmek ilişkinizi mahvedebilir
pek çok insan, sevginin meyve vermesi için fedakarlık yapmanın şart olduğunu düşünür. bu insanlar genellikle ilişkilere o kadar bağlıdırlar ki, partnerlerini tatmin etmek için her türlü fedakarlığı yapmaya isteklidirler. mutlu ve kalıcı bir ilişki sürdürmenin doğru ve tek yolunun fedakarlık yapmak olduğunu düşünürler. aslına bakılırsa, sevgiyi fedakarlıkla özdeşleştirirler.
sorun, bu kişiler karşı taraftan fedakarlıklarının farkında olmasını ve aynı fedakarlıkları onlar istemeden yapmasını beklediğinde başlıyor. çabalarınızın takdir edilmediğini veya "uygun şekilde" ödüllendirilmediğini fark ettiğinizde, kendinizi kızgın hissetmeye ve bu hissi beslemeye başlarsınız. bu kızgınlık kişinin değişmesine neden olur ama ilişkideki diğer kişi ne olduğunu, bu değişimin neden kaynaklı olduğunu anlayamaz. ve bu sonun başlangıcıdır.
kendi mutluluğunuz pahasına partnerinizi mutlu etmek, ilişkinizi daha da kötüleştirir
bazı insanlar doğal olarak sadece "vericidirler", bu onların varoluş şeklidir ve bundan mutlu olurlar. aslında, içten gelerek yardım etmek ve daha iyisi için fedakarlık yapmak belli bir noktaya kadar sağlıklı olabilir ve her iki taraf için de daha uzun vadeli mutluluk ve memnuniyet getirebilir. ancak bu konuda karşılıklı bir duygu ortaklığı kurulamadığında ortaya büyük bir sorun çıkıyor.
durum bu olduğunda, ilişinin diğer ucunda genellikle "alıcıları" buluyoruz. bu kişiler bencil veya düşüncesiz insanlar oldukları için böyle değillerdir, sadece kendilerini bu şekilde daha rahat hissederler. birisi onlara bakmayı ve onları şımartmayı teklif ederse, bu teklifi memnuniyetle kabul edeceklerdir.
bu özelliklere sahip iki kişi bir araya geldiğinde, zararlı bir ilişki kurmaları muhtemeldir, çünkü "alıcı" rolünü uygulayanları fethetme ve tatmin etme girişiminde, "verici" olan kişi bir gün 'alıcı' da aynılarını kendisi için yapar diye umut ederek her geçen gün daha fazla fedakarlık yapar.
sonunda, "alıcı" her şeyin karşılığında pek de bir şey vermemiş olur, ve sonunda "verici" kişi partnerinin ihtiyaçlarını, çıkarlarını ve tercihlerini kendisininmiş gibi üstlenir. bazı durumlarda, özveri ve fedakarlık o kadar büyüktür ki, kişi ilişkide kendini tamamen unutup diğeri için yaşamaya başlar, kişiliğini tamamen kaybeder.
aslında, fedakarlık kelimesi latince "sacro" ve "facere" kelimelerinden gelir ve kelimenin tam anlamıyla "kutsal kılmak" demektir. bu, derinlerde, kayıtsız teslimiyet anlamına gelir, sanki kişi kendisi daha düşük bir rol üstlenmiş ve adeta partnerini bir kaide üzerine yerleştirilmiş gibidir.
ve en önemli soru: kişiyi feda etmeye iten nedir?
bu noktada en önemli şey, bir bakıma insanı fedakarlık yapmaya iten güdülerdir. aslında birçok nedenden dolayı fedakarlık yaparız ama bu fedakarlıkların hepsi bizi mutluluğa götürmez. peki, partnerinizi mutlu etmek için isteyerek mi fedakarlık yapıyorsunuz yoksa aslında sadece çatışmalardan ve fikir ayrılıklarından kaçınmaya mı çalışıyorsunuz?
