kitap satın alma hastalığı

böyle bir hastalığınız varsa en azından toplu olarak kitap satın almaya çalışın.
bu işin ticaretini yapan bazı instagram hesapları var.
onlar birçok seriyi karma yapıp uygun fiyattan satıyorlar.

öbür türlü para yetiştirmek çok zor.
hele ki böyle bir ekonomik krizde.

herhalde hiç bir zaman şikayet etmeyeceğim bir hastalık türüdür. uzun uzun kitapları incelemek, önsözlerine göz atmak ve o gün alınacaklara karar vermek... teşbihte hata olmaz, adeta tatlı bir ön sevişme yaptıktan sonra rahatlamak gibi dersem inanın hiç abartmış olmam.

sol frame'de sürekli görmenin fenalıklar geçirttiği bir başlığımız dahadır.

bir kitabı birden çok okuduğum olmuştur. bu yüzden de okuduğum ya da okuyacağım kitapları elimin altında isterim. ödünç almak her zaman işimi görmez. bu yüzden kitap satın alma benim için hastalık değil gerekliliktir.

keşke tüm hastalıklar böyle olsa . allah şifa vermesin bu hastalığa yakalananlara.

bunun bir hastalık olduğunu duymuştum. tsundoku hastalığı diyorlardı. japonca istiflemek anlamına gelen “tsunade”, terk etmek anlamındaki “oku” ve okumak anlamına gelen “doku” sözcüklerinin birleşmesinden oluşan bir kavram. bizdeki karşılığı ise okumak için alınmış bir kitabı okumadan bırakmak ve bunun birçok kitabın bir arada biriktirilmesiyle oluşan durum.
tabi insanların neden sürekli kitap alma istekleri ve aldıkları kitapları bitirmekteki dirayetsizlikleri de işin bir başka boyutu. kitap kokusundan tutun da kültürlü görünme çabasına kadar birçok etken de bu tsundoku hastalığına sebep oluyormuş.

kitabın bilgisini değil, prestijini isteyen insan davranışı. bu tipler kitaplarını paylaşmaz da.

eskiden yerli yersiz kitaplar alır koyacak yer bulamayacak hale gelirdim fakat yaklaşık iki senedir elimdekileri eritmek için uğraşsam da hala bitmediğini fark edince bu hastalığımı tedavi etmeye başladım. elbette almak da şu anda başlı başına bir meziyet ama bu pahalılıkta kütüphanelerden çorlamak da bir alternateeee.
sözlüğün de kütüphanesi varmış bu arada oraya da salça olunur efenim.

bende de olan hastalıktır. az önce kargo geldi mesela. iyileşmek istiyor muyum? istiyorum. ihtiyacın olmayan herhangi bir şey satın almak çok sinir olduğum bir şey zaten. giyimdir kozmetiktir, böyle şeylerde önüne geçiyorum bunun. kırtasiye alış verişlerimi de çokça sınırlandırdım, gururluyum. ama kitap, ı ıh. olmuyor. beni rahatsız da ediyor. epubı pdfi ayrı basılı kitabı ayrı olmak üzere elimde yüzlerce bakınız yüzlerce okunabilir materyal var. aldığım hızda okuyabilen biri de değilim. ne gerek var? başka bi tanımda daha demiştim hiç giymediğin elbiselere sahip olmakla hiç okumadığın kitaplara sahip olmak benim için aynı. elimde 9 sene önce alıp da daha okumadığım kitap var yemin ediyorum. ya 9 sene geçmiş ben aynı kişi bile değilim o kitap artık bana cazip bile gelmeyebilir. yani aliym dursun da 150 yaşında da olsa okurum mantığı da çok makul gelmiyor bana. 150 sene sonraki beğenin o kitaba yönelik olmayabiliyor. aşırı ve gereksiz tüketim ve metaya sahip olma dürtüsü beynin insana oynadığı sevimsiz bir oyun. çok klasik fight club muhabbeti: sahip olduklarımız aslında bize sahip olur. metanın kitap olması bu durumu değiştirmiyor maalesef.

muzdaribi olduğum hastalık.

aynı kitabı 3 kere almış biri olarak var olduğuna inandığım hastalık.

kitap satın almanın bir hastalık olduğunu düşünmüyorum

asla tedavisi olmayan ve bir o kadar da sürekli kendini tekrarlayan bir bağımlılıktır.

kurtarın a dostlar dediğim durum.
bu ara aldıkça aldım sanki sekiz gözüm beş beynim varmış gibi bir sürü aldım . bir yerde artık almam dedim ama yine aldım.
ama aha hepinizin önünde söz veriyorum daha da almam. oğuz atay'ın canlanıp yeni kitap yazmadığı bir dünyada ben de bir süre daha almayacağım. bu bir süre durumu biraz beni endişelendirdi şu an. halime bak yemin bile edemiyorum.
ama çok güzel kitaplar aldım be.
ama ama ama ama.
o kadar çok ama dedim ki başka bir çözüm bulamazsam alacağım. ama hastalık gibi değil.
yine ama dedim. ooo çok fena.

özenle alıyorum hepsini okurum diye öyle duruyor işte kitaplık seviniyor. bende kitaplığımda var diye mutluluk duyuyorum işte.

yok mudur bu derdin çaresi be dostlar. amazon'un hayatıma girmesiyle iyice palazlandı bu hastalık. son zamanlarda kağıt fiyatlarındaki artış ile kitapların el yakar konuma gelmesi bir nebze dizginlese de 3 kitap alıp birini okuyorum. diğer ikisi kitaplıkta öksüz kalıyor.

iki dakikada sözlük psikiyatri uzmanları hastalık teşhisi koymuş. o kadar kolaydı ak millet diploma alıyor bu kadar cüretkar olmuyor.

alıpta okunmuyorsa psikolojik bir sorununuz vardır.

bir tane youtuber var izlediğim. izleme sebebim de sürekli kitap alması.
yine ne almış diye açıp bakıyorum.
fakat sevgili yazarlar bu normal bir kitap almak değil.
bir yazarın bütün kitaplarını alıyor. bulamayınca nadir'den alıyor. oradan da bulamazsa ikinci el kitap satanlara haber salıyor.
eskiden kitap yorumları yapardı şimdi onu da bıraktı sürekli alıyor da alıyor.
kitapları tanıtmıyor da sadece gösterip faturalarından fiyatlarını söylüyor.
zaten yabancı yazarların ve kitapların çoğunu yanlış telaffuz ediyor.
ama bu normal bir almak değil, insana her hafta kitap kargosu gelir mi?
tabi çok eleştiren oluyor ve onları da bir güzel azarlıyor.
kitap içerikli youtuber izleyenler varsa aramızda ve denk geldilerse bu kişiye mutlaka anlamışlardır.
ya tamam ben de bazen abartıyorum ama gidip de her okuduğum ya da duyduğum kitabı almaya çalışmıyorum.
heh günah da çıkardığıma göre tanımı bitirebilirim.

allah başka hastalık vermesin iq entelleri

artık zengin hastalığı olmuştur.

şu kitapları alabilmek için daha kaç paket cips yememem gerekiyor, lanet olsun. yakında ekmeği de keseceğiz belli ki. insanın parası yoksa ağız tadıyla bir hasta da olamıyor. ayy doktor, help.