kimlik

ülkemizde 11 haneli numaranın isim, soyisim, ana baba adı, doğum tarihi ve yerini simgelemesiyle her bir vatandaşa aşı yapılıp kulağına sarı küpe takılan sokak köpeği muamelesi... durun lan durun fazla gittik biraz. vatandaşlık belgesi.

edit: ayrıca id, ben kişisi.

#234555 arkadaşın rüyalarını büyük birader süslüyor sanırım.
bir çok acıdan avantajlı, harika, mükemmel bir şeydir. devlet resmen 'ben seni tanıyorum' diyor. o senin resmi varlık kanıtın. ve 3-3-2-1-1-1 şeklinde ezberleyen tek kişiyim.

(bkz: kafa kağıdı).

kimlikler bir insanı, diğerlerinden ayırmak için keşfedilmiş; kişiye özel bilgileri içeren kayıtlardı. ad, soyad, doğum yeri ve tarihi, evlenmesi ve ölümü kaydedilirdi.

orta çağa baktığımız zaman böyle bir sicil tutma işine rast gelmiyoruz fakat 16. yüzyılda, fransa kralı birinci françois; 10 ağustos 1539 tarihinde villers-cotterets adlı kalesinde iken villers-cotterets emirnamesi olarak bilinen önemli bir fermanı imzaladı. (bu 192 maddelik fermanın büyük ölçüde şansölye guillaume poyet'in eseri olduğu söylenir.) fermanda, idari dilin latince yerine fransızca yapılması gibi reformların yanında; rahiplere insanların adını, soyadını, doğum tarihini hatta anne ve baba isimlerini de kaydetme görevi veriliyordu. bunun yanı sıra her kilisenin sorumlu olduğu bölgede bir nüfus kayıt dairesi açılacaktı. böylelikle avrupa'da şu ana kadar soylara ait yapılan ilk istatistikler tutulmaya başlanmıştı.

ihtilal sırasında, 20 eylül 1972 tarihinde fransa'da çıkan bir kanun ile de modern kimliklerin temeli atılmış oldu. o tarihten sonra bu sicil, kayıt tutma işi rahiplerden alınmıştı. doğum, ölüm ve evlenme prosedürleri-tarihleri belediyeler tarafından kayıt altında tutulacaktı.

her geçen gün artan sanal kimlik dayatmasına maruz kalan günümüz insanı saçma geri dönülemez ve bilinmez bir yolculuğa sürüklenirken hala bir kağıt parçası üzerindeki bilgilerini kimlik olarak tanımlıyor. seçtiğin bir kimliğe mi sahipsin yoksa doğumundan bir saat sonra sana dayatılan kimliğe mi? nüfus kayıt belgesine kısaca kimlik demek kimin aklına gelmiştir kim bilir? yaşam ile oluşan kimliğimiz ile o kağıtta yazanların her zaman paralel olması bekleniyor. sonra da toplum dayatması yok insan toplumsal bir varlıktır deniyor. ben ise assittir demekle yetiniyorum. dayatılan değil de sahip olunan kimliklerinize sahip çıkın. içinde emek olan ne olursa olsun değerlidir.

toplumda sahip olunan rol..

bir türlü bulunamayan, insanı sürekli arayış içine sürükleyen, bunalımlar silsilesi. neyse ki hepsinin sonu var. ölünce geçiyor. galiba ölüm iyi ya da kötü birşey değil. bambaşka birşey.

belgeden veya sıfatlardan oluşandır. belge halinin eski versiyonu tasarım olarak büyük olduğu için gömleğin ön cebine taşınır, makinada çokça yıkanır ve bu yüzden çokça yenilenirdi. sıfatların oluşturduğu ise sürekli bir arayışa sürükler, o da çokça kaybedilirdi. bir gün sıyrılırsak tüm sıfatlar ve belgelerden kendimizi buluruz. olaylar da o zaman efsane gelişir.

var olduğumuzun göstergesi bak ben buyum demek için var olan belge.

id.

#593443 @anonim yazar haklı.
abd bu kimlik sistemini çıkartıp kendisine ve uydularına dayattığı zaman iki ülke "emredersin sultanım" diye kabul etti. birisi türkiye, diğeri de arjantin'di. ikisi de amerikanın hatırına darbe yapıp başta solcular olmak üzere tüm halkın ümüğüne çöken paşalar tarafından yönetiliyordu. (ne tesadüf ki ikisi de yarım asır sonra ekonomik olarak burnunun ucuna kadar boka batmış durumda)
mernis denilen bu yönteme avrupalılar, biz köpek miyiz, damgalı inek miyiz diye karşı çıktılar. büyük protestolar oldu ve orada bu faşist uygulama yok.
kendi halkına karşı bir örgütlenme olan devletimiz bununla da yetinmedi. adrese dayalı nüfus sistemi, önce ehliyetlerde, sonra yeni kimlik kartlarında parmak izi uygulamasına geçerek tüm yurttaşlarını fişledi. (tabi bu verileri koruyamıyor da. geçenlerde bir web sitesi 85 milyon insanın bilgilerini yayınladı. helal olsun diyoruz.)
en başarılı uygulaması da vatandaşlara bu faşist devlet uygulamasının ne kadar iyi bir şey olduğunu yutturmak oldu. örneği yukarıda @prens

(bkz: hüviyet)

hayattan kaçarken kimliğimi düşürdüm. beni bana sormayın, kimdiğimi düşürdüm.

bir ceza yiyeceğim sorguda tanrıdan.

insana, toplumda aidiyet kazandıran, kişiliğini belirten ve konumunu sağlayan kavram...

buna alışık olmayanlar, otuzunda bunalımdan çıkamayanlar, kişiliğini bir türlü oturtamayanlar ne yazık ki belli bir kimlik sahibi değillerdir. hatalarına türlü bahaneler uydurmakla meşhurdurlar.

kısaca bir kimliği olmayan insan tanırsanız bir gün, ona "insanız, hata bizdendir" demeyi unutmayın. yine kabul etmezse, skrm deyip geçebilirsiniz.