iphone

hayalet camım öyle bir çatlamış ki ana ekran da kırıldı sandım panik oldum. oysa ki düşürmedim de neden böyle oldu acaba?

elma logosunun ekmeğini yiyen markadır. abartıldığı kadar kusursuz bir telefon değildir.

2007 yılında piyasaya sürülen ilk akıllı telefon. o zamandan bu zamana akıllı telefonların ve bu telefonlara olan bağımlılığın artmasında milat olmuştur.

kırpık modeli (iphone 15) 50 bin, pro modeli 65 bin, pro max modeli 75 bin olan telefon.
iphone'lar hep pahalıydı ama günümüz şartlarında hem dolar arttı, hem vergi arttı, hem de iphone'un dolar bazında fiyatı arttı.
kim alıyor bu telefonları?
az çok düzgün maaşı olan hemen kapıyor. avm'lerde ilk çıktığı gün ön sipariş için kuyruk var.
2 gün sonra gitse aynı telefonu aynı fiyata alacak.
ama illa kuyrukta beklemek istiyor.

bir kimsenin geliri 50 bin olsun diyelim. dolar bazında 2 bin dolar bile yapmıyor.
iphone 15'in fiyatı 1850$, pro'nun fiyatı 2400$, pro max'ın fiyatı 2800$.
avrupa'da amerika'da 2 bin dolar kazanıp 2000-2500 dolara telefon alanı bulamazsın.
belki maaşının yarısı kadar telefon alıyordur, daha fazla değil.
burada 2-3 aylık maaşını telefona gömenler var.
dolar artıp iphone'a zam gelince "ucuza aldım ben" diye de seviniyorlar.

neyse aman banane.
millet naparsa yapsın.

iphone'u çabuk ısınan ve her iphone çıktığında yenisini alan kişilere yönelik sorulan bir soru. şimdi iphone'larından cevap falan yazmaya çalışırlar ellerinde patlar ısınmadan dolayı aman maazallah! ahsdsadhas.

2 ay sonra ırzına geçersiniz zaten iphone'larınızın, merak etmeyin. ahadshhads.

edit: bu moderatörlerin başlık taşımasına da hayranım yahu. bunlar yüzünden sözlük bitti resmen ayol. uludağ sözlük bile daha iyi buradan.

dün ürünlerine zam yapmış yine armut.

bana kafayı yedirten marka... az önce küçük kızım yazdı, baba telim bozuldu, şarj olmuyor falan filan...tamam guzum link yolla dedim, bakayım.
iphone 12 .... yolladı. 25 bin...özelliklerine bakayım dedim, inanamadım. 64 ram, 12 mp kamera, 2800 miliamper pil...ve 25 bin. kendi kullandığım telin özelliklerine baktım ve yolladım karşılaştırmayı...yok...ayponnnnn, kızım bak biri 25 bin, diğeri 10 bin...

gunumuzun en populer telefon markasi

gerçekten çok sağlam telefonlar üreten bir firma.
iphone 6 ile başladım, dokuz yıl falan kullandım onu hiçbir şey olmadan, sonra 11’e geçtim; geçen denize düştü elimden, telefon kaya balığı gibi kaldı anasını satıyım suyun içinde, taşların arasında..
ağıt yakacak duruma geldim. başımdan aşağıya kaynar sular döküldü resmen. antalya sıcağı altındayım zaten, 29 yerimden bıçaklanmış gibi oldum. hiçte sevmem böyle kervan durumları.
elimi atıp çıkardım hemen, üstümdeki tişörtle kuruladım falan yıkılmış durumdayım, “allah kahretsin ya” falan diyorum, isyan mod on, neyse güneş gören bir kayanın üzerine kurutmalık biber gibi bıraktım telefonu.
15 dk sonra baktım seninki bana mısın demiyor, zınk zınk. sanki deniz suyu daha iyi gelmiş gibi oldu telefona.

steve jobs, eyv kank..
adamsın.

ıphone.

ben telefon demek. ı phone.

akıllı telefona karşıydım. samsung'un kapaklı bir telefonu vardı. çok seviyordum. takkk kapatıyordum telefonun kapağını. offf yine olsa yine kullanırdım sanırım. instagram falan ömrümde kullanmamışım o tarihlerde. twitter falan diyorlar, fikrim yok.

üniversiteye başladım. millet ders ile ilgili notları whatsapp'tan paylaşıyor. hoca whatsapp grubu kurdurmuş duyuruları oradan yapıyor. sınavda millet kopya çekiyor. kopyalık işim yok zaten bilgimle geçerim bunları kafasındayım. millet 10 dakikada yüzlük kağıt teslim ediyor. sen hala ebesinin bilmemnesiyle cebelleşiyorsun. herkes aa. sen ba. her şey oradan örgütlenir oldu. her şeyden geri kalıyorum. amannn dedim bir yerden sonra. geceleri full barda çalışıyorum bir yandan. dermanım yok mücadele etmeye. 6 gün gece bardayım. 5 gün sabah okuldayım.

ablamla konuşuyorum, zorla adama akıllı telefon aldıracaklar dedim. iphone 4 mü beş mi hatırlamyıorum, bir şey çıkarıp verdi. dene bir dedi. seversen alırsın dedi vee böylelikle akıllı telefon kullanmaya başlamış oldum.

ya ben bir şeye alışırsam, öyle gider o. android falan hiç kullanmadım.

iphone'den başka bir şey kullanmaya da gerek duymadım. kullandığım bir şey yok çünkü. hala öyle. hiç önem vermiyorum telefon markasına, modeline. dandik bir şey kullanıyorum iphone'dan. aptalca geliyor çünkü. 200 bin verip, altın kaplama alsam ne olacak. hiçbir zaman önem vermedim telefona.

pil sağlığım “70” olduğu için şu an aşırı gergin bir ruh halindeyim ve düzensiz nefes alış verişleriyle yazıyorum bu entryi. küfür edersem duymazdan gelin.
şu an “ayarlar” tıklıyorum mesela, oradan da “pil”e tıklıyorum, pil sağlığı ve şarj etme kısmında “servis” yazıyor. gel de aklını koru. ulan stave.. ulan stave!
adrenalin ve noradrenalin seviyelerimin anasını dere kenarlarında ağlattın lan stave.
bu karısını dağ yamacında cin düğününe soktuğumun “70” rakamı az bir rakam mı? “100” demek, maksimum demek değil mi? yarısı elli değil mi? “70” demek, yarımdan yüksek demek değil mi ya? maydonoz ot değil mi? telefonu sadece bir saat şarj etsem, elime de almasam iki gün gitmesi lazım değil mi!
ama elime aldım işte stave, milattan sonra 2024 yılında elime verdiniz.
dürümcüye gittim bugün sipariş verip masaya geçtim, baktım şarj %28. dürüm ayran geldi, hızlıca bitirdim, ıslak mendille de ellerimi sildim, bir baktım şarj %12. gel de söyle stave, nasıl kayınvaliden joanne schieble simpson’a sövmeyeyim?
erkan abi gibi yemiştim dürümü. neredeyse çiğnemeden. gelmesiyle bitmesi arasında en fazla beş dakika oynamıştır. nasıl olabilir böyle bir şey ya? öldün gittin, derdini bıraktın arkanda, derdini..