william strang-cynthia (1917)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel george william sotter - night's solitude (c. 1945)
devamını gör...
sebastian pether-vezüv'ün patlaması (1825)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
lady in yellow dress (1899)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
sanat eserlerindeki kadın figürleri her zaman dikkatimi çekmiştir. özellikle dönem kıyafetleri ve ifade okunuşlarını yorumlamak benim açımdan çok keyifli. ve tabii ki kadın gerçekten çok güzel bir varlık.*
bu tablo avusturyalı ressam max kurzweil'in eseri. sanatçı muhafazakarlık öğretileri ile özgür sanat yapılanması arasında sıkışıp kalmış.
tablodaki kadın sanatçının eşi martha.
ona ilham perisi de diyebiliriz. oldukça güzel ve kendine güvenen bir görüntüsü var. ben ifadesini meydan okuma ile umursamazlık arasında bir yerde gördüm. tabii söz konusu ressam'ın hayat arkadaşı olunca bu ifadenin acaba 'kadının adama verdiği bir mesajı mı vardı' sorusunu sordutturdu bana. bunu düşünmeden edemedim. her ne kadar iyi bir evlilik yapmış gibi gözükseler de.* martha'nın ev hasreti çekmesi ve eşinin yalnızlığına çekilmesi onu depresyona sürüklemiş. yaşadıklarından bağımsız bu güzel kadın eşinin sanat eserlerine konu olmuş. sonunda mutlu olabilmişler mi, bilemem ama kadın mutsuzluğuyla bile bir sanat eseri olmuş. mutlu olabilselerdi neler olurdu acaba? yoksa mutsuzluk mu ilham kaynağı... bilemedim.
ressamın da eline sağlık, ne diyeyim..*
devamını gör...
victoria levina- sonbahar yollar (1973)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
an he - pembe leydi (d.1957)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
mona finden adlı sanatçının çizimi
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel kış manzarası
fanny chuberg
devamını gör...
daha bitmedi ama olsun..

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
daniel ridgway knight-çiçek toplama (1901)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
lady jane grey ‘in idamı

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
francisco goya, "the dog" ya da "perro semihundido", 131,5 cm × 79,3 cm, duvara yağlıboya (sonradan tuvale aktarılmıştır), 1819 - 1823.

goya, 1819 yılında, 72 yaşında iken madrid’in dışında, bir zamanlar sağır bir adamın yaşadığı ve bu nedenle "quinta del sordo/sağırın villası" adını verdiği bir ev satın almıştı.

"the dog", goya'nın napolyon’un 1808’de madrid’i ele geçirmesinden ve muhalifleri katletmesinden sonra, evinin duvarlarına büyük korkularını, sanrılarını ve öfkesini yansıttığı, koyu renklerde ve ürkütücü temalarla ve son derece ekspresif bir üslupla yaptığı on dört resimden; pinturas negras/kara resimler serisinden bir resim.

duyduğu acı, yaşadığı korku ve panikle hemhalken sağlığı da giderek bozulan goya, esasen bu 14 resme isim vermemiştir, bu isimler daha sonra sanat tarihçileri tarafından konulmuştur.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
peder mork monsted- yaz günü ( 1905)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
judith ve holofernes'in kellesi (bkz: gustav klimt) 'in şaheserlerinden bir tanesi. judith'in kocasının katili asur generali'nin kellesini kendi çadırında kestikten sonra intikamını almasının haklı gururunu yüzünden okuyabiliyorsunuz. klimt'in eserlerinde tanık olduğumuz o parlak sarı tonlarla bağdaşmayan bir cinayet öyküsü tamda bu zıtlık sebebiyle daha bir göz korkutucu duruyor. bir general dahi olsanız içi intikam duygusuyla yanan bir kadının gelip sizi bütün ordunuzun güvenliği altındayken, kendi çadırınızda öldürmesinden kurtulamazsınız.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
guillaume-charles brun -küçük çöp toplayıcı (1870)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
@byeolartt
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
100.
(bkz: alexandre cabanel)’in düşmüş melek isimli tablosu. meleğimiz (lucifer)’in babaya (tanrı) olan kırgınlığının yüze vuran çocuksu ifadesi ve iki kolunu birbirine bağlayarak ağlamaklı gözleri bildiğimiz hikayeyi alaşağı ediyor.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"güne bir sanat eseri bırak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim