köpeksiz sokaklar istiyoruz

küpeli sakin bir köpeğin durup dururken gözümün önünde küçük bir kız çocuğuna saldırdığına şahit oldum. üstelik kendini bize sevdirirken. o yüzden bırakın bişey yapmaz laflarını.

gündem notu: daha bugün levent gültekin e saldırdılar (kıh kıh)

öncelikle şunu anlamak gerekiyor; köpekler yapay seçilim yoluyla insanlar tarafından kurtlardan ayrıştırılarak günümüze gelmiş hayvanlar. yaban köpeği gibi bazı istisnai türler haricinde doğada bulunmayan ve doğal ortama salındığında ekosistemi mahveden bir tür. kurt sürülerine kuduz bulaştırmak gibi örneğin. yani bu hayvanların doğal ortamı diye bir şey gerçek anlamda pek yok. ya barınaklarda ya da sahipli bir vaziyette yaşamaları hem insanlar hem de ekosistem açısından çok daha iyi ve faydalı. tam da bu nedenle, "siz buralarda yokken o hayvanlar vardı." gibi akıl tutulması ürünü argümanlar geçerli olmadığı gibi aynı zamanda akıl dışı da.

şehirlerin sokakları ise insanların yaşam alanlarının bir parçasını oluşturduğundan dolayı yine, köpeklerin buralarda başıboş bir şekilde dolaşması yetişkin ve sağlıklı insanlar için bile tehlike arz etmekte.
ayrıca sokakta yaşayan köpeklerin ve hatta genel olarak her türlü sokak hayvanının hangi şartlarda yaşadığı ve beslendiği ortada iken bu canlıların sokakta kalmasını istemek hayvanseverlik değil, art niyettir.
yapılması gereken ilk ve en önemli şey, barınakların iyileştirilmesi ve mümkün olduğunca çok hayvanın sahiplendirilmesidir.

ve evet, hem köpeklerin hem de insanların iyiliği için:
"köpeksiz sokaklar istiyoruz."

edit: ayrıca bu başlıkta, "hiçbir sokak köpeği size bıçak çekmez." şeklinde akla ziyan açıklamalar mevcut ki bu bir yönden doğru; köpekler size bıçak çekmez çünkü direkt parçalarlar. bu hayvanlara ne kadar sevgi ve ilgi gösterirseniz gösterin onlar yine de, doğal olarak içgüdüleri ile hareket eder. hayvanları insanlardan ayıran en önemli özellik de budur zaten. anlayın şunu artık.

ağzı yok, dili yok bir canlıyı çekememek durumuna gelindiyse toprağın altına gir. orada köpek yok.

köpekler de sizsiz sokaklar istiyor emin olun.

biz hayvanların doğasını sahipleniyoruz unutmayın. sokaklar, dağlar, taşlar hayvanlara ait zaten. biz kendimize yer bulup evler yapıp kendimize mekan yaratıyoruz. doğanın asıl sahibi olan hayvanları bu doğadan dışlamak nedir??

bu başlığın sahibi sokağa çıkmazsa sorun çözülecek gibi.

ulan koca koca binalar dikip , ormanları yok ettiğimiz ; parsel parsel sattığımız ve yaktığımız(!) yetmiyormuş gibi bir de hayvanları zehirleyelim tam olsun .
bizden daha iyi yaşıyorlar garibanlar ne zararları var size .
aşısını yapın salın işte doğaya .
siz tecavüz eden , yavrusunu taciz eden , hırsızlık yapan , yolsuzluk yapan köpek gördünüz mü .
onu gördünüz mü bilmem ama ben insan kılıklı çok hayvan gördüm . başlığı açan gibi .

devlet sokak köpekleri ile fazla ilgilenmiyor. sokaktaki hayvanları kısırlaştırma işlemi de pek hoş bir çözüm değil naçizane... yani bu başlığa destek verebilirim, ancak köpekleri barınaklara koymak söz konusu ise.

her yıl 300 civarında kadın eski kocaları, sevgilileri tarafından bırak saldırıya uğramayı öldürülüyor. bu sorunu çözmek için tüm erkekler toplatılıp öldürülmelidir. her yıl binlerce çocuk, kadın, erkek taciz ve tecavüze maruz kalıyor. erkekleri iki kere öldürülmelidir. tinerciler gece sokaklarda insanlara saldırıyor, gasp ediyor, yaralıyor. tinerciler toplatılıp öldürülmelidir. çingenelerin ekseriyeti fuhuş, hırsızlık ve uyuşturucu ticaretiyle para kazanıyor. çingeneler toplatılıp öldürülmelidir. kürtler yoğun şekilde pkkya destek veriyor. kürtler toplatılıp öldürülmelidir. tüm bunlar adil, normal, haklı ve 21. yüzyıla uygun olduğu için milyonlarca köpek içerisinden çıkan yılda birkaç yüz saldırı olayı yüzünden köpekleri de toplatıp öldürmeliyiz. aynen kanka tam bir süper zekasın. dahiyane bir çözüm önerisi. neden daha önce bizim aklımıza gelmedi acaba? bunu sistematik, örgütlü ve planlı bir biçimde köpek katliamı adına kamuoyu oluşturmaya çalışan kansız, soysuz ve vicdansız o. çocukları için yazdım. ekşi çöplüğünde bu soysuzların örneğini çokça bulabilirsiniz. yoksa ben de köpeklerin sokaklarda yaşaması gerektiğini düşünen birisi değilim. köpekler melektir, asla saldırmaz diye bir şey elbette yok. yalnız köpeklerin insanlar tarafından sürekli aç bırakıldığı, dövüldüğü, taşlandığı yerlerde bu saldırıların çok daha fazla hatta neredeyse sadece oralarda yaşandığını da sığır olsan anlarsın. gerçi bu basit mantık ilişkileri kurmaktan aciz, içleri bastıramadıkları yoğun nefret ve şiddet güdüsüyle dolu kansız o. çocuklarıyla da zaten tartışmaya gerek yok. kan ve katliam için seslerini çıkardıklarında bu marjinal ve radikal soytarıları anında susturmak gerekiyor. onun dışında sokak köpeği diye bir şey zaten olmamalı. yapılması gereken ciddi bir disiplin ve bütçeyle sokakta yaşayan aynı cinsiyetteki tüm köpekleri kısırlaştırmak, halkı köpeklerle yakınlaştırmak üzerine projeler geliştirip saldırganlaşmamaları adına köpekleri beslemek ve insanların gözü önünde tutmaktır. köpek sahiplenmelerini denetim altında tutmaktır, petshopta satışını yasaklamaktır şudur budur. bu konuda insancıl ve çağa uygun hareket etmek zorundayız çünkü doğada köpek diye bir hayvan yoktur. o insanın evcilleştirdiği, evrilttiği ve kendine muhtaç ettiği kurt soyudur.

bomboş istek. köpekler de insansız sokak isterdi eminim. lakin ne yapalım bu hayvanları? barınaklarda ölüme mi terk edelim? ormanlarda tıbbi yardımdan uzak bir şekilde açlıktan ölmelerine izin mi verelim? yoksa direk toplatıp öldürelim mi? ne bu hayvan düşmanlığınız cidden anlamıyorum. altı üstü bir hayvan seveceksiniz onu da başaramıyorsunuz. zaten artık derdimiz hayvanları sevmeniz, mama vermeniz falan da değil. tecavüz etmeseniz öldürmeseniz yeter. gördüğünde yolunu değiştir, kafanı çevir. yardım etmiyorsan bile yaşama haklarını elinden alma, rahatsız etme. çok sıkıntılı, saldırgan köpekler varsa veterineri aramak bu kadar zor olamaz. hadi en kötü ihtimalle belediyeyi ara. sana tehlike oluşturuyorsa bunu kabullenmek zorunda değilsin zaten kimse bunu söyleyemez. ama bir kaldırımda yatıp, çöpten bulduğunu yiyen, kimseye zararı olmayan köpeğin ne suçu var ki onu da istemiyorsun? hiçbirimiz zaten bu hayvanların doğal ortamları olmayan sokaklarda zor koşullarda kalmasını istemiyoruz. ama gelin görün ki ne barınaklar ne başka bir yer onların ihtiyacını karşılayabilecek düzeyde değil. en azından sokakta mahalle esnafı olsun, çevrede oturanlar olsun bir kap su bir kap mama veriyor, çöplerden yemek bulabiliyorlar. ayrıca hiç barınağa bir kış günü gittiniz mi merak ediyorum. özellikle ankarada yaşayanlar mühye barınağına gidip görsünler. açık havada hortumla yıkadıkları kafeslerin zemininin buz tuttuğunu, hayvanların buzun üstünde yaşadığını görsünler. açlıktan kemikleri sayılan köpekleri görsünler. dövülmüş, sokağa bırakılmış köpeklerin gözündeki acıyı görsünler. gidin görün sonra gelip köpeksiz sokak istiyorum köpekleri toplatalım diyebilecekseniz kusura bakmayın ama vicdansızsınız. sıcacık evinizde yediğiniz önünüzde yemediğiniz arkanızda yaşarken köpeksiz sokak istiyorum demek kolay tabii. artık gerçekten bu bencillikten gına geldi. umarım hayvan sevgisini bir gün tadarsınız.

