ilişkilerde yaptığımız hatalar
başlık "viva zapata" tarafından 29.11.2022 20:27 tarihinde açılmıştır.
1.
dostoyevski kalabalık bir toplantıda yaptığı konuşma ve okuduğu şiir nedeniyle rus çarı tarafından hapse mahkum edilir ve sibirya’ya sürülür. sürgünde dostoyevski, hapishanedeki bir köpekle, insan ilişkileri üzerine gözleme dayalı bir deney yapar. köpeği takibe alır ve yanından geçen her mahkumun onu tekmelediğini gözlemler. ilginç olan şey, köpeğin mahkumlardan kaçmaması ve yanına bir mahkum yaklaştığında eğilerek tekme pozisyonu almasıdır. köpeğin her yanından geçen her mahkum köpeği tekmelemekte ve köpek buna bir tepki vermemektedir.
dostoyevski de, bir gün köpeğe yaklaşır ve onun başını okşamaya başlar. köpek bir süre şaşkın şaşkın ona baktıktan sonra, hızla yanından uzaklaşır ve acı acı havlar.
bu örnek insanlar içinde geçerlidir.hayatı boyunca her türlü kötü davranışlara maruz kalmış,haksızlıklara uğramış,gerçek sevgi nedir bilmeyen insanlar,iyi bir sevgiyle karşılaştıklarında ne yapacaklarını bilemezler. elinizi verseniz kolunuzu kaparlar. bazı ilişkiler ezen,ezilen,köle,efendi ilişkisine benzer.bazen kötü davrandığınız insanlar sizi yere göğe sığdıramaz ,bazen ise iyi davrandıklarınız size eziyet eder.
hepimiz bir anlamda dostoyevski'nin köpeğine benziyoruz.gerçek sevgiye yeterince değer vermiyor, sevgimizi gösteremiyoruz yada bize sevgi gösterenleri kırıyor elimizin tersi ile itiyoruz.
gerçek sevgiyi açığa çıkardığımızda ve sevgiye daha çok sevgiyle karşılık verdiğimizde kendimize biraz daha yaklaşmış olacağız.
dostoyevski de, bir gün köpeğe yaklaşır ve onun başını okşamaya başlar. köpek bir süre şaşkın şaşkın ona baktıktan sonra, hızla yanından uzaklaşır ve acı acı havlar.
bu örnek insanlar içinde geçerlidir.hayatı boyunca her türlü kötü davranışlara maruz kalmış,haksızlıklara uğramış,gerçek sevgi nedir bilmeyen insanlar,iyi bir sevgiyle karşılaştıklarında ne yapacaklarını bilemezler. elinizi verseniz kolunuzu kaparlar. bazı ilişkiler ezen,ezilen,köle,efendi ilişkisine benzer.bazen kötü davrandığınız insanlar sizi yere göğe sığdıramaz ,bazen ise iyi davrandıklarınız size eziyet eder.
hepimiz bir anlamda dostoyevski'nin köpeğine benziyoruz.gerçek sevgiye yeterince değer vermiyor, sevgimizi gösteremiyoruz yada bize sevgi gösterenleri kırıyor elimizin tersi ile itiyoruz.
gerçek sevgiyi açığa çıkardığımızda ve sevgiye daha çok sevgiyle karşılık verdiğimizde kendimize biraz daha yaklaşmış olacağız.
devamını gör...
2.
erkekler
geçici hevesler uğruna ömrü boyunca seveceği kadınları,
kadınlar,
özenti ve gösterişe olan düşkünlüğü yüzünden,
güzel seven adamları üzdüler.
ne bir kadın, bir daha aşık olup güvenebildi.
ne de erkek, eskisi gibi masum, içten gerçekten sevebildi...!
insan aşkta kaybetti.
karekter zai oldu , sevgi kullanılmaya müsait duygu bilindi.
insanın canını yakan, giden kişi değil; aşkta inancını yitirip sevgide yara aldığıdır.
geçici hevesler uğruna ömrü boyunca seveceği kadınları,
kadınlar,
özenti ve gösterişe olan düşkünlüğü yüzünden,
güzel seven adamları üzdüler.
ne bir kadın, bir daha aşık olup güvenebildi.
ne de erkek, eskisi gibi masum, içten gerçekten sevebildi...!
insan aşkta kaybetti.
karekter zai oldu , sevgi kullanılmaya müsait duygu bilindi.
insanın canını yakan, giden kişi değil; aşkta inancını yitirip sevgide yara aldığıdır.
devamını gör...
3.
günümüz ilişkilerinde sorgulanmaması gereken başlık.
devamını gör...
4.
en büyük hata, sevdiğini malı gibi görüp kendini ve ilişkisini garantili hissetmektir. bu his nedeniyle hatalar yapılır, özensiz davranılır. çiçek gibi sevgi soldurulur. sonra bir daha o dereden su içemezsin. yanar da yanarsın. demem o ki; mülkiyet duygusudur ilişkiyi bozan. buradan marksizme de selam çakalım. insanı yozlaştıran mülkiyettir tarihsel olarak. yürü be kim tutar beni. ahh ben ahh... imkan olacaktı ne feylesof prof falan olurdum, kimbilir. :)
devamını gör...
5.
karşı tarafa, hayatınızda kalan son karşı cins gibi davranmak. lise’de yapardık.
unutmayın, başka kadınlar ve erkekler var. en fazla 1 yıl üzülürsünüz. gitmesin diye ampırampır davranmayın.
unutmayın, başka kadınlar ve erkekler var. en fazla 1 yıl üzülürsünüz. gitmesin diye ampırampır davranmayın.
devamını gör...
6.
arkadaşlık ilişkilerinde arayıp sormamak, halini hatrını merak etmemek. vefasız ve gamsız biriyim ben öyle birilerini arayıp "eee nasılsın neler yaptın?" diyemem. bilmiyorum neden diyemediğimi ama içimden de gelmiyor ne yazık ki.
aile/akrabalık ilişkilerinde onları kendimden bilmemek, alelade birine davrandığım gibi davranmak. aile büyükleri biraz saygı, haksız da olsalar ses edilmemesini bekliyorlar sanırım. biraz da itaat.
romantik ilişkilerimde ise yeterince inandırıcı gelmiyorum kadınlara. sanki her an bırakıp gidecekmişim gibi bi izlenim veriyorum sanırım. gerçi haksız da sayılmazlar. ben yıllarca herhangi bi bağlılığa girmeden yaşadım, gözüm hep dışarıdaydı. bu huyumu değiştirmeye çalıştığımda da deli manyak bir şey oluyorum ilişkilerimde. en son birisine "bak ben çok darlarım, bunaltırım seni" demiştim cevap olarak "lütfen darla" demişti. ardına bakmadan kaçışı hala aklımda.
iş ilişkilerimde ise genelde ayak oyunları yapanlar ya da ofsayta düşürmeye çalışanlarla geçiyor. her hareketlerini bildiğimden samimi gelmiyor bana tavırları, yaklaşımları. ben de onlara yaklaşmıyorum haliyle. bakalım henüz beceremediler ama bi gün kaydıracaklar ayağımı. gerçi artık mavi yakayım, beni işsiz bıraktırmak onlara bir şey kazandırmaz ama ne bilim, uğraşmadan da duramıyorlar. heyecan iyi oluyor sanırım.
aile/akrabalık ilişkilerinde onları kendimden bilmemek, alelade birine davrandığım gibi davranmak. aile büyükleri biraz saygı, haksız da olsalar ses edilmemesini bekliyorlar sanırım. biraz da itaat.
romantik ilişkilerimde ise yeterince inandırıcı gelmiyorum kadınlara. sanki her an bırakıp gidecekmişim gibi bi izlenim veriyorum sanırım. gerçi haksız da sayılmazlar. ben yıllarca herhangi bi bağlılığa girmeden yaşadım, gözüm hep dışarıdaydı. bu huyumu değiştirmeye çalıştığımda da deli manyak bir şey oluyorum ilişkilerimde. en son birisine "bak ben çok darlarım, bunaltırım seni" demiştim cevap olarak "lütfen darla" demişti. ardına bakmadan kaçışı hala aklımda.
iş ilişkilerimde ise genelde ayak oyunları yapanlar ya da ofsayta düşürmeye çalışanlarla geçiyor. her hareketlerini bildiğimden samimi gelmiyor bana tavırları, yaklaşımları. ben de onlara yaklaşmıyorum haliyle. bakalım henüz beceremediler ama bi gün kaydıracaklar ayağımı. gerçi artık mavi yakayım, beni işsiz bıraktırmak onlara bir şey kazandırmaz ama ne bilim, uğraşmadan da duramıyorlar. heyecan iyi oluyor sanırım.
devamını gör...
7.
birbirimizde dinlenmemiz gerekirken, birbirimizi sürekli sorgulamamız, yormamız
devamını gör...
8.
çok bağlanmanız.
bir insan "eğer sizin çocuğunuz değilse" ona fazla bağlanmanın anlamı yok.
çünkü insanoğlu ve çiğ süt.
her zaman, her şeyi beklemek lazım.
bunu yaparken de çok takmamak.
yoksa deli olursun.
bir insan "eğer sizin çocuğunuz değilse" ona fazla bağlanmanın anlamı yok.
çünkü insanoğlu ve çiğ süt.
her zaman, her şeyi beklemek lazım.
bunu yaparken de çok takmamak.
yoksa deli olursun.
devamını gör...
9.
hiç değişmeyecekmiş sanmamız.
devamını gör...
10.
11.
sıkça yapılan hatalara basit bir örnek olarak tip hatasını verilebilirim;
ilişkisel veri tabanlarında, ilişkide kullandığınız tablo alan değerleri ile beraber tiplerinin de aynı olması beklenir. aksi durumda ilişkinizde hatalar oluşur, üzülürsünüz. örneğin, alanlardan birinin tipinin string diğerinin number olması gibi. *
(bkz: ilişkisel veri tabanı)
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2023/07/03/9shsczjhuhfxwrct-t.jpg)
edit: tipsizim!
ilişkisel veri tabanlarında, ilişkide kullandığınız tablo alan değerleri ile beraber tiplerinin de aynı olması beklenir. aksi durumda ilişkinizde hatalar oluşur, üzülürsünüz. örneğin, alanlardan birinin tipinin string diğerinin number olması gibi. *
(bkz: ilişkisel veri tabanı)
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2023/07/03/9shsczjhuhfxwrct-t.jpg)
edit: tipsizim!
devamını gör...
12.
klişeler bütünü.
fazla anlam yüklemek
kendinden ödün vermek
ederinden fazla değer verip gereksiz bir ego yüklemesine neden olmak
vazgeçilmez olduğunu düşünmesine sebep olmak
fazla anlam yüklemek
kendinden ödün vermek
ederinden fazla değer verip gereksiz bir ego yüklemesine neden olmak
vazgeçilmez olduğunu düşünmesine sebep olmak
devamını gör...
13.
ilişkinin devam etmesi için fedakarlıkta bulunmak. zamanında hayır diyememek. siz fedakarlık yaptığınızda karşı taraf bunu anlamıyorsa ve hep ver bana rabbena* diyorsa, ilişki biter tabi.
devamını gör...
14.
alacağını/ vereceğini başta hesaplayıp alıp/vermemek.
devamını gör...
15.
16.
erkekler için en büyük hata partnerinin onu sevdiğini düşünmesidir.
devamını gör...
17.
biz insanlar, en rahat ortamda birbirimizi tanımak yerine, insanların olduğu sosyal alanlarda rahatsız gergin ortamlarda bir birimizi tanımaya çalışıyoruz. evet, bunu yapıyoruz. yaşam alanımızı rahatlatmak yerine kasıyoruz.
iki insan birbirini özgür bırakmadıkça tanıyamazlar. kısıtlamalar, daraltmalar, kontrolsüz kontroller yüzünden “sevdiğimizi sıkıyoruz”.
oysa rahat bırakıp, ilgi alanlarını genişletip özgür olmasını sağlarsak, iletişim kuracağımız şeylerde çoğalır.
saygı iyi bir ilişkinin temelidir. sevgi zaten bunu besler. karşınızdakine saygı duyarsınız ondan saygı görürsünüz. “bana su getir” derseniz “kalk kendin al” derler. “hayatım, rica etsem su verir misin” derseniz, su size altın tepsiyle gelir.
iki insan birbirini rahat olduğu ortamda tanır, görür, bilir. bu şekilde sağlıklı bir ilişki temeli başlar. zaten temel değerler varsa “saygı, sevgi, güven” ufak tefek sorunlar aşılmaz değildir.
