kadın erkek ilişkilerinden edindiğin bir tecrübe bırak

erkek için: olduğundan güçlü görünmeye çalışma. ben çalıştım, yıkıldım.
kadın için: "bu adam her şeyin üstesinden gelir" deme, onun yüküne bir omuz da sen at.

eski kafalı adamım. duygularımı, zayıflıklarımı asla söylemedim. her şeyi omuzlarım zannettim. sonra omuzlarıma üst üste yükler binmeye başladı. "bi dakka, dur bi şöyle yükleneyim" dememe fırsat kalmadan dizlerim kırıldı. hayat arkadaşım beni öyle bir günde terketti. o da haklıydı. yıllarca evli kaldığı adam hiç de söylediği kadar güçlü değilmiş.
o sıralar babam hastaydı. onunla da ilgileniyordum. doktorların "akciğerde, beyinde, omurlarda metastaz var, üç ay kadar yaşar. istersen yoğun bakıma alalım" demelerine "hayır" diyordum.
doktor odasından çıkarken babama "hadi bakalım ihtiyar, kefeni yırttın. bir kaç tedaviyle önceden hasar gören yerleri iyileştirecekler" diyordum. aynısını anneme ve kardeşlerime de söylüyordum.
zaten ağrı kesicilerini ben yapabiliyordum artık. oksijen tüpü de almıştık.
kendi evime geçince ağlayacak bir omuz arıyordum ama eşimin dertleri başkaydı.

babamın ölümüyle çöküş başladı. bende de bir şeyler ölmüştü. işimi kaybettim, evim-arabam gitti, evliliğim bitti.

bunları niye anlatıyorum; o zamanlar bir desteğe çok ihtiyacım vardı. gerçi suç benim. güçlü görünmeye çalışıp yardım istememiştim.

arkadaşlar; konuşun. zayıflıklarınızı da konuşun. erkekler allah değil. erkek 1 güçlüyse kadının desteğiyle 10 güçlü olur.

üzüleceğini bildiğin insanlarla olma.

sen ne kadar yaklaşırsan erkek o kadar yaklaşır. sen ne kadar anlatırsan erkek o kadar anlatır. sen susarsan o da susar.
sonra bahane üretmeye başlarsın bi bakmışsın yalnızsın.
istrr evli ol ister bekar eş yada arkadaş ama karşı cins olunca durum biraz farklı oluyor.

bir tek kural var...

para bitti, aşk bitti.

başlığı açan ve ilk tanımı giren yazarımızda aynı senaryoyu başka kelimelerle anlatmış.
istediğin kelimeyi kullan, istediğin kadar kelime oyunu yap ; bu gerçeği değiştiremezsiniz.

kadınlar iyi günde erkeklerin yanında olur, erkeklerin parasal nimetlerinden faydalanır.
kötü günde çeker giderler.

sonrada kendi aralarında konuşurlar...

+ şekerim, hiç erkek kahrı çekemem.
--ay valla, al bendende o kadar. boşandım özgürüm.

paralı erkeğe köle ol, parasız erkeği boşa ve özgür ol !

felsefeleri bu.

karsinizdaki insani genellemelere kurban etmemek

kesinlikle anlık heveslere kapılmayın sonu hüsranla bitiyor her iki taraf içinde bı insanı iki ay tanımakla tanımış olmuyosunuz gerçek yüzünü kimse iki ayda bile gostermiyo tanıştığınız kişiyi test edin onu daha yakın tanıyanlar sorun stalk felah ne varsa yani bı sevgililik altı üstü olursa olur olmazsa olmaz demeyin çünkü karşıdaki sizde büyük bir duygusal çöküntü yaşayabilir ilerde ya da siz onda ya da her şey iyi de olabilir aradığınızı bulmuş da olabilirsiniz ..

memeyi görünce heyecan kalmiyo. ben bunu bilirim.

bence ömür boyu meme göstermesinler. hep merak edelim. yani göt möt önemli değil. meme çok mühim, evrimsel ve genetik bir aşk, bir bağlılık, o yüzden nude atarken bile heyecan kaçmasın diye lütfen meme atma derim.

çünkü sıkılırım...

en büyük hedefi huzurlu olmak, mutlu olmak değilde başka şeyler olan insanlarla birliktelik zordur. evlenince tüm ilişki içinde bulunan sorunlarımız çözülür felsefesi ile evlenmeyin. sorunlar daha büyür. evlilik bir sorun çözme durumu değil yasalar önünde birliktelik beyanı durumudur.

tartışmalarda, "haklı mı yoksa mutlu mu olsam" diye düşünürsün. zira ikisi bir arada olmuyor.

hayatımın kadını hiç bir zaman karşıma çıkmayacak. artık bundan eminim.

