1.
2006 yılı amerikan yapımı kara mizah türündeki film. zekâ seviyesi yüksek olan insanlarla düşük olanlar arasındaki üreme hızı farkı nedeniyle dünyanın nasıl bir yöne doğru gittiğini anlatır.
belki spoiler olacak ama bu sahneyi mutlaka izlemelisiniz. hele de filmin tamamını izlemek istemeyenler, en azından bu sahneyi mutlaka görmeli diye düşünüyorum. efsanedir bence (türkçe alt yazısı var):
--! spoiler !--
--! spoiler !--
belki spoiler olacak ama bu sahneyi mutlaka izlemelisiniz. hele de filmin tamamını izlemek istemeyenler, en azından bu sahneyi mutlaka görmeli diye düşünüyorum. efsanedir bence (türkçe alt yazısı var):
--! spoiler !--
--! spoiler !--
devamını gör...
2.
yapay zekaların bizim yerimize düşünmesi ve karar vermesiyle çok uzakta değiliz hissi oluşturan distopik bir tür.
ayrıca bu film bana "akıllı düşününceye kadar deli oğlunu everir" atasözünü de hatırlattı.
demek ki öngörülebilir ve olasılık dahilinde.
çok komik ve rahatsız edici sahneleri de bol bol mevcut. bir sahnede kahkaha atarken bir yandan da bu kadar da olmaz artık diyebilirsiniz.
ayrıca bu film bana "akıllı düşününceye kadar deli oğlunu everir" atasözünü de hatırlattı.
demek ki öngörülebilir ve olasılık dahilinde.
çok komik ve rahatsız edici sahneleri de bol bol mevcut. bir sahnede kahkaha atarken bir yandan da bu kadar da olmaz artık diyebilirsiniz.
devamını gör...
3.
bir mike judge klasiğidir. gelecekte salakların arasında kalmış günümüz sıradan insanının dahi ilan edilmesi ve gelişen olaylar , evrimin tersine işlemesi, hem günümüze hem de geleceğe yönelik eleştiriler içerir. bugün izledim harika bir filmdi.
devamını gör...
4.
izlemeyenler büyük kusurlu sayılır bu yapıtı.
izleyin, eğer beğenmezseniz vesikalık fotoğraf atacağım yüzume tükürün diye.
muazzam bir bilim-kurgu, böyle giderse insanlık mal olacak konulu film.
izleyin, eğer beğenmezseniz vesikalık fotoğraf atacağım yüzume tükürün diye.
muazzam bir bilim-kurgu, böyle giderse insanlık mal olacak konulu film.
devamını gör...
5.
bir kaç tekrar izlediğim. görüntü ve ses kalitesi zayıf fakat içerikte muhteşem amerikan muhalif sineması filmi. dünyada soluk alan her insanın en az bir kez izlemesi gereken film.
devamını gör...
6.
mike judge yönetmenliğinde 2006 yılı, abd yapımı film. film, distopik bir geleceği komedi unsuruyla birlikte anlatıyor. filmi izleyince ‘ben ne izledim böyle, bu kadar absürdlük olmaz’ diyebilirsiniz. ama filmin anafikri ve bazı mesajları çok güzel.
benim hayalimde gelecek, yüksek teknolojinin olduğu, bizden daha zeki insanların olduğu bir dünya. film bunun tam aksini işliyor. konusu kısaca şu:
iq’su ortalamanın biraz altı olan asker joe bauers ve bir fahişe kadın , amerika askeri deneyi kapsamında bir kapsülde dondurulur. fakat aksilikler sonucu uyandırılmayıp, 500 yıl sonra uyanırlar. dünya bildiğimiz çöplüğe dönmüştür. iq ortalaması o kadar düşüktür ki iq’su 50 (yanlış hatırlamıyorsam 50 idi) olan kişi (ki toplumda en yüksek iq budur) abd başkanı olmuştur. ortalama iq’dan düşük iq’ya sahip joe, bu insanlar arasında en zeki insan kalmıştır.
filmin başlangıcında röportaj sahneleri var. evli çiftlerden zeki olanlar ‘ürememeyi’ tercih ederken, iq’su düşük olanlar kontrolsüzce üremektedirler. bu durum biraz önce anlattığım, düşük iq dünyasını meydana getirmiştir.
filmden bazı replikler:
-herkesten zeki olmak garip bir duygu
-evet bence de
-sence eintein herkesin salak olduğunu mu düşünüyordu?
