g3 piyade tüfeği

ben 2005 - 06 yılları arasında sevgili olmuştum bu tüfekle. üzerine zimmetli olunca sevgilin sayılıyor. yalnız benim sevgili benden beş yaş büyük. 1977 model, öyle hantal ve itina isteyen bir sevgiliydi bu. kimbilir bu sevgili şimdi kimin kollarındadır.

yazarlar ! müsadenizle g3'ü arz ederim.
7.62mm çapında 102 santim boyunda, şarjörle beslenen ve hava ile soğuyan, barut gazının geri tepmesi, icra yayının ileri itmesiyle yarı otomatik veya otomatik olarak atış yapabilen tek erin temel muharebe silahıdır.

1985 model severek kullandığım bir silahtı kendisi. zor zamanlarında yanında olur, arada bir trip atsa da güzel ayrıldık. ilgi delisiydi sürekli bakım istiyordu yoksa trip atıp duruyordu.

askerde yara savunma(itfaiyeci) olmam sebebiyle çok az muhattap olmuştum bu tüfekle. sadece acemilikte beş el ateş edip daha da elime almamıştım. muhafız dostlar bununla dört saat nöbet tutarken ben kazan dairesinde tv başında oluyordum. tek bildiğim ikinci tanımda bahsedilen ve acemilikte ezberletilen bilgi.

sakinliği koruduğunuz sürece dağıtması toplaması kolay olan orduda özdeleşmiş mermi attırgaçı.
bir tık üstü ise gözleri bağlayarak yapmaktır.
takımda kapışanım olmadı bu konuda.

askeri eğitimlerde sevgilinizden ziyade vücudunuzun bir uzvu gibi olması gereken, baston muamelesi gösterdiğinizde büyük ayar yiyeceğiniz, türk silahlı kuvvetleri envanterinde yoğun bir şekilde bulunan tüfektir.

saygı duyun size verilen silaha.
1- devlet malı.
2- o tüfek düşman canı aldı, dost canı kurtardı. yeri gelir senin canını da kurtarır.

askerde kullanmak nasip olmadı. ak 47 ile tamamladık vatan nöbetini.

zamaninda gözü açık 20 saniyede söküp 50 saniyede takabildigim, gözü kapalı 45-50 saniyede söküp 1.30 dakikada takabildigim tsk envanterinde kayıtlı tüfektir.

hiç hoşlaşamadığım tüfektir.

bence kullanışlı değildir. şöyle 5-6 cm daha kısa olsaymış daha kullanışlı olurmuş. belki de tüfek sevmiyorumdur.
nişan alması ayrı dert, söküp takması ayrı dert. neyse. tarihi eser gibi tüfektir.

3. dünya savaşı için üretilen cephe muharebesi maksadıyla tasarlanan şehir kullanımına uygun olmayan uzunluğuyla ünlü matkap lakaplı tüfek.
size virgül yok.

ağır bi tüfek karakol için sabit yerler için iyi arazi için fazla hantal.

acemi askerler için fazla komplike olan ve bakım gerektiren ölüm makinesi. ak 47 ile karşılaştırıldığında alman tiger tankı ile rus t 34 tankları gibi bir versus olur.

seri atışa uygun bir tüfek olmadığı için çoğu çatışma ortamı için verimli olmayabilir ama ben açık alan için hala iyi bir seçim olduğunu düşünüyorum.

600 metreden daha uzak bir hedefe atış yapacaksanız belki ihtiyacınız olan tüfek değildir ama normal şartlarda 600 metre bile epey uzak bir mesafe zaten.

seri atışa gayette uygundur.
kalçadan destekli ve namlusu üstten kavranılırsa, şahlanmaz.

ek: sniper mısın da 600 metreye atış yapacaksın. 600 metreden hedefi dürbünsüz seçemezsin bile. dürbünle de, mal gibi gözünü dürbüne yapıştıracağından (kaynak noktasına yanağını yaslamak dürbün takılı tüfekte bizim memedin aklına gelmez) yine bir mok göremezsin.

yeni alay komutani gelecek diye gözlerimiz açık ve bağlı olmak üzere söküp taktirilan piyade tüfeği. bir ay boyunca silah söküp taktık.

alay komutanı geldi. kahve icti 30 dk durdu gitti. tabii silah sök-tak yaptırmadı.

tanım: 7.62mm çapında, yatık mermi yollu, görerek ateş eden, şarjör ile beslenen, iğne ile ateşlenen, barut gazının geri tepmesi ve icra yayının ileri itmesi ile otomatik veya yarı otomatik olarak çalışan, piyadenin en yakın muharebe silahıdır.

güzel tüfektir.

kendisine olan aşkım; ilk defa elime aldığım gün başladı. silahçı olacak döt uzattığı tüfeği, ben tutmadan bıraktı ve yere düşürdü. bunu gören komutan da ben düşürdüm sandı. on dakika boyunca çam altında silahımı öpüp özür dileyerek gönlünü aldım. orada vuruldum tabi. mg-3 le de düzenli bir ilişkim olsa da, öylesine büyülemedi beni.

g-3'e dönelim.

seri atışa uygundur. öyle bir tüfek ki, soğuk savaş döneminde, yıllarca devam edeceği düşünülen bir savaş için üretilmiş. sovyetlerin ortasında, piyadeyi yarı yolda bırakmamak için üretilmiş. günümüzde bu ömürde bu güvenilirliğe sahip bir silah yok.

