konuşurken sürekli dokunan insanlar

okul arkadasimdi. erkekti ama surekli kulagima dokunurdu konusurken.

ikinci dokunuştan sonra ters bir bakış atarım. hala devam ederse sert bir dille uyarırım. uyarımı dikkate almazsa da küfrederim. bir şekilde dokunmasını sabote ederim yani.

kimisi elinde olmadan istemsizce dokunuyor. ama bir kısmı dinlenildiğinden emin olmak için dokunuyor ki en sinir olduğum şekli bu. sen anlatmak istiyor olabilirsin. ama ben seni umursamak zorunda değilim!

fazlı polat var. dokunmakla kalmayıp tartaklıyor, örseliyor.

hemcinsim bile olsa amerikan polisi misali ters kelepçe yapıp yerlere çalma isteği uyandıran ayarsız davranış.

samimiyetiniz batsın.

var böyleleri. çok yakın tanıdık bir iki kişi olduğunda belki katlanılıyor, ancak hoş olmayan ve itici bir davranış. dokunmak da konuşmak gibi belki bir iletişim dili, ama karşılıklı olarak bu dili kullanmaktan hoşlananlar arasıyla sınırlı.

buradaki niyeti çok iyi ayrıştırmak gerekir. karşınızda ki insanların iletişim şekilleri bu olduğu için dokunuyor olabilirler ( genelde bu tarz insanlarda dokunmak özel bir anlam taşımaz, doğaçlama yaptıkları bir şeydir) ya da iletişimi bahane ederek, yapmak istedikleri tacizin üstünü kapatmaya çalışıyor olabilirler.

birinin sizinle iletişim kurarken tavrının ne olduğunu histerik olarak çözümlersiniz. o duygu size bir anda yükleniyor çünkü. doğaçlama olsun olmasın, genelde ben karşı cinsin benimle bu tarz bir iletişim kurmasına olanak tanımam. eğlenceli, esprili biriyim evet ama kimsenin bedensel dokunulmazlığımı ihlal etmesine izin vermem. içsel olarak beni rahatsız ediyor. neden biri size bir şey anlatırken dokunsun ki? ne alaka yani? sevgilim değilse, o hakkı kimseye tanımıyorum ki sevgilimi de bu aşırı rahatsız eder zaten. kendimi onun yerine koyuyorum, elalemin kızı konusurken orasını burasını ellese, bende deliririm. bu bir noktada flörtözlük çünkü.


kim olursa olursun, medeni ölçülerde mesafe gerekir.

anlayamadığım insanlardır.. hatta en korktuklarımın arasında gelenlerdir. temas özürlü biri olarak ailem ve arkadaşlarım sosyal mesafeye dikkat ederken, girmek zorunda olduğum bir ortamda tanımadığım biri konuşurken yakınlaşıp temas ettiğinde panik olabiliyorum. nezaket olarak tepki vermemeye çalışsam da çok geriliyorum.
dokunma amacınız samimi ve sıcak olduğunuzu belli etmekse lütfen bunu sözcüklerinizle dile getirebilir misiniz?

geçen birisi vardı oyle kolumu deldi. nefret ediyorum şu hareketten...
dinliyorum ben seni ya dinliyorum daha ne kadar dinleyeyim bana vursan da vurmasan da senin ses desibelin aynı,benim de toplam 2 kulağım var.
eğer biraz daha devam etseydı bı osmanlı tokadı yapıstırırdım.

bu yüzden uzak doğuluları seviyorum. adamların sosyal mesafe olayı covidden önce başlar. sanrm 50cm den yakınına giremiyor insanlar. tam bilmiyorum ölçüyü. 50cm yakınına girebilen insan zaten o insan için özel birisi oluyor.

en sevmediğim olay ya bide yürüken koluna falan girerler.

hoşlaşmadığım tip.

ben temas bağımlısıyım deyip konuşurken sürekli kolunuza, omzunuza dokunurlar böyle.

çekirge üç kere sıçrar.
kii, üç.

dokunmaya değecek bir şey görürsem dokunurum

yaşlı teyzeler yapar. elinin tersiyle dürter seni. ayyy teyze, dur hele bir. ne dürtüp duruyorsun.

sevmem.

önce öldürür, sonra dokunup durma derim.

o derece seviyorum.

yakışıklıysa ellerim hiç acımam.

hele masanın üstünde usul usul ellerine dokunarak anlatmak tadından yenmez.

her söylediğinin dokunduğu insanlardan daha iyidir kanımca. dokungaçlılar da vardır onlar daha beter... velhasıl dokunmayın dokundurtmayın, ben kelimelerle temas etmekten yanayım fiziksel temasa tahammülüm yok.

vücut dilini yanlış anlamış olmalarından şüphelendiğim insan modeli.

temassız rahat anlayabiliyoruz, cidden.

sırf bunlar yüzünden geri geri uzaklaşarak konuşmayı öğrendim.

konuşma dirty talk değilse sinirleri bozar, insanı huylandırır. gereksiz temas, beyaz ekmeğin içine patates dürüp yemek kadar şişkinlik yapar bünyede.
dürtme kardeşim, dürtme.

sinirimi bozan insanlar. hele bir de ilk buluşma ise ve böyle zaten mesafe koymak istiyorsam. lütfen no temas.

hele bir de yürüyorken sağdan sola falan çekiştiriyorlar ya yok araba geliyor bilmem ne diyerek.

değme arkadaşım.

konuşurken dokunan, başka yöne bakan, gözlerini kapatan ve güneş gözlüğü ile konuşan kadar itici tipler yoktur, her karşılaştığım da karşımda kim olduğu farketmeksizin uyarırım.

-bana dokunmadan konuşun lütfen
- lütfen konuşurken gözlerinizi kapatmayın söylediklerinizi anlamıyorum.
-lütfen konuşurken başka yere bakmadan göz kontağı kurar mısınız.
-lütfen gözlüğü çıkarınız konsantre olamıyor kontak kuramıyorum.