bunun aksini yapmamalıyız.
iki insan birbirini özgür bırakmadıkça tanıyamazlar. kısıtlamalar, daraltmalar, kontrolsüz kontroller yüzünden “sevdiğimizi sıkıyoruz”.
oysa rahat bırakıp, ilgi alanlarını genişletip özgür olmasını sağlarsak, iletişim kuracağımız şeylerde çoğalır.
saygı iyi bir ilişkinin temelidir. sevgi zaten bunu besler. karşınızdakine saygı duyarsınız ondan saygı görürsünüz. “bana su getir” derseniz “kalk kendin al” derler. “hayatım, rica etsem su verir misin” derseniz, su size altın tepsiyle gelir.
iki insan birbirini rahat olduğu ortamda tanır, görür, bilir. bu şekilde sağlıklı bir ilişki temeli başlar. zaten temel değerler varsa “saygı, sevgi, güven” ufak tefek sorunlar aşılmaz değildir.
bunun aksini yapmamalıyız.
devamını gör...
18.
özeleştiri zamanım gelmiş, şahsım adına bencil olamamam, hayır diyememem çok özverili davranmam, herkesi kendim gibi zannetmem, çıkarıma değil toplumun faydasına öncelik vermem.
sonuç varla yok arası dostlar, sufi bir yalnızlık ve başağrısı.
kimseye hakettiğinden fazla değer vermeyin sonra kafanıza cıkıyor, insanlara fazla el vermeyin sonra görevınız kalıyor, çok hoşgörülü davranmayın karşınızdaki kendini üstün zannediyor. en eziğini bile baş üstü etmeyin oraya tüy dikmekten kendini alıkoyamıyor. insanlar kalitesizlikleri yüzlerine yüzlerine vuranları sevıyor malesef
sonuç varla yok arası dostlar, sufi bir yalnızlık ve başağrısı.
kimseye hakettiğinden fazla değer vermeyin sonra kafanıza cıkıyor, insanlara fazla el vermeyin sonra görevınız kalıyor, çok hoşgörülü davranmayın karşınızdaki kendini üstün zannediyor. en eziğini bile baş üstü etmeyin oraya tüy dikmekten kendini alıkoyamıyor. insanlar kalitesizlikleri yüzlerine yüzlerine vuranları sevıyor malesef
devamını gör...
19.
spesifik net bir hata olmamakla birlikte genel olarak isteklerin ve beklentilerin konuşulmaması.
hiç kandırmayalım kendimizi. kimse bir ilişkiden ne istediğini bilmiyor. hatta ilişki yaşadığı ya da yaşayacağı kişiden ne bekliyor onu bile bilmiyor.
insanlar genellikle sadece "onu" yani beğendiği kişi hayatında olsun istiyor ama o kişiden ne bekliyor onu bilmiyor. sadece kişiyi istiyor. sonrası kör dövüşü gibi bir ilişki.
temeli yanlış atılan ilişkinin devamı hatalar zinciri oluyor. önünü alamıyor insan. yapılan ve yapılacak olan hataları aza indirgemek için kişi önce kendince ne istediğini bilmeli sonra beklentileri istekleriyle uyuşuyor mu ona göre hareket etmeli.
vallahi zor değil ya.
hiç kandırmayalım kendimizi. kimse bir ilişkiden ne istediğini bilmiyor. hatta ilişki yaşadığı ya da yaşayacağı kişiden ne bekliyor onu bile bilmiyor.
insanlar genellikle sadece "onu" yani beğendiği kişi hayatında olsun istiyor ama o kişiden ne bekliyor onu bilmiyor. sadece kişiyi istiyor. sonrası kör dövüşü gibi bir ilişki.
temeli yanlış atılan ilişkinin devamı hatalar zinciri oluyor. önünü alamıyor insan. yapılan ve yapılacak olan hataları aza indirgemek için kişi önce kendince ne istediğini bilmeli sonra beklentileri istekleriyle uyuşuyor mu ona göre hareket etmeli.
vallahi zor değil ya.
devamını gör...
20.
herkesi kendimiz gibi durust sanmak
en basindan kartlari acik oynamak lazim ama bunu yapmayanlar var
en basindan kartlari acik oynamak lazim ama bunu yapmayanlar var
devamını gör...