kitabevi gezip internetten kitap alan tip

bu tip, ekonomik olarak zorlanmadan kitap almanın kolay yolunu bulan tiptir. evet kitaplara dokunarak, okuyarak o kitabı keşfetmek gibisi yok ancak mağazadan da alınacak gibi değil artık.doğrusu da internetten almaktır. kitapevlerinde 50 tl lik kitapları internet sitelerindeki kampanyayla 15-20 tl'ye bile alınabiliniyor.

kitabevinden almak istesem de fiyat farkından dolayı kendimi keriz hissetmemek adına internetten alıyorum.

kitap fiyatları almış başına giderken internetten almak en mantıklısı. ama alacağımız kitabı daha önceden görmek istediğimiz içinde kitabevi gezmek en doğal hakkımız. bence olması gereken en mantıklı tip bu.

internette gezip avm'den kitapları alan tipten daha akıllı olandır.

sadece kitap için değil ki, meselam gidip kot bakıyorlar, beğenip dönüyorlar evden internetten sipariş geçiyorlarmış çünkü daha ucuza geliyormuş.

aaaa bu şey ya bu ben : p
kitapçı gördüğümde iceri girmeden aa şuna bakayım dur buna da bakayım demeden duramam ama o etiket fiyatları yok mu ahh ahh hemen girerim kitap yurduna bir kaç kitap alınca biri bedaya geliyor bu durumda neden internetten almayayım ki?

internetten alınca eve avokado gelmiyor yine kitap geliyor.

daha güzeli ve uygunu var. sahafları gez, internetten daha uyguna kitap al.

eğer kitapevleri bu nedenle zarardaysa kapatıp online dükkan açabilirler. ya da giriş ücreti koysunlar belki gelen olur.
bıktım artık "şunu bunu internetten aldınız bize para vermediniz"lerden.

ticaret bu kardeşim! koşulları değişir. işine gelirse devam edersin. yeri gelir müşterin sadıktır 5 lira fazla verir ama seni yaşatır. olmadı kapatır bizim gibi masabaşında, tarlada, fabrikada, gemide çalışırsın. hepimiz kredi çekip dükkan açmayı biliyoruz bu tip riskler yüzünden uzak duruyoruz.

başkasının kaprisini çekmem dersen battığında ağlamayacaksın.

piyasa araştırması için bolca vakti olan kişidir. hep neşet ertaş in sözü gelir aklıma nimet çok olunca değeri kalmıyor der.

açıkçası benim bulunduğum yerde küçük işletme yok, olsa sahaf mesela, gidip onlardan almayı tercih ediyorum. normale göre ikinci el almak bana daha iyi geliyor hem fiyat hem geri dönüşüm konusunda. fakat örneğin çok büyük zincir "kitapçıların" fiyatlarına ben de yetişemiyorum.
çok okuyorum, elimden geldiğince kütüphaneden de faydalanmaya çalışıyorum fakat illa ki alacak bir şey çıkıyor, o noktada da interneti tercih ediyorum.
zaten d&r'ı kara listeye yazmıştım, 2017 yılında doğan grup sattıktan sonra kalitesi iyice düştü benim gözümde. yani gidip bir kitapçıya kitap alayım dersem bu d&r olmazdı, neresi olurdu? mephisto olurdu, arka bahçe olurdu, pandora olurdu, sahaflar olurdu.
şu anda internetten kitap alırken kitapyurdunu tercih ediyorum, çok da memnunum. utanmaz, arlanmazlar diyecek bir durum da göremiyorum, kimse kusura bakmasın.

bunun bir ötesi, kitapçı gezip beğendiği kitapları pdf olarak indiren pis fakirdir.
*
*

bir kitapçı olarak, en iyiyi yaptığını düşündüğüm okuyucudur.

kitabevini gezip de bir şey almadan çıkana helal olsun valla. ben sırf gezme bahanesiyle gün sonunda 10 tane kitap almıştım

kitapların internette daha ucuz olduğunu bilen tiptir.

(bkz: c kuşağı)

"dostlar kitabevinde görsün" mesajı veren kişidir.

nadirkitap sitesinde 20.000 liralık izleme listem bulunuyor nereden başlayacağım almaya hiç bilemiyorum.

çünkü hangisi daha ucuzsa onu tercih ediyorum ve ayda yılda bir kitap almıyorum, her ay alıyorum kitap ve her seferinde en az 6-7 kitap sipariş veriyorum. her birinin internette 5 tl daha ucuz olduğunu düşünürsek, ki genelde 10-12 tl daha ucuz, 30-35 tl daha uyguna almak demektir. bu da aslında bir kitap daha fazla alabilmek demektir.

zaman, hesap zamanı yiğidolar, yapacak bir şey yok. yoksa ben de bilirim beğendiğim kitabı anında alıp kitapçıdan çıkmayı ama olmuyor bu şartlarla.

kitabevine göre değişmeli diye yorumlayayım ben.

örneğin imge kitabevi,yapı kredi yayınları,iş bankası kültür yayınları, kısmen penguen kitabevi,books & coffee. bu gibi kitapçılar ve görmediğim için bilemediklerim size güzel bir seçki sunabilmek için belli bir görsellikte sunuyorlar size kitapları. yani siz o kitapçıya gitmediğinizde o kitapla tanışmamış olabiliyorsunuz. ve o kitapçıya gidip hiç alışveriş yapmazsanız (özellikle imge kitabevi gibi daha sakin olan kitabevleri. kadıköydeki imge’yi görseniz dutluk gibi genelde) o kitapçılarda kapanmak zorundalar.

elbette bütçeniz doğrultusunda internetten de alışveriş yapıyor olun. ama bazı kitaplar o kadar küçük çaplı yayınevinden çıkmış oluyor ki zaten aratın bkm kitapta vs çıkmıyor. bir kısmı da kitapçıda 40 internette 35. bunun dışında iş bankası,yapı kredi, imge kitabevi,books&coffee. bu kitapçılarda zaten ya bir indirim oluyor, ya da 4 al 3 öde, kitap al filtre kahve bizden gibi kampanyaları oluyor. bu şekilde zaten internet sitesi kadar olmasa da bir şekilde avantajlı ayrılıyorsunuz. özellikle iş bankası yapı kredi yayınlarında çalışan insanlar çok özenle bu işi yapıyorlar. mesela yapı kredideki bir çalışan benim daha önce ne okuduğumu hatırlıyor ya da iş bankasındaki bir çalışan bana okuduğu kitapları gösterip yorumunu belirtiyor. şimdi burada zaten yüzde on gibi bir indirim var ve siz buradan alınca o çalışan işini severek yapmaya devam edebiliyor.

yoksa ben de gidip en yeni çıkan kitabı kitapçıdan alın ya da aradaki fark 50 liradır gidin 50 lira daha fazla ödeyin demiyorum, d&r nezih gibi yerlerden almamanızı da anlıyorum (sonuçta onlar da kitabı çok önemsemiyor) ama güzel kitapçılar güzel bir okuma deneyimi istyorsanız elzem.