1.
bana göre, tanımsal anlamda fikir ayrılıklarına düşülübelicek bir kavram gibi duruyor olsa da; klasik türk müziği, batı müziğinin çok sesliliğini de ekleyerek türk müziği ile kaynaşmasıdır. osmanlı zamanında, çöküş dönemlerine yakın bir zamana kadar çok seslilik kullanılamıyordu. batı müziği tam ve yarım ses aralıklarına sahip bir müzik iken, anadolu topraklarında koma sesler içeren bir müzik anlayışı hakimdi. bu da çok sesliliği o dönem için imkansız hale getiriyordu.
türkiye cumhuriyeti temelleri atıldığı zaman, m.k. atatürk'ün önderliği ile savaştan çıkmış bir millet için çok zor olsa da bir müzik mektebi kuruldu. bu da ayrıca atatürk'ün sanata ne kadar çok önem verdiğinin bir kanıtı idi. böylece çok sesli müziğin t.c.'ndeki temelleri resmi olarak atılmış oldu. ayrıca yine cumhuriyetin ilk yıllarında (bkz: türk beşleri), batı müziğinin çok sesliliği ile türk müziğini birleştiren çok sesli eserler yazarak klasik türk müziğine çok büyük katkı sağlamış ve klasik türk müziğinin öncülerinden olmuşlardır.
türkiye cumhuriyeti temelleri atıldığı zaman, m.k. atatürk'ün önderliği ile savaştan çıkmış bir millet için çok zor olsa da bir müzik mektebi kuruldu. bu da ayrıca atatürk'ün sanata ne kadar çok önem verdiğinin bir kanıtı idi. böylece çok sesli müziğin t.c.'ndeki temelleri resmi olarak atılmış oldu. ayrıca yine cumhuriyetin ilk yıllarında (bkz: türk beşleri), batı müziğinin çok sesliliği ile türk müziğini birleştiren çok sesli eserler yazarak klasik türk müziğine çok büyük katkı sağlamış ve klasik türk müziğinin öncülerinden olmuşlardır.
devamını gör...
2.
devamını gör...
3.
insanı, intihar edebilecek bir ruh haline sokabilmektedir.
devamını gör...
4.
kaliteli müziktir. uçsuz derinliği, ince işlenmiş detayları ve sonsuz dizilimli duygu yelpazesine sahiptir. batı müziğini yediye katlar zannımca. bir parçaya denk gelir ve hayatımda dinlediğim en güzel ezgi bu dersiniz. sonra bir daha sonra bir daha....
devamını gör...
5.
türk müziği değildir; bizans müziği de değildir. bildiğin orta doğu klasik müziğidir. batı klasik müziği genel olarak batılılar tarafından icra edilir. orta doğu klasik müziği de genel olarak orta doğulular tarafından icra edilir. buna ala turca müzik denmesinin sebebi de bu müziğin yapıldığı coğrafyanın osmanlılar tarafından kontrol ediliyor olmasından kaynaklanır. buna türk müziği demek en çok katkıyı alman'ların yaptığı batı klasik müziğine alman müziği demekle eşdeğerdedir. keza cahil değilseniz bilirsiniz ki orta doğu müziğine de en çok katkıyı türkler yapmıştır. ancak buna rağmen ne hikmetse türk insanı bu müzik hakkında son derece cahildir. okullarda bile doğru düzgün öğretilmez. niçin bu kadar bilinmediğiyle ilgili naçizane teorim şudur ki; bu müziğin en büyük bestekarları hep tasavvufi tarikatlardan çıktığından seküler devlet ideolojisinin sansürüne kurban gitmiştir.
(bkz: ıtri)
(bkz: ismail dede efendi)
(bkz: zekai dede efendi)
(bkz: tanburi cemil bey)
(bkz: ıtri)
(bkz: ismail dede efendi)
(bkz: zekai dede efendi)
(bkz: tanburi cemil bey)
devamını gör...
6.
ıtri, ismail dede efendi, zekai dede efendi, tamburi cemil efendi vs. hepsi mükemmel besteciler. birçok farklı makam üretmiş olup bu makamlarla ölümsüz eserler ortaya koymuşlardır. ki yakın zamanda ülkemizdeki siyasi polemiklere de konu olmuş olan itri’nin segah tekbir’i, dünyadaki tüm islam dini mensuplarının dillerinde yer edinmiş ve her dini merasimde okunan eşsiz bir eserdir. ama tüm bunlar ortadoğu müziği yaptıklarına dair bir kanıt niteliği taşımaz.
