861.
çocukluğumda kısaltılmış versiyonlarını
okuduğum jules verne kitapları, sonradan tam metin halini okuyunca daha çok sevdim. *
okuduğum jules verne kitapları, sonradan tam metin halini okuyunca daha çok sevdim. *
devamını gör...
862.
hep iftihar ederek söylediğim gibi, ben 16 yaşında gorki'nin ana'sını okudum. beni 8 kişiyle bir odaya koyun, kibrit çöpü yiyerek 25 gün hayatta kalırım bu nedenle. babanın kütüphanesinden çaktırmadan alınarak okunan agatha christie romanları, fırt ve gırgırlar da nefis bir mizah başlangıcı oluyor. işte bu yüzden, tüm x'leri kucaklıyorum en derin sevgilerimle. lan süper nesil bu 75-80 arası doğanlar yaa. canlarım benim. çok harika büyüdük valla. şu an z-brain egemenliği var ama atlatacağız kardeşlerim, sakin.
devamını gör...
863.
oyle 1 kitap yok benim icin.
devamını gör...
864.
kitabın ismini hatırlamam mümkün değil. uzun seneler önceydi. genel olarak dünya edebiyatı çocuk klasikleri diyebilirim. iki bine yakın kitap okumuş biri olarak da kitap okumanın overrated olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. her şey kitaplarda yazmıyor. daha önemli şeyler var.
devamını gör...
865.
(bkz: siyah zambak ve merve)
8-9 yaşlarındayım. ince kitaplar okuyoruz, kalın kitap görünce gözümüz korkuyor o çağlarda.
kitap babamınmış. televizyon dolabının en alt çekmecesinde duruyor, epey de eski ama kimsenin eline alıp okuduğunu görmedim.
neyse bir bahar günüydü iyi hatırlıyorum, arkadaşlarımın sesi geliyor dışardan. bir gün canım sıkıldı, aldım elime kitabı okumaya başladım. kitap, nickimin de hakkını veren azra ve esra kardeşlerin hikayesi.
tam olarak mutaassıp demeyelim de dini değerleri ön planda tutan bir aileden geldiğim için o yaşlarda ben de çok dindarım, bundan sonrası bi miktar spoiler olacak ama dindar esra'yla kendimi çok bağdaştırdım ve ablası azra'yı nasıl, ama nasıl kınadım. sayfaları büyük bir heyecanla çevirdim, tez vakitte bitirdim ve bundan sonrasında edebiyat dünyasına reşat nuri kitaplarıyla "merhaba" dedim.
ilk roman deneyimim böyle başladı. hatta akıl ettiğiniz iyi oldu, eğer bulursam tekrar alıp okuyayım, bakalım şimdi yine esra'ya mı yoksa tam tersi azra'ya mı hak vereceğim?
8-9 yaşlarındayım. ince kitaplar okuyoruz, kalın kitap görünce gözümüz korkuyor o çağlarda.
kitap babamınmış. televizyon dolabının en alt çekmecesinde duruyor, epey de eski ama kimsenin eline alıp okuduğunu görmedim.
neyse bir bahar günüydü iyi hatırlıyorum, arkadaşlarımın sesi geliyor dışardan. bir gün canım sıkıldı, aldım elime kitabı okumaya başladım. kitap, nickimin de hakkını veren azra ve esra kardeşlerin hikayesi.
tam olarak mutaassıp demeyelim de dini değerleri ön planda tutan bir aileden geldiğim için o yaşlarda ben de çok dindarım, bundan sonrası bi miktar spoiler olacak ama dindar esra'yla kendimi çok bağdaştırdım ve ablası azra'yı nasıl, ama nasıl kınadım. sayfaları büyük bir heyecanla çevirdim, tez vakitte bitirdim ve bundan sonrasında edebiyat dünyasına reşat nuri kitaplarıyla "merhaba" dedim.
ilk roman deneyimim böyle başladı. hatta akıl ettiğiniz iyi oldu, eğer bulursam tekrar alıp okuyayım, bakalım şimdi yine esra'ya mı yoksa tam tersi azra'ya mı hak vereceğim?
devamını gör...
866.
çocuk kalbi ve pal sokağı çocukları.
devamını gör...
867.
devamını gör...
868.
ah şu çılgın türkler kitabı.
pek okumazdım daha önce ama bunu bir solukta bitirince okumanın da keyifli olduğunu farkettim. ama konu mühim tabi, ilgimi çekmezse 2 satır okumam.
pek okumazdım daha önce ama bunu bir solukta bitirince okumanın da keyifli olduğunu farkettim. ama konu mühim tabi, ilgimi çekmezse 2 satır okumam.
devamını gör...
869.
#3347019 isim vermemişim, (bkz: nil'de ölüm)
devamını gör...
870.
cin ali ile tanıştığım gün okumayı öğrenmeyi bile reddetmiştim, fakat art arda küçük prens, şeker portakalı, denizler altında yirmi bin fersah ve don kişot'u okuduktan sonra "iyi ki cin ali itine uymamışım da okumayı öğrenmişim" dedim. bu kitaplar bana küçük yaşta okumayı sevdirdi ve alışkanlık kazandırdı.
devamını gör...
871.
kitap ismi değil de yazar ismi olarak jules verne diyebilirim.
devamını gör...
872.
çocuk kalbi ve martı jonathan livingston.
devamını gör...
873.
çok canın acıyacak, zeze
zaten acıyo', aldırmadım (aldırmadım)
kırk geceyi devirdi yas
vakti ne zaman alışmanın?
zaten acıyo', aldırmadım (aldırmadım)
kırk geceyi devirdi yas
vakti ne zaman alışmanın?
devamını gör...
874.
çocuk kalbi... garrone beni ağlatır hala... enrico'nun ailesi...
kısaltılmamış baskısının senede 1 okunması tavsiye edilir...
kısaltılmamış baskısının senede 1 okunması tavsiye edilir...
devamını gör...
875.
küçük prens
devamını gör...
876.
pinokyo.
çok eski bir basımı vardı bizde. o zaman bana tuğla gibi gelmişti. 8-9 yaşlarındaydım. kapağı yırtılmıştı. o kitapla bayağı bir süre aşk yaşadık. çeviri de eski olduğundan kelimeleri anlayamıyordum ve sürekli annemden yardım alıyordum. zaten annem tutuşturmuştu elime.
çocuklar için söylemler değil eylemler önemlidir derler ya, benim kitaplarla ilişkim için de geçerli bu. anacığım sürekli okurdu, bulaşık yıkarken bile rafa koyar okurdu.*ondan sanırım okuma alışkanlığımız vardır 4 kardeşin de.
çok eski bir basımı vardı bizde. o zaman bana tuğla gibi gelmişti. 8-9 yaşlarındaydım. kapağı yırtılmıştı. o kitapla bayağı bir süre aşk yaşadık. çeviri de eski olduğundan kelimeleri anlayamıyordum ve sürekli annemden yardım alıyordum. zaten annem tutuşturmuştu elime.
çocuklar için söylemler değil eylemler önemlidir derler ya, benim kitaplarla ilişkim için de geçerli bu. anacığım sürekli okurdu, bulaşık yıkarken bile rafa koyar okurdu.*ondan sanırım okuma alışkanlığımız vardır 4 kardeşin de.
devamını gör...
877.
yumurtadan çıkan öğretmen
devamını gör...