geçmiş ve geleceğin arasında sandviç gibi ezildiğimiz; kendimize yabancılaştığımız ya da kendimizi yeniden tanımaya başladığımız, pek çok şeyin ağır gelir gibi olduğu zamanlardır.

zamanla geçecektir;
geçtiği kadarıyla.
devamını gör...
tam şu saatler tamm.

her gece, böylesi ahraz saatlerde, yatmam gerektiğinin bilinci ile yatmamam, az biraz daha boş boş oturmam gerektiğini öğütleyen kafamın bir yanı çelişir. yarım saat daha uzatarak çok bi bok elde etmişim gibi, son sigaramı içip yatağıma geçerim. iş hayatı bok gibi ama katlanmak lazım. her şey bir amaç için. yılmak yok. canım kendim.
devamını gör...
buraya yazıyorum. belki bazen de not defterime... kendine yük olur mu insan? yük oluyorum kendime, elimde olsa birkaç gün görüşmeyeceğim kendimle ama işte... mecburuz birbirimize.

mesela hiçbir şeyden keyif almadığım, kendi kabuğuma çekilmek istediğim, kimsenin yüzüne bakmak istemediğim hatta kendime bile bakmak istemediğim anlar oluyor. kendimden kaçmak istiyorum ya. insan neden kendinden kaçmak istesin ki? görmezden gelip bırakmak istiyorum kendimi...

ağlamak istiyorum.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"her şeyin ağır geldiği zamanlar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim