hayatta kalmak için zorunlu olunan şey. (şahsi düşünce)

son 1 senem geçmişte birikmiş bir sürü sorunla yüzleşmeme sebeb oldu. aslında yüzleşmekten başkada çarem kalmadı demek daha doğru olur. sizin görmek istemediğiniz, hallettim ya onu dediğiniz şeyler gerçekten halledilmediyse elbet günün birinde karşınıza çıkıyor ve çok can acıtıyor.

depresyon, terapi ve yas süreci, ekonomik bazı problemler, ailevi ve kariyerle ilgili sorunlar derken son 1 sene hayatımın en kötü dönemiydi ve devam ediyor. daha bahsetmek istemediğim bazı kötü deneyimler vs onlarda var tabi.

seküler, agnostik kendince entelektüel bir adamımdır. çok okumuş etmiş biri sayılmam belki ama kendince üç beş bişey bilen biriyim. doğa üstü şeylere, rastlantılara ve kadere inanan biri sayılmam. kadere bakış açım biraz karmaşık orası farklı bir konu.

geçen sene sanırım tam bu zamanlarda tamamen rastlantısal ve keyfi bir kahve falı baktırmıştım. bakan kişiyi tanımam etmem o da beni tanımaz etmezdi. garip bir şekilde söylediklerinin %80'i çıktı ve hepsini yaşadım. bunu fal baktırın çünkü çıkıyor anlamında söylemiyorum sadece denk geldi ya da algıda seçicilikten ibaret hepsi.

geçen hafta ya da 10 gün önce filan yine tamamen rastlantısal ve görece ünlü bir kadın tarafından yine fal baktırma durumu oldu. yine tamamen eğlencesine ve rastlantısal bir şekilde.

genelde uzun vadede şeyler söyledi ve büyük bir ödülden bahsetti ama kısa vadede söylediği çoğu şey başıma geldi ve gelmek üzere. insan şaşırmıyor değil.

herşeyin bir anlamı olduğunu zannetmenin insan hayatında çok önemli bir yer kapladığına inanıyorum. anlamı olup olmamasının hiçbir önemi yok. ona inanmak ve bir dayanak edinmek şart. insanların burç, dini inanç, karma, fal vs artık neyse o bu tür şeylere çok büyük bir ihtiyacı var. ben hiçbirine inanmıyorum hepsi saçma sapan şeyler ama inanmak isterdim. çünkü safe hissettiriyor ve hayat daha katlanılır bir hale geliyor.

ateist veya ateist agnostik biriyle tanıştığım zaman ilk sorduğum soru buna nasıl katlanabildiğidir. çünkü bu katlanması ve sindirmesi çok zor bişey. biryerlerde tutunacak bir dalın olmaması insan hayatını çok zorlaştırıyor. bunu okurken hayatınızın hangi evresinde veya neresindesiniz bilmiyorum ama emin olun bir insanı bundan daha fazla yoran bişey yok. sanki zihniniz sürekli biri tarafında dövülüyormuş gibi geliyor. sürekli dayak yeme halindesiniz ve bu korunmasızlık hissi çok korkutucu bişey. bu histen kaçmak ve herşeyi daha kolaylaştırmak için bir dala tutunmak gerekiyor sanırım. böyle düşünmemin sebebi muhafazakar bir ailede büyümüş olmamda olabilir tabi kim bilir.

işin asıl doğru tarafıysa bana söylenen şeylerin çok hoşuma gitmesi ve çok güzel şeyler olması. söylediklerine inanmak istememek için ekstra bir çaba sarf etmek gerekir sanırım. aşksal bişey çıkmadı buarada varsa yoksa iş ve büyük bir başarı, global hemde.
devamını gör...
bazı şeylerin anlamı olmasından başka bir ihtimali yoktur aslında.