kimse "bütün köpeklere ölüm" demiyor sayın yazarlar. asıl siz ne istediğinizin farkında mısınız? sokak köpeklerinin sokaktayken ne kadar stres altında olduğunu biliyor musunuz? vahşi insanlar onlara saldırmasa bile köpek klanları yalnız buldukları köpekleri parçalayabilir. siz sıcacık evinizdeyken onlar buz gibi havada ıslanır, kurumaya, sıcak bir köşe bulmaya çalışır. medeni ülkelere gidin bakalım sokaklarda ne kadar köpek var? bir de bizim gibi primitif ülkelere gidin ne kadar sokak köpeği var?

bunun çözümü köpekleri öldürmek değil. bir kaç senemizi alır belki ama sokak köpeklerini kısırlaştırmak ve köpek sahiplenmeyi ehliyetli hale getirmek çözüm olabilir.

ayrıca sokak köpekleri güvenlik sorunudur. lütfen yanlış anlamayın. bu sözlükte benim kadar hayvan sever az yazar vardır. sokak köpeklerinin sokakta kalmasını istemek hayvan severlik değildir; nasıl evsizlerin sokakta kalmasını istemek insanca değilse...

hiç bir modern ülkede sokakta köpek bulamazsınız, ama hindistan gibi türkiye gibi ortaçağ ülkelerinde bolca bulabilirsiniz.

yallah kore'ye. *

yanlış başlık.
doğrusu: sokak hayvanlarının barınaklara yerleştirilmesini istiyoruz.
sokaktaki hayvanların kısırlaştırılıp barınaklara yerleştirilmesi gerekli bir eylemdir.
ama barınakların da iyileştirilmesi ve çoğaltılması lazımdır.
bu işlem de büyük paralardır.
okçuluk vakfına bu parayı vermek daha hayırlısıdır çünkü.

taşının, psikoloğunuza en yakın yere.

sokaksız köpekler istiyoruz

köpeklerle ve kedilerle iç içe yaşamaya mecburuz. köpeksiz sokaklar isteyenler, dışarı çıkmayabilir.

gelişmiş ülkelerde sokaklarda köpek olmayabilir ama bizim ülkemiz gelişmiş değil.

can sıkıcı konu. kimse de çıkıp demiyor ki yerel yönetimler su faturaları yoluyla topladıkları paracıkları ne yapıyor? onun bunun emmioğlunu belediyede bankamatik memur olarak işe alacağına neden doğru düzgün barınaklar yapmıyor? ben razıyım biraz daha fazla çevre ve temizlik vergisi ödemeye, yeter ki dışarı çıkmak istediğimde arabayla gitmek yerine yürüyerek gidebileyim istediğim yere. arabanın yakıtına harcadığım paranın çok daha azını vergi olarak verseydim eminim doğru düzgün barınaklar yapabilirdi belediye.

sorunu kökten çözüp bu hayvanlara doğru düzgün barınaklar yapmak yerine...yaşadığım şehirde her köşeye mama ve su kabı koyuyor belediye. sonra da bunu savunanlarla buna karşı olanların tartışmasını izliyor, ofisinde kahvesini yudumlarken belediye başkanı olacak zat.

bir de konu hayvanlar olduğunda doğa, tabiat deniliyor da... karanlık çöktükten sonra yürümek zaten imkansız sokaklarda. yetersiz aydınlatılan sokaklarda pür dikkat tarıyorsun gireceğin ara sokağı. yürümeyip toplu taşıma kullanayım da o nasıl olacak? otobüs duraklarının dibine mama kapları konularak alıştırılıyor sokak köpekleri oralara. özellikle akşamları o durakta beklemekten endişe ettiğimden bir kişinin ulaşımı için bir özel otomobili daha yola koyduğumda tabiata daha mı faydalı oluyorum? hani sokağa çıkma diyenler olmuş da öyle olmuyor o iş. çıkıyor insan sokağa ama her yere arabayla gidip karbon izini coşturarak. köpeklerin de soluduğu havayı pek fena kirleterek küresel ısınmayı artırarak.

diğer taraftan suç işleyen insanlarla sokak köpeklerini kıyaslamak nasıl bir kafa bunu da anlamıyorum azizim. insanlar olarak can güvenliğimize veya yaşam hakkımıza saldıran suçlular için binlerce yıldır yasalar yapmışız, mahkemeler ve cezaevleri var. köpekler için ayrı bir bir yargı sistemi veya cezaevleri var da haberim mi yok? tutuklanan bir köpek var mı mesela bugüne kadar? ya da tecavüz şikayetiyle savcılığa başvuran bir köpek var mı başka bir köpek hakkında?

'köpeklerde sana bayılıyordu haspam' dedirten gereksiz başlık.