kendini bir şarkı sözüyle tanıt

kendimi bunun için mi yorcam ben

onun eti, benim vücudumun altında titrerken,
neler düşündüğümü sana nasıl açıklayabilirim?

bir bar taburesi üstünde,
babamın öldüğü yaştayım

"darkness calls me, beckoning me
i defy the night and i conjure light"

keldian - nightfall

bir gözü dalgın bakar bir omzu düşük durur

(bkz: içimizden biri)

büsbütünnn kaybettim banaaa dokunmayınnn sakınnn

ben, klik-klak bom! deşen bir mermiyim

günler hep hüzünle geçiyor
yillarsa adalete hasretle
bana yoksulluktan bahsetme
büyük parayi kaşlarin arasindan vuracaz bi rast gelse
biliyormusun çok param yok
bos lafa tok bu aç karin
bosa zorlama koç, kafa yormalar bos aslanim
dosta b*k atan dost burda o kadar çokki baskanim
of anam of bi çareyim
kisaca anlatayim hikayemi
ticari amaçla geldik sömürdüler ziyareti
ömrüm kargasa, gözüm arkada
zamanim yok sövüp saymaya
ölüm allah'tan ama bu kadar derde çözüm varmi aga?
atmosfer gergin ülkemde
bebelerin bile eli belinde
burda objektiflere nasil bakmalisiniz resmi çekince
görünen çocuklara bozuk para, pasta, bisküvi
bedenimse hasta düstü
görünen ve yasanan çogu zaman baska çünkü
herkes kendine fazla düskün
tamam herkes en birinci
benim prensibim mi? uzaktan sallarım mendilimi.

bir şarkı sözü yeter mi bana *

kimseye etmem şikayet ağlarım ben halime

bum, bum, bum
daldan hop dala uçtum

kimler geçti, ayaktayım
sende mi duracaktım?

oyle bir kader ki bu
oyle bir ceza bana
bin kere vursan da olmem olmem

emre aydın/ ses ver

i'll stay in the limelight
like a beautiful afterthought

ben suyumu kazandım da içtim
ekmeğimi böldüm de yedim
alkışı duydum, ihaneti gördüm
sesim de oldu, sessizliğimde
seviştiğimde oldu benim

ben kalender meşrebim

içim yanar içim kanarda isyaaaaaaaannnnnn

people are strange, when you are stranger

sen gel desen bana ben kavimler göçüydüm.

so many mornings, i woke up confused
in my dreams, i do anything i want to you
my emotions are naked, they're taking me out of my mind...
right now, i'm shameless,
screamin' my lungs out for ya,
not afraid to face it...

"ama kopuktu kopuktu zincir, olduramadım. ne yaptım ne ettimse olduramadım."