hayali yerlerden yemek tarifleri

bir alberto manguel kitabıdır.

alberto manguel’in benim için ne kadar önemli bir adam olduğunu tanımlarımı okuyanlar bilir. şu tanımda ismini yazarken bile mutlu oluyorum. ki ismini yazarken bile size mutluluk hissettiren insanlar güzel insanlardır.

alberto manguel bu kitabında bizi çok lezzetli bir edebi ziyafete davet ediyor. önsözde yazdıkları ile benim kurgusal iştah başlığında yazdıklarımın denk gelmesi de beni çok mutlu etti.

kitap, büyük kitaplarda geçen hayali bazı yerlerin özel yemek tariflerinden oluşuyor. gondor’dan babil’e, atlantis’ten gup şehrine, lagado’dan hogwarts’a ve shire’dan ütopya’ya kadar birçok hayali şehirde yapılan yemeklerin tariflerini nefis kokular eşliğinde sunmuş bize dünyanın en müthiş okuru olan alberto manguel.

harika ve iştah açıcı aperitif, salata ve çorbalarla başlayan kitap ana yemekler ve soslarla devam edip tatlılar ve içeceklerle son buluyor. nefis bir ziyafet. yazar her yemek ve içeceğin malzemelerini ve yapılışını özenle anlatmış. hatta bulamayacağınız malzemeler için ikame malzemeler sunma nezaketini bile göstermiş. elinize sağlık sayın alberto manguel.

bu kitabı okurken bir karara vardım. jorge luis borges üstadın ölüm yıldönümü olan 24 ağustos’ta hayali bir yerde sözlüğün güzide yazarlarına bir ziyafet vereceğim. bu ziyafet için yemek listesi hazırlıklarına başladım. katılmak isteyen yazarlar yemek tercihlerini bana bildirirlerse sevinirim:

salatalar, aperitifler ve çorbalar:

babil harf çorbası
şeytan sevgili çorbası
lagado’nun salatalık salatası
lotus salatası
nefis ölümsüz lokmalar
sancho tarzı barataria kroketleri

ana yemekler:

kara başlı yılan risottosu
fırında bullpop
ejderha omleti
zümrüt sürprizi
dinoburger
kuku fili sosis salatası
kayıp zaman kaplumbağa yahnisi

tatlılar:

tatlı amazonya memeleri
mübarek pofuduklar
pembe cin pastası
ahmakiye kulesi pastası
sütlü troll muhallebisi

içecekler:

gug gug
güneş nektarı
bakire içkisi.

hayatta bir mucize olur ve aslında var olmayan bir hayatı yaşamaya başlarsam bir gün diye 'dune çocukları' ndan bir tarif olsun. öyle koskocaman menüler düşlemiyorum.
çünkü yemek benim için bedenin ihtiyaçlarını gidermeye yarayan bir eylem bir süredir. ve evet bunun suçlusu var. ya bedenim bana ihanet etti ya da tanrı. hayatta yediğimde keyif aldığım bunca şeyin benden alınmasının başka bir açıklamasını bulamıyorum çünkü. bitter çikokatalı, portakallı yulafın yerini tutmaz ama tarif geliyor.
fremen usulü sade bir kahvaltı:
kısmen mayalanmış baharat kaymağına bulanmış hurmalı ve fındıklı lapa.
tarif dedim de isim oldu sanırım. nasıl yapıldığını deneme yanılma yöntemi ile hallederiz sanki. ya tüm malzemeyi ekleyip pişirip hızlıca hazırlarız ya da hepsini harmanlayıp buzdolabına akşamdan koyup homejenleşmesini bekleriz. tarif oldu bence.
bir tane de ileride şirazya'dan paylaşacağım. ama ilk önce bir dünya inşa etmeliyim. zihnimde her şey tamam. kelimelerim dökülsün.