günümüz ilişkilerinin özeti

sokak röportajını izlediğim teyzenin cümleleriyle “ baştan aşağı sıfır.”

haz arayışı, haz karşılama. karşılamıyor mu, next...
emek, sabır, içtenlik, sahici duygular, derin bi ilişki, önceliğin cinsellikten ibaret olamayacağını anlamış bi ne istediğini bilme hali ara ki bulasın. sonra da tatmin etmiyor, sürmüyor, heyecan bitiyor, evlenilecek kadın/erkek yok... çünkü gerçekten tatmin edici olan şey, anlık hazların karşılanması değil.
bu arada; "ilişkide hız, geriden gelene göre ayarlanır." ayarlamayana zaten güle güle denir. çünkü "gerçek" bir ilişki yaşamaya niyeti olan bal gibi ayarlar.

hızlı tüketim ürünü haline gelmiş durumda. sosyal medya üzerinden yaşanılan yapay flörtler sağlıksız ilişkiler doğurmaya başladı.

bana göre; ınstagram üzerinden izlediğimiz o kısa videolar her şeyi bir çırpıda tüketmemize neden olmaya başladı. artık kim oturup iki saat film izliyor, kim sonunu merak ederek düzenli kitap okuyor, kim birini tanımak ve kendini tanıtmak için çaba sarf ediyor? insanlar, anlarını reels videoları tadında ve uzunlğunda yaşamaya başladı.

herkesçe eleştirilen ilişkiler, günümüz ilişkileri.
herkes eleştiriyorsa bu duruma kimler getirdi, getiriyor?

seviyormuş gibi yap, takıl, gönlünü eğlendir sonra sıkıldım diyerek terk et.

tamam canlar ya, süpersiniz. ilişki koçusunuz, ben ikna oldum.

keşke evlenseniz de bir kurtulsak sizden ya.

aşk aşk aşk. başka bir işiniz gücünüz yok mu inanılmaz cidden.

bıktı millet çocuksu yapınızdan. ilişki bile yaşamak istemiyor aynen.

günümüz ilişkilerinde bir sorun olduğunu düşünmüyorum. sadece eskiden erkeklerin, kadınları eve kapatıp çocuk doğurma makinesi gibi davranması "güzel ilişki" olarak adlandırılıyordu. şimdi ise öyle bir durum olmadığından kadınlar diledikleri gibi yaşıyorlar.
tabii günümüzde yapılan hatalar da var. mesela önüne gelenle düzüşen pelin su veya berkecan'la kimsenin evlenmek isteyeceğini sanmıyorum. gerçi evlilik de saçma. mantık evliliği yapacaksan yaparsın. gerisi zulüm. evlen, düzüş, çocuğun olsun, bez yetiştir, ergenlik döneminde aptal aptal, "sen benim annem/babam değilsin" tarzı cümleler kursun. sonra da mezara gir. gereksiz bence.

yani günümüz ilişkilerinin özeti:

i̇lişki, kadının erkeği analiz edip sorunu çözebileceğine olan inancı ya da bunu öyle sanması ile erkeğin sorunu görmezden gelirsem sorun çözülür arasındaki dengede gidip gelir.

kendi adıma:

yap, islet, devret.

ihih.

lanet olsun.
baslamısım boyle kadere cok affedersin:p

sıkıya gelememe. baska bir özeti yok cunku.
eskiden günde 3 kişiye ulaşabilirken şimdi sosyal medya ile iletişim aşırı derecede çoğaldıgı ıcın günde 30 kişiye ulaşabiliyorsun.
bu oran arttıgı ıcın de,"olası ilişki" oranı da artıyor.
1. si olmadı mı? 2. ile devam edeyim.
3' sü beni darladı mı? 8. ye koşayım..
acı ama gerçek..

seviyorum
seviyorum
2 gün sonra
bye bye

boydan at,
nude at,
seni çok seviyorum meczuplukları ve kapanışı alkışlarla oynamak..

arayanın belasını da mevlasını da bulabileceği ilişkilerdir.
size ne lazım ona bakın.

“1080p hevesiyle açtığın video sürekli takılıp donduğu için kaliteyi azar azar düşürüp 240p izlemeyi kabullenmek”*

ben fiber kullanıyorum moruk benim hız çok iyi.

(bkz: yap işlet devret)

8 yaşında fıstığım var benim mavi gözler falan pek bir eritici. bunlar picklemek diyormuş. kızkardeşim anlatıyor alfa dünyasının olayını. pickledim ben o çocuğu diyormuş aşkım. ya neyse gülmüyorum. ben bu anketçi z'lerin bile üreyeceğinden emin değilken, yeğenimin tayfada tamamen bitecek üreme olayı. bu kadar saçma devir görmedim. şimdi gazlıyor gibi olmayayım ama işte bu yüzden 20+ kızlarımız amcalara bakmalı. amcalar candır, ayrıca nesli sürdürür amcalar. "yeşil mi mavi mi aşko" diye anket açmaz bir amca. kararlı ve serttir amcalar.

"siparişi beklerken" diye bir oyun sahneleniyor 1+1 evlerde. et bitmiş, bahçıvan suda top mozzarella alınacak, dondurulmuş yaban mersini de kalmamış buzlukta. "çıksak mı, yürüyüş olur hem" diye yokluyor önce bir taraf, ikisi de gönülsüz. "sanal market'ten söyleyelim" fikri daha cazip geliyor ikisine de. "17.99 getirme ücreti çok mu" diye düşünüyor erkek, kız "fesleğen de ekleyelim" diyor. sepet oluşturuluyor. kurye yola çıkıyor, bir iki saate kapıda.

meta, meta, meta. sıkıldım arkadaşlar. kadını meta olarak görmekle bi derdim yoktu benim ama ilişkilerin her yeri meta olmuş. üstelik o metayı da gidip kendimiz almıyoruz, eve söylüyoruz. seks yapmamız bile, 16'lı durex yakın hisset'i bir an önce yetiştirmesi gereken kurye arkadaşın inisiyatifine kalmış. duygu yok, duygu bitmiş, en çok açlığını çektiğimiz şeyden eser kalmamış ve biçare bir şekilde onu arıyoruz. arıyoruz aramasına da, evde oturup beklediğimiz şey o değil, duygular değil, aşk değil; mutluluğu getireceğini umduğumuz yasin ç. diye bir kurye, faruk b. belki de. o kuryenin kapımızı çalmasını bekliyoruz ve bekledikçe içimize içimize çöküyoruz arkadaşlar. hareket edemiyoruz. kalkıp çöpü dökmeye bile inemiyoruz ya o sırada kurye gelirse diye. bi kulağımız hep kapıda, beklemek için bekliyoruz adeta. bundan başkasını bilmediğimiz için, en kolayı bu olduğu için.

bu entry'yi yazmak çok zor geldi bana. midem bulanıyor. acilen bi şey sipariş etmeliyim, mesela donuk pizza ve sitedeki kediler için yaş mama. kapıya kulak kesilmek istiyorum ben.