üstte saydığım bestecilerin bize en yakın tarihlerde yaşamış olanı tamburi cemil efendi, yaklaşık 103 sene önce vefat etmiştir. diğerlerinin vefatının üzerinden de nerden baksanız 200-250 sene geçmiştir. bahsedilen senelerde dedelerim, orta asya’dan doğu anadolu’ya yeni yeni göç etmeye başlamış, tarım ve hayvancılıkla uğraşan, osmanlı ailesinin topraklarında yaşayan ve istanbul dışında yaşayan diğer insanlar gibi gariban bir çiftçi ailesiymiş. gelmek istediğim konu şu; ne bu bestecilerin bu avamdan haberi vardı, ne de avamın bu bestecilerden.
klasik türk müziği genel olarak istanbul’da yapılan bir müzikti. müzik tarihçileri türk müziğini halk ve sanat olarak ayırmayı uygun bulmasalar da, halkın müziği, sarayın(sanat, istanbul) müziğinden ayrıydı. istanbulun enstrümanları farklıydı avamın enstrümanlarından. halk bulunduğu bölgeye göre yöresel sazlarla müzik yapıyordu. halkın, müziklerinde işlediği konular açlık, ölüm, sefalet iken istanbul’un müziği aşk ve virtüözitelikti. klasik türk müziği bırakın ortadoğu müziği olmayı türk müziği bile değildir. direkt olarak istanbul müziğidir. örneğin klasik kemençenin diğer ismi istanbul kemençesidir. bu kadar iç içe kavramlar bunlar.
anadolu bile sanat konusunda bu kadar ayrılmışken bunu tüm ortadoğu’ya yaymak fazlaca abes kaçar. lübnan’da yapılan müzikle ya da azerbaycan’da yapılan müziği, bizim müziklerimizle aynı dairenin içine alıp, bunların temeline de osmanlı saray müziğini oturtmak, dünyadaki bütün milletlerin kökenini türklere dayandırmak gibi bir şey olur.
üstte saydığım bestecilerin bize en yakın tarihlerde yaşamış olanı tamburi cemil efendi, yaklaşık 103 sene önce vefat etmiştir. diğerlerinin vefatının üzerinden de nerden baksanız 200-250 sene geçmiştir. bahsedilen senelerde dedelerim, orta asya’dan doğu anadolu’ya yeni yeni göç etmeye başlamış, tarım ve hayvancılıkla uğraşan, osmanlı ailesinin topraklarında yaşayan ve istanbul dışında yaşayan diğer insanlar gibi gariban bir çiftçi ailesiymiş. gelmek istediğim konu şu; ne bu bestecilerin bu avamdan haberi vardı, ne de avamın bu bestecilerden.
klasik türk müziği genel olarak istanbul’da yapılan bir müzikti. müzik tarihçileri türk müziğini halk ve sanat olarak ayırmayı uygun bulmasalar da, halkın müziği, sarayın(sanat, istanbul) müziğinden ayrıydı. istanbulun enstrümanları farklıydı avamın enstrümanlarından. halk bulunduğu bölgeye göre yöresel sazlarla müzik yapıyordu. halkın, müziklerinde işlediği konular açlık, ölüm, sefalet iken istanbul’un müziği aşk ve virtüözitelikti. klasik türk müziği bırakın ortadoğu müziği olmayı türk müziği bile değildir. direkt olarak istanbul müziğidir. örneğin klasik kemençenin diğer ismi istanbul kemençesidir. bu kadar iç içe kavramlar bunlar.
anadolu bile sanat konusunda bu kadar ayrılmışken bunu tüm ortadoğu’ya yaymak fazlaca abes kaçar. lübnan’da yapılan müzikle ya da azerbaycan’da yapılan müziği, bizim müziklerimizle aynı dairenin içine alıp, bunların temeline de osmanlı saray müziğini oturtmak, dünyadaki bütün milletlerin kökenini türklere dayandırmak gibi bir şey olur.
devamını gör...
7.
çağlar fidan konuşuyor..
devamını gör...
8.
türk sanat müziği olarak da bilinir.
tarihsel açıdan oluşum dönemi, dönüşüm dönemi, klasik dönem, son klasik dönem, romantik dönem ve çağdaş dönem olmak üzere 6 dönemden oluşur.
türk kültürüne has makamlı bir müzik türü. klasik batı müziği ve hint müziği ile beraber dünya üzerinde süreklilik ve gelenek oluşturma bakımından mevcut birkaç klasik müzikten birisi olarak kabul edilir.
başlıca çalgıları
türk müziğindeki başlıca çalgılar; ud, kanun, keman, ney
tanbur, lavta, klasik kemençe, rebab, santur, kudüm
def ve zil.
alıntı/ vikipedi.
tarihsel açıdan oluşum dönemi, dönüşüm dönemi, klasik dönem, son klasik dönem, romantik dönem ve çağdaş dönem olmak üzere 6 dönemden oluşur.
türk kültürüne has makamlı bir müzik türü. klasik batı müziği ve hint müziği ile beraber dünya üzerinde süreklilik ve gelenek oluşturma bakımından mevcut birkaç klasik müzikten birisi olarak kabul edilir.
başlıca çalgıları
türk müziğindeki başlıca çalgılar; ud, kanun, keman, ney
tanbur, lavta, klasik kemençe, rebab, santur, kudüm
def ve zil.
alıntı/ vikipedi.
devamını gör...
9.
şöyle güzel bir şeydir.
www.instagram.com/p/CxxkqYQ...
www.instagram.com/p/CxxkqYQ...
devamını gör...
10.
huşu içerisinde dinleyen eski nesil artık kalmadı, z kuşağı bilmese ve dinlemese de, dede efendi, tanburi cemil bey, sadettin kaynak, münir nurettin selçuk gibi icracıları ve temsilcileri belki de x ve y kuşağı mensupları merak edip dinliyordur ve gerçekte de dinleyenlerin sayısı azdır. türk musikisine kulak verildiği zaman ülkemizin kültürel geçmişine dair büyük hayallere daldırır.
devamını gör...