21.
hayal gücüne hayran olunası japon çizer.
animelerindeki doğa tasvirleri çok gerçekçidir. bir de hayao amcamın illa ki her filminde enteresan mekanik bir obje (ki genelde uçar bu mekanik objeler bulunur)
ilham perisini merak etmeden duramıyorum. her animesinden sonra 'bu son der. 'insanı kahırlara boğar. çocukluğumuzun geçtiği heidi animesinde bile parmağı vardır.
animelerindeki doğa tasvirleri çok gerçekçidir. bir de hayao amcamın illa ki her filminde enteresan mekanik bir obje (ki genelde uçar bu mekanik objeler bulunur)
ilham perisini merak etmeden duramıyorum. her animesinden sonra 'bu son der. 'insanı kahırlara boğar. çocukluğumuzun geçtiği heidi animesinde bile parmağı vardır.
devamını gör...
22.
doğum günün kutlu olsun üstat, nice yıllara
devamını gör...
23.
anime ile ilgili bir tanım girmek gerektiğinde nerden başlamam konusunda pek tereddüt etmedim.
çünkü biliyorum ki anime diyince ilk akla gelen isimlerden biri hayao miyazaki'dir. miyazaki'nin animelerinde hep dikkatimizi çeken uçmak ve çevre. gerçekten de miyazaki'nin tek hayali uçmak sanırım. bunda abisinin uçak parçaları üreten bir fabrikasının olmasının etkisi büyük olsa gerek. ama herhalde miyazaki'den uçmayı daha çok isteyen varsa o da hezarfen ahmet çelebi'dir.* özellikle porco rosso'da kendini bir domuz olarak çizmiş ve bu tutkusunu bir nebze olsun gerçekleştirebilmiştir.
miyazaki animeleri genellikle insanın içini ısıtmaya, yüreğinde bir sevgi pıtırcığı oluşturmaya yöneliktir. totoro gibi sevimlilik abidesi olan bir karakter, miyazaki'nin bu alanda ne kadar başarılı olduğunu ispatlar niteliktedir. üstad çalışmalarında sosyal mesajlar vermekten geri durmaz. miyazaki, rüzgarlı vadi, ponyo, prenses mononoke gibi bir çok animesinde insanların doğa üzerine olan olumsuz etkilerini eleştirmiş ve yıkmak yerine onlarla birlikte yaşamayı tavsiye etmiştir. üstelik bunu herkesin anlayabileceği kadar basit bir dilde anlatır.
ayrıca miyazaki koyu bir savaş karşıtı ve markist bir düşünce yapısına sahiptir. savaş karşıtlığı o kadar aşikardır ki, "faşist olmaktansa pis bir domuz olmayı tercih ederim" dedirtebilir anime karakterlerine. bu yüzdendir ki bütün anime karakterleri sıradan sosyal statüsü olmayan kişilerdir. ancak rüzgarlı vadi'de nausicaä'nın bir prenses ve prenses mononoke'de aşitakanın bir prens olması sanki bu görüşten uzaklaştığı izlenimi verse de ruhların kaçışı'nda bu izlenimi yıkmıştır çünkü chihiro'nun herhangi bir sosyal statüde olmaması ve babasının "yeteri kadar paramız ve kredi kartlarımız var" demesiyle kapitalist düşünceye karşı olduğunu bir kez daha belirtmiştir.
ayrıca miyazaka’nin ruhların kaçışı adlı animesi ile bir de oscar’ı vardır. tabii bunda anime dağıtım şirketinin walt disney olmasın büyük etkisi bulunuyor.
miyazaki'nin hemen hemen bütün animelerin esas karakterleri kadındır. erkeklerin zor bir durum karşısında bir nevi hayvansal içgüdüleri ile saldırıya geçtiğini ama kadınların duygusal yapıları nedeniyle durumu anlayarak kabullendiğini ve bunun duygusal bir etki bıraktığını; ayrıca bir erkek olarak kadınların hareketlerinden ve davranışlarından etkilendiğini ve bu etkiyi yansıtmak için kadın karakterler seçtiğini gözlemleriz.
buena vista şirketinin başkanı michael o. johnson bir televizyon programında miyazaki'nin etkisini şöyle tanımlar:
''disney'in içinde miyazaki'ye hayran olan çok sayıda animatör var.''
pixar stüdyolarının a bug's life ve toy story adlı filmlerinin yönetmeni olan john lasseter ise şunları söyler: ''pixar'da bir sorun çıktığı zaman çözemezsek miyazaki'nin filmlerinden birini alıp izleriz ve ilham verecek bir sahne ararız. bu her zaman işe yarar! hayrete düşer ve ilham alırız. toy story filmi bay miyazaki'ye çok büyük bir minnettarlık borçludur.''
disney'in mulan filminin yönetmenleri barry cook ve tony bancroft miyazaki'yi bir tanrı olarak tanımlar.
türkiye de bile tüm yapıtları dvd formatında yayınlanmış, sinemalarda gösterime girmiştir. bayram günleri mutlaka denk gelmişsinizdir trt çocuk'ta uçan kale ya da ponyo'ya.
çünkü biliyorum ki anime diyince ilk akla gelen isimlerden biri hayao miyazaki'dir. miyazaki'nin animelerinde hep dikkatimizi çeken uçmak ve çevre. gerçekten de miyazaki'nin tek hayali uçmak sanırım. bunda abisinin uçak parçaları üreten bir fabrikasının olmasının etkisi büyük olsa gerek. ama herhalde miyazaki'den uçmayı daha çok isteyen varsa o da hezarfen ahmet çelebi'dir.* özellikle porco rosso'da kendini bir domuz olarak çizmiş ve bu tutkusunu bir nebze olsun gerçekleştirebilmiştir.
miyazaki animeleri genellikle insanın içini ısıtmaya, yüreğinde bir sevgi pıtırcığı oluşturmaya yöneliktir. totoro gibi sevimlilik abidesi olan bir karakter, miyazaki'nin bu alanda ne kadar başarılı olduğunu ispatlar niteliktedir. üstad çalışmalarında sosyal mesajlar vermekten geri durmaz. miyazaki, rüzgarlı vadi, ponyo, prenses mononoke gibi bir çok animesinde insanların doğa üzerine olan olumsuz etkilerini eleştirmiş ve yıkmak yerine onlarla birlikte yaşamayı tavsiye etmiştir. üstelik bunu herkesin anlayabileceği kadar basit bir dilde anlatır.
ayrıca miyazaki koyu bir savaş karşıtı ve markist bir düşünce yapısına sahiptir. savaş karşıtlığı o kadar aşikardır ki, "faşist olmaktansa pis bir domuz olmayı tercih ederim" dedirtebilir anime karakterlerine. bu yüzdendir ki bütün anime karakterleri sıradan sosyal statüsü olmayan kişilerdir. ancak rüzgarlı vadi'de nausicaä'nın bir prenses ve prenses mononoke'de aşitakanın bir prens olması sanki bu görüşten uzaklaştığı izlenimi verse de ruhların kaçışı'nda bu izlenimi yıkmıştır çünkü chihiro'nun herhangi bir sosyal statüde olmaması ve babasının "yeteri kadar paramız ve kredi kartlarımız var" demesiyle kapitalist düşünceye karşı olduğunu bir kez daha belirtmiştir.
ayrıca miyazaka’nin ruhların kaçışı adlı animesi ile bir de oscar’ı vardır. tabii bunda anime dağıtım şirketinin walt disney olmasın büyük etkisi bulunuyor.
miyazaki'nin hemen hemen bütün animelerin esas karakterleri kadındır. erkeklerin zor bir durum karşısında bir nevi hayvansal içgüdüleri ile saldırıya geçtiğini ama kadınların duygusal yapıları nedeniyle durumu anlayarak kabullendiğini ve bunun duygusal bir etki bıraktığını; ayrıca bir erkek olarak kadınların hareketlerinden ve davranışlarından etkilendiğini ve bu etkiyi yansıtmak için kadın karakterler seçtiğini gözlemleriz.
buena vista şirketinin başkanı michael o. johnson bir televizyon programında miyazaki'nin etkisini şöyle tanımlar:
''disney'in içinde miyazaki'ye hayran olan çok sayıda animatör var.''
pixar stüdyolarının a bug's life ve toy story adlı filmlerinin yönetmeni olan john lasseter ise şunları söyler: ''pixar'da bir sorun çıktığı zaman çözemezsek miyazaki'nin filmlerinden birini alıp izleriz ve ilham verecek bir sahne ararız. bu her zaman işe yarar! hayrete düşer ve ilham alırız. toy story filmi bay miyazaki'ye çok büyük bir minnettarlık borçludur.''
disney'in mulan filminin yönetmenleri barry cook ve tony bancroft miyazaki'yi bir tanrı olarak tanımlar.
türkiye de bile tüm yapıtları dvd formatında yayınlanmış, sinemalarda gösterime girmiştir. bayram günleri mutlaka denk gelmişsinizdir trt çocuk'ta uçan kale ya da ponyo'ya.
devamını gör...
24.
hayao miyazakiyi ortaokuldayken keşfetmiştim (bkz: küçük deniz kızı ponyo) ve (bkz: tepedeki ev) filmleriyle tanıdım kendisini. aşık oldum. benim için çok özel bir yeri var anime ve manga dünyasına bu filmler sayesinde giriş yaptım çünkü bir nevi.
devamını gör...
25.
(bkz: spirited away)
devamını gör...
26.
saçını, sakalını siyaha boyasa en fazla 45 gösteren 80 küsur yaşında dedemizdir. ah şu japonlar nasıl bi gene sahipsiniz.
devamını gör...
27.
bütün filmlerini baştan aşağıya seyrettiğim hayal gücüne her zaman hayran kaldığım kişidir. onun dünyasının içinde olmak günlük sorunların ötesine geçirir, aklınıza gelmeyecek tüm yaşam şekillerini çeşitli formlarda sunar. iyi ki vardır.
devamını gör...
28.
bir insanın yaptığı her şey mi mükemmel olur cümlesindeki gizli özne.
devamını gör...
29.
her film birbirinden güzeldir.
devamını gör...
30.
1941 doğumlu japon manga ve anime sanatçısı olup çok sayıda filmde imzası vardır.
50 yılı aşkın süredir bu sektörde olan sanatçının bazı filmleri aşağıda verilmiştir.
ruhların kaçışı
komşum totoro
aşırıcılar
yerdeniz öyküleri
rüzgarlı vadi
devamını gör...
31.
bu adamın sapığıyım. hani lotr ve hp manyakları olur ya, her ay neredeyse bütün seriyi baştan izlerler sapık gibi. ben de studio ghibli yapımlarını izliyorum tek tek. mesela spirited away, howl’s moving castle, my neighbor totoro gibi yapımlar çok popülerdir ama princess mononoke’yi çok fazla görmem. izlemediyseniz önerilir.
devamını gör...
32.
dahi büyücü. yazıp kurguladığı evrenlerde yan rollerde olmak bile kafi. onun hayal dünyasını gerçek sandığımız şu yanılsamada yaşayabilsek, hayatlarımız bundan çok daha keyifli geçerdi. eserleriyle her yaşaya dokunabiliyor büyük usta. zihnine dokunup büyüleyici evrenlerinde eşsiz düşlerinin bir parçası olmak isterdim. teknoloji o kadar gelişebilse keşke.
devamını gör...
33.
tam bir overrated olan balon yönetmen yazar kişisi. adama tapınacaklar neredeyse.
devamını gör...
34.
epik ile lirik'i birlestiren miyazaki sinemasıdır;)
devamını gör...
35.
dün doğum günüymüş. totoro bir klasik oldu artık ama çocuk ve balıkçıl'ın yeri bende ayrı olacak. aslında miyazaki'nin üretimleri düşler dünyasında geçen, insanın yüreğini pır pır ettirirken düşme hissiyle uyandıran bir şeyler saklıyor gibi.
izlerken sanki insan zihninde bir yolculuğa çıkmışsın gibi. bazen zihnimizde de bir şeyler böyle ucubeleşiyor.
izlerken sanki insan zihninde bir yolculuğa çıkmışsın gibi. bazen zihnimizde de bir şeyler böyle ucubeleşiyor.
devamını gör...
36.
lezız.
kiki's delivery service deki gibi bir tatlı cadı olup dunyaya iyilik yaymayı duslemek, ustune bu sırada hayatının askıyla karsılasmak; spirited away deki gibi bir ejderhalı yakısıklıya asık olup hem ona kara gunde buyuna posuna bakmadan arka cıkan kahraman kucuk kız olmak, hem de onca sapına kadar korunmayı duslemek; komsum totoro daki gibi sevimli hayvanların sana dostluk yapmasını istemek; hows moving castle daki gibi bir kahraman adam tarafından bir lanet buyu sebebiyle yuz yasında gostersen de asık olunan genc kız olacagını hayal etmek; kucuk bir deniz kızı ponya olup en iyi arkadasın kucuk erkek cocuguyla buyuk maceralara cıkmak; laputa in the sky daki gibi bir erkek cocugun senin maceranda sana cesurca eslik etmesini ve seni korumak icin akla karayı secmesini gormek kim istemez ki?
kiki's delivery service deki gibi bir tatlı cadı olup dunyaya iyilik yaymayı duslemek, ustune bu sırada hayatının askıyla karsılasmak; spirited away deki gibi bir ejderhalı yakısıklıya asık olup hem ona kara gunde buyuna posuna bakmadan arka cıkan kahraman kucuk kız olmak, hem de onca sapına kadar korunmayı duslemek; komsum totoro daki gibi sevimli hayvanların sana dostluk yapmasını istemek; hows moving castle daki gibi bir kahraman adam tarafından bir lanet buyu sebebiyle yuz yasında gostersen de asık olunan genc kız olacagını hayal etmek; kucuk bir deniz kızı ponya olup en iyi arkadasın kucuk erkek cocuguyla buyuk maceralara cıkmak; laputa in the sky daki gibi bir erkek cocugun senin maceranda sana cesurca eslik etmesini ve seni korumak icin akla karayı secmesini gormek kim istemez ki?
devamını gör...
37.
tüm animelerini izledim. aralarında en beğendiğim ve belki de 50 kez izlediğim (bkz: spirited away) dir.
zenida'nın da şu sağdaki "yüzsüz" denen garibanı evlatlık alması içimi ısıtmıştır.
zenida'nın da şu sağdaki "yüzsüz" denen garibanı evlatlık alması içimi ısıtmıştır.
devamını gör...