1.
1898 ile 1936 yılları arasında yaşamış ispanyol şair ve oyun yazarıdır. franco'nun söndürdüğü ışıklardan bir tanesidir.
vurulup bırakılmış sokağa
yüreğinde bir hançer.
kimseler tanımıyor onu
nasıl da titriyor fener!
anam,
nasıl da titriyor fenercik
sokakta!
gün doğuyordu.
kimseler yansımıyordu kuru ayazda
aralık kalan gözlerinde.
sokakta bırakılmış bir ölü işte
yüreğinde bir hançer
ve onu kimseler tanımıyor.
şaşırtı-ezginin günlüğü
vurulup bırakılmış sokağa
yüreğinde bir hançer.
kimseler tanımıyor onu
nasıl da titriyor fener!
anam,
nasıl da titriyor fenercik
sokakta!
gün doğuyordu.
kimseler yansımıyordu kuru ayazda
aralık kalan gözlerinde.
sokakta bırakılmış bir ölü işte
yüreğinde bir hançer
ve onu kimseler tanımıyor.
şaşırtı-ezginin günlüğü
devamını gör...
2.
ispanya iç savaşı sırasında, 38 yaşında, franco yandaşları tarafından kurşuna dizilerek öldürülen ispanyol şair.
birçok kere yitirdim denizde kendimi
yeni kesilmiş çiçeklerle dolu kulaklarım
dilim sevgiyle, acıyla dolu
birçok kere yitirdim denizde kendimi
bazı çocukların kalbinde yitirdiğim gibi gidiyorum aramaya, suyu bilmeden
beni çürütecek, ışık yüklü ölümleri.
birçok kere yitirdim denizde kendimi
yeni kesilmiş çiçeklerle dolu kulaklarım
dilim sevgiyle, acıyla dolu
birçok kere yitirdim denizde kendimi
bazı çocukların kalbinde yitirdiğim gibi gidiyorum aramaya, suyu bilmeden
beni çürütecek, ışık yüklü ölümleri.
devamını gör...
3.
ispanyol iç savaşında öldükten 50 yıl sonra, eserleri ün kazanmıştır.
devamını gör...
4.
şairler kelimeleri yan yana getirirler ve cümleler, mısralar dizerler. ancak lorca’yı kurşuna dizdiler. bir şair, franco ispanyasında ölüm mangası tarafından kurşuna dizilerek öldürüldü.
“uyumak istiyorum biraz,
biraz, bir dakika, bir yüzyıl;
ama herkes bilmeli ölmediğimi...”
- federico garcia lorca
“uyumak istiyorum biraz,
biraz, bir dakika, bir yüzyıl;
ama herkes bilmeli ölmediğimi...”
- federico garcia lorca
devamını gör...
5.
zeytin sözlü, güneyli usta..
devamını gör...
6.
20.yy dünya edebiyatının en önemli oyun yazarlarından şairlerindendir. ispanyol edebiyatını yeniden şahlandıran kelimeleri kullanmada ki ustalığıyla bütün dünyayı kendine hayran bırakmış..bernarda abla'nın evi adlı oyununu izledikten sonra beni daha bir derinden etkileyen 'öldüğüm zaman gitarla gömün beni' diyen büyük şair müzisyen...
devamını gör...
7.
bir gitar kadar neşeli ve hüzünlü, bir çocuk kadar berrak ve derindi. birileri yılmadan, ülkenin her köşesini adım adım dolaşarak, bir kurban, sembolik bir kurban bulmak için inceden inceye araştırsaydı, ispanya’nın özünü, tezcanlılığını ve derinliğini temsil eden lorca’dan başkasını bulamayacaktı.”
-pablo neruda.
-pablo neruda.
devamını gör...
8.

