kırmızı ruj

tam öpüşmelik ruj rengi.

esmer tenli kadınlara yakışmadığı konusunda çok büyük bir yanılgı vardır. allah'ım sen yardım et. şu tarz şeylerin bana göre ten renginden çok yüz ve dudak şekliyle alakası var. kırmızı rujun yakışmadığı sarışın hanımefendiler de çoklukla mevcuttur. ayrıca kırmızı ruj ile fıstık gibi olan bazı kadınlar:
(bkz: megan fox)
(bkz: nelly furtado)
(bkz: taylor swift)

beyaz tenlilere daha çok yakıştığını düşündüğüm ruj.
bunun cırtlak olanları favorim. böyle iki kilometreden fosur fosur belli olacak.

bana hiç yakışmıyor. sürünce maymun poposunun şeyine benziyorum.

minyon tiplilerde guzel durmuyor, çocuğa ruj sürmüşsun gibi oluyor.

bir mor ruj değil.

ruj fransızca kırmızı demek. bu yönüyle ilginç bir kozmetik ürünü.

kırmızı benim rengim

kopkoyu çok güzel duruyor.

bu sitenin gızları en son ne zaman sürdü acaba..

bu detaylara hakim olmak istiyorum..

en güzel duduşluyu, özgür bir birey olarak seçmek hakkım gibime geliyor.

sözlük yönetimi keşke bir şey yapsa bu durumla alakalı.

anca uyuyorlarasrasff

iddialı bir seçim. herkese yakışmıyor zira. süren her kişi kendini o an afrodit zannetse bile bazısına yakışmıyor işte.

yükseltir.

mac russian red tavsiye edilir. nötr alt tonlu cildiniz varsa güzel duracaktır.

iyi bence ya. seviyorum ben görmeyi fakat tam manasıyla kıpkırmızı olanı değil. birkaç ton koyusu yansıtıyor glam kadın havasını artık. herkes tonundan bahsetmiş ben yüzeyden dem vuracağım. lütfen yapışkan olanları kullanmayın. öpüşürken iyi olmuyor bizler için. hele plastik dokulu olanlar korkunç.

iddialıdır.

bazen... evin içinde, tek başına pijamalarla otururken kullanacak kadar aşka geliyorum. * (bkz: itiraf) öylesine mükemmel bir makyaj malzemesidir. dünyanın en sıradan makyajını alır, arşı alâya çıkarır. arkasından dersiniz ki, "o neydi be!.. allah verince veriyor işte! hey maşallah!" rimel gibi size tam uygununu bulmak inanılmaz zor bir iştir. bulursanız da eşinize dostunuza söyler, ömrünüzün sonuna kadar vazgeçemezsiniz. fakat bazen marka yenileşmeye gider ve sizin formülasyonunuzu bozar. heh işte o gün dinden çıkarcasına küfretmek vaciptir. o gün gelmeden yaptığınız stoklar yanınıza kardır.

bakın bu kadar kıymetli birkaç şey vardır kadınlar için;

1) kırmızı ruj
2) fondöten
3) bordo oje (benimkini yeni keşfettim)
4) parfüm/deodorant
5) rimel

herkes yakışıp yakışmama derdinde kimse şunun zorluğundan bahsetmemiş.

bakın bir şey ne kadar rahatsızsa muhtemelen o kadar güzeldir kadınlar için. topuklu ayakkabı, korse veya kırmızı ruj gibi.

bir kere diğer rujlar gibi değildir. diğerlerini fazla özenmeden sürsen bile sorun olmaz. ama kırmızı ruju azıcık taşırsan berbat görünür.

sonra istemeden cildinize bulaşırsa çıkmaz. silseniz bile kızarmış gibi görünür teniniz. öte yandan eğer yemek yiyecekseniz tam bir işkencedir. karşınızda ayna yoksa bence yememelisiniz. veya habire ben bir lavaboya gidip geliyorum diyeceksiniz mecbur.

özetle çok zor hiç gerek yok. kırmızı ruj sürmeden de güzeliz.*

2 sene önce bu başlığa yazmışım yok ben süremezmişim yok pembemsi renkler sürüyormuşum ay şöyleymiş böyleymiş tamam en doğal sensin ya..
şimdilerde günlük hayatta pek tercih etmiyorum ama havamdaysam sürdüğüm oluyor. müthiş bir renk. süren çoğu kadına da sonuna kadar yakışıyor. hem feminen gösteriyor hem de canlı.
sürün, sürdürün kızlar!

baştan aşağı siyah giyinen bir kadını sürüldüğü vakit çok daha çekici yapan makyaj malzemesi. ilkokuldayken sabah okula gitmeden önce dudaklarım güzel görünsün diye sürerdim.

eskiden çok sevdiğim, sürmesi çok zor bir rujdur. dudak dolgunluğu, şekli vs ayırt etmeksizin söyleyebilirim ki doğru bir şekilde sürülmezse insanı habeş maymununa çevirebilir. dudak kalemiyle dikkatlice çerçevelemeniz, ondan sonra ruju sürmeniz lazım. makyajın en gösterişli parçası olacağı için kaş, göz, kirpik detaylarını abartmamanız gerekir. ben özel günlerde falan sürülsün olayına karşıyım, canı isteyen ne zaman isterse sürsün.