#1842879'da anlattığım gibi bir ilişki kurma. odak noktan kendinde olsun, öncelikle kendine yatırım yap zira sen kendine nasıl davranıyorsan, karşı taraf da sana öyle davranıyor. öncelikle kendini tanı, kendini tanımadan, benliğini inşa etmeden yani "ben" olmadan, bir diğeriyle "biz" olmaya çalışma ki zaten tecrübeyle sabit, o tanımımda da anlattığım gibi, maalesef ki öyle bir şey olmuyor.

içinde aldatılma olmayan ilişki yoktur, her insan aldatır.
kimisi gözüyle aldatır, kimisi fikriyle, kimisi bedeniyle.
ama elbet bir şekilde aldatır. o destansı aşkların hiç biri aslında yaşanmamış, sadece varolmuş bir ilişkinin öyküleyici anlatımla "destansılaştırılmış"tır.

bu sebepten ilişkilerinizi çok da şey yapmayın.
kafaya takılacak şeyler var yaşamda, bu onlardan biri değil bence.
gezin, eğlenin, birlikte güzel vakit geçirin. o an yanında kim olsun istiyorsanız da o olsun.
hayata bir kere geliyorsunuz, standatlara bağlamak ya da rutin yaşamak için çok kısa olan süreyi sıkıcı yaşamayın.

öncelikle bireylere kadın ve erkek olarak bakmaktan önce "insan" olarak bakmayı denemeliyiz.
insan olarak baktığımızda da fark ederiz ki "her insan farklı karaktere sahiptir."
kadın ve erkek ilişkilerinde yaşanan iyi veya kötü şeyler "her zaman" böyle devam edeceğinin göstergesi değildir.
hepimiz farklı insanlar olduğumuz için ilişkiler farklı, durumlar farklı olur.
diğer türlü içimizde ön yargı taşırız, bu da böyledir, beni üzer vs deriz mesela. bu da gerçekten "sizi seven" i incitir ve uzaklaştırır. sonuç siz kaybedersiniz.
özetle insanız ve farklıyız.

olmayacağını anladığınız ilişkiyi oldurmaya çalışmayın. ben hep bunu yaptım.
bunu düzeltirim, şunu hallederim diye diye kendimi yedim hep. ilişkilerde bir şey düzelecekse bu tek tarafın çabasıyla olmuyor. zaten bütün yükü ben hallederim diyerek üstünüze alırsanız karşı taraf herhangi bir şeye çaba harcamayı bırakıyor.
olmuyorsa bırakın olmasın. evet olmasını istediğiniz şeyin olamaması sizi çok üzecektir ama bile bile çırpınıp durursanız hem olmayış hem olduramayış hem çaba hem zaman…pes edip geriye baktığınızda tüm bu harcananlar ve harcanmıştık üzüntünüzü üçe beşe katlayacaktır.

birini memnun etmek zordur iki verirsen dört ister dört verirsen sekiz ister bu yüzden kendinden taviz vermene hiç gerek yok. dünyaya birisiye gelmedin tüm zorlukları birinin desteğiyle aşmadın ve kimseye muhtaç değilsin.

meşhur repliktir. ''sevgi neydi ? sevgi emekti. '' içinde öyle acı gerçekler barındırıyor ki ancak başından geçtikten sonra anlıyorsun. bazen bir film sahnesine, bir mısraya veya okuduğun kitapta bir cümleye rastlıyorsun. bir senaristin ,bir yazarın ,bir şairin seni can evinden vuran bu sözcükleri bir araya getirebilme ustalığına şapka çıkarıyorsun. yaşanmışlıklarını yazıya dökebilen insanlar en azından acılarını paylaştıkları için bir nebze de olsa dindiriyorlar içlerindeki fırtınayı. içine atan insanlar ise karamsarlığın girdabında savrulup gidiyor. toplumda ''erkek güçlüdür'' ön yargısıyla yanlış bilinen bir kanı var. yaradılış mitleri bile genelde güçlü erkek figürleri ile dolu. oysa ki şehvetli aşkların ve şiddetli sevgilerin kaybedeni ve terk edileni erkek olunca toparlanması kadına göre çok daha uzun sürüyor. her anlamda doğru bir erkek, daha sahiplenici ve daha özverili oluyor ilişkide. toplumun erkeğe yüklediği güçlü baba ve doğru eş misyonu erkek için en başat özelliklerden sayılmış bugüne dek. işte erkek bu özelliklerini kaybedince yeniden ve sıfırdan başlamak zorunda. o yüzden mevcut dünya düzeninde ciddi bir ilişki öncesi tüm değişkenleri hesaba katarak ve duygularını öteleyerek karar vermesi şart erkeğin.

konuşun kimse sizin düşüncelerinizi anlayamaz anladığını düşünseniz bile sizin anlatacağınızdan daha doğru anlayamaz . başkasını sevdiği hakkında herhangi bir şey duyduysanız o kişinin defterinin kapandığından emin olmadan bir yola çıkmayın.

bununla ilgili cuk oturan bir laf var. seven *+kilir, *+ken sevilir. daha iyi ve daha kısa anlatımı olduğunu düşünmüyorum.

ne kadar uzun süreli bir birlikteliğiniz olursa olsun karşıda ki insanı kendi dünyanızın merkezine koymayın.sonra işin rengi değişiyor söz konusu bağımlılık oluyor.o saatten sonra iki kişinin birlikte sağlıklı bir ilişki kurması pek olası değil.

uzun bi süre ulaşamadığınızda işim çok yoğundu yok telefona bakamadım seni çok özledim gibi dönüşler alıyorsanız kaçın ordan. seven insanın zamanım yok yalanı olmaz.