insan neden okumalı sorunsalı

'hayatın püf noktası; okumak. geceleri yatarken uyumak için değil. uyanmak için okumak!' diyor la edri

şöyle çok değil, biraz başını kaldırıp çevrene baksan, cevabını alacağın bir soru.

en azından enayi yerine konmamak için okumalı.

cahil kalmamak için.

kendine nezaket katmak için, yaşamayacagı deneyimleri deneyimleyebildiği için, vizyonunu geliştirdiği için. sorgu mekanızmasının işlemesi için. kendıne bir doğru olustırabılmesı için. kelımelerının zıhnıne, yüreğine, etıne, kemıgıne işlemesi için.

bir hocamız hep şöyle derdi:" mutsuz olmak istiyorsanız çok okumalısınız."

gerçekleri daha iyi görebilmek ve yaşadığınız coğrafyanın sopasını daha hakkıyla yiyebilmek için. ben de isterim a haber ve kuru çay akabinde ölüm ama dayak seviyorum ben.

kendine gidip bir kahve bile ısmarlamak istediğinde önceden nasıl isteyeceğini düşünüp sonra buna değmez diyip vazgeçmemek için. kulağa çok basit bir şeymiş gibi gelebilir ama sadece kahve için değil bir şişe su ya da bir paket sakız gibi basit şeyler için bile başkasına müdenna etmek zorunda kalınca o kadar da basit gelmiyor

insan okuyunca başka insanlara karşı empati yapabiliyor. çünkü kendimizi okuduğumuz karakterlerin yerine koyup onların hissettiklerini hissediyoruz. okuyunca yeni yerler görmüş, yeni insanlar tanımış ve daha önce yaşamadığı duyguları yaşamış gibi oluyor insan okuyunca.

kitapların dünyasında kaybolup günlük hayatın stresinden uzaklaşmak için.

biraz olsun hayvani yönlerini bastırabilmek için.

ruhunu doyurabilmek için. bir kere yaşadığımız hayatta yüzlerce farklı hayatı okuyarak deneyimleyebiliriz. insanlardan kaçmak için sığınaktır kitaplar.

görmek için okumalı. okumazsanız size doğruyu yanlış, yanlışı doğru diye gösterirler.

rene descartes'in cevabını yüzyıllar önce verdiği soru(nsal).

(bkz: cogito ergo sum)

okumayan anlayamaz ki.

yeni hayatları insanları tanımak için...

baska bir ülkede olsak insan okumali vb falan derdim ama türkiyede insanin okumasina gerek yok gercekten hic yormayin genc dimağlari zaten okusaniz da bir sürü gereksiz sinav vd ile ugrasacaksiniz.okumayin.girin bir ustanin yanina cirak olun ara eleman olun.cirak elektrikci devlet memurundan fazla kazaniyor hic gerek yok bosuna okumayin.zaten okusaniz da mesleginizi yapmaniz hemen hemen imkansiz.

ilk tanımdan anladığım insanın mutlu olmak için sorularına cevap aradığı. cevapları bulmak için okuduğu. okumanın cevapları vermediği. cevap alamıyorsak neden okumamız gerektiği.

cevabı olmayan ya da mutlak cevabı olmayan soruları sırf yanıtı yok diye sormamak olmaz. soruyu sormadan ve üstüne düşünmeden cevap bulamayız. cevabı olması gerekmiyor çünkü önemli olan bulduğum cevabın beni tatmin etmesi.

cevap bulmak için okumak eskiden benim de kabul ettiğim bir yöntemdi ancak zamanla deneyimin daha doğru bir öğretmen olduğunu düşünmeye başladım.

aşk hakkında ciltler dolusu okudum. neden olmadığını sorguladım. cevap bulamadım. cevabı ararken cevabı bulamadım çünkü aşık olmak doğru düşünmeye engel.

yıllar sonra her şey çok daha berrak çünkü duygusal olarak taraf değilim. bu nedenle ölümle yüzleşirken genç biri cevapları bulamaz ama 80-90 yıl yaşayınca bir fikriniz olacak. cevap yoksa bile cevabı arayın sonra da anılarınızı yazın. bu bir bayrak yarışı.

18 ve 19. yüzyılda yazmamış olsalardı her şeyi baştan düşünecektik.

insan büyüdükçe kendini de geliştirmeli. merak etmeli bolca araştırma yapmalı. bilginin göbeğine inmeli.
insan okudukça hayal kurmaya ve ona göre bir yaşam için çabalar.
normal bir hayat yaşamak istemez. bildiğini herkese açıklamak ister.
ama yaşadığımız ülkede okuyup hayallerini gerçekleştiren çok az insan var. sevmediği işte çalışan. okusamda birşey olmayacak diyen.
bazen okumayı okul olarak görmememiz gerekir. kendimizi geliştirme yolu olarak görülmeli.

böyle bir soru sormamak için.