#ödüllü filmler
borçları yüzünden alacaklısının şikayeti üzerine hüküm giyen rahim'in 2 gün izin alarak hapisten çıkması, borcunun bir kısmını kapatıp kalanını da taksitle ödemek şartıyla alacaklısının şikayetinden vazgeçmesini istemesi konusunu işleyen film bir dizi krizin içinde "kahramanımızın" kendini durumdan kurtarma çabasını anlatıyor. ünlü iranlı yönetmen farhadi'nin derinlikli senaryosu ile ghahreman, cannes film festivali'nden iki ödülle dönmeyi başaran 2021 yapımı bir sinema filmi.
yönetmen: asghar farhadi
oyuncular:
amir jadidi
mohsen tanabandeh
sahar goldust
fereshteh sadre orafaiy
oyuncular:
amir jadidi
mohsen tanabandeh
sahar goldust
fereshteh sadre orafaiy
cannes film festivali 2021 - grand prix, françois chalais ödülü
uluslararası palm springs film festivali 2022 - bridging the borders ödülü, en iyi erkek oyuncu, uluslararası senaryo, en iyi yabancı dilde film
uluslararası palm springs film festivali 2022 - bridging the borders ödülü, en iyi erkek oyuncu, uluslararası senaryo, en iyi yabancı dilde film
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "miko" tarafından 22.12.2021 17:05 tarihinde açılmıştır.
1.
iran sinemasının en popüler yönetmenlerinden, jodaeiye nader az simin*, forushande*, darbareye elly* gibi akademi ve altın küre de dahil olmak üzere çok sayıda ödüllü filme imza atmış asghar farhadi'nin yeni filmi. globalde a hero ismiyle görücüye çıkacak ve türkiye vizyon tarihi 7 ocak!
sinopsisinden anladığımız kadarıyla bir tutuklu hikayesi ghahreman. başrolün bir kahramandan, haksızlığa uğrayıp cezaevinde sonlanan dramatik hikayesini konu alıyor film. cannes film festivali’nde grand prix'e layık görüldüğünden ve 2022 yılına damga vuracak işlerden biri olması muhtemel bir potansiyeli olduğundan söz edelim ancak benim açımdan açıkçası en önemlisi farhadi gibi bir yönetmenin, orijinal dilde ve bölgede bir hapishane filmi yazmış ve çekmiş olmasının çekiciliği... bunun haricinde son dönemde sinematografik olarak pek de doyurulamayan dram filmi eksiğimizi kapatacağını düşündüğüm için çok heyecanlıyım ben kendi adıma. sahiden son 2 yılda şöyle dişe dokunur bir dram işi izleyen varsa beri gelebilir mi? tamam pandemi falan, ama çeken çekti abilerim ablalarım, hep aksiyon, hep bilim/fantastik kurgu. neden yahu neden? seviyoruz tamam, hepsi bebeklerim ama iyi işlenmiş dram filmini mumla arar olduk son dönemlerde. bulduk mu pamuklara falan sarasımız gelmiyor mu? neyse tamam çok uzatmayayım. sonuç olarak buralar değerlenir.
fragmanı da bırakayım şuraya
sinopsisinden anladığımız kadarıyla bir tutuklu hikayesi ghahreman. başrolün bir kahramandan, haksızlığa uğrayıp cezaevinde sonlanan dramatik hikayesini konu alıyor film. cannes film festivali’nde grand prix'e layık görüldüğünden ve 2022 yılına damga vuracak işlerden biri olması muhtemel bir potansiyeli olduğundan söz edelim ancak benim açımdan açıkçası en önemlisi farhadi gibi bir yönetmenin, orijinal dilde ve bölgede bir hapishane filmi yazmış ve çekmiş olmasının çekiciliği... bunun haricinde son dönemde sinematografik olarak pek de doyurulamayan dram filmi eksiğimizi kapatacağını düşündüğüm için çok heyecanlıyım ben kendi adıma. sahiden son 2 yılda şöyle dişe dokunur bir dram işi izleyen varsa beri gelebilir mi? tamam pandemi falan, ama çeken çekti abilerim ablalarım, hep aksiyon, hep bilim/fantastik kurgu. neden yahu neden? seviyoruz tamam, hepsi bebeklerim ama iyi işlenmiş dram filmini mumla arar olduk son dönemlerde. bulduk mu pamuklara falan sarasımız gelmiyor mu? neyse tamam çok uzatmayayım. sonuç olarak buralar değerlenir.
fragmanı da bırakayım şuraya
devamını gör...
2.
27 mart tarihinde gerçekleşecek ödül töreni ile sahiplerini bulacak olan akademi ödüllerinin 8 şubat tarihinde açıklanacak kesin aday listelerinde yer almasına kesin gözüyle bakılan asghar farhadi filmi. 2 gün sonra verilecek golden globe'da* da aday tabi ki. en önemli "gerekli bilgiyi" sona bıraktım; cannes'da grand prix'i* almayı başardı a hero. evet evet biliyorum; burada bir oooo var!
film dün itibari ile ile vizyona girdi. şimdilik sadece başka sinema salonlarında gösterimde. 1-2 haftaya en geç, hemen her salonda olacaktır. bugün görme fırsatım oldu ve çok net söyleyebilirim ki, yönetmenin filmografisi içinde çok başka bir yerde film. hemen her açıdan... farhadi, türkiye'de çok takip edilen bir isim tabi ki. benim de yakın markajımda. seviyorum anlatım dilini. bana çok geçen, teknik becerisi de çok yüksek bir yönetmen. genelde büyük finalleri sevdiğini, soyut anlatımdan uzak durduğunu, belirli bir duyguyu merkeze alarak bunu son derece net şekilde izleyiciye geçirmeyi sevdiğini ve dahası bunların hepsini çok iyi becerdiğini biliyoruz. bu bakımdan zeki demirkubuz'a çokça da benzediğini bin farklı yerde bin farklı insan konuştu. bu yüzden bize de çok tanıdık gelir vs. ama bu filmde, alışkın olduğumuz tarzından çok başka bir profille çıkmış karşımıza. bildiğiniz her şeyi unutun bu adamla ilgili yani benim gibi bir şok yaşamak istemiyorsanız. bu miko daha ne yapsın size...
şunu söyleyeyim bir kere yekten; filmi beğendim. en beğendiğim farhadi filmi mi? değil. onun için bakınız; forushande*. sinema entrylerimi okuyanlar bilir, filmin konusundan falan çok bahseden biri değilim ben. yine niyetim yok. ama şu konuda uyarmam lazım gitmeyi düşünenleriniz varsa eğer, kafanızın dolu olduğu bir dönemdeyseniz, filmi izlemeyi daha sakin bir moda gelene kadar ertelemenizi tavsiye ediyorum ısrarla. çünkü yönetmen anlattığı hikayenin iki ve hatta daha fazla yönünü hiç durmak duraklamak bilmeksizin yağdırıyor üzerinize. izleyiciyle adeta top gibi oynuyor. bir "oha tamam buna hak vermeliyim" diyorsunuz, sonra çat! tam tersine çeviriyor durumu izleyici için. o kadar hızlı geçişler, herkesin o kadar haklı olduğu bir anlatım ki... birden fazla kez küfrettim yönetmene şahsen... neresinden tutacağınızı, kime tutunacağınızı şaşırıyorsunuz kısacası. hem filmi hem kendinizi takip etmek hayli zor olur demek istiyorum eğer sakin bir ruh halinde değilsiniz. dayak yemiş gibi çıkarsınız salondan, uyamadı demeyin sonra. notumuzu da verelim naçizane; 7.5/10.
not: oscar adaylığından bahsettim ama alır/almaz, şöyle böyle gibi yorumlar yapamam henüz. oralara gelicem. itinayla oscar ritüellerimi yaşayacağız evribadi*
film dün itibari ile ile vizyona girdi. şimdilik sadece başka sinema salonlarında gösterimde. 1-2 haftaya en geç, hemen her salonda olacaktır. bugün görme fırsatım oldu ve çok net söyleyebilirim ki, yönetmenin filmografisi içinde çok başka bir yerde film. hemen her açıdan... farhadi, türkiye'de çok takip edilen bir isim tabi ki. benim de yakın markajımda. seviyorum anlatım dilini. bana çok geçen, teknik becerisi de çok yüksek bir yönetmen. genelde büyük finalleri sevdiğini, soyut anlatımdan uzak durduğunu, belirli bir duyguyu merkeze alarak bunu son derece net şekilde izleyiciye geçirmeyi sevdiğini ve dahası bunların hepsini çok iyi becerdiğini biliyoruz. bu bakımdan zeki demirkubuz'a çokça da benzediğini bin farklı yerde bin farklı insan konuştu. bu yüzden bize de çok tanıdık gelir vs. ama bu filmde, alışkın olduğumuz tarzından çok başka bir profille çıkmış karşımıza. bildiğiniz her şeyi unutun bu adamla ilgili yani benim gibi bir şok yaşamak istemiyorsanız. bu miko daha ne yapsın size...
şunu söyleyeyim bir kere yekten; filmi beğendim. en beğendiğim farhadi filmi mi? değil. onun için bakınız; forushande*. sinema entrylerimi okuyanlar bilir, filmin konusundan falan çok bahseden biri değilim ben. yine niyetim yok. ama şu konuda uyarmam lazım gitmeyi düşünenleriniz varsa eğer, kafanızın dolu olduğu bir dönemdeyseniz, filmi izlemeyi daha sakin bir moda gelene kadar ertelemenizi tavsiye ediyorum ısrarla. çünkü yönetmen anlattığı hikayenin iki ve hatta daha fazla yönünü hiç durmak duraklamak bilmeksizin yağdırıyor üzerinize. izleyiciyle adeta top gibi oynuyor. bir "oha tamam buna hak vermeliyim" diyorsunuz, sonra çat! tam tersine çeviriyor durumu izleyici için. o kadar hızlı geçişler, herkesin o kadar haklı olduğu bir anlatım ki... birden fazla kez küfrettim yönetmene şahsen... neresinden tutacağınızı, kime tutunacağınızı şaşırıyorsunuz kısacası. hem filmi hem kendinizi takip etmek hayli zor olur demek istiyorum eğer sakin bir ruh halinde değilsiniz. dayak yemiş gibi çıkarsınız salondan, uyamadı demeyin sonra. notumuzu da verelim naçizane; 7.5/10.
not: oscar adaylığından bahsettim ama alır/almaz, şöyle böyle gibi yorumlar yapamam henüz. oralara gelicem. itinayla oscar ritüellerimi yaşayacağız evribadi*
devamını gör...
3.
farhadi'den yine insanı ahlaki muallakta bırakan bir film. haklı olmanın bakış açılarına göre değişmesi. herkesin kendi zaviyesinden haklı olması. gerçek hayat, almak zorunda olduğumuz kararlar öylesine karmaşık ki mutlak ahlak, belirli bir durumda kesinlikle yapılması gereken bir eylemin yokluğu ile karşılaşıyoruz çoğunlukla. iyi ve kötü dediğimiz şeyler gerçek hayatın karmaşıklığında birbirine karışıyor. filmin bana düşündürdüğü şey bu oldu.
devamını gör...