-evet bunu hiç düşünmemiştim
-o bombayı niye yaptığı anlaşılıyor.
ayrıca filmim başlangıcında söylenen :’evrim süreci en fazla üreyeni ödüllendirmeye başladı ve zeki olanları yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı’.
önceleri bir yazı okumuştum; tarih boyunca bir çok dahinin ve soyunun katledilmesiyle ilgili. cehalet hep bilenden korkmuştur, hypatia,socrates ,vb. neyse, yazının ana fikri şuydu:biz o dönemden kalan daha düşük iq’lu kesimin torunlarıyız.
film,komedi dense de kahkahayla gülmüyorsunuz. hatta beni o gelecek ihtimali fazlasıyla ürküttü. düşünün tarlada niye ürün yetiştiremiyorlar? çünkü su yerine enerji içeceği ile suluyorlar tarlayı. öyle bir toplum işte…
anafikri harika , ama sadece komedi türü bir film arıyorsanız sizi hayalkırıklığına uğratabilir. izleyecek olanlara iyi seyirler.
benim hayalimde gelecek, yüksek teknolojinin olduğu, bizden daha zeki insanların olduğu bir dünya. film bunun tam aksini işliyor. konusu kısaca şu:
iq’su ortalamanın biraz altı olan asker joe bauers ve bir fahişe kadın , amerika askeri deneyi kapsamında bir kapsülde dondurulur. fakat aksilikler sonucu uyandırılmayıp, 500 yıl sonra uyanırlar. dünya bildiğimiz çöplüğe dönmüştür. iq ortalaması o kadar düşüktür ki iq’su 50 (yanlış hatırlamıyorsam 50 idi) olan kişi (ki toplumda en yüksek iq budur) abd başkanı olmuştur. ortalama iq’dan düşük iq’ya sahip joe, bu insanlar arasında en zeki insan kalmıştır.
filmin başlangıcında röportaj sahneleri var. evli çiftlerden zeki olanlar ‘ürememeyi’ tercih ederken, iq’su düşük olanlar kontrolsüzce üremektedirler. bu durum biraz önce anlattığım, düşük iq dünyasını meydana getirmiştir.
filmden bazı replikler:
-herkesten zeki olmak garip bir duygu
-evet bence de
-sence eintein herkesin salak olduğunu mu düşünüyordu?
-evet bunu hiç düşünmemiştim
-o bombayı niye yaptığı anlaşılıyor.
ayrıca filmim başlangıcında söylenen :’evrim süreci en fazla üreyeni ödüllendirmeye başladı ve zeki olanları yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı’.
önceleri bir yazı okumuştum; tarih boyunca bir çok dahinin ve soyunun katledilmesiyle ilgili. cehalet hep bilenden korkmuştur, hypatia,socrates ,vb. neyse, yazının ana fikri şuydu:biz o dönemden kalan daha düşük iq’lu kesimin torunlarıyız.
film,komedi dense de kahkahayla gülmüyorsunuz. hatta beni o gelecek ihtimali fazlasıyla ürküttü. düşünün tarlada niye ürün yetiştiremiyorlar? çünkü su yerine enerji içeceği ile suluyorlar tarlayı. öyle bir toplum işte…
anafikri harika , ama sadece komedi türü bir film arıyorsanız sizi hayalkırıklığına uğratabilir. izleyecek olanlara iyi seyirler.
devamını gör...
7.
herkesin muhakkak izlemesi ve geleceği görmesi gereken filmdir.
bu film, üzerinde çok kafa yormaya gerek olmayan bir kehanettir.
farkında değiliz, idiocracy'deyiz. farkında olsaydık idiocracy olmazdı zaten.
bu film, üzerinde çok kafa yormaya gerek olmayan bir kehanettir.
farkında değiliz, idiocracy'deyiz. farkında olsaydık idiocracy olmazdı zaten.
devamını gör...
8.
izleyen herkes ''mutlaka izlenmeli'' diyor ama izliyor muyuz?
hayır.