çamurda ateş etmiyor diyenler... dostlarım, askerlik yapanınız bilir, silahınızı toprağa gömerseniz komutan sizi uçaksavar mermisine oturtabilir. silah namustur, temiz kalmalıdır. ki, silahınız ne kadar dayanıklı olursa olsun, salak değilseniz du bakayım çalışıyor mu diye gömmezsiniz. sık sık temizler, iyi bakarsınız. önerilen, her kullanımdan sonra temizlenmesidir. ki operasyonlarda öyle de yapılır. her fırsatta temizlenir. ki öyle azıcık tozda tutukluk yapacak bir silah da değildir g-3. bizim karakolda vahim durumdaki g-3'ler bile temizlendiğinde taş gibi ateş ediyordu.

a*k-47 gibi silahlar (nefret ederim kendisinden) farklı bir doktrinle tasarlanmış ve üretilmiştir. namlu ömrü ve malzeme kalitesi g-3 kadar değildir. uzun ömürlü de değildir. a*k-47'yi hor kullanıp temizlemeyin, haftalar içinde arıza yapar.

bir mermi namludan çıkarken atmosfer basıncının binlerce katı bir basınçla fırlar. o çelik bu enerjiyle de ya kırılır, ya da çok çok çok az esner. ateş ederken dikkatlice bakarsanız namlu hareketini fark edebilirsiniz. bu da referans paylarının biraz daha geniş bırakılmasını getirir.

ki, ne üretilseniz üretin, optimal mükemmelliği istersiniz. her şey mükemmel üretilebilir. ama maliyetler engeldir.

son olarak, basit kurallara uymadığınızda ve temiz tutmadığınızda her silah tutukluk yapar, arıza çıkarır. mesela, silah şarjörden tutulmaz. hangi tüfek olursa olsun, tutukluk yapar.

edit: tanımı unutmuşuz.

hareketli hedefleri 600 metre mesafeden vurabilecegini sanan yazarları gördüğümuz başlık.
ulan 200 metre mesafeden nokta gibi gözüken atış kağıdına 3'te 3 yapana hafta sonu çift çarşı izni yazıyordu bölük komutanı.

askerdeyim, 25 metre atışına götürdüler.
silahlarımız g-3.
3 mermiyi de üçgen şeklinde yuvarlağın içine atana ekstra çarşı izni verilecek dediler.
hepimiz gaza geldik.
ömrümde ilk defa silah kullanıyorum.
benden 10-15 dakika önce bir çocuk, 3 mermiyi de üçgen şeklinde yuvarlağın içine attı.
çağırdılar. atış eğitimine ayırmak için ikna etmeye çalıştılar. yarın gene görüşelim dediler.
sıra bana gelince
tak tak tak 3 tane salladım.
koşarak gittim hedefe.
şans bu ya!
3 mermi de üçgen şeklinde yuvarlağın içinde.
çavuşa bir şey sordu. yerine geç dedi.
hafta sonu çavuşa gittim.
ne oldu bizim atış dedim.
yaptınız ya! dedi.
çarşı izni, atış eğitimi ne oldu dedim.
onlar kısa dönemler için değil size yok dedi.
bu kadar.
başka atış da görmedik zaten.

soğuk savaş konseptini yansıtır. bence artık çatışmalar ağırlıklı meskun mahalde yaşandığı için 7. 62x51 mm 'lik güçlü mühimmat kullanan o boyda bir tüfeğe ihtiyaç azalmıştı.

bu yüzden de daha modern tüfeklere geçiş yapıldı zaten. oda gibi yerlerde artık çok daha düşük kalibreli delici gücü az mühimmat kullanılıyor zira 7.62x51 mm duvarları deldiği için (duvara göre değişir ama kerpiç duvarı deler) istemeden yan odada olanları vurabilirsiniz.

uzun bir tüfek olduğu için odalarda koridorlarda yani dar yerlerde sıkıntı yaratır.

şimdi maşallah her boy tüfeğimiz var. bence 9 mm tabanca mühimmatı kullanan makineli tabancalar bina baskını için yeter de artar da.

düşük geri tepmeli 9 mm mühimmat tek elle bile düzgün atış yapmaya imkan verdiği için iç mekanlarda en kullanışlı silah olabilir.

dürbün takılan g3 ler keskin nişancı silahı olarak kullanılsa da ben 7.62x51 mm gibi güçlü bir mühimmat kullanacaksam kurma kollu yarım otomatik remington 700 benzeri bora falan tercih ederim.