köfteci yusuf

motorla bursa’ya gittiğim bir gün karnımı doyurmak için bursa’daki şubesine gitmiştim, ilk o zamanlar tanışmıştım. f/p köftesidir. ne iyidir ne kötüdür. dondurmalı ekmek kadayıfı gerçekten iyidir. çalışanlar çok seri çalışır ve servis çok hızlıdır. köftelerin tadı lastik gibi gelmeye başladığından beridir gitmiyorum. bir de son çıkan haberler var o da bir etkendir.

kurduğu güzel sistemle çok başarılı bir firmadır , kim ne kadar karalamak isterse istesin. piyasada , birilerinin kuyruğuna bastığı için , bilinçli karalama kampanyaları üretiyorlar her gün aleyhinde. sadece bir avm içi şubesinde milyonluk cirolar yapan bir firma neden ana ürünün içine at eti yada başka bir et koyma fantazisine girsin.

buranın yaptığı ekmek kadayıfını bire bir aynı ölçüleri kullanarak evde yapmaya kalksanız bile aynısı olmuyor. köfteci yusuf yerine ekmek kadayıfçısı yusuf olabilirmiş aslında.

yaklaşık 10 yıl önce şube sayısı çok az iken ve sadece bursa'da hizmet verirken kalitesi gerçekten güzeldi. kilo ile alıp çatlayıp şişene kadar yiyince bile mideme bir etkisi olmuyordu. ancak şubeleştikçe kalitesi düştü. yaklaşık 4 yıl önce mudanya şubesinde köfte yemiştim ve yağından mı yoksa köfteye koydukları bir maddeden mi bilmiyorum mideme dokundu köfteyi bitiremedim. kalite farkı vardı önceki yıllarda yediklerimle en son yediğim arasında. ama başka et türleri de var onlardan sipariş veriyorum eğer gidersem. siz de öyle yapabilirsiniz eğer köftesini beğenmiyorsanız. ben ayrıca bir de kahvaltılarını seviyorum. fiyatına göre iyi dışarıdaki pek çok yere göre. bazı arkadaşların dediği gibi tam bir fiyat - performans yemek zinciri. o kadar ürünü sunmak zor. yine iyi çalışıyor sistemleri. ama az şubeyle kalsalardı daha iyi olurdu. kaliteleri düşmezdi kanaatindeyim.

ankara'da tanıdım.
hızlarına hayranım, mutfağın şeffaf olması çok hoş. benim gibi acıkınca bekleyemeyenlere bire bir.
köftesindense pirzolasını tercih ederim. yemek biter bitmez gelen çayı şahanedir.
dondurmalı ekmek kadayıfı da favorimdir.

çıkışta kasanin yanına küçük bir market kurarak sattığı kendi yapımları ürünleri güzel olan işletmeci.

bu adamların ellerinde domuz eti örnekleri çıkmıştı sonra suçu yağ getiren firmanın üstüne bıraktılar. tercih etmiyorum.

mantar mısınız acaba? her yerde üretmiş bir zincir değil bir ağ. öyle ağam şahım bir mekanda değil açıkçası daha iyi köfte, şiş yediğim yerler oldu. gidilmezse bir kayıp olmaz.

köftesini beğenmediğim bir köfteci oluşumu, gitmeyin bir şey kaybetmezsiniz.

köftelerinde soya köftesi de kullanıyor. söylenti değil baya baya kullanıyor adamlar haberiniz olsun

üniversiteyi bu sene de kazanamazsam
seneye garsonluk için başvuracağım fastfood zinciridir.

damakta garip bir tat, yağlı bir his bırakıyor. ayrıca beyaz soğanı olduğu gibi doğrayıp koymaları garibime gitmiştir çünkü et, tavuk gibi yemeklerin yanına soğan sade koyulmaz, maydanoz, sumak,limon vs. gibi soğanı harmanlanması gerekir ki yiyebilelim.

genellikle antrikot yemeyi tercih ettiğim yer. ucuz abi başka nerede yiyeceğiz o paraya antrikotu.
pikniğe giderken de, evde yapacağım zaman da oradan alırım.

köfteci olmadığı kesin olan abimiz.

içerik açısından köftesi tartışılır ancak et ızgara ürünleri emsallerine kıyasla tam bir f/p ürünüdür. görükle zamanlarımda her rakı sofrasında kilo kilo pişmiş et sipariş verdiğimiz yegane restoran. hızlı servisiyle meşhurdur.

yemek sonundaki çay ikramları ile kalbimi kazanmışlardır. ellerine sağlık.

ülkemizde gözlemlediğim 4 tür işletme sahibi var;

*işini iyi yapan - işini doğru yapan
*işini kötü yapan - işini doğru yapan
*işini iyi yapan - işini yanlış yapan
*işini kötü yapan - işini yanlış yapan

yusuf’un işini iyi ya da kötü yaptığına dair saatlerce tartışabiliriz, köfte lezzetlidir yağlıdır ucuzdur pahalıdır... ama şu bir gerçek ki köfteci yusuf işini doğru yapıyor. acun gibi, bim gibi, bu ülkenin beklentilerini ve isteklerini iyi çözmüş*, buna göre hareket ediyor.

misal o yemek yendikten sonra o çay ikramı gelir, iki üç kuruşluk sosun hesabı yapılmaz, dökülen bir şey olursa yenisi getirilir, personel insan gibi yardımcı olur/karşılar...

aynı şey işletme imajı için de dahil. mesela bir arkadaş grubunda “hadi köfteci yusuf'a gidelim” dediğinizde kimse “ayy oraya mı gidiyorsun” demez. toplumun üst sınıfına mensup ya da mensup olduğunu sanan kişiler hariç herkes köfteci yusuf'u sever.

hatta ne kadar gerçektir bilmem ama duyduğuma göre yusuf usta zaman zaman şubelerini gezer, personelle konuşur derdini dinler, masalara sipariş götürmüş. bu kadar büyük bir zenginliğe rağmen işini hala başarılı yaptığının kanıtı zaten şubelerin hala kalitesini ve prensiblerini korumasından anlayabiliyoruz.

yurtdışına "köfteci josef" adıyla açılıp ülkemizi temsil etmesini umduğum işletme.

pek de bir numarası olmayan, kendi adıma konuşmak gerekirse balon bir kuruluş.

çanakkale ve bursaya gittiğim kamplarda hep uğradığımız hizmetinden ve lezzetinden çoo memnun kaldığım bir restoranttır. hele bir sosları var offf başında kavga edersdik olsada yesek.