ikili ilişkilerde sık yapılan hatalar

tek yönlü iletişim içerisinde bulunulması ve bunun sürekli olarak tekrarlanması yapılan en büyük hatalardan biridir bence insan anlatmayı bildiği kadar dinlemeyi de bilmelidir.

ceptelik hissi vermek. allah aşkına kimse sizden ve benliğinizden önemli değil. tüm hayatınızı bir kişiye adamayın, hayatınızın odak noktasını bir insanı koymayın. eğer affedecekseniz ayrılmayın, bırakamayacaksanız carlamayın. kendinize değer verin ki karşınızdaki de size değer versin. nasıl olsa beni bırakamaz triplerine sokmayın karşınızdakini, yeri ve zamanıysa öyle bir bırakın ki ileriki yıllarda pişmanlıkla anımsamayın.

şartları zorlamak...

ilişkileri ikili olmaktan çıkarmak.
ilişki terapisti olmadığı sürece aranıza kimseyi koymamanızı, her şeyi aranızda halletmenizi tavsiye ederim.

dinlememek ve saygılı olmamaktır. empati her zaman gereklidir.

çevremde gözlemlediğim kadarıyla aşırıya kaçan kıskançlıklar, kısıtlamaya çalışmalar, bir takım bencillikler vs.

sorunlu birisiyle sevgili olunmaz önce burada yanlış yapmayın. çünkü o kişi sizden önceki ilişkilerinde aldatılmış, terkedilmiş olabilir. bunlar başına gelmiş birisi bundan sonraki ilişkilerinde güven sorunu yaşar en ufak şeyde kavga çıkarır. uzun lafın kısası ilk olarak düzgün birisini seçin yoksa çöp bir ilişki yaşar günleriniz boşa gider.

konuyu direkt sekse getirmek.
(bkz: are u seks)

önemsediğini belli etmek. sanırım bu çağın vebası bu belli edildiği anda b.ka sarıyor.

her ilişkinin ( buna iş arkadaşlığı, ev arkadaşlığı, kuzenlik ve türevi tüm ilişkiler dahildir) kendine has dinamiği vardır, herhangi bir yerden okuduğunuz kuralları "güç dengelerini" kendi ilişkileriniz yansıtmanız, ilişkinin kısalmasına ve kalitesini kaybetmesine sebep olmaktan başka hiçbir şeye yaramaz. var olan tüm iliskilerinizde, karşınızdakini sevin, saygı duyun ve güvenin

doğru mesafeyi ayarlayamamaktır. karşınızdaki insanla çok samimi olsanız bile bence yine de arada az bir mesafe bırakmanız iyidir. insan dibini gördüğü suyu çabuk geçer.

özgüvensizken /egoluyken ilişkiye başlamak. özgüvensiz olan kıskanır, güven kaybı yaşar, her şeyi didik didik arar, takıntılıdır ilişkilerde. egolu olan karşısındakini ya kendisinden düşük görür ve buna bağlı olarak tavrı onu empoze etmeye dayalıdır ya da karşısındakini en az kendisi kadar mükemmel olmasını ister ve sürekli başarıya aç ebeveyn gibi bir baskı kurar. egolu olan ilişkide mızmızlık yapabilir, istediğini her tartışmada elde etmeye çalışabilir. özgüvensiz olan elindeki her şeyi karşısındakini kaybetmemek için ortaya döker ilişki için tam anlamıyla kendisini paralar. dönem dönem hatta andan ana değişebilir kişilerin özgüvensiz veya egolu olma durumu. kişiliğin oturmasına bağlıdır. yani aslında en kısa özetle büyümemiş bir bireyin ilişkiye adım atması başlı başına bir hatadır. ama hatalar kötü bir şey değildir asla. en iyi hata yapa yapa öğrenir insan. daha tecrübe kazanır her seferinde. yine de hata kişiliği oturmamış bir bireyin direkt olarak ilişkiye adım atması diyebilirim.

bir zaman sonra sevgi ve tutku yerini sakinliğe yahut zorunluluğa bırakan bir ilişki ise bu, yapılan en yaygın hatalar bence şunlar, birinin diğeri üzerinden kişiliğini ve hayattaki haklı olduğunu göstermeye çalışması. yahut baskın tarafın, pasif tarafı sürekli güdülmeye muhtaç bir koyun gibi görmesi. ama bunda pasif tarafım başta sesini çıkarmamasından ötürü, baskın tarafa bir hak vermesi söz konusu. bla bla bla
ilişkide hata olmamasının özü; iki kişinin de yapacakları;
kibar davranmak
çok çabuk özür dileyebilmek
karşındakini eşit özgür bir birey olarak görmek
sonsuz anlayış
sonsuz saygı
sonsuz merhamet
hayırlı olsun sevgi beraberinde olmasa da olur.

üstüne net konuşulmayan şeylerden beklentiye girmek.

kendi egosundan feragat edememektir. ilişkinin bitmesiyle sonuçlanır.

"bu ilişkinin vazgeçilmezi, olmazsa olmazı benim. ben olmazsam bu, o, şu kişi ikili ilişkiyi rüyasında görür" sanmak.
böyle böyle ikilik çıkar. sonra yeni ikililer oluşur. ve muhakkak biri kendini biricik sanıp kendine kanar. sonra, sonrası "avlu dibi beklerim. vay benim emeklerim. dümbeleği çala çala yoruldu bileklerim. al beni kıyamam seni" amma velakin çoğu zaman insan bir kendine kıyma makinesidir. bilmez!

küçük saygısızlıkları önemsememek. birinin size nasıl davranacağını siz belirlersiniz. imtiyaz verirseniz uyguladıkları dozaj artacaktır. sınır koymak lazım. aile olsun, arkadaş olsun kim olursa olsun.

özel alana fazla müdahale edilmesi bu demek değil ki şark kurnazlığı yapıp insanları salak yerine koymak bu dediğim kendini bilen karakterli insanlar için geçerli en azından.

başlanması.

3. kişileri dahil etmek