şöyle bir şey var artık günümüzde; ''sen kim köpeksin de, ben senin tavsiye ettiğin şeyi dinleyeceğim?''
her türlü tavsiyeye karşı bir önyargı var, anlamsızca.
ya hu ben sana bu filmi tavsiye etmiş miyim?
evet..
peki, sürekli film tavsiye eden biri miyim ben?
hayır.
izlesene o zaman yaprağım!
''izlerim bir ara.''
pehh...
öncelikler hiyerarşisinden fırsat bulacak da haspam, oturup izleyecek...
yok yani, çok önemli bir şeylerle ilgilense ekran başında, amenna...
film, mükemmel bir film!
mutlaka izleyin.
hayır.
şöyle bir şey var artık günümüzde; ''sen kim köpeksin de, ben senin tavsiye ettiğin şeyi dinleyeceğim?''
her türlü tavsiyeye karşı bir önyargı var, anlamsızca.
ya hu ben sana bu filmi tavsiye etmiş miyim?
evet..
peki, sürekli film tavsiye eden biri miyim ben?
hayır.
izlesene o zaman yaprağım!
''izlerim bir ara.''
pehh...
öncelikler hiyerarşisinden fırsat bulacak da haspam, oturup izleyecek...
yok yani, çok önemli bir şeylerle ilgilense ekran başında, amenna...
film, mükemmel bir film!
mutlaka izleyin.
devamını gör...
9.
daha önce izleyin demiştim, hızımı alamadım:
aptal saptal görünen bir film.
ama dikkat çektiği yer önemli. toplumun gittikçe aptallaştığını ve bu süreci farkedemeden bu aptallaşmaya uyum sağladığını söyleyen başka bir film izlememiştim. belki de vardır, belki film değil kitabı yazılmıştır.
biz atomu da parçalasak, ışık hızına da yetişsek, mars'ta koloniler de kursak önünde sonunda gideceğimiz sonu anlatıyor: dışarıdan bakıldığında görülebilen aptallık. öyle bir dışarıdan bakmak ki, bu aptallığı görebilmek için başka bir zaman diliminden gelmiş olmak gerekebiliyor. (belki şimdi de başka zaman diliminden birileri gelip bizi görse aynı duyguları yaşayacak, kim bilir?)
memlekette aptalca bir şey gördüğümde ve bu aptalcalığın kitleler halinde kabul görüp göklere çıkarılmasına şahit olduğumda hep bu film gelir aklıma.
bir yanda aptallar, bir yanda aptallara aptallar diyen başka aptallar, bir yanda "ne haliniz varsa görün" diyenler. bu sonunculara da diğer ikisi aptallar diyor.
insanı en çok umutsuzluğa kaptıran şey ise bambaşka. akıllı bir insan olduğunu düşünerek diğerlerine bakıyorsun ve ne kadar aptalca şeylerle vakit harcadıklarını görüyorsun. ve bunu kabulleniyorsun. burada sorun yok. ama zekasına güvendiğin insanlardan beklemediğin aptallık belirtilerini gördüğünde umut falan kalmıyor.
dünya belki tamamen idiocracy mertebesine ulaşacak bir gün. bana öyle geliyor ki bunu ilk tecrübe eden milletlerden olacağız.
izleyin, izletin. aptallığın hakim olduğu bir dünya düzeninin nasıl olabileceğine dair fikir oluşturabilir.
aptal saptal görünen bir film.
ama dikkat çektiği yer önemli. toplumun gittikçe aptallaştığını ve bu süreci farkedemeden bu aptallaşmaya uyum sağladığını söyleyen başka bir film izlememiştim. belki de vardır, belki film değil kitabı yazılmıştır.
biz atomu da parçalasak, ışık hızına da yetişsek, mars'ta koloniler de kursak önünde sonunda gideceğimiz sonu anlatıyor: dışarıdan bakıldığında görülebilen aptallık. öyle bir dışarıdan bakmak ki, bu aptallığı görebilmek için başka bir zaman diliminden gelmiş olmak gerekebiliyor. (belki şimdi de başka zaman diliminden birileri gelip bizi görse aynı duyguları yaşayacak, kim bilir?)
memlekette aptalca bir şey gördüğümde ve bu aptalcalığın kitleler halinde kabul görüp göklere çıkarılmasına şahit olduğumda hep bu film gelir aklıma.
bir yanda aptallar, bir yanda aptallara aptallar diyen başka aptallar, bir yanda "ne haliniz varsa görün" diyenler. bu sonunculara da diğer ikisi aptallar diyor.
insanı en çok umutsuzluğa kaptıran şey ise bambaşka. akıllı bir insan olduğunu düşünerek diğerlerine bakıyorsun ve ne kadar aptalca şeylerle vakit harcadıklarını görüyorsun. ve bunu kabulleniyorsun. burada sorun yok. ama zekasına güvendiğin insanlardan beklemediğin aptallık belirtilerini gördüğünde umut falan kalmıyor.
dünya belki tamamen idiocracy mertebesine ulaşacak bir gün. bana öyle geliyor ki bunu ilk tecrübe eden milletlerden olacağız.
izleyin, izletin. aptallığın hakim olduğu bir dünya düzeninin nasıl olabileceğine dair fikir oluşturabilir.
devamını gör...
10.
komedi filmi değil . bu nedir yav. çok güzel bir konu bulmuşlar çok güzel bir dekor kurmuşlar .
espriler sıfır oyunculuklar kötü.
bu konudan abd den tut avrupaya ne siyasi kültürel mizah yapılırdı. hayır olayları karikatürize bile etsen yerdi bu filmde. kara mizahsa al sana kara mizah olurdu.
düşünsenr afganistan falan o gün ne halde.
ingiltere fransa. almanlar ne yapıyor.
abd'nin eyaletleri arasında ne farklar var .
otur sana puanım 2.
espriler sıfır oyunculuklar kötü.
bu konudan abd den tut avrupaya ne siyasi kültürel mizah yapılırdı. hayır olayları karikatürize bile etsen yerdi bu filmde. kara mizahsa al sana kara mizah olurdu.
düşünsenr afganistan falan o gün ne halde.
ingiltere fransa. almanlar ne yapıyor.
abd'nin eyaletleri arasında ne farklar var .
otur sana puanım 2.
devamını gör...
11.
gelecekte adalet sistemi ve eğitim sistemi gibi unsurların, seçilimi engelleyerek genetik olarak geri bir nesil yaratabileceği fikri ilk defa evrimsel biyoloji uzmanı sir francis galton tarafından ortaya atılmıştır.
h. g. wells'in 1895'te yazdığı zaman makinesi romanı, hiçbirşey için mücadele etmek zorunda kalmayan insanlığın, zeka geriliğinin hakim olduğu topluma evrilebileceği konusunu işler. (sosyalist ütopyacılara eleştiri getirmeyi düşünmüşte olabilir).
aldous huxley'in 1932'de basılan "brave new world" romanında gelecekte şirketler ve devletlerin; düşük zekalı insanlar üreterek ucuz işçi ihtiyacını karşılayabileceği konusu işlenmiştir. ayrıca galaxy science fiction dergisinde 1951'de basılan "the marching morons" 5 milyar aptal ve 5 milyar dahi olmak üzere iki sınıftan oluşan toplumda hayatın nasıl olabileceğini kurgular.
idiocracy filminin çok popüler olabilecek bir konuyu işlemesine rağmen, sadece 2.5 milyon dolarlık bütçeyle yapılmış olması ilginçtir,
çekimler bittikten iki sene sonra piyasaya çıkarılması ve 20 century fox tüm filmleri 600 sinemaya birden dağıtırken bu filmin 130 sinemada gösterime girmiş olması başka ilginç noktalardır. ayrıca film için hiçbir tanıtım afişi poster yayımlanmaması enteresandır. film ilk piyasaya çıktığında yapımcıyla yönetmenin kavga ettiği davalık olduğu iddiaları ortaya atılmışsada bu iddia yalanlanmıştır.
filmdeki devlet başkanı president camacho'nun porno aktörlüğünden sonra siyasete geçmiş olmasının, dünya çapında siyasileri kızdırabileceği, o yüzden fox'un hem çekmekte hemde piyasaya sürmekte tereddüt ettiği iddiaları vardır, ayrıca film bir showmanin
aptal yığınlarını güttüğü bir ortam görüntüsünü işlemektedir, demokrasi karşıtlığı yada popüler demokrasi eleştirisi gibi görülebileceğinden dolayı 20th century fox'un filmin arkasında durmadığı iddialarıda vardır. filmin yönetmeni mike judge bu konuyu fox yetkilileriyle konuştuğunu; bu sinema tarihinin kült bir filmlerinden biri, reklama para harcamaya ve herkesi sinemaya çekip seyrettirmeye hiç gerek yok, önümüzdeki yıllar boyunca insanlar bu filmi seyredecekler zaten dediklerini anlatmıştır.