burada materyalist insanların bence en büyük hatası mevcut bilimin geldiği noktaya fazla güvenip, "hayatın hiçbir anlamı yok" diyebilmesidir. bir tanrı'ya veya tanrılara inanan insana "dar görüşlü" deyip de, evreni bütün boyutlarıyla idrak etmiş gibi bir havaya girmesi saçmalığın daniskasıdır. sen hayatın anlamının olup olmadığını bilemezsin. bir müslüman da hayatın anlamını bilmez ama dini doğrultuda bir şeylere "inanır" ve ona göre hareket eder. şimdi mesela 10 milyar yıl ömrü olan bir yıldıza göre biz bir toz zerresi bile değiliz. ama bir toz zerresi olmamız, bizim biyolojik bedenimizdeki bu kompleks yapıyı anlamsız kılmıyor. insanoğlu mikroskopla da teleskopla da baksa bir sonsuzlukla karşılaşıyor aslında. dokular, hücreler, moleküller, atomlar, atom altı parçacıklar derken, altımızda bir evren var olduğunu görüyoruz. tam tersine teleskopla bakınca yıldızlar, galaksiler, quasarlara, bulutsular vs vs derken de orada da sonsuzluk. sonsuzluğun ortasındayız. ama başka şeylere bakarak aslında bir anlam taşıdığımızın farkına varabiliriz. mesela probiyotik yoğurtların içinde trilyonlarca faydalı bakteri vardır değil mi? şimdi bu bakterilere sorsan amacın ne diye, bilmezler. belki onlar da insanoğlu gibi teoriler üretip çıkmazda kaldı. ama anlam bizim için var. biz sindirim sistemimiz iyi çalışsın diye o yoğurdu yiyoruz. bakteri ne olduğunu anlamıyor bile. belki bakterinin de kendi kişisel sorunları filan vardı ama senin uygun gördüğün bir zamanda mideye doğru aktı gitti. niye gittiği hakkında 500 yıl felsefe yapsa bile anlayamayacağı aşikâr.

işte allah/tanrı/yehova ile de insan arasında benzer bir ilişki niye olmasın? sen amacını bilmiyor olabilirsin, ama allah açısından sen büyük bir amaç için bir araç olabilirsin. bu amaç senin hoşuna gitmeyebilir, bu amaca araç olmak da tabii. ama seçme şansın var mı? elbette yok. çünkü senin kudretin yetmez. yoğurttaki bakterilerin kaderi nasıl senin iradenin elindeyse, senin kaderin de senden daha büyük bir varlığın elinde olabilir elbette. kaldı ki, mikro ve makro boyuttaki sonsuzluğu düşündüğünüzde, bundan başka çıkar bir yol göremiyorum.
devamını gör...
birileri çalışıp üretecek. birileri de bunu yiyecek. bu devran devam etsin diye ortaya atılan bazı anlamlar var. olmasa sistem çöker.


devamını gör...
bir zorunluluk değildir aksine insan doğasının bir parçasıdır çünkü insanlar dünyayı anlamak ve yaşadığı olayları, edindiği bilgileri bir bağlam içerisinde değerlendirmek ister. aslında bu anlamlandırma çabası bilinmeyen bir şeyi anlamak veyahut karmaşık bir konuyu çözüme kavuşturmak adına bir motivasyon kaynağıdır zira yeni bilgilerle karşılaştığımız vakitler bunları hemen mevcut bilgilerimizle kıyaslayıp ilişkilendirmeye çalışırız. o vakitler içinde bulunduğumuz ilişkilendirme sürecinde bilgilerin anlamını kavramak ve bazı kararlar vermek açısından önemlidir. aynı zamanda anlamlandırma çabasında olan insanların empati yeteneğinin daha yüksek olduğu da su götürmez bir gerçektir çünkü bu çaba aynı zamanda iletişimimizi geliştirir ve farklı bakış açılarını değerlendirmek gibi durumlarda kaldığımız vakitlerde kendimizi ifade etmek ve başkalarının düşüncelerini anlamak anlamında farkındalık edinmiş oluruz. ancak her zaman genel bir anlamlandırma çabası halinde olmak zorunda olmadığınızı da unutmayın zira bazı durumlarda bilgi eksikliğinden veya sınırlı kaynaklardan ötürü net bir bilgiye ulaşmak mümkün olmayabilir. bu gibi durumlarda bilgiyi sorgulamaya devam edip yeni bilgiler ortaya çıktıkça düşüncelerimizi revize etmemiz gerekir. kısacası bahsetmekte olduğumuz bu anlamlandırma çabası dünyayı anlama isteğimizin bir aynasıdır, yansımasıdır.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"genel bir anlamlandırma çabasına girme zorunluluğu" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim