1.
az önce yaşadığım aptal olaydan dolayı sinirimi boşaltmak için açtığım başlıktır.
üst kat komşumuz, aynı zamanda ev sahibimiz tam olarak 5 dakika önce bize geldi. ağzında ne maske vardı ne bir şey vardı, sanki babasının ahırı gibi oturma odasına geçip koltuğa oturdu. buraya kadar her şey katlanılabilirdi, bakın normal değil, katlanılabilir. sonrasında ise sevgili komşumuzun ağzından şu cümle döküldü, "ya benim kızım korona oldu galiba."
ulan bre gerizekalı madem kızının korona olduğundan şüpheleniyorsun niye geliyorsun lan bize?! b*k mu var bizim evde niye ulan niye niye?! telefon ne haberin yok mu senin aptal varlık?! hayır söylerken bir de yüzü hiç kızarmıyor mnakoyim ya! eğer korona olur da ölürsem yeminim olsun bu kadının peşindeyim. yerken içerken sıçarken dünya ahiret peşindeyim ulan senin!
(bkz: kafa sözlükte büyük harf kullanılamaması)
üst kat komşumuz, aynı zamanda ev sahibimiz tam olarak 5 dakika önce bize geldi. ağzında ne maske vardı ne bir şey vardı, sanki babasının ahırı gibi oturma odasına geçip koltuğa oturdu. buraya kadar her şey katlanılabilirdi, bakın normal değil, katlanılabilir. sonrasında ise sevgili komşumuzun ağzından şu cümle döküldü, "ya benim kızım korona oldu galiba."
ulan bre gerizekalı madem kızının korona olduğundan şüpheleniyorsun niye geliyorsun lan bize?! b*k mu var bizim evde niye ulan niye niye?! telefon ne haberin yok mu senin aptal varlık?! hayır söylerken bir de yüzü hiç kızarmıyor mnakoyim ya! eğer korona olur da ölürsem yeminim olsun bu kadının peşindeyim. yerken içerken sıçarken dünya ahiret peşindeyim ulan senin!
(bkz: kafa sözlükte büyük harf kullanılamaması)
devamını gör...
2.
yuh o nasıl bir komşuluk anlayışı ya ben de bizimkini kötü sanıyordum. bizimki ne zaman eve dışarıdan yemek söylesek çocuklarını bize yollamaya çalışıyor. bahanesi de "kokmuş canları çekmiş." 4. katta oturuyorum ve yemeği sepetle teslim alıyorum kokma ihtimali sıfır. fazla söylesek neyse de iki hamburger söylemiştik bi seferinde utanmadan "çocukları boş çevirmişsin" diye laf etmişti.
devamını gör...
3.
havalar ısındı, balkonlarda son ses televizyon izleyip sesi bütün mahalleye dinletmeye başladılar. genel olarak gürültülü bir toplum ama yaz gelince iyice çekilmez oluyorlar.
devamını gör...
4.
bir komşumuz var anaanne dede karı koca birde 1 yaşını geçmiş bir bebekle yaşıyorlar. anaanne yazın öyle konuşuyorki bebekle hepsi bizim ezde virvirvirvir bebekle dedi kodu yapıyorlar ama asla susmuyor. hemen yandaki ise tüm mahalleye türk arabesk dinletiyorlar yaka yaka mangal yapıyorlar bir seferinde korona zamanı parti yapmışlardı son ses beylik düzüne kadar geliyordu ses içerdede en az 10 kişi vardı saat 00.00 ı geçince polisler geldi biraz sesi kısın kutlama var sanırım hayırlı olsun dedi gitti kafayı yicektim kadın temizlik yapıyor son ses müzik telefonu hoparlöre bağlıyorlar insta reelste son ses cringe videolar izliyorlar kimseyide sik*lemiyorlar kafayı yememe bu kadar kaldı
devamını gör...
5.
benim üst katta da sanırım ayı besliyorlar. böyle baaaam bammm diye yürümeler, ağır bir şeyi yükseğe kaldırıp baaaam diye yere bırakmalar bitmedi gitti
devamını gör...
6.
anlamak çok zor cidden.
evimin önünde bir park var. çocuk parkı. salıncak, kaydırak falan işte. bildiğin dümdüz park. birinci katta oturuyorum. sitenin çocukları sağolsunlar pek gürültücü tipler. bazen cama çıkıp "evladım neden çığlık atıyorsun, bak gelicem kesicem topunu" falan demek gelse de içimden, şimdiye kadar henüz bir etkileşimim olmadı kendileriyle. çocuk işte. biz de bağırıyorduk. bağırmıyor muyduk? anasını ağlatıyorduk. ne yapsın çocuklar? senin bu yaşında o enerjin olsa sen ne yapardın? ohooo...
dün balkonda puzzle yapıyorum, polis geldi. sokağa çıkma yasağı ıvır zıvır. gerçi aralarında türk pasaportlu olmayan çocuklar olsa zor gelir polis. böyle de saçma bir yasak. neyse polis anons yaptı, çocuklar aaa, uuu diyerek söylendi. çardağa hava almaya inmiş ebeveynlerden biri "memur bey, görmezden gelseniz, çocuklar durmuyor evde, hava da güzel" dedi. polis "ben görmezden gelsem ne olur abicim, şikayet var apartmanınızdan" dedi...
şimdi...
saf kötülük inanılmaz bir şey. yok efendim virüs taşırlar, birbirlerine bulaştırırlar, sonra da onlardan ailelere geçer falan diyecekler olacaktır. yahu bu çocuklar zaten evde. 8. ve 12. sınıflar hariç okula bile gitmiyorlar. parkta oynayan yaş grubu da bu çocuklar değil zaten. sürekli bir arada ve aileleri ile olan bu çocuklara virüs bir şekilde geliyorsa parktan önce geliyor zaten. senin parkta oyun oynayan çocukları seslerinden rahatsız olup şikayet etmeye gönlün nasıl razı geliyor hele bi' sen onu anlat. gerçi benim üst katımdaki gereksiz olabilir şikayet sahibi. bu geçenlerde evimde kedi miyavlıyor diye beni yönetime şikayet etmişti. yönetimdeki kadın "evde misiniz, üst kat komşunuz kedinizin çok miyavladığını söyledi, her şey yolunda mı" demek için beni aradı da öğrendim şikayet ettiğini. çıktım senin derdin ne diye sormak için. kapıyı çalmadan önce dinledim, içeriden televizyon sesi geliyor. sonra çaldım kapıyı, televizyonun sesini kıstı, bekledi. açmadı bana kapıyı haspam! hayır, yüzleşmeye, derdin neyse açıklamaya, kendini savunmaya gelince ölü taklidi, şikayet etmeye gelince oooo... ruh hastası!
çocuklar ağlaya ağlaya eve gitti ya. vicdansız!
evimin önünde bir park var. çocuk parkı. salıncak, kaydırak falan işte. bildiğin dümdüz park. birinci katta oturuyorum. sitenin çocukları sağolsunlar pek gürültücü tipler. bazen cama çıkıp "evladım neden çığlık atıyorsun, bak gelicem kesicem topunu" falan demek gelse de içimden, şimdiye kadar henüz bir etkileşimim olmadı kendileriyle. çocuk işte. biz de bağırıyorduk. bağırmıyor muyduk? anasını ağlatıyorduk. ne yapsın çocuklar? senin bu yaşında o enerjin olsa sen ne yapardın? ohooo...
dün balkonda puzzle yapıyorum, polis geldi. sokağa çıkma yasağı ıvır zıvır. gerçi aralarında türk pasaportlu olmayan çocuklar olsa zor gelir polis. böyle de saçma bir yasak. neyse polis anons yaptı, çocuklar aaa, uuu diyerek söylendi. çardağa hava almaya inmiş ebeveynlerden biri "memur bey, görmezden gelseniz, çocuklar durmuyor evde, hava da güzel" dedi. polis "ben görmezden gelsem ne olur abicim, şikayet var apartmanınızdan" dedi...
şimdi...
saf kötülük inanılmaz bir şey. yok efendim virüs taşırlar, birbirlerine bulaştırırlar, sonra da onlardan ailelere geçer falan diyecekler olacaktır. yahu bu çocuklar zaten evde. 8. ve 12. sınıflar hariç okula bile gitmiyorlar. parkta oynayan yaş grubu da bu çocuklar değil zaten. sürekli bir arada ve aileleri ile olan bu çocuklara virüs bir şekilde geliyorsa parktan önce geliyor zaten. senin parkta oyun oynayan çocukları seslerinden rahatsız olup şikayet etmeye gönlün nasıl razı geliyor hele bi' sen onu anlat. gerçi benim üst katımdaki gereksiz olabilir şikayet sahibi. bu geçenlerde evimde kedi miyavlıyor diye beni yönetime şikayet etmişti. yönetimdeki kadın "evde misiniz, üst kat komşunuz kedinizin çok miyavladığını söyledi, her şey yolunda mı" demek için beni aradı da öğrendim şikayet ettiğini. çıktım senin derdin ne diye sormak için. kapıyı çalmadan önce dinledim, içeriden televizyon sesi geliyor. sonra çaldım kapıyı, televizyonun sesini kıstı, bekledi. açmadı bana kapıyı haspam! hayır, yüzleşmeye, derdin neyse açıklamaya, kendini savunmaya gelince ölü taklidi, şikayet etmeye gelince oooo... ruh hastası!
çocuklar ağlaya ağlaya eve gitti ya. vicdansız!
devamını gör...
7.
twitter'da buna benzer bir tartışma yaşadım dün bir tweet ile ilgili. malesef bazıları kendilerinin de zamanında çocuk olduğunu unutmuş, çocuk sesine tahammül edemeyen ve kendini haklı çıkartabilmek için annelerin doğurup sokağa attığı gibilerinden bir uç noktaya kadar durumu getiren tipler.
verebildikleri en uç örnekleri veriyorlar ki kendilerini haklı çıkarabilsinler. benciller çünkü. yaşlandıklarında bu kafayla giderse de nemrut, suratsız yaşlılar olup çıkacaklar ya da çocuk yetiştirmeyi en iyi onlar bildikleri için(!) çocuk dünyaya getirip hayat onları bi güzel ıslak çarşaf gibi çekiştire çekiştire terbiye edecek.
zor zamanlardan geçiyoruz. hadi biz büyükler bir şeyleri gördük geçirdik, bilinç düzeyimiz farklı vs.. ama çocuklar en enerjilerinin yüksek olduğu zaman sosyallikten uzaklar. sağlıklı değil. ne yapsın bu çocuklar tablete, bilgisayara mı gömsün kafalarını. aynı kişiler bu kez de onun için eleştiriyor aileleri:) dışarı çıkarsan suç, çıkarmasan suç. enerjisini atamayan çocuk evde enerjisini atamadığı için uyku problemi yaşıyor, asosyalleşiyor. bunların mental etkileri olacak. o yüzden bırakın dışarda oynasın çocuklar. üstteki yazar arkadaşa da katılıyorum zaten virüs gelecekse açık havada oynayan çocuktan önce gelecek o eve.
hadi geçen sene olsaydı tamam yeniydi daha ama bir seneyi geçti. çocuklar online eğitim sebebiyle bilgisayara bakmaktan başları ağrıyor. arkadaşlarını özlüyorlar, açık havaya çıkmak istiyorlar artık bunlar lüks değil zaruri ihtiyaç
verebildikleri en uç örnekleri veriyorlar ki kendilerini haklı çıkarabilsinler. benciller çünkü. yaşlandıklarında bu kafayla giderse de nemrut, suratsız yaşlılar olup çıkacaklar ya da çocuk yetiştirmeyi en iyi onlar bildikleri için(!) çocuk dünyaya getirip hayat onları bi güzel ıslak çarşaf gibi çekiştire çekiştire terbiye edecek.
zor zamanlardan geçiyoruz. hadi biz büyükler bir şeyleri gördük geçirdik, bilinç düzeyimiz farklı vs.. ama çocuklar en enerjilerinin yüksek olduğu zaman sosyallikten uzaklar. sağlıklı değil. ne yapsın bu çocuklar tablete, bilgisayara mı gömsün kafalarını. aynı kişiler bu kez de onun için eleştiriyor aileleri:) dışarı çıkarsan suç, çıkarmasan suç. enerjisini atamayan çocuk evde enerjisini atamadığı için uyku problemi yaşıyor, asosyalleşiyor. bunların mental etkileri olacak. o yüzden bırakın dışarda oynasın çocuklar. üstteki yazar arkadaşa da katılıyorum zaten virüs gelecekse açık havada oynayan çocuktan önce gelecek o eve.
hadi geçen sene olsaydı tamam yeniydi daha ama bir seneyi geçti. çocuklar online eğitim sebebiyle bilgisayara bakmaktan başları ağrıyor. arkadaşlarını özlüyorlar, açık havaya çıkmak istiyorlar artık bunlar lüks değil zaruri ihtiyaç
devamını gör...
8.
bizim komşu da bahçeye yaptığımız çiti yıkıyor sürekli. yaşlı oluşunu da çok güzel kullanıyor yobaz kadın.
devamını gör...
9.
üst kattakiler bazen evde tepiniyorlar. masayı, yatağı alıp yere vurduklarına bile emin gibi bir şeyim. ama beni en çok rahatsız eden şey:
nasıl olur da her kendi dairene çıkışında bizim kapıya vurabilirsin? çantasını, elindeki bir şeyi, kafasını bacağını mutlaka geçerken bir vuruyor bizim kapıya. bu nasıl bir viraj alamamaktır. bizim kapıya kadar nasıl bir geniş alıyorsun o virajı da çarpıyorsun be kadın?
nasıl olur da her kendi dairene çıkışında bizim kapıya vurabilirsin? çantasını, elindeki bir şeyi, kafasını bacağını mutlaka geçerken bir vuruyor bizim kapıya. bu nasıl bir viraj alamamaktır. bizim kapıya kadar nasıl bir geniş alıyorsun o virajı da çarpıyorsun be kadın?
devamını gör...
10.
giyinin kardeşim çekin perdenizi zorunda mıyız yahu.
devamını gör...
11.
biraz sabredin. yüz yıl sonra milletimiz topluluk halinde yaşamayı öğrenecek.
apartmanda gürültü yapılmayacağını, asansörün meşgul edilmeyeceğini, balkondan pencereden bir şey silkelenmeyeceğini, kaldırımlara, yollara çöp atılıp tükürülmeyeceğini, it gezdiriyorsa itinin bokunu temizleyip yeri dezenfekte edeceğini, toplu taşıtta ağzı mendille kapatmadan hapşırılıp, öksürülmeyeceğini falan filan öğrenecekler. bir yüz yıl sabredeceksiniz sadece.
apartmanda gürültü yapılmayacağını, asansörün meşgul edilmeyeceğini, balkondan pencereden bir şey silkelenmeyeceğini, kaldırımlara, yollara çöp atılıp tükürülmeyeceğini, it gezdiriyorsa itinin bokunu temizleyip yeri dezenfekte edeceğini, toplu taşıtta ağzı mendille kapatmadan hapşırılıp, öksürülmeyeceğini falan filan öğrenecekler. bir yüz yıl sabredeceksiniz sadece.
devamını gör...
12.
her işe burunlarini sokarlar kendilerini ilgilendiriyormus gibi
devamını gör...
13.
komşu değil de, komşu mahalleden yakınabilir miyim?
arka tarafta bir mahallede düğün yapıyorlar sanırım, oldukça gürültülü ama bir o kadar da kalitesiz sesiyle balkona çıkma keyfimden vazgeçtim.
bu soğukta mahalle düğünü mü yapılır ya?
kafayı yemişler.
düğün yapacaksan ama düğün salonu tutacak paran yoksa yapma o düğünü be.
masraflı iş düğün dediğin.
git ona harcayacağın parayla yeni evine bir şeyler al, ne bileyim altın al at kenara...
hem kendinize hem çevreye zulümden başka bir şey değil.
arka tarafta bir mahallede düğün yapıyorlar sanırım, oldukça gürültülü ama bir o kadar da kalitesiz sesiyle balkona çıkma keyfimden vazgeçtim.
bu soğukta mahalle düğünü mü yapılır ya?
kafayı yemişler.
düğün yapacaksan ama düğün salonu tutacak paran yoksa yapma o düğünü be.
masraflı iş düğün dediğin.
git ona harcayacağın parayla yeni evine bir şeyler al, ne bileyim altın al at kenara...
hem kendinize hem çevreye zulümden başka bir şey değil.
devamını gör...
14.
üst katınızda yazı köyde kışı şehirde geçiren bir aile varsa ciddi sorunlar çıkaran terör. üllkedeki en büyük sorun insanlara saygı sorunu.
devamını gör...