iyi bir kitabın kötü filmi

kimse kusura bakmasın ama harry potter filmleri kitapla kıyaslanınca berbattır.

iyi bir kitabın en iyi filmi bile o kitabın yerini tutmaz. kitaplar sizin hayal gücünüzü harekete geçirir. bambaşka şeyler görür, bambaşka şeyler düşünür ve karakterleri bambaşka şekilde kafanızda şekillendirirsiniz. özellikle fantastik kurgu ve bilim kurgu eserlerde bunun yoğunluğu çok daha fazladır. hepsinde kendiniz için kuytu köşeler yaratırsınız. hepsinde özelleştirdiğiniz ve sadece sizin bildiğiniz güzellikler vardır. oysa filmlerde senaristin ve yönetmenin insafına kalmışsınızdır. onların kafasındaki kuytu köşelere girer, onların gözünden mevzuyu görürsünüz. keyif alır mısınız? alırsınız. beğenir tekrar izler misiniz? evet bunu da yaparsınız. ama içinizde hep bir keşke olur. en azından benim için böyledir. kötü film kısmınaysa hiç girmek istemiyorum tüylerim diken diken oldu. *

nerede görülmüş bir filmin kitabından daha iyi olduğu. bir kere kitaptaki her şeyi sen kafanda kendi istediklerine göre yani en sevdiklerine göre hayal ediyorsun. böyle bir şeyin kötü olabilmesi mümkün mü?

fight club'ın kitabı rezalet ötesidir. filmi kimine göre başyapıt kimine göre çok iyidir.

tersi de var yani.

bir kitap ne yapılırsa yapılsın filme tam olarak adapte edilemez. kitabın yazıldığı o dönemin ziniyetinden tutun ekonomisine kadar yazar üstünde etkisi vardır. yazar, içinde olduğu dönemi kitaba ister istemez yansıtır. aynı roman bile farklı bir dönemde aynı şekilde, duyguda yazılamaz ki kaldı filme başarılı bir şekilde uyarlansın. o filmde, muhakkak eksiklik olur, filmin içinde tamamlanamayan bir boşluk oluşur.

stephen king'in "ıt = o" kitabı/filmi başrolü oynar bana göre