h. g. wells'in 1895'te yazdığı zaman makinesi romanı, hiçbirşey için mücadele etmek zorunda kalmayan insanlığın, zeka geriliğinin hakim olduğu topluma evrilebileceği konusunu işler. (sosyalist ütopyacılara eleştiri getirmeyi düşünmüşte olabilir).
aldous huxley'in 1932'de basılan "brave new world" romanında gelecekte şirketler ve devletlerin; düşük zekalı insanlar üreterek ucuz işçi ihtiyacını karşılayabileceği konusu işlenmiştir. ayrıca galaxy science fiction dergisinde 1951'de basılan "the marching morons" 5 milyar aptal ve 5 milyar dahi olmak üzere iki sınıftan oluşan toplumda hayatın nasıl olabileceğini kurgular.
idiocracy filminin çok popüler olabilecek bir konuyu işlemesine rağmen, sadece 2.5 milyon dolarlık bütçeyle yapılmış olması ilginçtir,
çekimler bittikten iki sene sonra piyasaya çıkarılması ve 20 century fox tüm filmleri 600 sinemaya birden dağıtırken bu filmin 130 sinemada gösterime girmiş olması başka ilginç noktalardır. ayrıca film için hiçbir tanıtım afişi poster yayımlanmaması enteresandır. film ilk piyasaya çıktığında yapımcıyla yönetmenin kavga ettiği davalık olduğu iddiaları ortaya atılmışsada bu iddia yalanlanmıştır.
filmdeki devlet başkanı president camacho'nun porno aktörlüğünden sonra siyasete geçmiş olmasının, dünya çapında siyasileri kızdırabileceği, o yüzden fox'un hem çekmekte hemde piyasaya sürmekte tereddüt ettiği iddiaları vardır, ayrıca film bir showmanin
aptal yığınlarını güttüğü bir ortam görüntüsünü işlemektedir, demokrasi karşıtlığı yada popüler demokrasi eleştirisi gibi görülebileceğinden dolayı 20th century fox'un filmin arkasında durmadığı iddialarıda vardır. filmin yönetmeni mike judge bu konuyu fox yetkilileriyle konuştuğunu; bu sinema tarihinin kült bir filmlerinden biri, reklama para harcamaya ve herkesi sinemaya çekip seyrettirmeye hiç gerek yok, önümüzdeki yıllar boyunca insanlar bu filmi seyredecekler zaten dediklerini anlatmıştır.
devamını gör...
12.
oyuncu listesinde luke wilson, maya rudolph, dax shepard, terry crews, andrew wilson, melissa espinales, david herman, wes davis, melissa dawn, michael mccafferty, anthony campos, sonny castillo, robert musgrave, brendan hill, patrick fischler, heather kafka ve scarface gibi oyuncuların olduğu 2006 yapımı bilim kurgu/macera türündeki bu filmin yönetmenliğini ise mike judge yapmıştır.
