içine atmak

üç yıldır yaptığım şey, kimseyi kendi derdimle sıkamam düşüncesinden. karşıdan da aynısını beklediğim için herhalde özünde kendi çıkarım için böyle yapıyorum.

dert sahibi olmaktır. söyle gitsin sen üzüleceğine o üzülsün.

ve insan içine atmayı kimsenin onu gerçek anlamda anlamayacağını anladığı anda başlıyor. ve bunun dışarıya çıkan tek çıkış yolu bir anda nükseden hastalıklar oluyor.

bak buraya yazacaklarımı da yazmaktan vazgeçtim içime atıyorum. kendi kendine ediyor insan. başkası kırılmasın diye kendi kırılıyor.

içime atmak yerine, bir defter sayfasını beyazken lekeli yapmayı yeğlerim. bir süre sonra dönüp yazdıklarıma bakınca, başkasının romanını okuyormuş gibi hissedip eğleniyorum. kısacası içine attıklarını, bir gün gülüp geçeceğin şeyler yap.

atmadığımı zannedip atıyorum. hatta daha kötüsü, attığımı kabullenmiyorum. o yüzden içime attıklarımla yüzleşmiyorum, yok sayıyorum. sonra gün geliyor sığmıyorlar içime, kalpten böbreklere doğru baskı yapıyorlar. iç organlarım içime sığmıyor gibi oluyor. aynı zamanda beynim ayrı terane. reddediyor, kavga ediyor, susmuyor.
daha da kötüsü bununla nasıl başedilir bilmiyorum. o içime attıklarımı o kadar uzun süre yoksaymışım ki, onlarla ne yapılır öğrenmemişim. bilmemek hırçınlaştırıyor.
içime benzin döküp yakasım var.
t:yanlış bir eylem.

içine ata ata ne hale geldin tuta tuta çatlayacaksın be adam !!
freud der ki, bastırılmış duygular asla ölmezler sadece diri diri gömülürler..
içinize atmayın, sağlıklı bir ifade şekli bulun öptüm bye

cüzdanı pantolonun cebine atmaktır.

içine atıp atıp sonra herhangi bir yabancıya her şeyi anlatasının gelmesi

bir insanın kendine yapabileceği en büyük kötülük sonrasında peşini bırakmayan psikolojik rahatsızlıklar bknz. majör depresyon anksiyete bozukluğu vs. birebir deneyimlemiş bir birey olarak tek tavsiyem yapman guzum...

öldürmüyorsa süründürüyor.

uzun süre maruz kalirsam beni fiziksel olarak hasta eden durum. bazen konuşunca da fayda etmeyeceğini ya da sert dilli olduğum için hakliyken haksız duruma düşeceğimi tahmin ettiğim için yaptığım eylem.

çok fazla yaparsanız psikolojik olarak sizi mahvedecek olaydır.
boşverin söyleyin size dert olup içinizde patlayacağına karşıdakine söyleyin ona dert olsun. *

içine atmak kolay asıl mesele içinden çıkarabilmek…

psikolojik olarak bakıldığında kesinlikle yapılmaması gereken eylem.

duygular üzerine düşündüğümüzde eğer bir insan yaşayacağı duyguyu içine atarsa, bastırırsa bu duygu geçmez, üstü örtülür ama hala oradadır. ölmemiştir. daha da büyür, güçlenir. (zararlı bir şekilde)

iletişim olarak bir örnek verelim; eğer bir durum bizi sinirlendiriyorsa ve ifade etmek yerine içimize atıyorsak bu durum tekrarlandığında daha çok öfkeleniriz. işte o an ifade ettiğimiz zaman sinirli bir şekilde ifade etme ihtimalimiz artar, halbuki ilk an ifade etseydik o kadar sinirli olmayacaktık ve ortamdaki tansiyon da artmayacaktı.

aynı zamanda bir duyguyu/düşünceyi bastırırsak o duygu büyür, daha çok rahatsız eder. o duyguyu yaşamak, o düşünceyi düşünmek korkularımızın üzerine yürümek gibidir.

duygularınızı yaşayın, düşüncelerinizi düşünün, söylemek istediklerinizi uygun bir dille söyleyin. medeni olmak bunu gerektirir.

ayrıca duyguları bastırma eylemi ile ruhsal hastalıklar yakın arkadaşlardır.

fazla da atma içine hayat geçiyor... biliyorum bilerek yapmıyorsun. fakat artık bazı alışkanlıkları değiştirme vakti geldi. hem de kısır bir döngü içinde kendini tekrar eden işlevsiz ve zararlı alışkanlıkları terk etme zamanın, olumsuz ve hayırsız bakış açını alaşağı etme zamanın geldi. bir anda mı olacak hayır. ama olduğunda artık sadece küçük bir an'mıs gibi gelecek geçmiş. şimdi ve şu anda yarattığımız şey geçmişin ta kendisi. kendini tekrarlayan kısır döngüler halinde. hep üzgün, hep morali bozuk, hep somurtkan olmamızın sebebi nedir acaba hiç düşündük mü? çünkü geçmişi şimdide tekrar yaratıyoruz.

insanı tüketen şey. içine ata ata çimento misali taşlaşıyor, sonra hissizleşiyor insan en son olum bende bir sıkıntı var sanırım kafası ile bitiriyor.

bazen iyi bazen kötü..

çünkü konuştuğunuz zaman dahi karşınızdaki insanın sizi anlamamakta direneceğini biliyorsanız, yapmamanız gereken eylemdir en azından moraliniz alt üst olmaz.

ama karşınızda ki insanın değişeceğini düşünüyorsanız, akıtın içinizi bırakın nasıl düşündüğünüzü- hissettiğinizi bilsinler.

tabi bazı durumlarda sır küpü olmak en iyisidir.konuşmadığınızda kimseye size karşı kullanabilecekleri koz vermemiş oluyorsunuz ve hayatınız sizin yönetiminizde oluyor.kimse size karşı kullanabileceği bir açık bilmiyorsa, gelin keyfinize odaklanalım..

aslında biraz karışık bir denklem. :)

belki de insan her şeyi içine atmaktan boğuluyor zamanla... - stefan zwieg

rahmetli olmuş bir abi taniyordum.

abimiz gunde yarim paket sigara icer, spor yapardi sonra bir gun akciger kanseri oldugunu ogrendi.

doktor ona "sen 5-7 yil once ne yasadin" diye sormus o da yasadigi seyi anlatmis.

bazen ben de o kadar cok seyi iceri atiyorumki sonunda o abi gibi olmaktan korkuyorum ve ben gunde yarim paketten cok sigara iciyorum.

neyse bu da geçer diyelim.