- kaçmak için fedakarlık: çatışmadan kaçınma arzusunun motive ettiği fedakarlıklarla ilgilidir. kişi atacağı adımdan dolayı kendini kötü hissedeceğini, ancak en azından ilişkideki bir problemden kaçınacağını düşünür. ancak gerçekte, fedakarlığın temelinde kaçınma söz konusu olduğunda durum hiç de böyle değildir, bu karar mutluluğu zayıflatır ve her iki üyenin memnuniyetini en aza indirir.
- yakınlaşmak için fedakarlık: bu durumda fedakarlık partneri mutlu etmek için yapılır. mesela partnerini hayallerini gerçekleştirmesine yardımcı olmak için kişisel hedefleri ertelemek gibi. bu durumda fedakarlık, norm haline gelmediği sürece güven ve memnuniyeti artırabilir.
- işlemsel fedakarlık: bazı durumlarda, fedakarlık partneri tatmin etmek için değil, onu bir pazarlık kozu olarak kullanmak için yapılır. partnerle müzakere etmekte yanlış bir şey yoktur, ancak fedakarlık yapmak ve sonra onları yüzlerine vurmak ya da karşılığını almaya çalışmak, ilişkide korkunç bir hasara yol açacak, partnerde derin bir hayal kırıklığı ve kızgınlık yaratacaktır.
- tükenmişlik nedeniyle fedakarlık: maryland üniversitesi ve amsterdam üniversitesi'nden psikologlar, çiftlerinin her ikisinin de yabancılara rahatsız edici sorular sorması gerektiği bir deney geliştirdi, ancak çiftler görüşme yaptıkları kişileri kendi aralarında bölüşmekte serbestti. en duygusal ve entelektüel olarak tükenmiş hissedenlerin partnerleri için fedakarlık yapma olasılıklarının daha yüksek olduğunu buldular. bu, bitkin olduğumuzda, sevdiklerimize yardım etme eğilimimize göre kararlar verdiğimizi gösteriyor. ayrıca, çift ilişkileri söz konusu olduğunda, diğerinin ihtiyacını tatmin etmekten ibaret olan baskıya boyun eğme olasılığımız da artacaktır. ancak bu durumun tersine, iyi bir öz kontrolümüz olduğunda, ilk dürtüye o kadar kolay teslim olmaz, tüm faktörleri değerlendirir, ve sadece partnerimizin değil, aynı zamanda kendi ihtiyaçlarımızı da göz önünde bulundururuz.
ilişkiler iki kişiliktir
aşk, iki faktörlü bir denklemdir, yani iki kişinin bu konuda emek vermesi gerekmektedir. sadece biri emek verirse, ilişki dengesiz ve tek taraflı olacaktır. sonunda, emek veren kişi bitkin düşecek ve derin bir şekilde tükenmiş ve ihmal edilmiş hissedecektir.
kaynak
devamını gör...
11.
fazla fedakarlık, fazla vefasızlık getirir.
devamını gör...
12.
enayilik kavramıdır.
kız: benim için atlar mısın?
erkek: kendin atla.
kız: benim için atlar mısın?
erkek: kendin atla.
devamını gör...
13.
o kadar çok yaptım ki artık gram göstermem yeni sevgilinle mutluluklar.
devamını gör...
14.
özverisi yüksek olan, zararı kendi üzerine çeken, imkanlarını başkası için kullanan , başkaları için saçını süpürge eden, karşılık beklemeden iyilik eden, anne ile özdeşleşen kişi kendi zevklerinden ve isteklerinden vazgeçebilmek, gerektiğinde kesinlikle bırakmam dediği şeyi de bırakmaktır, fedakarlık kolay değildir. sadece kendin için yaşadığın bir hayatı geride bırakıp, başkaları için yaşamak demektir . hem sonucu ne olursa olsun, sonunda senin için işler iyi gitmese de, başkaları uğruna iyi gitmesi amacıyla karşılık beklemeden yapabilmelisin. bazen bir gözyaşıdır, bazen bir hobimiz, bazen en sevdiğimiz oyuncağımız, bazen ailemiz, bazen canımız... ancak fedakarlık yapamayacagımız şeyler de vardır.