film bir askeri proje için uyutulması planlanan iki insanın unutulup yıllar sonra uyanmaları sonrasında dünyanın zeka olarak çok gerilediğini fark etmeleri sonrası kendi zamanlarına dönme çabalarını bize hem komik hem de ironik bir şekilde göstermeye çalışıyor. bunu yaparken tabii zeka olarak gerilemiş insanlığa derdini anlatması da kolay olmuyor. başta hapse gönderiliyor daha sonra zekasını kullanarak oradan kaçmayı başarıyor ama polisler peşini bırakma niyetinde değil. tekrar polislere yakalandığında ise onu ülkenin başkanına götürüyorlar burada zeka olarak en zeki olanları toplayıp bakanlıklar vermiş fakat insanlar zeka olarak çok geri kaldıkları için onlarla anlaşmak kolay olmuyor. filmin başında bu zeka olayı bize zeki insanların evlenme yaşlarının ileri yaşlarda olup çocuk yapmak istememeleri üzerinden verilerek zeka olarak ilerde olan insanlar çoğalmazken zekası düşük insanların ise oldukça hızlı çoğaldığını anlatmaya çalışıyor. her ne kadar zekanın pek onunla alakası olmasa da bir miktar haklılıktan istedikleri gibi abartmışlar. bir süre sonra sürekli çoğalan zekası düşük insanlar yüzünden güya dünya salaklaşmış ve 2500 küsür yıllarda insanlar ekin yetiştirmeyi unutmuşlar bu adamdan yardım istediklerinde ise adam ben ekinden anlamam deyip kaçmak istese de başaramamış. ekinlerin olduğu yere geldiklerinde ise ekinlerin su ile değil enerji içeceğiyle sulandığını görmüş ve onlara bunun yanlış olduğunu söyleyip suya dönülmesi gerektiğini anlatmış ama tabii yine anlatamadığı için farklı bir yöntem olarak ekinlerle konuştuğunu söyleyip onların su istediğini söyleyince insanlar ikna olmuş. su ile sulama başlamış ama ülke piyasasını enerji şirketi aldığı için su ile sulama işinden sonra enerji şirketi batıp herkesi işten çıkarmak zorunda kalmış ve suçlusu olarak da su ile sulama yapın dediği için adamı suçlu bulmuşlar. adamı bir arenaya çıkarıp arabalar ile ezmeye çalışsalar da adam bir şekilde ölmemiş tabii. onunla birlikte gelen kız ise adam ona eve dön dediği için hazırlanırken ekinlerin yeşillendiğini gördükten sonra gitmekten vazgeçip adama yardım etmek için arenaya gidip televizyon yayınının yapıldığı odaya girip ekinlerin durumunu insanlar ile paylaşmış ve adamı kurtarmış. kurtulduktan sonra kendi zamanına dönmek için bahsedilen zaman makinesine gideceğini söylese de insanlar onu bırakmak istemediği için ikna edip onu orada kalmaya ikna ediyorlar. zaten bahsedilen zaman makinesi de saçma sapan bir şeymiş. kendisi ile beraber gelen kadınla evlenip bu zamanda yaşamaya devam etmişler tabii pek bir seçme şansları da yok bunu da söylemek lazım.
film apsürt komedi türünde. tüm her şey ile dalga geçmiş ve bana göre ufak çaplı bir gelecekte ne olacağı ile ilgili paylaşımda bulunmuş ama böyle bir dünya olması bana sorarsanız pek olası değil.
benim tarzım bir film değil ama önüme bir kaç kez çıktı ve ben de bir bakmak istedim. içerik olarak bir kesimi aptal onlar onlar yüzünden geleceğimiz bu hale gelecek demenin filmi aslında. bilmiyorum bir tarafın kendini başka bir taraftan üstün görme çabası bana pek doğru gelmiyor. bunun filmini onaylamak da bana hiç doğru gelmez. tamam bazı insanlar gereksiz ürüyor ama bu onları gereksiz ve abartılı şekilde aşağılayabiliriz demek değil. devlet önlem alır ona kimse bir şey diyemez ama insanlar düşüncelerini başkalarını aşağılamak üzerine kurmamalı. anlayacağınız film her şeyi abarttığı için nereye baksam rahatsız oldum gibi. komedisi komik değil düşüncesi doğru değil bu film niye var ve sen neden izledin dersen. bilmiyorum.
izlemeyin efendim bu tür filmler yanlış düşünce ürünü. he derseniz ben düşüncelerini öğrenmek için izleyeceğim o zaman buyurun bakalım. iyi seyirler.
