kitaplarla ilgili takıntılar

1)kitapları okumadan önce köşeleri kıvrılmalara karşı korumak için bantlarım.
2)belirli insanlar dışındakilere ödünç kitap vermem.
3)kitapta cümle altlarını çizmek için kullandığım kalem arka sayfaya geçmemelidir.
4) bazı yayınların kitaplarını okuyamam
5) kitap ayracı kullanırım (sayfa kıvırmak mı yooo tövbe)
6) okumadığım kitabı hediye etmem
7) kıymet vermediğim insana kitap hediye etmem

eğer okuduğum kitap bir seri şeklindeyse o seriyi tamamlayamazsam sinirime gider ve çıldırırım özellikle mangalarımda bu geçerli.

ikinci el kitap almam bana da emanet edilmesinden hoşlanmam ve emanet de etmem çok yakınım olsa bile

kitaplarıma yazı yazmam not almam alacaksam da başka bir kağıda alırım

kitaplarım hafif bir sararsın ve ya uçları kıvrılsın neredeyse ağlarım.

okurken sayfayı çevirdiğimde sayfa numarasını kontrol etmek. acaba istemeden 2 sayfa mı atladım diyerek mutlaka numaraya bakarak rahatlamak.
bir de anlamadan okuduğum cümlelere dönüp tekrar okumak. haksızlık ettiğimi düşünmek.
*

1)aldığım kitabı başkasına veremem. aynı kitabı satın alır hediye ederim ama kendi kitabımı ödünç vermem.
2)ele aldığım kitabı koklamak.
3)kitaba kıyamadığım için altını çizmek yerine alıntı defterime yazıyorum.
4)kitabı asla bükemem. okurken kitap bükülmesin diye boynumu bükerim. boynum tutulur.

başkalarının kitaplarını asla okuyamam, kitap benim olmalı ki okuyabileyim.

kitabı elime alır almaz koklamak

bir kitap beni sarmasa bile mutlak okumali bitirmeliyim. onu öyle yarım bırakmak icime sinmiyor.

ille de bitirmek, bitiremediysem kendimi avutmak. zamanı değildi vs gibi.
bir de duygusal bağ kurduğum kitapları mezara götürürüm.

kitap kapaklarının çok yıpranmasından hoşlanmadığım için çok fazla açamıyorum kitabı ya da katlayarak okuyamıyorum.

raflara dizerken yayınevine ve sıralamasına çok dikkat ederim bir de boy sıralaması çok önemli benim için

başladığım kitap beni sarmadığında bırakabiliyorum ama eğer sarmayan kitap sevdiğim bir yazardansa mutlaka bitirmeye zorluyorum kendimi. bir yerde sarmalı o kitap beni yoksa hayal kırıklığı yaşıyorum.

önceden cümlelerin altını çizemiyordum kitaplarda ama artık bu takıntımı aştım. bu sefer de dümdüz çizmek için yanımda cetvel bulundurmak istiyorum ya da ayraçlarımı cetvel gibi kullanarak cümlelerin altını çiziyorum yamuk çizgilere hiçbir şekilde tahammülüm yok hala.

edit: biri kitaplığımdan kitap istediğinde ona yenisini almayı teklif ediyorum bir kişiye kitap verebilmem için ona aşırı değer vermem gerekiyor bu da bana göre bir takıntı bence ve gereksiz aslında.

kitabın türüne göre yayınevi seçerim. kitaplığımda her her yayınevinin ayrı bir rafı vardır. boy hizasına göre dizerim, bir yazarın tüm kitaplarını kalından inceye doğru dizerim. ilk sayfasına mutlaka kitabı aldığım tarihi yazarım.

mükemmel, küçük göz seyirmesi sebepleridir. başlanan kitap illa bitecek o ayrı. şahsen benim cidden sıkıntıdan ağlaya ağlaya bitirdiğim bir (1) kitap var, adı bana saklı kalsın.

ayrıca canım, o kitap öyle ordan burdan bükülerek okunmaz yalnız.

iş bankası kültür yayınlarında o kitap varsa kesinlikle ondan alırım
bana güvenmediğim bir yayınevinden bir kitap hediye edilirse o kitabı okumam, başkasına veririm ya da satarım
sevdiğim bir kitabın ingilizce, fransızca ve almancasını da alıp okumayı çok seviyorum
sevmediğim kitapları kitaplığımda tutmayı sevmiyorum. sevdiklerimi de mutlaka tutmak istiyorum.
genelde yayınevine göre dizerim kitaplığımı. düzeni bozulduğu anda da anlıyorum
yanımda mutlaka en az 2 tane kitap taşırım. biri biterse diğerini okurum diye. bu sayı genelde 3 olur.
aynı anda da genelde 3 kitap okurum: biri yabancı dilde olur biri yanımda taşıyamayacağım kadar kalın olur biri de yanımda taşıyabileceğim bir şey olur. bazen pdf olarak dördüncüye başladığım olur.
kitaplarımı ödünç vermek istemezsem patır kütür söylerim ve genelde ödünç vermem zaten
ödünç almayı da sevmem.
nasıl yapıyorum bilmiyorum ama kitaplarıma çok iyi bakıyorum yeni alınmış gibi duruyorlar hep.

okuma kitaplarında satırların altını çizmektir benim için. ayraç bulamazsam sayfasını rahatlıkla kıvırabilirim ama nedense asla hoşuma giden yerlerin altını çizemem. bir kalem lekesi, bir çizme teşebbüsü beni çileden çıkarıyor. hatırlamak istediğim noktayı sayfa numaralarını ezberleyerek ya da aralardan okuyarak bulmayı tercih ediyorum. böyle de bir cinsim.

bir kitabi istiyorsam hiç okumadan bütün serisini almak.

okumuş olsam bile kitabımı ödünç vermemeyi tercih ederim, çünkü geri gelmiyor.

#3138818

okumamak.

esas takintimdir aga, mutlaka okumam. yani kirmizi cizgim bu kitaplarla ilgili.

küçük prens ve küçük kara balık koleksiyonum var. bulduğum tüm farklı basımlarını, farklı dillerde çevirilerini ve farklı yayınevlerinden çıkmış hallerinin hepsini buldukça topluyorum.
ek olarak da kitaplığımdan kitap vermeyi hiç sevmem. gerekirse yeni alır hediye ederim.

başkasının kitabını okuyamıyorum. çünkü okuduğum her kitabın altını çizerek, kitaba bir şeyler not ederek kitabı okurum. başkasının kitabı olunca ruhum daralıyor, özgür hissedemiyorum.