ilhan berk

2008 yılında hayata gözlerini yummuş, sembolizm üstadı şairimiz. betimlemerinde sık sık doğa betimlemelerine yer verip, yazılarında melankolizm yüklü bir kalemle resim çizermişçesine bir üslüp kullanır. bilgilerimi buraya aktardıktan sonra, tanımımı kendisinin en meşhur şiirlerinden biriyle, gecenize bırakarak bitirmek istiyorum:

üç kez seni seviyorum diye uyandım
tuttum sonra çiçeklerin suyunu değiştirdim
bir bulut başını almış gidiyordu görüyordum.

sabahın bir yerinden düşmüş gibiydi yüzün.

sokağı balkonları yarım kalmış bir şiiri teptim
sıkıldım yemekler yaptım kendime otlar kuruttum
-taflanım! diyordu bir ses duyuyordum.

cumhuriyetin ilk günleri gibiydi yüzün.

kalktım sonra bir aşağı bir yukarı dolaştım
şiirler okudum şiirlerdeki yaşa geldim
karanfil sakız kokan soluğunu üstümde duydum.

eskitiyorum eskitiyorum kalıyor ne kadar güzel olduğun.

muhteşem dizelerinin yazarıdır.

kendi deyimiyle şiirlerini lirik ve görsel çizgisinde yazan şair.

tüylerin, tay boynun, küçücük çocuk ellerin
böyle yukarıdan aşağı gidiyorum seni
karışıyor, korkunç, ellerimiz ayaklarımız

sözcüklerin ressamı uzun bir adam.
..
"ve ne kadar yazarsan yaz,
hiçbir dokunuşun yerini tutmayacak.."

ağzıyla kuş tutsa da sevemediğim insanlar var benim. bir de canıma okusa bile sevmekten vazgeçemediklerim.sözünün sahibdir.

defne ağacı için söylenebilecek en güzel sözleri söylemiş büyük şairimizdir.

''defne

kimse ölümü övemez
seni gördükten sonra
kulluğu
savaşı
güzel gösteremez.''

altmışlı yıllarda imza attığı skandallar yüzünden başta fikret otyam olmak üzere arkadaşları tarafından bolca pataklanan büyük şair. ayrıca kimseye bir çay bile ısmarlamayacak kadar cimriymiş. bir sergi sırasında sıkılınca biraz hareket olsun diye otyam'ım yanağına sigara basmış. dayağını yemiş. kaynak: muzaffer buyrukçu'nun günlükleri.

korkuyorum, birgün biri çıkıp "ey insanoğlu !" diyecek ve kimse üstüne alınmayacak. sözünün sahibi üstad.

benim en sevdiğim ilhan berk sözü:

aklıma gelme diye dinleyemediğim şarkılar var benim.

rüzgar yine kokunu getirdi
anlayacağın yine canım burnumda

bir insan içinden geleni yazıyorsa; içinden giden biri var demiştir.

"sonra akşam oldu, sonra gece
üstü karalanmış bir gün gibiydik"

sen günah olsan ben gene işlerim, içime içime. dizesinin sahibi ikinci yenici şair. üç kez seni seviyorum diye uyandım isimli şiiri bir şaheserdir ki ''eskitiyorum eskitiyorum kalıyor ne kadar güzel olduğun'' gibi bir dize vardır bu şiirde. özellikle şiir yazanlar veya yazmaya meraklı olanlar için '' evde şiir yazılmaz evde ancak ölünür'' sözü anlaşılması gereken bir ders olarak muhakkak önemsenmelidir. ve tabi turgut uyar'ın şiir diye bir şey olmasaydı ilhan berk onu icat ederdi cümleleri. okunması, incelenmesi, anlaşılması gereken bir şairdir. bunların hiçbirine ilgi duymasanız dahi ondan bir dizeye kayıtsız kalmanız asla mümkün değildir.

şiir çalmasıyla az meşhur olmayan şair. ünlü şairlerimizden biri ilhan berk'in de bulunduğu bir dost meclisinde yeni bir şiirini okuduktan birkaç gün sonra ilhan berk, şiiri kendi adıyla yayımlamış. öyle de korku salmış şair arkadaşlarına.

üç kez seni seviyorum diye uyandım

üç kez seni seviyorum diye uyandım
tuttum sonra çiçeklerin suyunu değiştirdim
bir bulut başını almış gidiyordu görüyordum.

sabahın bir yerinden düşmüş gibiydi yüzün.

sokağı balkonları yarım kalmış bir şiiri teptim
sıkıldım yemekler yaptım kendime otlar kuruttum
-taflanım! diyordu bir ses duyuyordum.

cumhuriyetin ilk günleri gibiydi yüzün.

kalktım sonra bir aşağı bir yukarı dolaştım
şiirler okudum şiirlerdeki yaşa geldim
karanfil sakız kokan soluğunu üstümde duydum.

eskitiyorum eskitiyorum kalıyor ne kadar güzel olduğun.

muhteşem dizelerinin sahibidir.

tek pişmanlığım kelimelerimi bile hak etmeyen insanlara, saatlerce cümleler kurmaktır. diyerek herşeyi özetlemiştir.

tek pişmanlığım kelimelerimi bile hak etmeyen insanlara, saatlerce cümle kurmaktı.

bir kırlangıç bir su birikintisi bir parça gök.
bir şiirden düşmüş olmalı bunlar.

böyle diyordu yoldan geçen biri.

sen varken kötü diye birşey bilmiyorduk
mutsuzluklar,bu karalar yaşamda yoktu
sensiz karanlığın çizgisine koymuşlar umudu
sensiz esenliğimizin üstünü çizmişler
nicedir bir pencereden deniz güzel değil,
nicedir ışımayan insanlığımız sensizliğimizden.
sen gel bizi yeni vakitlere çıkar.

ne zaman seni düşünsem,
…………..
bir parça mavi deniz alır beni.

ilhan berk

ne böyle sevda gördüm,
ne böyle ayrılıklar…

işbu giri, yeni yılın ilk tanımı olarak özenle seçilmiştir.