içine atmak

bunun yerine umursamamayı öneririm. daha çok işe yarıyor.

nereye kadar, ne kadar daha diye düşündüren eylemdir.

--- alıntı ---

"herkesin öyle bir hikâyesi yok muydu? başlayıp da bitiremediği. çünkü kimsenin dinlemediği... içine atmak, diye bir şey varken, anlatmaya ne gerek vardı?"

hakan günday - az

--- alıntı ---

insanın içinde yanan ateş gibidir,çoğu zaman bu ateşi söndürebilecek bir şey yoktur.

içimi açsalar katran akar oluk oluk. yıllardır bıkmadan yaptığım eylem.

fiziğin temek kaideleri ışığında dışına çıkmakla sonuçlanacaktır.

atarsın ama sonunda patlaması olasıdır.bu da can neticede ne kadar dayanabilir ki.

derdi, kederi, problemi kimseyle paylasmama durumu.

“icine ata ata ne hale dustun, tuta tuta catlayacaksin be adam” demisti gulsen vaktizamaninda. adam catladi mi, konusmaya mi karar verdi; muallak.

kendi yaranı sarmak icin kişinin kendine yetmesi soz konusu olunca, konusacak kimseye gerek kalmiyor. -yersen-

o kuyruk hep dik kalacak, taviz verilmeyecek, aglanilacaksa kendine aglanilacak, kimsenin cekilen acidan haberdar olmasina luzum yok. -yedin mi?-

oyna devam.

nice yaşanmışlıkların ardından gelen duygu ve düşüncelerin çeşitli nedenlerden dolayı insanın ruhunda saklı tutulmasıdır.
bir bakıma yüzeye çıkmadan diplerde yaşama hali. çoğu zaman da kendini ifade edememe, yanlış anlaşılmalara sebebiyet verme gibi bir durum söz konusu olur.
ifade edilmediğinde seni sarmalar döner döner yine baştan sarmalar durur. her söz, her tavır, her davranış zamanla bir bir birikir. gün gelir hiç yoktan, hiç olmadık bir yerde, bilinmeyen bir sebepten öyle bir tepki verir ki çoğu zaman haddi aşar.
işte o zaman kalbine giden, akılda kalan, ayaklarını götüren, bedenini yürüten, diline gelen ne varsa tek tek ortaya dökülüverir.

ilk başlarda verdiğin bu tepkinin gerekli ve yerinde olduğunu sanırsın; sonradan yanlış yaptığını, çizgiyi aştığını, kalp kırdığını nihayetinde etrafında bir çok kimse olsa da tek başına kaldığını anlarsın...

vedat özdemiroğlu'na göre "dışa vurmak" için şart olan eylem.

söylenecek, yapılacak çok şey varken yapmamak, içinde tutmak. böyle olunca bilmez tabi kimse de içinizde ne tuttuğunuzu. sorunlar da katlanarak çoğalır.

dışa vurun herkes bilsin ne var ne yok.

bir yerde illaki patlarsınız. bence en iyisi aynada kendi kendine konuşmak ya da destek almak olabilir

en büyük problemlerimden biri maalesef..

duyduklarına tepki vermek yerine onları olduğu gibi paketleyip içindeki gizli bir kasaya koymakdır.

kapasite meselesi, içinin çok geniş olması lazım
bunu yaparken içini kimseye göstermemek lazım
malum içerideki diğer atıkları görebilirler
e bir de hızlı olmak lazım
ustalık gerektiren bir çeşit narsizm.

“sen ki acı çekmenin en kibarını bilirsin, sen ki mum gibi içine içine erirsin.”

gebe kalmakla sonuçlanır. yapısal ve çevresel koşullar ebedir, ne doğurtacağı kendine kalmış bir ebe.

içine ata ata ne hale düştün tuta tuta çatlayacaksin be adam.boyle bir şarkı vardı biran geldi aklıma.

atmayın arkadaşlar sonradan fiziksel etkileri oluyor. sizi kimsenin kötü hissettirmesine izin vermeyin.

sonunda kanser eder.

sürekli yapıldığında bir süre sonra kendini psikolojik rahatsızlıklara (bkz: bipolar) çeviren ve insan yaşamını son derece olumsuz etkileyen eylem