film bir askeri proje için uyutulması planlanan iki insanın unutulup yıllar sonra uyanmaları sonrasında dünyanın zeka olarak çok gerilediğini fark etmeleri sonrası kendi zamanlarına dönme çabalarını bize hem komik hem de ironik bir şekilde göstermeye çalışıyor. bunu yaparken tabii zeka olarak gerilemiş insanlığa derdini anlatması da kolay olmuyor. başta hapse gönderiliyor daha sonra zekasını kullanarak oradan kaçmayı başarıyor ama polisler peşini bırakma niyetinde değil. tekrar polislere yakalandığında ise onu ülkenin başkanına götürüyorlar burada zeka olarak en zeki olanları toplayıp bakanlıklar vermiş fakat insanlar zeka olarak çok geri kaldıkları için onlarla anlaşmak kolay olmuyor. filmin başında bu zeka olayı bize zeki insanların evlenme yaşlarının ileri yaşlarda olup çocuk yapmak istememeleri üzerinden verilerek zeka olarak ilerde olan insanlar çoğalmazken zekası düşük insanların ise oldukça hızlı çoğaldığını anlatmaya çalışıyor. her ne kadar zekanın pek onunla alakası olmasa da bir miktar haklılıktan istedikleri gibi abartmışlar. bir süre sonra sürekli çoğalan zekası düşük insanlar yüzünden güya dünya salaklaşmış ve 2500 küsür yıllarda insanlar ekin yetiştirmeyi unutmuşlar bu adamdan yardım istediklerinde ise adam ben ekinden anlamam deyip kaçmak istese de başaramamış. ekinlerin olduğu yere geldiklerinde ise ekinlerin su ile değil enerji içeceğiyle sulandığını görmüş ve onlara bunun yanlış olduğunu söyleyip suya dönülmesi gerektiğini anlatmış ama tabii yine anlatamadığı için farklı bir yöntem olarak ekinlerle konuştuğunu söyleyip onların su istediğini söyleyince insanlar ikna olmuş. su ile sulama başlamış ama ülke piyasasını enerji şirketi aldığı için su ile sulama işinden sonra enerji şirketi batıp herkesi işten çıkarmak zorunda kalmış ve suçlusu olarak da su ile sulama yapın dediği için adamı suçlu bulmuşlar. adamı bir arenaya çıkarıp arabalar ile ezmeye çalışsalar da adam bir şekilde ölmemiş tabii. onunla birlikte gelen kız ise adam ona eve dön dediği için hazırlanırken ekinlerin yeşillendiğini gördükten sonra gitmekten vazgeçip adama yardım etmek için arenaya gidip televizyon yayınının yapıldığı odaya girip ekinlerin durumunu insanlar ile paylaşmış ve adamı kurtarmış. kurtulduktan sonra kendi zamanına dönmek için bahsedilen zaman makinesine gideceğini söylese de insanlar onu bırakmak istemediği için ikna edip onu orada kalmaya ikna ediyorlar. zaten bahsedilen zaman makinesi de saçma sapan bir şeymiş. kendisi ile beraber gelen kadınla evlenip bu zamanda yaşamaya devam etmişler tabii pek bir seçme şansları da yok bunu da söylemek lazım.
film apsürt komedi türünde. tüm her şey ile dalga geçmiş ve bana göre ufak çaplı bir gelecekte ne olacağı ile ilgili paylaşımda bulunmuş ama böyle bir dünya olması bana sorarsanız pek olası değil.
benim tarzım bir film değil ama önüme bir kaç kez çıktı ve ben de bir bakmak istedim. içerik olarak bir kesimi aptal onlar onlar yüzünden geleceğimiz bu hale gelecek demenin filmi aslında. bilmiyorum bir tarafın kendini başka bir taraftan üstün görme çabası bana pek doğru gelmiyor. bunun filmini onaylamak da bana hiç doğru gelmez. tamam bazı insanlar gereksiz ürüyor ama bu onları gereksiz ve abartılı şekilde aşağılayabiliriz demek değil. devlet önlem alır ona kimse bir şey diyemez ama insanlar düşüncelerini başkalarını aşağılamak üzerine kurmamalı. anlayacağınız film her şeyi abarttığı için nereye baksam rahatsız oldum gibi. komedisi komik değil düşüncesi doğru değil bu film niye var ve sen neden izledin dersen. bilmiyorum.
izlemeyin efendim bu tür filmler yanlış düşünce ürünü. he derseniz ben düşüncelerini öğrenmek için izleyeceğim o zaman buyurun bakalım. iyi seyirler.
devamını gör...
13.
bu filmin haklı olduğu noktalar da var ama bir şeyi ıskalamış. bu konuda 2515'e gitmemize gerek yok. 2012'den sonra hele bu sosyal medya iyice meydanı boş buldukça, akıllı telefonlar çıktıkça kendimi de dahil ediyorum hepimiz, dünya genelinde zeka seviyesi düşüklüğü yaşamaya başladık. 2024'te zaten zirve yaptı bakalım daha neler bekliyor bizi.
devamını gör...