örnek; imkansız gibi, bizim için kutsal olan değerler gibi , vatan ve bayrak gibi... bunları fedakarlığın bir parçası olarak kabul edip bunlardan vazgeçmeyiz. öyle de bir durum ki fedakarlık; yaptığın fedakarlığı her neyin ya da kimin uğruna yaptıysan haberi olmamalıdır. o, bizim dışımızda bir başkasından istediyse de fark etmez. böyle olsa keşke diye ya da gidip şunun için şundan vazgeçeceksin diye çıkıp da fedakarlık yaptıktan sonra; ' ben senin için bunları bunları yaptım'. diye karşınızdakini yüzüne hiçbir zaman vuramazsınız . hiçbir zaman . eğer değer bilen ve seviyorum diyen birisi ise karşısındaki ya da inancımızın doğrultusunda yapıyorsanız fedakarlığınızı, muhakkak mükafatlandırısınız ve karşılığını alırsınız.
örnek; imkansız gibi, bizim için kutsal olan değerler gibi , vatan ve bayrak gibi... bunları fedakarlığın bir parçası olarak kabul edip bunlardan vazgeçmeyiz. öyle de bir durum ki fedakarlık; yaptığın fedakarlığı her neyin ya da kimin uğruna yaptıysan haberi olmamalıdır. o, bizim dışımızda bir başkasından istediyse de fark etmez. böyle olsa keşke diye ya da gidip şunun için şundan vazgeçeceksin diye çıkıp da fedakarlık yaptıktan sonra; ' ben senin için bunları bunları yaptım'. diye karşınızdakini yüzüne hiçbir zaman vuramazsınız . hiçbir zaman . eğer değer bilen ve seviyorum diyen birisi ise karşısındaki ya da inancımızın doğrultusunda yapıyorsanız fedakarlığınızı, muhakkak mükafatlandırısınız ve karşılığını alırsınız.
devamını gör...
15.
insanlar için gözlerini feda etsen zaten kördü derler.
devamını gör...
16.
hiç kimse size zarar verecek kadar fedakarlık yapmanızı gerektirecek kadar önemli değildir,en önemlisi önce kendimiz , zaten bu kıymeti hakeden insanlar içinde fedakarlık yapmanıza gerek kalmaz. o insanlar hayatınızı kolaylaştıranlardır.
devamını gör...
17.
fedakarlık denince aklıma hep (bkz: florence nightingale) gelir. florence nightingale zengin bir ailede doğan oldukça iyi eğitimli ve zeki bir kadındır ve ailesinin tüm karşı çıkmalarına rağmen gönüllü hemşire olup hayatını insanlara yardımcı olmaya adamıştır. savaşlarda da gönüllü hemşirelik yapan nightingale, bazı günler 20 saate kadar çalışmış sadece gündüz değil geceleri de elinde lamba ile yaralılara hizmet ettiği için kendisine lambalı kadın denmiştir.
devamını gör...
18.
kuşkusuz ki, bir erdemdir fedakarlık. ancak bir beklenti amacıyla planlı yapılmamış olanından söz ediyoruz. kaz gelecek yere tavuk ikramlı tutumdan değil, beklenti gerçekleşmediğinde ' oysa ben ona şöyle yapmıştım'lı muhasebe verisi olanlarından değil. kısaca zor ve az rastlanır bir erdemli kişilik yapısıdır fedakarlık. onlar o erdemle doğmuşlardır, başka türlü davranmayı zaten bilmedikleri için öyledirler. sayısını, hesabını tutmazlar.. ve hatta birçoğunun gözünde 'aptallardır' onlar.. fazla takılmayın konuya siz zaten. çünkü ya fedakarsınızdır ya da değil. sonradan olunacak bir şey değil hani. ve zaten sizin değil, dışardakilerin ancak değerlendirebileceği bir şey. kim bilir belki de hiç kimsenin hem anlayamayıp hem de aşağılayabileceği bir 'şey' yani.. kim bilir..
devamını gör...
19.
hak eden insanlar icin yapilirsa makbuldur.
devamını gör...
20.
hak etmeyen insanlar için yapılması halinde netice her daim hüsrandır.
devamını gör...