how i met your mother'dan akılda kalanlar
başlık "efresiyabin hikayeleri" tarafından 23.11.2020 02:50 tarihinde açılmıştır.
81.
the playbook
devamını gör...
82.
robin'in kıllı bacaklarını restoranda traşlamaya çalışırken söylediği, 'i look like a turkish lesbian' / 'bir türk lezbiyen gibi görünüyorum' repliği.
saçma, aptalca, komik değil, anlamsız...
orada bıraktım izlemeyi... amerikan mizahı için bile vasatın altında.
saçma, aptalca, komik değil, anlamsız...
orada bıraktım izlemeyi... amerikan mizahı için bile vasatın altında.
devamını gör...
83.
son sezonda ted'in ufak bir çocukken elinden kaçırdığı, çok sevdiği balonuna atıf yaparcasına kumsalda robin'i azlettiği sahne.
elini bırakır ve robin havalanarak ted'i terkeder...
bir yerden sonra vazgeçmeyi bilmek gerekir ve sahne bunu bize tüm çıplaklığıyla öğretir.
bazen vazgeçmek gerekir sonuçta vazgeçmek kendi çapında bir nevi sevdiğini belli edebilmektir.
elini bırakır ve robin havalanarak ted'i terkeder...
bir yerden sonra vazgeçmeyi bilmek gerekir ve sahne bunu bize tüm çıplaklığıyla öğretir.
bazen vazgeçmek gerekir sonuçta vazgeçmek kendi çapında bir nevi sevdiğini belli edebilmektir.
devamını gör...
84.
robin’in vasat oyunculuğu. son sezonda daha iyi anlaşılıyor.
devamını gör...
85.
devamını gör...
86.
'i never take a bad picture' sahnesini moralim bozuk olduğunda ara ara izliyorum ve iyi geliyor, merak edenler için
devamını gör...
87.
8 sezondur beklediğimiz tracy mcconnell'e resmen figüran muamelesi yapılması.
devamını gör...
88.
wait for it.
devamını gör...
89.
gece 2 den sonra sadece yatip uyuyun. guzel olan hic bisiy 2den sonra olmaz.
devamını gör...
90.
"look around ted, you're all alone"
devamını gör...
91.
ted'in karısıyla tanışma hikayesinin hiçbir önemi olmadığı..
devamını gör...
92.
but ummmmmm...
devamını gör...
93.
doppelganger, barney ve takım elbiseleri, ted'in saçları, ekibin sigarayı bırakma kararları, kanada esprileri.
devamını gör...
94.
ted, lilly ve marshall'ın aynı diş fırçasını kullanmaları. *
devamını gör...
95.
eating a sandwich... weed tüttürmek anlamında mecazi olarak sandviç yemekten bahsetmeleri.
devamını gör...
96.
(bkz: pharma girls) ve (bkz: couger hunt)
devamını gör...
97.
bütün karakterler. hepsi o kadar özgün ve güzeldi ki, hayatımda bir yerleri kaldı. daha önce üyesi olduğum bir arkadaş grubundan ayrılmışım gibi hissediyorum. o masada kendime yer edinmiştim resmen o masadaymışım gibi izlerdim. iki defa bitirdim diziyi. sarı şemsiye, but umm, legendaryyy, lily’nin insanları yok edici bakışları, marsh’ın naifliği. bilemiyorum ne zaman moralim bozulsa ve gerçek bir arkadaş grubu istesem açar bir bölüm keyfi izlerim. senelerdir böyle. konuya dahil değil ama şimdi friends dizisine başladım bir hımym değil ama o koltukta bir yer edineceğim gibi geliyor. bu iki dizi benim için bir arkadaş grubu gibi.
devamını gör...
98.
yemek yerken yada canım sıkıldığında durup açıyorum. artık kaçıncı defa bitiriyorum bilmiyorum ama bu bataklıktan çıkamıyorum istemsiz gülümsememe sebep olan tek şey
devamını gör...
99.
neredeyse her sahne... tekrar tekrar izleyip hiç sıkılmadığım bir dizi. ama illa bir şey seçmek zorundaysam , her olayın sonunda yine hep beraber olmaları derdim. gerçek dostluğun en mükemmel ikonları onlar
devamını gör...
100.
barney nin lazer tag sevgisi ve ördekli kravatıı
devamını gör...