kadın düşmanlığı

bu davranışa sahip olmayıp nezaket ve görgü nedir bilen insanları en başından tenzih ediyorum.
kadın düşmanlığı sınıfına da alacakmısınız bilmiyorum. ama bi yerden bir yere yürürken lütfen karşıdan gelenlere milimetrik de olsa şu yolu paylaşmayı öğrenin artık. yola ben çıktım herkez çekilsin karşımdan, şu dağlar da benim eserim hem. kabartın koltuklarımı biraz evet, heey daha ego mastürbasyonum bitmedi. sen benim omzuma mı temas ettin? görmüyor musun yürüyorum. he canım ciğerim teyzecim biz yürümüyoruz zaten. bizim de iki ayağımız, onlarla ulaşmaya çalıştığımız yerler yok.
böylesi keşke hiç doğrulmasaydı ya yemin ediyorum bazen 4 ayak üzerinde kalsaydı diyorum.
koskoca insanlarsınız yaa. yürümeyi mi öğretelim bu yaşınızdan sonra..
katedilecek çok yol var çoook...

(bkz: düşmanı düşmana düşmanca anlatmak)

so passé

yaygındır, ancak, olaya sadece kadın düşmanlığı penceresinden bakmamak lazımdır. bazı insanların sorunu canlı sevmemesidir. onlar, erkeği-kadını-hayvanları ve doğayı da sevmezler. bu nedenle olayı sadece kadın düşmanlığına indirgemek yanlış olur; onları insan sevmeyenler kategorisinde değerlendirmek gerekir.

saçmadır.
kadınların tek düşmanı başka kadınlardır.

var var burda da var birkaç kişi. trollük mü gerçek mi bazen sezemiyorum ama emareler var. kadına şiddeti "üzerine bıçakla gelse ne yapacaksın" diyerek adeta normal gören bir mongol vardı, ki hala burda. bu kafada olan tiplerin yaptığı şeydir. tacize, tecavüze gerekçe bulmak için yırtınırlar resmen; fakat bir kadın aynısını yaptığında herkesten daha fazla adalet savaşçısı oluverirler.

toplumumuzda üstü örtülü ya da aleni bir şekilde sürekli yapılan aşağılama yöntemidir.
değişim dilde başlar sözü gerçekten güzel bir söz. temelinde toplumsal cinsiyet rollerine körü körüne bağlanmaktan doğan bu durumu, en başta dilimizi değiştirerek değiştirebiliriz. kadına şiddet haberlerinde bile “en temel görev annelerde başlıyor. anneler oğullarını kadına saygılı yetiştirmeli” gibi çocuk yetiştirmenin sadece kadına ait bir sorumluluk olarak görülmesi ya da “ev işi yapan erkek”lerin övülmesi gibi durumlar örtülü kadın düşmanlığıdır bence ve bir insan ne kadar üniversitede okumuş, kitap okuyan eğitimli biri gibi olsa da üstü örtülü kadın düşmanlığı yapabilir. bunu
-‘karı gibi ..... yapıyor.’
-dul kadın
-ben evde yemek, temizlik yapmam vs gibi söylemlerinden ipucu olarak o kişiyi hayatınızdan uzak tutabilirsiniz.

mide bulandıran düşmanlıktır. yahu benim anlayamadığım olay şu; bu kadın düşmanlığı yapanları da kadın doğurdu, besledi, büyüttü. ulan sizin annenize de mi saygınız yok? insan onun hatrına yine kadınlara düşmanlık yapmaz, saygı duyar.

terk edilip geliyorsunuz sonra bunu tüm kadınlara faturasını kesiyorsunuz. çok ayıp, şiddetle kınıyorum sizleri…

tabi olun. siz hobi olarak yine düşman olun ama önce niye direk bir cepheleştirme yaptığınızı düşünün.

bizim de sevmediğimiz insanlar var. her kesimden. kadın olsun erkek olsun ne bileyim sağcı olsun solcu olsun dindar olsun farklı dinlerde olan olsun yahu inanmayan olsun.

sadece fikir farklılıklarından dolayı değil belki sadece bir bakışı bile yetiyor bir insanı sevmememize. ama bunu içinde bulunduğu o bütün kesime yansıtmak nasıl bir akıl tutulması oluyor anlamış değilim?

sevmiyorsun, beğenmiyorsun ve bunu rahatlıkla söyleyebiliyorsun orada da tamamım. peki ama bunu tüm insanlığa nasıl mal ediyorsun?*

bir arkadaş değinmiş aslında bunun kadın düşmanlığıyla değil insan düşmanlığıyla alakası var diye. hatta ve hatta kendi dışındaki herkese düşman olabilme durumu bile diyebiliriz. aslında tek sorun ne biliyor musunuz? bu arkadaşlar sadece kendine düşman. yoksa neden bu yükü kalbinde taşısınlar, neden bu nefreti bünyesinde barındırıp her dakika oraya buraya saçıp ruhunu yorsunlar.

bir insan olarak eleştirsen sıkıntı yok devam et ama kadın, erkek vs vs şeklinde devam ettiğinde zihninin kümeleştirme kabiliyetine sadece gülüyoruz. yani ne sandın bir de sinirlenecek miydik?
bunları kendime, kalbime yük edecek kadar nefret etmiyorum kendimden.