çocuk tatlılığında
durgun bir sabah.
tam da böyle bir sabah. lorca kadar naif ve nahif.
köylünün, yoksulun, dağın böceğin, dalların yaprakların, suların, haksızlıkların, acı duyulacak her şeyin ve tüm güzelliklerin ve insanın şairine selam olsun.
içinde bulunduğumuz sonbahar mevsimine uygun, gönlümüzün yaşadığı sonbahara uygun bir güz şarkısı okuyalım lorca'dan. kasım 1918'den, gırnata'dan. -granada-
***
bugün acılı gönlümde
garip bir yıldız ürpertisi var
sisin ruhunda patikam
usul usul kayboluyor.
gün kanadım kolum kırdı
bir yandan hüzün, bir yandan acı
düşüncenin kaynağında
sulara gömdü anılarımı.
tüm güller şimdi bembeyaz
acım kadar, bembeyaz, ak
böyle değillerdi eskiden
gökkuşağı rengindeki
güllerime karlar yağdı.
kar yağıyor ruhlarımıza da, kar
ruhumuza yağan karda
lapa lapa öpüşler var
yumak yumak imgeler var
düşüncenin gecesine
gündüzüne dalıyorlar.
kar yağıyor güllerden
ama ruhun karı kıpırdamıyor
ve yılların cırnakları, pençesi
bir kefene dönüştürüyor onu.
eriyecek mi bu kar?
ne zaman alacak bizi ölüm?
başka karlar da görecek miyiz,
daha güzel başka güller?
isa’nın söz ettiği dirlik
nasip olacak mı bize?
yoksa sonsuza dek sorun
çözümsüz mü kalacak?
yalnızca bir hayal mi aşk?
kim can katacak yaşamımıza
olmayan bir iyiliğin
ya da çok yakın bir kötülüğün
gerçek bilimi içine
bizi gömünce karanlık?
eğer sönerse umut ışığı
yeniden başlarsa babil
hangi çıra aydınlatır
bu dünyada yolumuzu?
yalnızca bir sanrı ise mavilik
neye döner masumluk?
neye döner yüreğimiz
aşkın okları olmasa?
ölüm ölümdür deyip geçseydik
neye dönerdi şairler,
kimsenin anımsamadığı
uyuyup kalmış nesneler?
ey umutların güneşi!
ey duru su! yeni ay!
küçük çocukların körpeliği!
ey katı ruhu taşın!
garip bir yıldız ürpertisi
duyumsuyorum ruhumda bugün
ve bütün güller
derdim gibi beyaz bugün.
devamını gör...
9.
bize acı veren şeyleri öğrenmeye can atarız.
*
devamını gör...
10.
çok acayip savruluyorum bu gece, şimdi de buradayım..
"birçok kere yitirdim denizde kendimi
yeni kesilmiş çiçeklerle dolu kulaklarım
dilim sevgiyle, acıyla dolu.
birçok kere yitirdim denizde kendimi
bazı çocukların kalbinde yitirdiğim gibi.
kimse yoktur duymasın öpüşürken
yüzü olmayan insanların gülümseyişini
kimse yoktur dokunurken bir bebeğe unutsun
durgun kafataslarını atların.
çünkü aranır alında güller
o katı görünüşünü kemiklerin.
başka işe yaramaz erkeğin elleri
toprağın altındaki köklere benzemekten.
bazı çocukların kalbinde yitirdiğim gibi
birçok kere yitirdim denizde kendimi.
gidiyorum aramaya, suyu bilmeden,
beni çürütecek, ışık yüklü ölümleri."
kaçışa gazel / çeviri ülkü tamer.
"birçok kere yitirdim denizde kendimi
yeni kesilmiş çiçeklerle dolu kulaklarım
dilim sevgiyle, acıyla dolu.
birçok kere yitirdim denizde kendimi
bazı çocukların kalbinde yitirdiğim gibi.
kimse yoktur duymasın öpüşürken
yüzü olmayan insanların gülümseyişini
kimse yoktur dokunurken bir bebeğe unutsun
durgun kafataslarını atların.
çünkü aranır alında güller
o katı görünüşünü kemiklerin.
başka işe yaramaz erkeğin elleri
toprağın altındaki köklere benzemekten.
bazı çocukların kalbinde yitirdiğim gibi
birçok kere yitirdim denizde kendimi.
gidiyorum aramaya, suyu bilmeden,
beni çürütecek, ışık yüklü ölümleri."
kaçışa gazel / çeviri ülkü tamer.
devamını gör...
11.
kanlı düğün diye bir kitabı vardı. hem aspendos'ta tiyatroya uyarlanmış halini izlemiştim hem kitabını okumuştum. ikisini kıyaslayınca okumanın izlemeye oranla daha zevkli olduğunu anladım. thank you captain obvious.
devamını gör...