iran denince akla gelenler

bu aralar homayoun shajarian.

bir de görmeyi çok istediğim tebriz.

bu arada şarkının sözleri mevlana'ya aittir.

iğrenç molla rejimi ve düşük hayat standartları.

çok abartılmış olan bir kültür.
gidip gelip şöyle eski kültür böyle güzel kültür diye öbür fakat finalde olanları yazıyorum:
kadınların hakları yok.
insanlar rejime karşı çıkıyor diye asılıyor.
demokrasi öleli yıllar olmuş.
sarıklı mollalar karar mekanizmasını oluşturuyor.
o kültürü övenler bile avrupa’ya kaçmak için ölümü göze alıyor.
yok şiir,
yok edebiyat,
yok eski kültür…
insan yaşayamadıktan sonra dünyanın en güzel şiirleri yazılsa ne işe yarar?

aynısı türkiye için de geçerli.
yok şöyle doğası güzel,
yok böyle denizi güzel,
yok insana sıcakkanlı…
iyi de insan yaşamıyor ki.
hayvan da yaşayamıyor ve ağaç da yaşayamıyor.
hatta çocuk da yaşayamıyor.
hepsi ya taciz ediliyor,
ya yıkılıyor,
ya tecavüze uğruyor
ya da öldürülüyor!

böyle kültür, böyle güzellik olmaz olsun.

benim aklıma gelen ilk şey hasan sabbah ve fedaileri

kesinlikle bu...

çekiç ali'nin acem kızı.

safran ve humeyni

mabatlarından yasa uydurup adını şeriat koymaları ve okumamış araştırmamış cahillerin de o yasaları gerçekten şeriat sanmaları..

kasr-ı şirin antlaşması ahsh.

şii mezhebi
farsça
kulturel baharatlari (safran vs)
dokuma halilari

zereşkli tahdig, tahchin gibi safranlı pilavlar

şeriat, ölüm, baskı.

allah'ın bile haritada yerini gösteremeyeceği topraklar.

farsça

yemekleri:
qorme sabzi
bademjan
piti
bunab kabab, kabab tabei, juje kabab
tachin
lubia, sabzi, zereshk, baqali
bunları ve daha fazlasını ıran yemeklerini çok güzel yapan bir göçmenin elinden yedim. aramız bozuk ama ben yemekleri unutamıyorum.

firdevsi
füruğ
ali şeriati
yeşil devrim.

kaypaklık.

şah'ın bütün adamları - stephen kinzer,
alamut kalesi - faik bulut,
sarhoş atlar zamanı,
just 6,5

şirazın eylülleri