61.
köpek
köpekler insanları görüncemi havlamaya başlarlar yoksa
köpek köpeği görüncemi
köpekler insanları görüncemi havlamaya başlarlar yoksa
köpek köpeği görüncemi
devamını gör...
62.
63.
az önce beni ısırmaya çalışan kaniş. dişin bile geçmedi pantolondan. sen ne yapmak, nereye varmak istemektesin?
bölgesini korumaya çalışırken tehlikeli olabilen hayvanlardır.
bölgesini korumaya çalışırken tehlikeli olabilen hayvanlardır.
devamını gör...
64.
doğru imlası köpke olan sözcük..
devamını gör...
65.
binlerce yıldır bize yarenlik eden can dostlarımız, yoldaşlarımız.
devamını gör...
66.
köpek dediğin işte budur, efsanedir:
devamını gör...
67.
zoolog olmadığım için hakkında sadece kişisel yaşanmışlıklarımla birkaç kelime edebileceğim canlı türü.
"şartsız ve koşulsuz sevgi" bir canlı olsa bu muhtemelen köpek olurdu.
ne zaman evcilleştirdik ne zamandan beri insanlarla birlikte, hayatta kalmak için iş birliği yaptık, onlardan ne kadar istifade ettik ve ne kadar ihanet ettik bunların bir kısmı kabul edilen bir kısmı görmezden gelinen konular. bunlardan da bahsetmeyeceğim.
bu hayvanlarla alakalı emin olduğum iki konu var;
1- güvendikleri an, şartsız ve koşulsuz olarak çok ama çok seviyorlar.
2- kötü insanları tanımak gibi bir yetenekleri var.
yani bilinen en iyi antidepresandan daha iyiler. geçirip köşeye bıraktığım hayatımın yaklaşık 25 yılının içinde köpeklerle yoldaşlık yaptım. bilen bilir, bilmeyenlerin hayal etmesi için anlatmaya çabalayayım. ankara'da kızılay'ın tam göbeğinde "güven park" isminde bir park vardır. 25 sene önce orası gençlerin akşamları buluştuğu, gitar çalıp çimler üzerinde 2-3 bira içip sevgililerine sarılıp vakit geçirdiği güzel bir parktı. şimdi ne haldedir bilmiyorum.
yaşadığım çok zorlu süreçler sonunda tekrar türkiye'ye ankara'ya gelmiştim, kız arkadaşım o dönem verdiğim kararlara katılmadığı için beni terk etmişti, hiç kimsenin görmesini asla istemediğim ve o dönem yaşantıma etki eden şahitliklerden dolayı öfke kontrol problemleri yaşıyorum yani kalabalık içerisinde yapayalnızım. ankara, kızılay'da bulunan bir barda epeyce içtim, bar kapanınca 3-5 bira alıp güven park'a gittim, emniyet abidesinin arkasına oturup içmeye başladım. hayatımın 15 senesine yoldaşlık edecek köpekle orada tanıştım, yere oturup bacaklarımı uzanmış halde içerken gelip bacaklarımın üzerine yatan elim büyüklüğünde bir yavru köpek.
eve nasıl gittim, neden köpeği götürdüm hiç birini anımsamıyorum. sabah ayıldığım zaman yastığımın yanında yatan yavru bir çomar vardı. tek hatırladığım güven park'a gittim bira açtım sonrası yok.
köpeği alıp tekrar güven park'a gittim, annesi filan oradaysa çocuğunu çaldık kusura bakma diye yavruyu bırakacağım, parka gittim ortalıkta bir çok köpek var ama anne yok, bunu salıyorum gelip ayak ucuma yatıyor, sağa sola gel kuçu bak yavrun burada diyorum gelen yok, "eeeeeh nasıl geldiyse öyle gider" diye anıtın oraya bırakıp; karşıya geçip bir taksiye bindim.
- ulus'a gidiyoruz.
sıhhıye meydanı, geyik anıtının orası o zaman döner kavşaktı, oraya geldiğimiz zaman taksiciye - geri dön güven park'a gidelim - dedim.
gittim, abidenin orada bıraktığım yerde yatıyor, beni görünce kuyruk sallıya sallaya yanıma geldi ve 15 sene aynı yatakta uyuduk. babam öldüğü zaman dökmediğim göz yaşını o çomar öldüğü zaman döktüm.
aradan biraz zaman geçti, canım annem amansız bir hastalığa yakalandı. doktorları ile konuşuyorum ama tedavi için bir şey söyleyen yok kiminle konuşsam "1-3 sene arası kalan ömür" diye söze başlıyor, annem ölecek!
annem, bir köpek istedi. pandemi zamanı barınaklar kapalı araya kişileri sokup giriyorum yavru yok, canım çok sıkkın, yemek için girdiğim bir avm'de bir petshop'un önünden geçerken birden durdum, esir kampı gibi bir yer hayvanlar cam kafes içerisinde içerideki kişilerin umurunda değil, acı çekiyorlar o acının kokusunu alıyorsun öyle bir şey.
bir hırs ile içeriye girdim, niyetim elimdeki yetkiyi kullanıp canlı hayvan satışı yaptığı için kallavi bir ceza kitleyip (belki de hırsımı alıp) çıkmak, o an görevli değilim ama sorun yok, ekip çağıracağım plan düşünce bu.
içeriye girdim;
- merhaba
+ merhaba
- sen satıyor musun bunları
+ evet, şu köpek bu kadar lira, ötesi bu kadar lira
tamam dedim içimden, tüm hırsımı alacağım yeri buldum (sabah yüzünü yıkamadıysa ondan bile dolayı basacağım cezaları) kurtuluşu yok.
ama;
cam kafeslerde bulunan köpeklerden bir tanesi "deli" oraya atılıyor, buraya atlıyor kafesi tırmalıyor;
- aç şu kafesi ne bu hayvanın derdi dedim, iyi ki demişim.
kucağıma gelmesiyle birlikte beni hem yalıyor hem ağlıyor. kaça satıyorsun bunu dedim fiyat söyledi parasını verdim, sonra ekip çağırıp kallavi cezayı kitledim o ayrı :)
annem'e götürdüm sıpayı, bak sana ne getirdim diye, birlikte sadece 2 ay geçirebildiler sonra annem vefat etti, cenazeden sonra eve geldim annemle sadece 2 ay geçirmiş olan o hayvan ağlıyordu.
2,5 senedir birlikte yaşıyoruz, annemin koyduğu isimle çağırıyorum.
"şartsız ve koşulsuz sevgi" bir canlı olsa bu muhtemelen köpek olurdu.
ne zaman evcilleştirdik ne zamandan beri insanlarla birlikte, hayatta kalmak için iş birliği yaptık, onlardan ne kadar istifade ettik ve ne kadar ihanet ettik bunların bir kısmı kabul edilen bir kısmı görmezden gelinen konular. bunlardan da bahsetmeyeceğim.
bu hayvanlarla alakalı emin olduğum iki konu var;
1- güvendikleri an, şartsız ve koşulsuz olarak çok ama çok seviyorlar.
2- kötü insanları tanımak gibi bir yetenekleri var.
yani bilinen en iyi antidepresandan daha iyiler. geçirip köşeye bıraktığım hayatımın yaklaşık 25 yılının içinde köpeklerle yoldaşlık yaptım. bilen bilir, bilmeyenlerin hayal etmesi için anlatmaya çabalayayım. ankara'da kızılay'ın tam göbeğinde "güven park" isminde bir park vardır. 25 sene önce orası gençlerin akşamları buluştuğu, gitar çalıp çimler üzerinde 2-3 bira içip sevgililerine sarılıp vakit geçirdiği güzel bir parktı. şimdi ne haldedir bilmiyorum.
yaşadığım çok zorlu süreçler sonunda tekrar türkiye'ye ankara'ya gelmiştim, kız arkadaşım o dönem verdiğim kararlara katılmadığı için beni terk etmişti, hiç kimsenin görmesini asla istemediğim ve o dönem yaşantıma etki eden şahitliklerden dolayı öfke kontrol problemleri yaşıyorum yani kalabalık içerisinde yapayalnızım. ankara, kızılay'da bulunan bir barda epeyce içtim, bar kapanınca 3-5 bira alıp güven park'a gittim, emniyet abidesinin arkasına oturup içmeye başladım. hayatımın 15 senesine yoldaşlık edecek köpekle orada tanıştım, yere oturup bacaklarımı uzanmış halde içerken gelip bacaklarımın üzerine yatan elim büyüklüğünde bir yavru köpek.
eve nasıl gittim, neden köpeği götürdüm hiç birini anımsamıyorum. sabah ayıldığım zaman yastığımın yanında yatan yavru bir çomar vardı. tek hatırladığım güven park'a gittim bira açtım sonrası yok.
köpeği alıp tekrar güven park'a gittim, annesi filan oradaysa çocuğunu çaldık kusura bakma diye yavruyu bırakacağım, parka gittim ortalıkta bir çok köpek var ama anne yok, bunu salıyorum gelip ayak ucuma yatıyor, sağa sola gel kuçu bak yavrun burada diyorum gelen yok, "eeeeeh nasıl geldiyse öyle gider" diye anıtın oraya bırakıp; karşıya geçip bir taksiye bindim.
- ulus'a gidiyoruz.
sıhhıye meydanı, geyik anıtının orası o zaman döner kavşaktı, oraya geldiğimiz zaman taksiciye - geri dön güven park'a gidelim - dedim.
gittim, abidenin orada bıraktığım yerde yatıyor, beni görünce kuyruk sallıya sallaya yanıma geldi ve 15 sene aynı yatakta uyuduk. babam öldüğü zaman dökmediğim göz yaşını o çomar öldüğü zaman döktüm.
aradan biraz zaman geçti, canım annem amansız bir hastalığa yakalandı. doktorları ile konuşuyorum ama tedavi için bir şey söyleyen yok kiminle konuşsam "1-3 sene arası kalan ömür" diye söze başlıyor, annem ölecek!
annem, bir köpek istedi. pandemi zamanı barınaklar kapalı araya kişileri sokup giriyorum yavru yok, canım çok sıkkın, yemek için girdiğim bir avm'de bir petshop'un önünden geçerken birden durdum, esir kampı gibi bir yer hayvanlar cam kafes içerisinde içerideki kişilerin umurunda değil, acı çekiyorlar o acının kokusunu alıyorsun öyle bir şey.
bir hırs ile içeriye girdim, niyetim elimdeki yetkiyi kullanıp canlı hayvan satışı yaptığı için kallavi bir ceza kitleyip (belki de hırsımı alıp) çıkmak, o an görevli değilim ama sorun yok, ekip çağıracağım plan düşünce bu.
içeriye girdim;
- merhaba
+ merhaba
- sen satıyor musun bunları
+ evet, şu köpek bu kadar lira, ötesi bu kadar lira
tamam dedim içimden, tüm hırsımı alacağım yeri buldum (sabah yüzünü yıkamadıysa ondan bile dolayı basacağım cezaları) kurtuluşu yok.
ama;
cam kafeslerde bulunan köpeklerden bir tanesi "deli" oraya atılıyor, buraya atlıyor kafesi tırmalıyor;
- aç şu kafesi ne bu hayvanın derdi dedim, iyi ki demişim.
kucağıma gelmesiyle birlikte beni hem yalıyor hem ağlıyor. kaça satıyorsun bunu dedim fiyat söyledi parasını verdim, sonra ekip çağırıp kallavi cezayı kitledim o ayrı :)
annem'e götürdüm sıpayı, bak sana ne getirdim diye, birlikte sadece 2 ay geçirebildiler sonra annem vefat etti, cenazeden sonra eve geldim annemle sadece 2 ay geçirmiş olan o hayvan ağlıyordu.
2,5 senedir birlikte yaşıyoruz, annemin koyduğu isimle çağırıyorum.
devamını gör...
68.
69.
şu dünyada koşulsuz şartsız sevgisini paylaşan canlıdır.
sizin zengin veya fakir, güçlü veya güçsüz, yakışıklı/güzel olup olmamanız umurunda değildir. bunlardan biri ile duygusal bir bağ kurabildiyseniz saf sevgi nedir görüyorsunuz.
bir insanı bu kadar ancak annesi sevebilir.
sizin zengin veya fakir, güçlü veya güçsüz, yakışıklı/güzel olup olmamanız umurunda değildir. bunlardan biri ile duygusal bir bağ kurabildiyseniz saf sevgi nedir görüyorsunuz.
bir insanı bu kadar ancak annesi sevebilir.
devamını gör...
70.
71.
kafasına estiği yerde sere serpe uzanarak uyuyan lakayıt bir varlık.
devamını gör...
72.
gördüğüm an günümü güzelleştiren canlı.
devamını gör...
73.
kurtlardan bugünkü uysal haline evrilen hayvan. tarih boyunca hep insanların dostu olmuştur.
sürüyu korur, yoldasiniz olur , görme.engellilere rehberlik eder , bomba uyuşturucu bulur, doğal afetlerde insanları bulur ve sizi koşulsuz sever.
sürüyu korur, yoldasiniz olur , görme.engellilere rehberlik eder , bomba uyuşturucu bulur, doğal afetlerde insanları bulur ve sizi koşulsuz sever.
devamını gör...
74.
dostluğu ilk biz teklif ettik onlara...
devamını gör...
75.
76.
yerim onu bennnnnnnnnnnnnnnn
devamını gör...
77.
78.
köpekler olsun, başka hayvanlar olsun onlara sevgimiz sonsuz ama konu insansa önce insan gelir. dünyanın bütün hayvanlarını toplasan bir insan tırnağı etmez. bu demek değil ki "hayvanlara ölüm!" onlar allah'ın dilsiz kullarıdır. ona göre davranmak lazım.
devamını gör...
79.
merhaba patili dost severler, köpek sahiplerine ve köpek sevenlere en iyi bilgileri, rehberlikleri ve kaynakları sunarak köpek dostu toplulukları desteklemektir. havliyo.com/kopek-egitimi/ bakımı, sağlığı ve mutluluğu hakkında bilgi sahibi olmanın, insan ve köpek arasındaki bağı güçlendirdiğine inanıyoruz. köpeklerin güvenliği ve refahı bizim için önceliktir. web sitemizde güvenlik ve eğitim konularında rehberlik sunuyoruz.
devamını gör...
80.
"köpek" ile benzer başlıklar
köpek balığı
33