kendinizi sevin belli ki sevgi konusunda bazı sıkıntılarınız var. saygılar...

feminizme yapılan dolaylı ve direkt eleştirileri kasten çarpıtıp, kadın düşmanlığı adı altında değerlendiren bazı ılık beta erkeklerine ve mor kafalı feminazilere denk geldiğimiz başlık. tahmin ettiğim gibi feminaziler yine kendilerini mağdura yatırmış, pasif ve meriç saz arkadaşları da belki iki kız düşer diye onları müdafaaya gelmiş.
kadın öldürüldüğü zaman erkeği suçlayan, erkek öldürüldüğünde ise sus pus kesilip "kesin erkek bir şey yapmıştır" diyerek yine erkeği suçlayan riyakâr ve hayasızlar, namertliğin kitabını yazıyorlar. güya kadın hakları diye kendini yırtan varoş feminazilerin asıl amacı erkekleri kendilerine göre şekillendirip, kumbara gibi kullanıp, feminenleştirmektir.

insan bilmediğinden korkar. korktuğu şeyi anlayamazsa ona düşman olur. karma eğitim toplumsal huzurun başlangıcıdır.

nedir bu milletteki kadın düşmanlığı.yazdigi söylediği yaptığı herşeye karışma cesaretini nerden buluyosunuz .bir salin artık bizleri.

asla yoktur palavradır.

kadın önemlidir, ittifak olup savaşacağınıza, müttefik olup sevişin.

kendini bilmezlerin huyu. sizi babanız mı doğurdu?

insanlar ikili ilişkilerde (aşk olsun, arkadaşlık olsun, aile ya da iş arkadaşlığı olsun) çok fazla sorun yaşıyor. belki çoğunuz farkında değil ama bu sorunlar eskiye kıyasla günden güne de artmakta çünkü insanlarda saygı ve sevgi denen davranış ve duygular da gün geçtikçe suyunu çekmekte. saçma sapan davranışları normalleştirme derdine düştü herkes. hırsızlık yapana hırsızlık, aldatana aldatmak, yalancıya yalan söylemek normal geliyor ve herkesin de bunu normal bulmasını bekliyorlar.

hal böyle iken, insanların her sorun yaşadığı kişiyi geçtik, onun temsil ettiği sınıftan komple nefret ettiğini düşünün. * zamanla kadınlar erkeklere, erkekler kadınlara, doktorlar taksicilere, bahçıvanlar uşağa... şeklinde bir nefret zinciri doğsa ne olur toplumun sonu?

işte kadın düşmanlığı da böyle gereksiz bir şey. 2 kadınla ilişkisi kötü giden tipler bütün kadınlara düşman oluyor * neymiş? çok canı yanmış da güvenini kaybetmiş de bilmem ne... * bu pencereden bakacaksak erkeklerin tamamından da nefret etmek için "geçerli" sebepler bulabiliriz. özetle; saçmalamayın!

***

bir de gerek yalan yanlış yorumladığı dini bahane ettiğinden gerekse kendi aşağılık kompleksi nedeniyle kadınları küçümseyip onlara düşmanlık edenler var. klavye ve parmak yormaya değmez; bu hisler içindeyseniz profesyonel yardım alınız.

erkek olmaktan ötürü, üstün cins olduğu inancıyla büyümüş erkeklerde görülür. erkekliği sürekli pekiştirilmiş, öne çıkarılmış, pohpohlanmıştır. kendisi de buna inanmış, çevresindeki kadınların inanmayışıyla karşılaştığında bu engellemeyi nefrete dönüştürmüştür. *ük sahibi bir birey dururken bir kadın nasıl yoldan çekilmez, kendisinden daha çok kazanır, daha iyi yaşar, daha güçlü olur... bu duruma aktif müdahale edemediğinde, pasif* nefretle devam eder.

sözlükte çoğu yazar alenen kadın düşmanlığı yapıyor. moderatörler müdahale etmiyor ancak çok rahatsız edici bir boyuta ulaştı. karşı başlık açmak çözüm değil ama başka çaremizde yok.

erkek müsveddelerinin yaptığı düşmanlıktır. bunlar keşke acı içinde kıvrana kıvrana ölseler ya, bak acırsam en adi şerefsiz çocuğu olayım!

evet var böyle bir iğrençlik. bir erkek olarak bunun karşısında olacağım her an. şu da var: ben bir kadının bir erkeğe zarar vermesinden mutlu olanların da karşısında olacağım. bu beni ya da başka bir erkeği kadın düşmanı mı yapıyor? evet öyle yapıyor değil mi seni tatlı kız. babandan habersiz burda zeynalık yaparken tüm erkekleri aynı kefeye koyuyorsun seni gidi sweetheart seni.

kadınlar bu duruma neden öfkeleniyor anlamıyorum. bir erkek olarak durduk yere her gün internette tecavüzcü ilan ediliyorum ve gram umrumda değil. ikisi de aynı vasat zekanın ürünü, gurur duyacak başka bir şeyi olmadığı için doğuştan gelen özelliklerini kutsallaştırıyorlar. bunları aşmaya çalışın.

2 sene içinde yayılmasını beklediğim söz.
peki ne yapacağız? aslında yapacak bir şey yok napsak kadın düşmanı olarak anılacagiz.