hiç mi yok

bu eşimin kullandığı ve benim artık dalga konum. beraber çarşıdaysak ve bir şeyi sorup cevabını yok olarak aldıktan sonra hiç mi yok refleksi çok komik.

turizm sektöründe otel rezervasyon departmanında çalıştığım için artık gına getiren soru. "50 bin liram var hiç mi yer yok?" ula otel düşmüş shorta popimiz de yumurtalı menemen pişiyor adamın derdine bak!

yemin ederim bu bir çaresizlik sorusu.
bazan bana birtakım şeyler için sual olurdu da, içimden sinirlenirdim. artık sinirlenmeyeceğim çünkü az önce hiç mi yok sorusu yönelttim.

demek ki insan beklediği, olur sandığı, var sandığı bir şey gerçekleşmeyince bu soruya düşüyor.

demek ki insanların bazı soruları/cümleleri altında farklı hikayeler barındırıyor.

ben kendimi adam sanırdım, iyi sanırdım, hiç mi yok sorusu soran misal 100 kişiyi ıskalamış kalbim. böyle şeylere çok takar ve üzülürüm.

(bkz: var ama bana kadar)
şeklinde cevap verilmesi gereken soru.
öyle soruya böyle cevap verilir.

türk sorusudur.

sana kadar var, taze bitti şeklinde söylemleri mevcut olan bir dil için varlığı gayet doğal olan bir soru.

bizim insanımız şey demeyi de seviyor mesela. bak bir gün önce gelseydin vardı; bunu bil ve olmayışına daha çok üzül. dün gelseydin o şey senindi, şimdi yarısı bile yok.

caresizlik sorusu. bazen ihtiyactandir.

yok denince, hiç mi yok denir,
sanırım bu bakkaldan ekmek alırken dolapta kalmayıp, bakkalın kendine akşam eve götürmek için ayırdığı ekmeklerden alabilmek için alışagelmiştir

bir de,
bana mı yok
banada mı yok

denildiği olur

türk tipi sınırları zorlama şekli.